Etiket arşivi: Prof. Celal Şengör

Fatih Altaylı : IŞİD’ciler Harvard’da fizik mi okudu!


IŞİD’ciler Harvard’da fizik mi okudu!

Dostlar,

Fatih ALTAYLI‘dan çok başarılı, müthiş bir taşlama  (hiciv, ironii..)

Mutlaka okuyun..

Prof. Celal Şengör‘ün kandisine yazdıklarını da eklemiş

  • “Acaba din ihracatıyla cari açığı düşürmemiz mümkün olur mu?”

İşin ilginci, Anayasa hukukçusu Prof. Burhan Kuzu oltalanmıiş ve tweet atarak
“IŞİD’cilerin %20’si Harvard mezunuymuş!” demiş!

Bravo Prof. Kuzu’ya.. (RTE bir türlü Meclis Başkanı ya da Bakan yapmadı;
bir bildiği mi vardı acaba??)
Bravo Galatasaray Lisesi mezubu Altaylı’ya

Sevgi ve saygı ile.
02.10.2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

===============================================

portresi

 

Fatih Altaylı
faltayli@htgazete.com.tr
Habertürk, 01 Ekim 2014


AK Parti iktidarının en önemli yanılgılarından biri, her meseleyi “din”e bağlayarak çözeceğini zannetmesi.

Öyle olmadığını muhtemelen onlar da biliyorlar ama “öyleymiş” gibi yapmak “fıtratlarına” uyuyor.

CumhurBaşbakanı’nın imam hatiplere gidenlerin her türlü kötülükten uzak olacağını beyan etmesinin ardından Başbakan’ımız da “Din dersi alanlar terörist olmaz” şeklinde özetlenebilecek bir açıklama yaptı.

Bunun üzerine ben de CumhurBaşbakanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ın “terörist” bir örgüt olarak nitelendirdiği IŞİD elemanları üzerine bir küçük araştırma yaptım.

Şunu baştan söyleyeyim.

Bu araştırma hiçbir bilimsel veriye ve ciddi bulgulara dayanmıyor.

Sadece ve sadece Başbakan’ımız Davutoğlu’nun “Din eğitimi alan terörist olmaz” sözünden yola çıkılarak yapılmış bir araştırmadır.

Bilimsel verilerden daha çok IŞİD’in yapısına ve yaptığı eylem türlerine bakarak
bazı sonuçlara ulaştım.

Benim gördüğüm kadarıyla IŞİD militanlarının büyük bölümü, IVY League
(
benim vazifeli bulundugum University of Pennsylvania, IVY League mensubudur) diye bildiğimiz üniversitelerden mezun.

%20’ye yakını Harvard’lı.

%17’si Princeton mezunu.

% 16.7’si Yale’de eğitim görmüş.

%9’u MIT’de (Yanlış anlamayın MİT değil, MIT yani Massachusetts Institute of Technology) okumuş.

Caltech mezunu olanların oranı ise %5.

Stanford’a gidenler de %15.

Cambridge mezunları, IŞİD mensuplarının % 4’ünü oluşturuyor.

Oxford mezunları %3.1’ini.

Sorbonne’de okuyanlar ise hayli fazla. %11.

İtalya’da Bocconi’yi bitirenler ise örgütün %3’ünü oluşturuyor.

Gerisi de öbür üniversitelerden mezun.

Diyeceksiniz ki, “Ulan kafayı mı yedin, %100’ü geçtin”.

Olabilir.

Takılmayın böyle şeylere.

Küçük bir ayrıntı.

Araştırmamın öbür ilginç sonuçları ise şöyle:

IŞİD mensuplarının tamamı pozitif bilimler dalında eğitim almışlar.

%30’u fizik okumuş.
Bu kendi içinde bölümlere ayırılıyor ama detaya girmeye gerek yok.
Parçacık fiziği, astrofizik falan gibi dallar örgüt mensupları arasında çok popüler.

Kimya okuyanların oranı da %14.

Biyoloji alanında biraz zayıflar.
Sadece %11’ü biyoloji okumuş.

Ancak tıp konusunda oldukça iyi eğitim almışlar.
% 19’u tıp eğitimli.
Zaten bu yüzden kafa kesme konusunda çok başarılılar.

Elektrik-elektronik bölümü mezunları da az değil örgütte ama oranını bulamadım.
Sadece çok varmış.

Genetik mühendisleri de epeyce var dediler.
Onların yalancısıyım.

Araştırmamın bir bölümünde dayanamadım,
“Ulan danalar. Bu kadar adam arasında hiç mi din eğitimi alan yok.
Bir de Müslümanlık adına savaşıyorsunuz.
Utanmıyor musunuz?”
diye sordum.

Yokmuş.

Liderleri olan zat, ki kendisi Harvard’da fizik ve matematik dalında “dabıl meycır” yapmış, üzerine Caltech’te parçacık fiziği üzerine yüksek lisansını tamamlamış, CERN’de çalışırken gelen teklif üzerine IŞİD’e geçmiş,
savaş bitince gidip Nobel alacakmış,
“Abi nerde! Anamın babamın eşekliği.
Bize doğru dürüst din eğitimi aldırsaydı IŞİD’e katılır mıydık?”
dedi.

