Etiket arşivi: Omicron Dalgası

Salgında neden müsterih olamıyoruz?

authorBAYAZIT İLHAN

Salgında neden müsterih olamıyoruz?

Omicron varyantı ile birlikte Türkiye dahil tüm dünyada vaka sayıları ve ölümler artarken Sağlık Bakanı “müsterih olunuz” diyor.

Türkiye’de günlük bildirilen vaka sayıları 110 bini, can kayıpları 210’u geçti. Temaslılara test yapılmaması, güvenilir hızlı antijen testi gibi uygulamaların olmaması nedeniyle test sayıları düşük kalıyor. Test pozitiflik oranının sürekli artarak %20’ye yaklaştığını da düşünürsek gerçek vaka sayılarının bunun çok üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Hastane başvuruları artıyor, önceki hafta özellikle İstanbul ve İzmir’de yoğun bakım yatağı bulmakta zorluklar yaşandığı bildiriliyor. Sağlık çalışanları da fazla sayıda hastalanmaya başladılar.

Gelinen nokta rahatlatıcı mı?

Böylesi bir tabloda Sağlık Bakanı’nın salgını hafife alan mesajlarını bilim çevreleri hayretle karşılıyor. İkisinden alıntı yapalım:

  • “Artan vaka sayıları konusunda sağlık bakanınız olarak yüksek sesle söylüyorum. Endişe etmeyiniz. Hastalık eski günlerinde değil. Grip olan vatandaşlarımızın sayısını günlük olarak ilan etsek benzer manzaralarla karşılaşırız. Müsterih olunuz.”
  • “Vaka sayılarında görülen Omicron varyantı kaynaklı artış umut kırıcıymış gibi anlaşılmamalı. Virüs eski gücünde değil. Salgının endişe verici dönemi artık geride kaldı. Tedbirlere uyarak, aşılarımızı aksatmadan hayatımıza devam edeceğiz. Dünyanın gündemi normale dönüyor.”

Temaslı takibinin gevşemesi, şehirlerarası otobüs ve tren seyahatlerinde, konserlerde, tiyatro ve sinemalarda, maçlarda aşısızlardan test istenmemesi gibi gelişmeler kamusal tedbirler yönünden ipin ucunun bırakıldığını gösteriyor. Sağlık Bakanı’nın uyulmasını önerdiği tedbirler kişisel tedbirler, dolayısıyla hastalanırsanız siz suçlusunuz. Tabii bu arada bazı yurttaşlarımız sağlığından, canından olabilir, yine de “müsterih olunmalı.”

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve bilim çevrelerinin o kadar rahat olamadıklarını görüyoruz. Omicron’un ortaya çıkmasından itibaren 10 hafta içinde dünyada 2020 yılının tamamından fazla sayıda insanı, 90 milyon kişiyi hasta ettiği bildiriliyor. DSÖ Başkanı

  • “Omicron’un kolay bulaşması ve hafif geçirilmesi nedeniyle bulaşmayı önlemenin artık mümkün de gerekli de olmadığı yönündeki anlatının endişe verici olduğunu” belirtiyor ve ekliyor:
  • “Hiçbir şey gerçeklerden bu kadar uzak olamaz, daha çok hastalanmak daha çok ölüm demektir, ülkeleri halklarını sadece aşı değil, belirleyebildikleri tüm yöntemlerle korumaya çağırıyoruz.”

Virüs tehlikeli olmaya devam ediyor. Yeni ve daha tehlikeli varyantların ortaya çıkması, delta varyantının tekrar dolaşıma girmesi ihtimalleri endişe uyandırıyor. Omicron’un çocuk yaş gruplarında diğer varyantlara göre daha fazla hastane yatışına neden olması da dikkat çekiyor.
Aşılamanın ve kamusal tedbirlerin artması gerektiği ortada.

Hastaneler açılmalı

Salgının başından beri belirgin olan ihtiyaç, bilimsel olarak kendini büsbütün gösteriyor. Hastanelere başka nedenlerle yatmış olan hastaların hastanede Omicron’a yakalandıkları rapor ediliyor. Hastaneler kapasitelerinin büyük bölümünü Covid-19 hastalarına ayırmak zorunda kaldıkları için, Covid dışı nedenlere bağlı tıbbi bakım ve tedavi hizmetleri yeterince verilemiyor. Bizdeki açıklanmıyor, Omicron dalgası ile birlikte bazı ülkelerde toplam ölümlerde de daha önce hiç görülmemiş yüksek düzeylere ulaşıldığı bildiriliyor.

