Etiket arşivi: Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu

TBB Başkanı Feyzioğlu’ndan seçim uyarıları

TBB Başkanı Feyzioğlu’ndan seçim uyarıları

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı ve milletvekilleri genel seçimi öncesi önemli uyarılarda bulundu.

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, seçim güvenliğine dikkat çekerek, “Seçimin güvenli bir şekilde yapılması lazım. Hepimizin içine sinecek bir usulle yapılması lazım. Yasalar zaten bu noktada pek çok tedbiri öngörmüş durumda. Yeter ki görevliler bu tedbirleri yerine getirsin, kanunun emrine uysun.” dedi.

“MÜŞAHİTLER SABAH SAATLERİNDEN İTİBAREN SANDIKTA OLMALI”

Müşahitlerin sabah saatlerinden itibaren sandıklarda olması gerektiğini belirten Feyzioğlu, “Görevlilerin saat 06.00’da mutlaka sandıklarda olması lazım. Görevlilerin dışında müşahitlerin de bulunması gerekiyor. Yani müşahitler ‘ben önce oyumu kullanayım, ondan sonra sandığıma, görev yerime gideyim’ dememeliler. Saat 06.00’da oraya gidecek. İkinci olarak, sandık kurulu gidecek yetkilisinden o çuvalı, evrakı teslim alacak. Bu teslim alma sırasında da yine sandık kurulunun hep birlikte orada olması lazım ki daha sonradan bir şaibe çıkmasın. Neden? Çünkü sandığı korumak namustur. Sandığa şaibe düşürmek demokrasiye şaibe düşürmektir. Burada vatandaşlığın bize verdiği en temel hakkı kullanıyoruz: Seçme – seçilme hakkını. Ama bunu kullanabilmek için de yine vatandaşlığımızın bize yüklediği bir görev var. O sandığa sahip çıkacağız. Toz kondurmayacağız” dedi.

“SAVAŞA DEĞİL, SEÇİME GİDİYORUZ”

Seçimlerin birliktelik ruhunu artıracağını kaydeden Metin Feyzioğlu, “Seçimler ülkemize milletimize hayırlı olsun. Seçimler güzeldir. Kardeşliktir, barıştır, kucaklaşmadır.

  • Seçime gidiyoruz. Harbe gitmiyoruz, cenge gitmiyoruz.

Bunu bilerek seçime gidelim. 81 milyon vatandaş seçimden önce de birlikte yaşıyorduk. Seçimden sonra da birlikte yaşamaya daha da güçlü bir şekilde devam edeceğiz.” diye konuştu.

“MÜHÜRSÜZ OY PUSULALARI MUTLAK OLARAK GEÇERLİDİR DİYE BİR ŞEY YOK”

Mühürlenmemiş zarflar hakkında uyarıda bulunan Feyzioğlu, “Vatandaşlar, sandık kurulunun kendilerine verdiği zarfın, pusulaların mühürlü olduğuna, sandık kurulunun mührüyle mühürlenmiş olduğuna dikkat etmek zorundalar. Bu son derece önemli. Çünkü mühürsüz oy pusulaları mutlak olarak geçerlidir diye bir şey yok. Tam aksine, bir ihmal varsa ancak geçerli olabilir. Ancak bu ihmali ortadan kaldırmak için ne yapıyoruz? Sabahleyin sayım yapıyoruz. Tutanak defterine yazıyoruz. Ondan sonra damgalıyoruz. Tutanak defterine şu kadar sayı damgalandı diye yazıyoruz. Vatandaş da eline zarfı ve iki oy pusulasını aldığında bakacak: Damgası var mı? Damgası yoksa, sandık kuruluna söyleyecek. Onu da tutanağa geçirtecek” ifadelerini kullandı.

SANDIK KURULU TUTANAK DEFTERİNE KAYIT UYARISI

Görevli olunan sandığa ait zarf, pusula ve oy kullanacak kişi sayılarının sandık kurulu tutanak defterine kaydedilmesi gerektiğinin altını çizen Metin Feyzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sabah 06.00’da torba gidip teslim alındığında içi açılacak, oy pusulaları çıkacak. İlk yapılacak şey sandık kurulunun, herkesin orada hazır olduğu anda kaç seçmen o sandıkta oy kullanacak? Kaç pusula var? Kaç zarf var? Sayılacak bunların hepsi ve sandık kurulu tutanak defterine yazılacak. Bir A4 kağıda, boş bir yere, bir kenara falan değil, sandık kurulu tutanak defterine. Sizin sandığınızda örneğin 394 kişi mi oy kullanacak? 394 zarf aldınız mı? 394 milletvekili birleşik oy pusulası aldınız mı? 394 cumhurbaşkanlığı oy pusulası aldınız mı? Bunu sandık kurulu tutanak defterine kaydetmek gerekiyor. Son derece önemli. Bu yapılmadığı takdirde sıkıntı yaşanacaktır. Kesin ve net bir şekilde söyleyebilirim bunu.”

