Etiket arşivi: töre cinayetleri

Rifat SERDAROĞLU : HELALLEŞELİM..

Rifat SERDAROĞLU

portresi

HELALLEŞELİM..

Eşbaşkan Erdoğan, “Helalleşelim” dedi.
Ortadoğu-Balkanlar-Ortadoğu-Afrika’nın tek politik figürü emreder de,
kim bu emrin karşısında durabilir.
Biz de “Emr-ü Ferman Yüce Eşbaşkan’ındır” dedik ve helalleşmek için bir PKK’lı aramağa başladık.
Bir iş yapacaksak “adam gibi” yapalım, cani Öcalan’la görüşelim diye düşündük
ama İmralı’ya yalnızca “Vatan ve Türk Milleti Düşmanları” gidebiliyormuş.
Kürtçüsever MİT Müsteşarı ile de tanışmışlığımız yok ki bize torpil yapıp
“Apocuk” ile görüştürsün.
Ben de sanal ortamda PKK’lı Murat Karayılan ile görüşmek için, yeni Kürtçü Serdar Ortaç’tan destek istedim.
Bülent Ablası ile Orhan Babasına sorup bana dönecekmiş!
Baktım olmuyor, ben de elindeki meşe dalını hükümete batırmakla tanınan,
kod adı “Çıyan Osman” ile helalleşmek istedim;

RS: Heval Osman, elindeki silahı bırak, konuşalım.
ÇO: Silahı bırakmam. Önderlik, sustur dedi, biz de şimdilik susturduk.
RS: Elinde silah varken nasıl sarılacağız? Böyle kardeşlik olur mu?
ÇO: Biz, T.C. Askeri-Polisi silah bırakmadan, silahlarımızı bırakamayız.
Ayrıca geri çekilme için TBMM Kararı isteriz. Olmazsa olmaz.
RS: Olmazsa ne olur?
ÇO: Gene savaşırız, ama bu kez şehirlerde daha büyük eylem yaparız.
RS: Yahu Çıyan, sizin Özerklik-Kendi Ordunuzu kurmak- Vergi toplamak gibi istekleriniz vardı. Ne oldu onlara, hiç gündeme getirmiyorsunuz?
ÇO: Bize şimdilik sessiz olun dendi. Önce Anayasa’dan Türklüğü- Türk Milletini çıkaracağız, yeni ortağımızı “Başkan” yapacağız, onlar daha sonra.
Adım-adım gidilecekmiş!
RS: Yeni ortağınız kim?
ÇO: Kim olacak Keko. Önder Apo’nun yeni ortağı Tayyip’tir. Değil?
RS: Peki Çıyan madem helalleşeceğiz sana toptan sorayım sen tek-tek cevap ver;
-Niçin 54 bin insanın ölümüne neden oldunuz?
-Mademki beraber yaşayacaktık, 400 Milyar Dolarımızı niçin heba ettiniz?
Niçin Türk Bayrağını asmıyorsunuz? Türk Bayrağını neden yakıyorsunuz?
-Bunları sözüm ona özgürlük adına yaptığınızı söylüyorsunuz ama
niçin uyuşturucu kaçakçılığı yapıp on binlerce genci zehirlediniz?
Niçin hala kaçakçılığa devam ediyorsunuz?

  • Niçin kendi Kürt kökenli insanlarınızı kaçırıp,
    böbreklerini-organlarını para karşılığı sattınız?

-Niçin yabancı istihbarat örgütlerinin tetikçiliğini yaptınız?

-Beraber yaşayacağınız doktorları-öğretmenleri-mühendisleri-işçileri niçin öldürdünüz?

  • Türk Devletinin Askerine-Polisine kurşun sıkarsınız da, niçin sizleri asırlardır sömüren Toprak Ağalarının-Aşiret Reislerinin önünde el-pençe divan durursunuz?
  • Önderiniz Öcalan’ın “Yoğunlaştırma Evinde” Kürt kızlarına tecavüz etmesini nasıl kabullenirsiniz?

