Etiket arşivi: QUO VADİS TÜRKİYE?

Soma’da madenciler eylemde; Erdoğan’ın ve AKP’sinin kan ve ateşle tangosu sürüyor !?


Soma’da madenciler eylemde;
Erdoğan’ın ve AKP’sinin kan ve ateşle tangosu sürüyor !?


Dostlar
,

Soma dramı bütün ağırlığıyla sürüyor…

13 Mayıs’tan bu güne 53 gün geçti.. 1 hafta sonra da 2 ay bitmiş olacak..
Yüce Meclis‘te konuya ilişkin bir “torba yasa” yolda..

Gerçekten bu yasa tasarısı / teklifi de, AKP’nin dünyada örneği görülmemiş opportünizmi (fırsatçılığı!) nedeniyle tanınmaz bir içerik zenginliği – çeşitliliği kazandı (!).
AKP’nin kurumsal olarak ve de vekillerinin –şimdiye dek her nasılsa karşılanmayan– kişisel olarak ne beklentileri – çıkarları varsa, bu vesile ile,

SOMA kurbanlarına verilmesi gereken olağan yasal haklarının arkasına sığınarak, torba – çorba – kırkambar yasanın (!) içine doldurdular..

Üstelik bundan da önce, Cumhurbaşkanı seçimine giderken, AKP – RTE elinde
HDP – PKK ile pazarlık gücü olsun – artsın diye bir başka yasal düzenleme yapıldı..
Böylelikle RTE hükümeti, yargı ve yasamayı dışlayarak neredeyse ülkenin artık fiilen bölünmesi aşamasına dek uzanabilecek yaşamsal ödünler verme yetkisi kazandı!

Burada olağanüstü yetkilerin AKP – RTE hükümetinde toplanarak hem Anayasa’nın güçler ayrılığı ilkesinin (md. 6-9) apaçık çiğnendiğini görüyoruz hem de ülkemizi – ulusumuzu bölebilecek son derece tehlikeli, “artık son aşama” Yürütme yetkilerinin
R.T. Erdoğan’ın eline verilişini..

  • Cumhuriyet ve temel kurumları 2 yanı keskin kılıçla
    çift taraflı olarak adeta doğranmakta..

Tayyip bey bu kez, kendisi için yaşamsal olarak tanımladığı bir başka hedef olarak Cumhurbaşkanı seçimine kilitlenmiş durumda.. Hedefe giden yolda her şey ama her şey mübah.. %1’in %49’dan daha önemli – büyük olabileceği bir kritik seçime daha gidiyor..
2. turda, hatta 1. turda, göstermelik HDP adayı üzerinden Kürt yurttaşların oylarını almak.. Bu amaçla da yaman bir pazarlıkla, gözünü karartmazsa,
KRİTİK DENGELERİ GÖZETEREK gıdım gıdım ödünleri sürdürmek..
Turbun büyüğünü ise 2105 genel seçimleri öncesine saklayarak :

Öcalan’ın salıverilmesi ve Güneydoğu’ya belli sınırlarla başlangıç olarak “özerklik” !

Yani apaçık, BOP eşbaşkanlığının vazgeçilmez gereği olarak ülkesini bölmek!

  • Erdoğan’ın ve AKP’sinin kan ve ateşle tangosu sürüyor !?
  • Quo vadis Erdoğan, quo vadis AKP; quo vadis TÜRKİYE!?

*****

Soma kurbanlarının olağan yasal haklarının arkasına sığınarak utanılası bir duygu sömürüsü ile gerçekte amacının ne olduğu belirsizleşen, Dünya hukukliteratüründe örneği bulunmayan bir “torba – çorba – kırkambar yasa”ya daha Yüce Meclis
yol vermekte.. Ortada ağır, ciddi bir demokratik etik – moral cinayetiyle birikte..

Soma’da madenciler eylemde!

06somaEylem

Manisa’nın Soma ilçesinde 301 işçinin yaşamını yitirdiği maden katliamının ardından AKP hükümeti tarafından verilen sözlerin tutulmaması işçileri isyan ettirdi.
Madenciler önceki gün Soma Kültür Parkı’nda başlattıkları oturma eylemini dün de sürdürdü. Eylemde, “Verilen sözler tutulsun, sorumlular yargılansın, madenler kamulaşsın”, “Taşeron çalıştırma yasaklansın – iş güvenliği sağlansın” yazılı pankartlar dikkat çekti.