SEÇİM GÜNÜ HUKUKSAL DANIŞMANLIK

Feyzioğlu, “Biz seçim günü bir çağrı merkezi hizmeti sunuyoruz. Sabah erken saatlerden başlayacak. 0 (312) 969 34 10 numaralı hatta 30’un üzerinde avukat arkadaşımız vatandaşlardan gelen soruları yanıtlayacak. Bir sorun varsa da olay yerine ilgili Baromuzdan rica edip bir gezici avukat ekibi gönderip soruyu, sorunu yerinde çözmek için hukuksal danışmanlık hizmeti vereceğiz.” dedi. (DHA, 23.06.2018)

Feyzioğlu: Hadi gel bizi de tutukla!


Feyzioğlu: Hadi gel bizi de tutukla!

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Adalet Bakanlığı’nda girdiği mülakatta Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği gerekçesiyle mahkemeye çıkarılan
Avukat Umut Kılıç hakkında tutuklama kararı veren hakime sert eleştiriler yöneltti.
Haber görseli
Feyzioğlu: “Hadi tutuklayacaksan gel bizi de tutukla. Sana diyorum ki; suç işledin, hukuksuzluk yaptın, vicdansızsın. Ve soruyorum sana; kime hizmet ediyorsun? dedi.Sabah saatlerinde Trabzon’a gelen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Ahmet Suat Özyazıcı Stadyumu’nda Karadeniz Baroları Futbol Turnuvası’nın açılışına katıldı. Takımlarla hatıra fotoğrafı çektiren Feyzioğlu, daha sonra Trabzon Barosu’na geçerek, Amasya, Gümüşhane, Kastamonu, Zonguldak, Trabzon, Karabük, Ordu ve Çankırı Baro başkanlarının da katılımıyla açıklamalarda bulundu. Keyifli bir organizasyonun açılışını yaptıklarını belirten Feyzioğlu, “Ancak Türkiye’de işler her zaman o kadar da keyifli yürümüyor. Gündemle yatıyorsunuz, başka gündemle kalkıyorsunuz. Biraz sonra söyleyeceğim çok öfkeli sert sözlerden önce, Liselerarası Dünya Futbol Şampiyonasında şampiyon olan Trabzon Erdoğdu Anadolu Lisesi’ni kutluyoruz. Geçtiğimiz günlerde Fenerbahçe kafilesine saldırı düzenlendi. Her kim ki,
Trabzon camiasını suçlamaya kalkıyor, bilin ki provokasyonun bir parçasıdır.
Trabzon camiası böyle aşağılık bir saldırıyla suçlanamaz.” dedi.
87 BİN AVUKAT TEK YUMRUĞUZ Adalet Bakanlığı’nda dün girdiği mülakatta yaşanan tartışma sonucunda Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan Avukat Umut Kılıç ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu şunları söyledi:

“Dün meydana gelen olay bizi öfkelendirmiştir. Öfkemiz, kararlılığa dönüşmüştür.
87 bin avukat ve savunduğumuz on milyonlarca vatandaş tek yumruğuz. Dün hakim-savcı adayı alımı mülakatında bir meslektaşımız, heyetin önüne gelmiştir. Ve demiştir ki;
  • ‘Ben sizden önceki heyetin önüne de geçen sene geldim. Çok yüksek bir yazılı puanıyla geldim. 85 almıştım. Niye bilmiyorum, bunu siz de açıklayamazsınız zaten, beni mülakatta elediniz. Herhalde tanıdığım dayım yoktu. Birilerinin birisi değildim. Şimdi yine huzurunuza geldim. Ama niyetim aslında hakim olmak değil artık. Yazıhanemi açtım, avukatlık yapıyorum. Bu sınava girdim, sırf sizin önüne gelip bir şeyler söylemek için. Şimdi bana söyleyin, bu ülkede mülakatlar birilerinin iki dudağı arasında mıdır? Tanıdığı olanların kazandığı, tanıdığı biri, adamı olmayanların elendiği, göstermelik, keyfi sınavlar mıdır? Bu ülke bir hukuk devleti değil midir. İşte size bunları
    sormaya geldim’