– Türkiye’den “Ana dilde eğitim” adı altında Kürtçe eğitim ve öğretim istiyorsunuz da, gerçek önderiniz Barzani’nin Kuzey Irak’ta “Tek Eğitim ve Resmi Dil” olarak sadece Soraniceye izin verdiğini niçin söylemiyorsunuz? Sizler Zaza ve Kurmançi lehçesini konuşanlar, Soranice konuşanlarla nasıl anlaşacaksınız?

-Siz “Demokrasi” , “Eşitlik” , “Özgürlük” için silaha sarıldık diyorsunuz.
O halde Kürt kadınlarına neden köle muamelesi yapıyorsunuz?

“Töre Cinayetleri” dediğiniz ilkellik ve insanlık suçu neden hep sizde olur?

-İçinizden bir tane olsun “Kürt Aydını” çıkıp da, Barzani’nin “Bir erkek 4 kadın alabilir” diye yasa çıkarmasını eleştirmez?

Bak Heval Çıyan;De ki seninle helalleştik, yarın “Biz Ayrılmak istiyoruz” demeyeceğinizin garantisi nedir?
Başka PKK’lar, başka Caniler çıkmayacağının garantisi var mıdır?
Dünyanın her yerinde bir kural vardır Çıyan;

  • Elinde silahı bırakmayan terör örgütü ile hiçbir devlet müzakere etmez.

Silahlı teröristle müzakere eden devletin de iki yakası bir araya gelmez.

Silahı bırak, Türk Devletinin Adaletine teslim ol, adam öldürdüysen-suç işlediysen hesabını ver.

Türkiye’de demokratik yönden hak arama yollarındaki tıkanıklıkları beraberce açalım.
Ülkemizi beraberce büyütelim, çocuklarımıza daha zengin, daha güçlü bir Türkiye bırakalım.

Heval Çıyan: Sen bu “Akıl” ve “Barış” yolunu istemiyorsun. Patronlarınız da istemiyor.O zaman elinden geleni ardına koyma be Heval.Fakat sen de başına geleceklere razı olacaksın.

Çünkü bu defa karşında tümüyle Türk Milletini bulacaksın…
(http://www.egedesonsoz.com/yazar/Helalleselim/6190, 10.4.13)

Mümtaz Soysal : HASTALIK..

Mümtaz SOYSAL

HASTALIK…

Bir Amerika kasabasında altı öğretmeni ve ardından yirmisi kendi okul arkadaşı çocuklar olmak üzere 27 kişiyi öldüren gencin yarattığı şokun etkisi hâlâ sürüyor.
Bu tür çılgınlıkların ilki de değil bu. Yalnız dünyanın en güçlü ülkesinde değil, başka yerlerde de böyle olaylar çoğalmaya başladı; ama bunları akla yakın nedenlerle veya toplumların şu ya da bu nedeniyle açıklayabilmek hayli zor. Şu günlerde “Silah taşıma özgürlüğünü anayasal hak olarak vatandaşlarına tanıyan bir ülkede elbet bunlar olur” diyenler bile var ama, başka toplumlarda benzerlerine rastlandığı için bu olayı da çağın psikolojik hastalıklarından biri sayanlar daha çok. Failin soyadının“Lanza” oluşuna bakıp “Zaten gangsterlerin çoğunluğu İtalyan asıllı olanlardan çıkmıştı” türünden saçmalıklar da artık para etmiyor.

Düşünün ki, yıllar önce bizim fakültede ders vermeye gelmiş İtalyan kökenli Amerikalı profesörün soyadı da Lanza’ydı ve A klavyeli daktilo makinesinin on parmakla yazmaya uygun olmadığını görüp uzun bir araştırmadan sonra F klavyesine geçişimizi sağlayan
O olmuştu! Şimdi, 27 kişiyi öldüren Lanza’yla o Lanza aynı kefeye konur mu?