SÖZLER TUTULMADI

AKP hükümetinin madencilere verdiği sözler özetle şunlardı:

* Devlet tarafından denetimler yapılana ve denetim raporları tamamlanana dek
kimse madenlere inmeye zorlanmayacak.

* Kimseye bu süre içinde çıkış verilmeyecek.

* Aylıklar eksiksiz ödenecek.
Koşullar düzelene dek gerekirse 7-8 ay Devlet maaşları ödeyecek.

* Aylıklar en az 2000 TL olacak.

* 6 aylık ikramiye verilecek.

* Haftalık çalışma saati 36 saati asla geçmeyecek.

* Emeklilik yaşı 55’ten 49’a düşürülecek.

* 1400 TL-1500 TL arasında ölüm aylığı bağlanacak.

* Ölen madencilerin yakınlarına TOKİ’den ev verilecek.

* Ölen madencilerin yakınlarından 1 kişiye istihdam (iş) sağlanacak.

* Taşeron – altişveren sistemi kaldırılacak. (4.7.14, Basından..)

TÜRKİYE NEREYE? QUO VADIS TURKIYE ?


TÜRKİYE NEREYE?
YA DA BUNLAR KİMİN ESERİ…

portresi

 
Dr.Alper AKÇAM

 

 

HABER: “Suriye’de iç savaşın başlangıcından beri Ege Denizi de bu korkunç savaşın cephelerinden biri olmuş durumda… Suriyeli aileler taş taş üstünde kalmayan ülkelerinden kaçmak, Avrupa’ya ulaşmak için Ege Denizi’ni çare olarak görüyor. Tekneye binebilenler şanslı olanlar… İster inanın ister inanmayın bazen bir şişme botla Yunan Adaları’na ulaşmaya çalışıyor kaçak Suriyeliler… Çoğu zaman da yeni bir yaşam ümitleri Ege’nin mavi sularında son buluyor… Şu ana dek toplam kaç kişinin Ege Denizi’nde yaşamını yitirdiğini kestirmek çok güç… Yetkililer savaşın başından bu yana bu rakamın 500’e yaklaşmış olabileceğini söylüyor.” 

Fotoğraftaki 3 kardeş de bu korkunç rakamın içinde…

suriyelicocuklar

 

 

 

Bu çocukların günahsız yüzlerinden vicdan azabı duymayan çirkin politikacılara yazıklar olsun!

SURİYE’de iç savaşın başından beri yüz binlerce kişi öldü, milyonlarca kişi evini barkını terk etti.

Bir zamanlar dostumuzdu Suriye… 700 km’lik sınırımız güvenli, sınır illerimiz barış içinde idi. Bugün Hatay’ın, Ceylanpınar’ın, Reyhanlı’nın gireni çıkanı belli değil.
Paralı askerler, El Nusra militanları kol geziyor.

Suriye tarafındaki birçok kasaba PYD denetimine geçti.

HABER 26 Temmuz 2013, Cuma): “Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı farklı tugay ve birliklerden 70 komutan Gaziantep’te bir araya geldi. Bülbülzade Kültür ve Dayanışma Vakfı’nın düzenlediği toplantıya Özgür Suriye komutanlarının yanı sıra ilim adamları da katıldı.”

Suriye’de çarpışan taraf olan ve Reyhanlı patlamasından Türkiye’nin
güney illerinde yaşanan birçok olayda üzerinde kuşkular bulunan bir savaş örgütünün toplantısı neden Türkiye’de yapılıyor?

Bu ülkede, kızları okutmaya, öğrencilere burs vermeye çaba gösteren
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden güzelleştirme derneklerine,
meslek odalarına dek birçok demokratik kuruluş savcılık izlemlerinden,
maliye denetimlerinden, polis baskınlarından yakasını kurtaramazken,
adı savaşla anılan bir yabancı güç ve bu güce ev sahipliği yapan
bilmem ne vakfıyla ilgili bir soruşturma neden yapılmıyor.

Nasıl bir hukuk devletinde yaşıyoruz?  

Bu tablo kimin eseri? Yalnızca savaş çıkararak bölgeye egemen olmak ve
yer altı-yerüstü zenginliklerine konmak isteyen Batılı ülkelerin mi?

Suriye tarafında yüksek binalarda dalgalanan PYD bayrakları için,
“Suriye’nin toprak bütünlüğüne zarar verecek oldubittileri kabul edemeyiz.” diyen Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, kimleri güldürmek istiyor acaba?