demiştir. Nazik konuşmuştur. Kendisine söz verilmek istenmemiştir. Konuşmasına devam etmiştir. Ardından tansiyon yükselmiştir. Dışarı çıkması istenmiştir. ‘Elbette çıkacağım’ demiştir daha 30’unda bile olmayan genç meslektaşımız. ‘Ama birkaç cümlem daha var.’ diye devam etmek istemiştir. Bir çay ısmarlayıp, bir 5 dakika daha kendisini dinleselerdi bitecek olan bir olay, polis çağrılmasıyla başka bir evreye geçmiştir. Polis kollarından tutup sürükleyerek meslektaşımızı salondan dışarı çıkarırken, farklı bir öfke patlamasıyla sert cümleler
sarf etmiştir.

“HAKİME AİHM KARARLARINI DESTE DESTE GÖNDERECEĞİZ”

Metin Feyzioğlu, genç avukatın, birilerine sıcak ve sempatik görünme kaygısıyla tutuklamaya sevk edildiğini de ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

Özel görevli mahkemelerin kaldırılmasıyla gurur duyan siyasi iktidar duysun, dinlesin;
yerine koydukları özel görevli sulh ceza hakimlerinden biri bu meslektaşımızı,
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, Avukat Umut Kılıç’ı tutuklamıştır. Tutuklama gerekçesi, ‘Cumhurbaşkanına hakaret.’ Bu tutuklama kararını veren hakime Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını deste deste göndereceğiz. Okusun, öğrensin. Çok daha ağır cümleler, AİHM tarafından, ‘Siyasilere eleştiridir. Düşünce açıklama hürriyeti içindedir’
diye değerlendiriliyor. Bu tutuklama kararını veren hakime buradan soruyorum;

1- Sen Sulh Ceza Hakimi; yazıhanesi belli, evi belli, barosu, adı sanı, kim olduğu, anası babası belli, işi gücü belli olan gencecik bir meslektaşımızın kaçacağını hangi akılla hükme bağladın? Hangi vicdanla gece yattın? Sen kim oluyorsun da, bu gencecik meslektaşımızı kaçar diye tutukluyorsun? Sen herkesi kendin gibi mi biliyorsun? Biz avukatız. Hiçbir yere kaçmayız.

2- Sen sulh ceza hakimi, dosyada bir tane delil var, tutanak. Önce otur, ‘Bu iktidar mülakatlarda kamera kaydını niye kaldırdı?’diye sor. Ben cevabını vereyim. Keyfi mülakatlar tam gaz devam etsin diye. Şimdi sen sulh ceza hakimi, dosyadaki o tutanak, o tek delil tutanak karartılabilir mi, çalınabilir mi ki, sen benim 30 yaşını doldurmamış meslektaşımı
delilleri karatacak diye tutukluyorsun? Soruyorum sana, gece rahat uyudun mu?ö

GEL BİZİ DE TUTUKLA!

Tutuklama kararı veren hakime sert eleştirilerini sürdüren Metin Feyzioğlu,
sözlerine şöyle devam etti:

3- “Tutuklamanın orantılı olduğunu söylüyorsun. Senin mahkemen ceza verse ertelemeye tabidir. Ertelemeye tabi bir suçtan dolayı bir meslektaşımı, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını sen kim oluyorsun da orantısız orantısız tutukluyorsun? Hadi tutuklayacaksan, gel bizi de tutukla. Sana diyorum ki; suç işledin, hukuksuzluk yaptın, vicdansızsın. Ve soruyorum sana, kime hizmet ediyorsun? Sana bir hatırlatma yapıyorum sulh ceza hakimi. Bu ülkenin binlerce fedakar, çalışkan, yasalara saygılı avukatı, yargıcı, savcısı var. Rabbime bin şükür.
Sana hatırlatıyorum, 87 bin avukat olarak hatırlatıyoruz; geçenlerde HSYK bir savcı hakkında
3 yıl hapis cezası talebiyle iddianame düzenletti. Bizim için içtihattır arkadaş o. O içtihadı oku, öğren. Orada, içi ağzına kadar silah dolu TIR’ları arama talebinde bulunan o savcı için, ‘kanundaki şartlar oluşmadığından arama talep etmek suretiyle görevi kötüye kullanmıştır’ diyor. Sen Sulh Ceza Hakimi, kanundaki tutuklama şartlarının bir tanesi bile oluşmadan meslektaşımı tutuklamışsın. Bu içtihad senin içindir. Bu içtihadı sana uygulatırız.