  • İnsanlar ihtiyaç duydukları sağlık hizmetine salgının yarattığı koşullar nedeniyle erişemediklerinden daha fazla ölüyorlar.

Türkiye’de bu konuda dünyada benzerine rastlanmayan başka bir sorun karşımıza çıkıyor; şehir hastaneleri nedeniyle kapatılan, çürümeye terk edilen, daha da kapatılacağı söylenen çok önemli hastaneler.

  • Kapatılan hastaneler doğru planlamayla tekrar açılmalı, başta Ankara ve İzmir olmak üzere Kocaeli ve Kütahya’da planlanan hastane kapatmalarından derhal vazgeçilmeli.

Bu amaçla mücadele eden Hastanemi Açın Platformu’nun, Ankara’da yurttaşların hastanelerine sahip çıkmak için kurdukları Onkoloji Hastanesi Kapatılmasın Platformu’nun çığlığına kulak vermek gerekiyor.

KIRIMA DÖNÜŞEN SALGIN, EKONOMİK ÇÖKÜŞ : Suçlu İktidar ve Acımasız Gündem Oyunları..

Dostlar,

4 Şubat 2022 günü akşam saat 20:00’de Karantina TV’de Sn. Recai Aksu’nın Önce İnsan programına konuk olduk. Konu şöyle saptanmıştı :

  • KIRIMA DÖNÜŞEN SALGIN, EKONOMİK ÇÖKÜŞ :
    Suçlu İktidar ve Acımasız Gündem Oyunları..

Omicron varyantı Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) 24 Kasım 2021’de Güney Afrika tarafından bildirildi. Botswana kaynaklı varyantın Kasım başlarında evrimleştiği söylenebilir. Bu son varyantın genellikle hafif seyirli gidişi önverilerle gözlenince bir iyimserlik havası oluştu ve çok bulaşıcı bu varyant ile hızla doğal bağışıklık elde edilebileceği düşünüldü. DSÖ ciddi uyarılarda bulundu, “Omicron’un salgının sonu olacağının asla söylenemeyeceği” gibi.. Hızlı bulaşın yeni varyantlara kapı aralayabileceği ve evrimleşecek yeni varyant(lar)ın daha da tehlikeli olabileceği..

Sağlık Bakanı Dr. Koca, Kovit-19 salgının başında olduğu gibi (2020 başları), birkaç hafta Türkiye’de Omicron varyantı görülmediğini söyledi.. Dünyada çok hızlı yayılım oldu ve doğallıkla ülkemize de, “geç de olsa” geldi. Delta varyantı baskınlıkla dolanımda iken günlük “resmi” olarak 20 binin altına çekilen yeni olgu sayıları ve günlük 120’lere gerileyen ölüm sayıları tırmanmaya başladı.

Aralık 2021 boyunca 5323 insanımızı salgına kurban verdik. 2022 başından 4 Şubat’a dek 5703 (Sakarya Savaşında 5713 şehidimiz oldu) insanımızı yitirdik Kovit-19 nedeniyle. Omicron dalgasının 2 ayda ülkemize faturası 11,026 ölüm oldu “resmi” verilerle. Büyük Taarruz’da 2318 şehidimiz var. 2 büyük savaşta toplam 8021 şehit verdik (kayıplar dışında). 66 günde ortalama 168 ölüm! Sağlık Bakanı Dr. Koca ise “endişeye yer olmadığını” yinelemekte günlük basmakalıp tweet iletileri ile. Bu nasıl bir anlayıştır, kavramak olanaksız.

4 Şubat 2022 günü verileri aşağıda : 111,157 yeni olgu ve 248 ölüm! (Gerçekte daha yüksek!)


Salgın yönetimi, Halk Sağlığı / Epidemiyoloji bilimi ilke ve yöntemleriyle değil, iktidarın siyasal seçimleri ile yapılmaya çalışılmakta. Temel yönelim, her durumda BAŞARILI GÖRÜNME.. Hiçbir olumsuz eleştiri ya da algıya yer yok bu takıntıda ya da koşullanmada..