Zaten, failin ırkına bakılmaksızın, cinayet cinayettir ve şu ya da bu nedenle can almak hep suçtur. Ceza hukuku, ruh sağlığının bozukluğu gibi birtakım hafifletici nedenlerden söz eder ama bunların bir kısmını anlamak ve hafifletici neden saymak pek kolay değil. Toplumumuzdaki bazı kadın cinayetlerinin işleniş tarzlarındaki şiddeti tasavvur etmek bile zor. İnsanlar kendilerince haklı buldukları öldürme nedenleri ne olursa olsun,
bir süre önce sevdikleri, hatta aile kurdukları bir kadını nasıl öldürebiliyor ve hele bununla da yetinmeyip kurban keser gibi nasıl boynunu kesebiliyorlar?

Hele birlikte aynı yastığa baş koyulan ve çocukların anası olduğu bilinen bir kadının.

Başka toplumlardaki bazı cinayetlere “hastalık” tanısını kolayca koyarken,
kendi toplumumuzdaki kadın cinayetlerinin bu yönünü düşünmeden duramayız.
Birbirine benzer örneklerin çoğalması korkunç bir ilkelliğin ve vahşetin habercisi sayılır.

Bizde böyle bir gidişin özellikle bu yönü gelecek kuşaklar için genellikle sanılandan
çok daha endişe verici değil mi?

============================================

Dostlar,

Üstad Prof. Soysal, bilindiği gibi seçkin bir Anayasa Hukuku uzmanıdır.
Paris’te Ermenilerin Türkiye karşıtı (aleyhine) saldırı davalarda birkaç onyıl önce, ülkemizi Fransızca (hoca Galatasaray Lisesi bitirenidir) olarak yetkinlikle savunmuş ve davaları kazanmamızı sağlamıştı.

(15 Temmuz 1983 günü Paris yakınlarında Orly Havaalanında THY bürosu önünde patlayan bir bomba dördü Fransız, ikisi Türk, biri Amerikan ve biri İsveçli olmak üzere sekiz kişinin ölümüne ve altmış dolayında kişinin de yaralanmasına yol açtı.
Sanık olarak tutuklanan ASALA örgütü mensupları 19 Şubat-2 Mart 1985 arasında yargılanan sanıklardan biri ömür boyu olmak üzere ağır hapis cezasına çarptırıldılar.)

Oysa bu yurtsever ve çok nitelikli aydın, 12 Mart 1971’de SBF (Mülkiye) Dekanı iken gözaltına alınmış ve Mamak askeri cezaevinde, öğrencilerinin gözü önünde “dövülmüştü”.

  • .. Bakın, biz sizin hocanızı da döveriz.. denilmekteydi Mülkiye öğrencilerine..

Bu anlatım, sormamız üzerine, hocanın bize, Zonguldak’ta bizim oturum başkanı olduğumuz bir panelde, arada ikili söyleşimizde doğrudan aktarımıdır.. Mümtaz
Hoca, bu kurgunun öğrencilerine gözdağı amaçlı olduğunu da bize belirtmişti..
(Panel : Küreselleşme ve İşçi Sağlığı, Zonguldak Karaelmas Üniv., 24.09.03)

Mümtaz hoca, 80’ini aşalı birkaç yıl oldu.. Halen 4 kitap yazımını sürdürüyor..
BCP Genel Başkanlığını da.. Bu “küçük” partinin programı son derece doyurucu.

Mümtaz hoca, 19.12.12 günü Cumhuriyet’teki yazısında ABD’deki toplu cinayeti işliyor.. Ama biz kendi sorunumuzu görmekten aciziz..

Kadın cinayetleri, töre cinayetleri, etnisiteye dönük kırımlar.... vd.

Sevgi ve saygı ile.
19.12.12, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net