TAHLİYESİNİ BEKLİYORUZ

Feyzioğlu, hakim cübbesi giyen, savcı cübbesi giyen herkesi, Devletin hakimi, Cumhuriyetin savcısı olmaya davet ettiklerini de vurgulayarak,

“Bu işin peşini bırakmayacağız. And olsun bırakmayacağız. Dünyadaki bütün meslek örgütlerine bu durum bildirilmiştir. Avrupa Konseyi’ne bildirilmiştir. Milyonlarca dünya avukatını temsil eden tüm örgütlere durumu bildirdik. Meslektaşımızın tahliyesini bekliyoruz. Memleketimizin binlerce görevini yapan hakimine savcısına güveniyoruz.
Türkiye adaletini bulacaktır.” dedi.

Feyzioğlu, bir gazetecinin, “Sosyal medya paylaşımları yüzünden insanlar tutuklanıyor.
Bu konuda ne düşünüyorsunuz?ö şeklindeki sorusunu yanıtlarken de şunları söyledi:

Siyasi iktidar sadece kendini alkışlama özgürlüğünü kabul ediyor. Onun ötesinde özgürlük kabul etmiyor. Burada siyasi particilik yapmıyoruz. Bu siyasi iktidar gider başkası gelir. Aynısını yaparsa yine aynı şeyleri söyleriz. Olay herkes için hukuk herkes için adalettir.
Farklı siyasi partiler ve dünya görüşlerinden gelebiliriz. Farklı mezhep ve dinlerden olabiliriz. İnanırız, inanmayız. Ama biz milletiz. Biz 77 milyon (AS: 31 Aralık 2014 TÜİK sayımı ile 77,7 milyonuz..) eşit vatandaşız. Türkiye Cumhriyeti’nde vatandaşlıktan daha büyük bir makam olmadığını, bütün siyasiler ve özellikle Türkiye’yi yönetenler ve yönetmeye talip olanlar anlayacaktır. Anlamayana anlatmak da bizim görevimizdir.

======================================

Dostlar,

Yargının siyasallaşması bağımsızlığını yitirerek yandaşlaşması; şu ya da bu kesim – görüş -ideoloji – parti – inanç – mezhep – çıkar.. güdümüne girmesi ölçüsünde bir ülkede daha büyük bir tehdit ve sakınca düşünemiyoruz..

ADALET ÜLKENİN TEMELİDİR! 

Tüm yargı üyelerinin bağımsız ve onurlu duruşunu, siyasal iktidarın baskılarına
boyun eğmemesini, tarikat – cemaat vb. güdümlerin dışında kalmasını
beklemek ve istemek yurttaş olarak en emel haklarımızın başında gelir.

TBB Başkanı ve Ceza Hukuku Uzmanı Sayın Prof. Metin Feyzioğlu
‘nun
isyanını bütünüyle paylaşıyoruz. Üst mahkemenin, tutuklamaya yapılan itirazı
hızla değerlendirerek açık hukuksuzluğa derhal son vermesini ve mülakatta haksız biçimde elenerek yargıç olması engellenen genç Avukat Umut Kılıç‘ın derhal salıverilmesini biz de bir yurttaş olarak diliyor, bekliyoruz. Bir suç varsa ve yargılaması yapılacaksa, hukuka uygun tutuklama koşulları oluşmadığından, yargılamanın tutuksuz sürdürülmesini istiyoruz.

Hukuk, Adalet gün olur herkese gerek olur.. Ekmek – su gibi, hatta hava gibi..
Adalet kurumunu gözümüz gibi esirgeyelim, kirletmeyelim lütfen..

Sevgi ve saygı ile.
22 Nisan 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Hem sarayda yaşa hem particilik yap..

Hem sarayda yaşa hem particilik yap..

TÜRKİYE Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ı eleştirirken,
“Birilerine, ‘cübbeni çıkar gel siyaset yap diyor..’ ben de diyorum ki,
çık sarayından siyaset yap” dedi.