Sayısal veriler büyük çelişkiler içinde. Yoğun bakım yatakları tama yakın dolu. Halk ve sağlık çalışanları yorgun, bitkin. Çok sayıda sağlık emekçisi de Kovit’e yakalanıyor ve hizmet baskısı artarken çalışanlar azalıyor. Muhalefet soruna yeterince ilgili olmaktan uzak. Unutturulmak isteniyor, kanıksatılmak isteniyor, “doğal” karşılansın isteniyor, “kader” deniyor gerekirse. Bakan Dr. Koca, Şubat sonu, Mart ortası salgının inişe geçeceğini varsayıyor; KUMAR!

Uluslararası kural ve standartlara göre “aşı” niteliği kazanmayan TURKOVAC’ı övüyor Bakan Koca, “kendi gücümüz var” diyor ve anımsatma dozu olarak bununla devamı öneriyor.  Oysa ortada bir aşı yok! Korkunç bir tablo! Bir ulusun yaşamı, iktidarın çıkarına feda edilebilir mi??

Sorunu ayrıntılarıyla işledik..

Ekonomik çöküntüyü, ülkenin talan edilişini, ülke sermayesinin İslamcı kesime kaydırılışını, yıllık enflasyonun TÜİK’e göre %48’e varmasını, emekçi halkın sömürülmesini.. işledik.

AKP iktidarı ağır suçlu.. hem de çok ağır suçlu. Klasik yöntem GÜNDEM OYUNLARIna başvurmak. İşte bunlardan biri Sedef Kabaş’ın hapse atılması. Kavala’nın AİHM ve Avrupa Konseyi uyarısına karşın tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmemesi.. derken Samsun’da Atatürk’ün anıtsal yontusuna halatlı – kamyonetli yıkma saldırısı.. Ülkenin sinir uçlarıyla oynayarak daha da kutuplaştırmak ve asıl sorunlardan uzaklaştırmak..

MOBESE‘ler İstanbul BŞB Başkanını izleyip hukuk dışı biçimde yandaş basına servis ederken, Samsun’da Ata’nın yontusuna yıkma girişimini görmüyor!? Halat bağlanıyor, kamyonetle çekiliyor, halat kopuyor ve alçak saldırganlar kaçıyor. Yurttaşlar ihbar edince polis geliyor. Önceden istihbarat alınamamış mıdır, 15-20 dk. sürmesi olağan saldırı MOBESE’den nasıl görülmemiştir ya görülüp sonlanması mı beklenmiştir?? AKP iktidarı bunları yanıtlamalıdır.

Öte yandan, içerideki başarısızlığı – çöküşü sözde dengelemek üzere Erdoğan Kiev’de ve dış politika gerçekliklerinden (real politics) bütünüyle kopuk biçimde Rusya – Ukrayna arasında arabuluculuğa soyunuyor!!?? Erdoğan’dan bir kınama yok.. Parti sözcüsü Ö. Çelik’in cılız sözleri oldu olaydan 1 gün sonra. Vali, Emniyet Md., MİT yetkilisi görevlerinde.. Erdoğan sessiz..

Amaç ne?? Ülkede kutuplaşmayı daha da keskinleştirip sokak eylemlerini tahrik etmek mi? Ardınan da OHAL ilanı ve OHAL altında genel seçimle bir kez daha zorlama seçim almak mı?

Tüm bunları kapsamlı olarak irdeledik ve soruları yanıtladık. Yaklaşık 80 dakika..

İzlemek için lütfen tıklayınız : https://www.youtube.com/watch?v=02I5tcup1gw

Bilgi ve ilginize sunarız.

Sevgi ve saygı ile. 04 Şubat 2022

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (​Mülkiye​)​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik    

 

 

 

ARTI TV ve NOKTA TV KONUŞMALARIMIZ

Dostlar,

Son olarak katıldığımız 2 TV konuşmamızı paylaşalım aşağıda..

Köln / İstanbul merkezli ARTI TV‘de, 13 Ocak 2022 günü Sn. Fuat ATEŞ’in konuğu olduk.

Konumuz,

  • Henüz Aşı Olmayan (Aşı Adayı??) TURKOVAC Skandalı ve Göz Yumulan Omicron Varyantı Salgını.. idi.