Tepem attı, “Ulan hiç mi yok aranızda?” dedim.

“Yok abi” dedi.

Ama şimdi kendi çocuklarını Türkiye’de okutacakmış, Milli Eğitim politikamızı
çok beğeniyormuş.

Gördüğünüz gibi bu kapsamlı araştırmamın sonucunda Başbakan’ımız Sayın Davutoğlu’nun haklılığını kanıtlamış durumdayım.

Benim anladığım, terörün kaynağı başta Harvard olmak üzere üniversiteler.

Buna karşın biz de yeni Türkiye’de “İmam Hatip Ivy League‘ini kurmalıyız”.

Bakın bakalım o zaman dünyada terör merör kalıyor mu!

Sosyal medya ve Einstein

ÖNCEKİ akşam evde televizyon izliyorum. ABD’deki talk şov programlarından birini. Konuklardan biri, genç bir kadın komedyendi. Sohbet sırasında şahane bir laf etti.

“Eğer Einstein zamanında sosyal medya diye bir şey olsaydı, Einstein evrene bakışımızı değiştiren teorilerinden hiçbirini geliştiremezdi.” dedi.

Programın sunucusu sordu: “Niye?”

“Çünkü daha ilk makalesini yayınladığı zaman sosyal medyadan öylesine hakaretler başlar, hayatında fiziğin F’sini duymamış insanlardan ‘Sen kim fizik kim, E= diye bir teorem mi olur, ulan salak sen zaten konuşmayı bile geç öğrenmişsin, pis Yahudi’ gibisinden öyle bir hakaret yağmuruna maruz kalırdı ki, o gün fiziği bırakırdı.”

Gerçekten son derece doğru bir yaklaşım. Ama ben yine de Einstein’ın sosyal medya yüzünden fiziği bırakacağını düşünmüyorum. Çünkü zeki insanlar, sosyal medyadaki gerçek fikir sahipleri ile kendi işe yaramazlıklarını ve zavallılıklarını ona buna hakaret ederek ortadan kaldırabileceğini zannedenleri birbirinden ayırt edebilirler.

CELAL HOCA’DAN MEKTUPLAR

Hadi, bilimden vazgeçsinler de göreyim!

SEVGİLİ Fatih,

Fizik ve kimya gibi gözlem ve deneyle yanlışlanması mümkün doğa bilimlerini, matematik gibi tamamen mantık temeline yaslanan ve kendi içinde, dâhi matematikçi Kurt Gödel’in de gösterdiği gibi, tutarlı olup olmadığı kontrol edilebilen bir dili, hiçbir deney veya gözlemle kontrolü mümkün olmayan ve ancak gözleme ve bilime dayanmayan bir inançla kabulü mümkün olan bir öğretiyle, yani dinle, aynı kefeye koymaya kalkmak 21.yüzyıla uygun bir düşünce biçimi değildir.

Bu kafayla Türkiye’nin gidebileceği tek yön, vahşetin özelliklerini belirlediği Orta Çağ’dır. Kendisi henüz farkına varmadılarsa ben belirteyim: Dine inanmak için ortada, irrasyonel inanç dışında, hiçbir neden yoktur!

Borgia Papası da, IŞİD mensupları da, barış için didinmiş olan Yitzhak Rabin’i katleden Yigal Amir de dindar olduklarını iddia ettiklerine göre, demek din ahlakın temeli olamaz.

Mecburi din dersi olmazsa uyuşturucu olur diyen Sayın Cumhurbaşkanı’mıza
bir de küçük hatırlatma: Pek sevdiği haşhaşin, yani “haşhaş çekici” kelimesi dindar, hem de Müslüman bir ortamın ürünüdür!

Fizik ve kimyanın neticelerine inanmak istemeyen ise, mesela hasta olduğu zaman ilaçtan, evini böcek sardığı zaman veya farelerle mücadele ederken kullanışlı zehirlerden, otomobiliyle veya uçakla veya gemiyle bir yere gitmek isterken aerodinamikten, mühendislikten, bunlara koyacağı yakıt için jeolojiden, aydınlanmak gerektiği zaman ampulden, trene binmek icap ettiğinde elektrikten, hava durumunu bilmeyi istediği zaman akışkanlar mekaniğinden, elektronik dalgalar hakkındaki bilgilerimizden, optikten vazgeçsinler de göreyim.

Hodri meydan…

Sevgilerle arkadaşım.
Umarım Sayın Cumhurbaşkanı’mız bu mektubuma bir göz atabilir.

A. M. Celâl Şengör”

Not: Ben de Celal hocaya bir ekleme yapmak istiyorum:

  • “Acaba din ihracatıyla cari açığı düşürmemiz mümkün olur mu?”

Mahkeme salonundan ATATÜRK’ü indirdiler!


Dostlar,

Aşağıdaki haber bu gün Cumhuriyet‘te yer aldı..

Cumhuriyet’in Başsavcısına dilekçe verdi yurttaşlar..