Bursa’da Akademik Odalar Birliği’nde düzenlenen ’19’uncu Eğitim Şurası’na katılan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mitingler yaptığını ve burada bir siyasal parti önderi gibi davrandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeminine aykırı davrandığını,
Anayasayı çiğnediğini ileri süren Metin Feyzioğlu, şöyle konuştu:

“Erdoğan, hem tarafsızlık yemini etti hem de bir siyasal partiye oy istiyor.
Keşke yemin etmeseydi. ‘Ben yemin ederken ayağımı kaldırdım’ deseydi.
En basit önerileri, en haklı eleştirileri dile getiren birisi çıktığında ‘cübbeni çıkar gel’ diyeceksin. Ben de Cumhurbaşkanı’na söylüyorum;

  • ‘Çık sarayından öyle siyaset yap’ Hem dokunulmaz olacaksın hem yargılanamaz olacaksın, emrinde her türlü fon olacak. Ondan sonra da siyasal parti liderliği yapacaksın…” 

Tartışılan, İç Güvenlik Paketi‘ni eleştiren Feyzioğlu, bu konu hakkındaki görüşlerini belirtmek için salı günü için TBMM’de grubu bulunan partilerden randevu istediklerini söyledi. Zorlaştırılması gereken gözaltıların, bu yasa ile kolaylaştırıldığını savunan TBB Başkanı, şöyle konuştu:

  • “Bunların başında ‘önleyici gözaltı’ denilen bir sistem var. Yasa çıkarsa, istihbari dinlemeler, Ankara’da süper yetkili yargıca verilecek. Türkiye’nin bütün iletişim ağı bir biçimde kendi denetimleri altına alınacak. Toplantı, gösteri yürüyüşlerinde
    yasaya aykırılık olursa ertelenemez cezalar verilecek. Anlaşılan o ki, toplumsal hareketleri, barışçı protestoları şiddetle bastırmak yönünde bir alt yapı hazırlanıyor. Bugüne dek siyasal iktidarın yaptıkları bu yasa çıktıktan sonra yapacaklarının güvencesi olacak. En barışçıl gösterileri copla, plastik mermilerle insanları öldürerek bastıran, ardından da ‘polislerimiz destan yazdı’ diye alkışlayan, sokak aralarında çocukları öldüresiye dövenleri, ‘aslında onlar öldürmek istemedi’ gibi sözde cezalarla geçiştiren bir sistemde, bu yasanın da neye hizmet edeceği açık.”

    “KRAL TALİMAT VERİYOR, KRALCILAR YERİNE GETİRİYOR”

    Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından geçtiğimiz günlerde el konulan Bank Asya ile ilgili de konuşan Feyzioğlu;

  • “Bir bankanın batırılması için önce beyanlarda bulunuldu ardından da bankaya
    el konulması sağlandı. Bu bankanın üye yapısı yıllardır, ya biliniyor ya da bilinmiyor. Bugün mü akıllarına geldi? Yukarından talimat verildi kraldan çok kralcılar
    hemen koşturdu. Bir yerde kraldan çok kralcı varsa biliniz ki, orada kendini kral eden birisi vardır.

    Cumhurbaşkanı bugün kendisini kral ilan etmiştir
    .

    Yukarıdan verilen her talimat kralcılar tarafından yerine getirilmek üzere
    bir emir olarak telakki edilmektedir.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasal parti lideri gibi davrandığını ve bunu çekinmeden ifade ettiğini, Anayasayı ihlal ettiğini ileri süren Feyzioğlu, Erdoğan’ın Çankaya Köşkünü saraya taşımakla, Türkiye rejimini değiştirecek adamları fütursuzca atmakta olup, hiçbir yasayı tanımadığını söyledi.

    MİT Müsteşarı Hakan Fidan‘nın istifa ederek milletvekilliği için adaylığını koymasını da değerlendiren Feyzioğlu, “En yukarıdan talimat aldı. O da talimatları yerine getiriyor. Hayırlı uğurlu olsun..” dedi.

    Bursa, 07 Şubat 2015
    http://m.haberler.com/metin-feyzioglu-cik-sarayindan-oyle-siyaset-yap-6943979-haberi/

Feyzioğlu : ANAYASA MAHKEMESİNİN KARARI SON DERECE YERİNDEDİR

Feyzioğlu : ANAYASA MAHKEMESİNİN KARARI SON DERECE YERİNDEDİR

portresi2

 

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu,  Aksaray Barosu’nca bir otelde kuruluşunun
25. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen baloya katıldı. Feyzioğlu, baloda açıklamalarda bulundu.