HABER: TRT 1’in iftar programına konuk olarak katılan tasavvuf düşünürü
Ömer Tuğrul İnançer, gebe kadınlar hakkında yaptığı yorum ile şaşırttı

TRT 1 ekranlarında iftar saatlerinde yayınlanan ‘Ramazan Sevinci’ programı tasavvuf düşünürü ve avukat olan Ömer Tuğrul İnançer’i konuk etti.
Programda Şeyh Vefa’nın menkıbelerinden bahseden İnançer, gebe kadınlar hakkında yaptığı sert yorum ile herkesi şaşırttı.

“BUNUN ADI TERBİYESİZLİKTİR” dedi!”

Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet televizyonunun konuk “Düşünür”ü öfkeliydi de…
Bir dövmediği kaldı gebe olup sokağa çıkanları…”

HABER: Turgutlu Çaldağı’nda sülfürik asitle nikel madeni çıkarılması…
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel EROĞLU’nun verdiği izinle 200.000 ağaç katledilmiştir. Maden şirketi için 1.000.000 ağacın daha kesileceği
ifade edilmektedir.

Atatürk Orman Çiftliği’ni (AOÇ) yapılaşmaya açarak yok etmek için uğraşanların başında gelen AKP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in AOÇ’de yok ettiği ağaç sayısının 10 bine yakın olduğu resmen açıklandı.

Atatürk’ün adını taşıyan aynı yeşil alanda Başbakanlık binası yapımı için kesilen ağaç sayısı da 3.000!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Atatürk Orman Çiftliği’ne (AOÇ) yaptıracağı Beyaz Saray benzeri Başbakanlık binasına ilişkin çalışmalar gizli bir biçimde sürdürülürken, sarayın yapılacağı alandaki Orman Genel Müdürlüğü (OGM) binalarının tümünün yıkıldığı, onlarca dönümlük alanda büyük bir ağaç katliamı yapıldığı uydudan belgelendi.

Orman Mühendisleri Odası’nın ağaç kesimini fotoğraflayarak belgelediği arazide inceleme yapmak isteyen Mimarlar Odası Ankara Şubesi, kendilerine giriş izni verilmeyen araziye adeta uydudan indi. Şube, bir uydu şirketiyle anlaşarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ak Saray” olarak da nitelenen
Başbakanlık binasını kurmak istediği arazinin fotoğraflarını çektirdi.”

HABER: “Başbakan Barbaros’tan geçerken yol kenarında duran gençler
yere tükürdükleri gerekçesiyle gözaltına alındı.”

HABER: “TÜRKİYE’DE YARGI DURUMDAN VAZİFE ÇIKARMA USTASI

Gezi Parkı eylemleri sırasında “İstanbul kurtarılmıştır” diyen Levent Kırca’yı
hedef alan Başbakan Erdoğan’ın, partisinin grup toplantısında

“Asla cezasız kalmayacak, bunun hesabını vermesi lazım.”

sözleri üzerine yargı harekete geçti. Savcılık tarafından Levent Kırca hakkında soruşturma açıldı.”

Başbakan’ın demeçlerini ve dudak hareketlerini izleyen, 12 Eylül 2010 Referandumu’nun eseri bir yargı sisteminin varlığı her şeye tuz biber ekiyor.

Tüm bunlar Türkiye’nin nasıl bir yol haritası üzerinde bulunduğunun birkaç işareti.

Bu yol haritasının ABD’den, AB’den başlayan kapitalist-emperyalist kamp mimarlarına, Türkiye’deki uygulayıcılarına denecek çok fazla bir şey yok.
Onlar tarihsel işlevlerini yerine getiriyorlar ve tarih önünde hesabını verecekler…

Bu tayfaya “Demokrasi” ya da barış adına alkış tutan akıl budalası sözde aydınlara ve üç kuruşluk çıkar için desteklemeyi sürdürenlereyse, bir yerlerine kına yakmak kalıyor…

Kendilerine fazla gelen demokrasiyi Doğu coğrafyalarına pazarlamaya kalkan
Batılı Şarkiyatçılara ve onlardan esin almayı çok seven sözde kültür adamlarına
çok sevdikleri kendi deyimleriyle soralım:

QUO VADİS TÜRKİYE?

Dr. Alper AKÇAM
25 Temmuz 2013