Yeniden “T.C.” simgesi Karşıyaka Adliyesine konsun diye..

Bu olacak şey midir??

AKP iktidarının gizli gündemi artık faşolmuştur.

Duyduk – duymadık denilmesin..

Türkiye’de yaşananlar, Prof. Celal Şengör‘ün deyimiyle “YOBAZIN İNTİKAMI” dır..

Cumhuriyet’in Savcılarına gelince :

Cumhuriyetin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt‘tan utanarak okuyalım :

  • “Cumhuriyet savcıları; Meriç kıyılarında çalışan Tükr köylüsünün kaybolan sabanlarından tutunuz da, bu yurtta yaşayanların uğrayacakları en ufak bir haksızlıktan, hatta Bingöl dağlarının ıssız kuytularında nafakalarını bekleyen öksüzlerin gözyaşlarından siz sorumlusunuz.”

Bu Karşıyaka Başsavcısının amiri yok mudur?
İzmir Cumhuriyet Başsavcısı olup biteni onamakta mıdır??
Yoksa “pilot uygulama” nın sonucu mu merak edilmektedir?

Peki ya HSYK??

Pekiiii ya Yargıtay’daki Cumhuriyet’in 1  Numaralı Başsavcısı ne buyurmaktadır??

Tarih tüm bunları elbet kaydetmektedir.

Niyetin ve hedefin “Türkiye Cumhuriyeti” olduğu artık çoook nettir..

Yerine ne konacaktır?

Anadolu Federe İslam Cumhuriyeti” mi örneğin??

Çıkarın dilinizin altındaki baklayı artık..

Sevgi ve saygı ile.
30.4.2013, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

===================================================

‘T.C’yi Avukatlar Astı!

İzmir’de Karşıyaka Adalet Sarayı’ndan “T.C.” yazısının kaldırılması, İzmir Barosu Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’nun eylemiyle protesto edildi. Eylemde, sembolik “T.C.” yazısı, adalet sarayının tabelasına asıldı. Avukatlar, Karşıyaka Başsavcılığı’yla görüşerek, tabelanın ve fotoğrafların yerlerine tekrar konulması için dilekçe verdi.

CHP ve İşçi Partisi’nin de destek verdiği eylemde görüntü alan sivil polislere de gruptakiler, “Badem bıyıklılar. Bizi fişleyemezsiniz. Biz düşündüğünüzden daha fazlayız.” diyerek tepki gösterdi. Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Av. İrfan Koçana, T.C. tabelalarının kaldırılmasının tesadüf olmadığını,
bu durumu genel uygulamadan anladıklarını söyledi. Açıklamanın ardından Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu, T.C. yazısını adalet sarayının tabelasına astı.

Cumhuriyet, 30.04.2013

ATATURK_bustleri_resimleri_kaldirildi1

Mahkeme salonundan ATATÜRK’ü indirdiler!

ATATURK_bustleri_resimleri_kaldirildi2

İzmir Karşıyaka Adliyesi’nde mahkeme salonlardaki büstler, köşesi vardı.
Kalem odalarındaki Atatürk resimleri depoya kaldırıldı.

Giriş tabelasından ‘T.C.’ çıkarıldı.

Duruma tepki gösteren Cumhuriyetçi Avukatlar yarın adliye önünde toplanacak.

İzmir Karşıyaka Adliyesi’nde yaklaşık 4 ay önce başlayan tadilatta mahkeme salonlarında “Adalet mülkün temelidir” yazısının altında yer alan Atatürk büstleri kaldırıldı.

Kalemlerde yer alan Atatürk tabloları çalışmaların ardından yerine asılmadı.

Adliyenin girişinde Atatürk’ün büstünün ve özlü sözlerinin yer aldığı Atatürk köşesinin yerine ise bank konuldu.

Yerlerinden çıkarılan Atatürk büstleri ise depoya kaldırıldı.
(AYDINLIK, 28.4.13)

===========================================

Bu davranışı şiddet ve nefretle kınıyoruz !!

Hükümeti derhal duruma müdahale ederek
-emir ordan kaynaklanmıyorsa ya da cüret ordan alınmıyorsa!??-
durumu düzeltmeye çağırıyoruz.

Yapılmak istenen nedir?

Halkın kutsallarına bu denli pervasızca saldırının altında yatan nedir?

Ne amaçlanmaktadır?

Halk kışkırtılarak eyemlere mi çekilmek istenmektedir?

Sonra da kolluk orantısız güç kullanacak ve halk sindirilecek midir?

Ya da kurgulu şiddet eylemleri ile OHAL )Olağanüstü Hal) rejimi hazırlığı mı yapılmaktadır?

Başta AKP içindeki sağduyulu – yurtsever kardeşlerimiz olmak üzere
tüm örgütlü yurttaşları ve örgütleri en üst düzeyde yasal tepki vermeye çağırıyoruz.

Bu davranışı lanetliyoruz!

Vahim yanlıştan derhal geri dönülmesini istiyoruz!

Lütfen artık sağduyu..

Artık yeter!

Yeter artık, anlaşılıyor mu??

Sevgi ve saygı ile.
29.4.2013, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net