Feyzioğlu burada yaptığı açıklamada;

Balyoz davasıyla ilgili bizim tavrımız yıllardır belli. Bizler davanın esasıyla ilgili
hiç konuşmadık. Sürekli adil yargılanmalardan bahsettik. Hukukun üstünlüğü dedik.
Usül hükümlerine uyulmadan, savunma hakkı hiçe sayılarak sap samandan ayrılamaz dedik. Ancak özel görevli mahkemelerde hukukun üstünlüğü değil, üstün olanın hukuku geçerliydi. Anayasa Mahkemesi’nin kararı son derece yerinde bir karardır.” dedi.

Aksaray Barosunun 25′nci yıl kutlamalarına katılan Türkiye Barolar Birliği Başkanı
Metin Feyzioğlu, Balyoz olarak bilinen davada sahte deliller öne sürüldüğünü ve savunmanın ısrarla dinlenmediğini belirterek şunları söyledi:

“Türkiye Barolar Birliği’nin yürüttüğü çalışmalar sonucunda, özel görevli mahkemeler ortadan kaldırıldı. Sanırım bu en önemli dönemeçlerden birisi oldu. Ardından da
Anayasa Mahkemesi ‘Ergenekon’ diye bilinen davalarda tutuklulukların hukuka aykırılığı noktasında ihlal kararı verdi. ‘Balyoz‘ olarak bilinen davada ise sahte delilerden tutun da en önemli savunma tanıklarının, savunmanın ısrarla dinlenmemesinden söz ederek, anayasal savunma hakkı ihlaline, yeniden yargılanmaya karar verildi.
Ancak Anayasa Mahkemesi son derece yerinde bir karar vermiştir.” dedi.

ANAYASA MAHKEMESİNİN KARARI SON DERECE YERİNDEDİR

TÜBİTAK’ın davanın seyrini değiştiren 5 no’lu hard diskle ilgili çok önemli bir rapor verdiğini belirten Metin Feyzioğlu şunları söyledi:

“Son yapılan çalışmalarda TÜBİTAK son derece önemli bir rapor verdi.
5 no’lu hard diskin sahte olduğunu tespit etti. Çok önemli bir rapor bu.
Bu 5 no’lu hard diskin sahteliği, birilerinin özellikle mahkumiyet için çaba harcadığı,
delil ürettiği ve dosyaya yerleştirildiği görülüyor. Demek ki bir senaryo hazırlandı.
Bu senaryo sahte delillerle beslendi. Şeklen ise bir mahkumiyet verildi.

  • Anayasa Mahkemesi’nin kararı son derece yerindedir.
  • Anayasa Mahkemesi Türkiye’nin önünü açan kararlar vermektedir.

Ben verilen kararların faydalı olduğunu düşünüyorum. Herkesi bir kez daha kutluyorum.”

*****

İHSANOĞLU HAKKINDA DEĞERLENDİRME YAPMAYI DOĞRU BULMAM

CHP ve MHP çatı adayı olarak Cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinde uzlaşmaya vardığı Ekmeleddin İhsanoğlu hakkında da konuşan Metin Feyzioğlu,

“Çatı aday konusunda duruşumuz çok önemlidir. Bunu tabi ki Barolar Birliği olarak değil kişisel düşüncem olarak dile getiriyorum; Sayın İhsanoğu hakkında hiçbir değerlendirme yapmayı doğru bulmam. Beyfendi bir insandır. İnsanların anne ve babalarıyla isimleriyle birtakım spekülasyonlar yapılmasını hep yanlış bulmuşumdur. İnsanların kişilikleri hedef alınarak, aileleri hedef alınarak cümle kurulması yakışıksızdır. İsim konusunda herhangi bir yorum yapmam. Türkiye Barolar Birliği Başkanı sıfatı taşıdığım sürece bu söz konusu da değildir. Yarışacak bütün adaylara başarılar dilerim. Daha önce de dile getirmiştim. Türkiye belediye başkanı seçimlerine girmiyor. Cumhurbaşkanı seçmeye gidiyoruz. Cumhurbaşkanı seçimlerinde partilerin adaylarının düşman ve hain gibi gösterilmesi büyük kırgınlıklara yol açar. Çünkü seçilen Cumhurbaşkanı 76 milyonu kucaklayacağını unutmayalım.” diye konuştu. (DHA, 21.6.14)

Sevgi ve saygı ile.
24 Haziran 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net