Programda CHP Ankara Milletvekili Sn. Dr. Servet Ünsal da bulundular.

İzlemek için lütfen tıklayınız.. Bizim katıldığımız bölüm 19,5 dk.

AKP iktidarı, Omicron nasılsa hafif gidiyor, herkes hastalansın da doğal bağışıklık (sürü bağışıklığı!!??) sağlama peşinde. Bu beklenti bilim dışı ve insan haklarına açıkça aykırı. Ayrıntıları programda gerekçeleriyle açıkladık.

Derhal kısıtlayıcı önlemlere geçilmeli ve salgın ortasında henüz aşı olmayan, dahası Omicron’a etkisinin test edilmediğini bizzat bu aşı adayını geliştiren Prof. Aykut Özdarendeli’nin de kabul ettiği TURKOVAC uygulaması durdurulmalı, mRNA tabanlı aşı sürdürülmelidir. A

Aşılama yaşı 5 yaşa çekilerek.. Okullarda ve okul öncsinde hızlı testlerle erken olgu bulup ayırarak..

18 Ocak 2022 Salı günü (aşağıdaki görselde yanlışlıkla Çarşamba yazıldı..) ise NOKTA TV‘den Sn. Rüzgar B. Öğütlü’nün konuğu olduk. Konumuz,

  • Omicron Dalgası Herkesi Hasta Edebilir! 
  • Salgın Yeni Bir Evrede, Çok Dikkat!

Bu programımızı izlemek için lütfen tıklayınız… (34 dk.)

Bizim bu açıklamalarımızın ardından Dünya Sağlık Örgütü – DSÖ Gn. Bşk. Dr. T.A. Ghebreyesus‘un uyarıları geldi :

  • Salgında sona yaklaştığımız asla söylenemez

Oysa Türkiye’deki salgın yönetimi yalpalamayı sürdürüyor. PCR testleri neredeyse kaldırılıyor, karantina süresi 7 güne indiriliyor, bir bakıyoruz, o gün 60-70 bin “iyileşen” var!??

Böylelikle, havuzda biriken aktif hasta sayısı, Omicron varyantı patlaması yüzünden 700 binleri aşmış iken, bu havuzu “hızla boşaltmak” gerekiyor (!!)..

PCR testleri ile ilgili endikasyon vb. kuralları, bakıyoruz, Soylu Bakan‘ın başında olduğu İçişleri Bakanlığı belirliyor! Olacak şey değil.. İdare hukukunda buna “fonksiyon gaspı” denir ve gerçekte o idari işlem – eylem yok hükmündedir.

Sağlık Bakanı Dr. Koca ve koca Bakanlığı seyirci! Halbuki 1593 sayılı Genel Koruyucu Sağlık Yasası (Umumi Hıfzıssıhha Yasası) salgın hastalıklarla savaşımda doğrudan Sağlık Bakanlığını görevlendirmekte. 57, 64, 72 ve 94. maddeler dolaysız olarak salgın yönetiminde Sağlık Bakanlığını görevli, yükümlü ve yetkili kılıyor.

Sağlık Bakanlığı gerekli gördüğü teknik – tıbbi salgın önlemlerini Bilim Kurulu yönlendirmesi ile belirler, genelgesini yayınlar ve de uygulamada gerekebilecek Kolluk önlemleri de İçişleri Bakanlığı eliyle yürütülür..

En temel kamu yönetimi – idare ve anayasa hukuk ilkeleridir bunlar. Ülkemizde Devlet yapılanmasının çökme eşiğine sürüklendiği, parti devleti yozlaşmasına tanık oluyoruz ne acı ki.

PCR testi ile ilgili anlamsız – bilimsel temelsiz kaldırma uygulamasını sosyal medyada sert eleştiriyoruz, birkaç saat sonra İçişleri Bakanlığı geri adım atarak uçak yolculuklarında yeniden PCR testi ve / veya…. öbür gereklilikleri koyuyor. Gene İçişleri Bakanlığı! Şaşılacak şeyler oluyor.

Bu arada yayınladığımız tweet iletileri yüzbinlerce okunuyor (aşağıdaki, 622 bin!) :

  • “Saglik Bakanligi Bilim Kurulunun dun, 12 Ocak 2022 kararlarini Epidemiyoji bilimi “ayaga kalkarak” (!) saygi ile selamliyor. Gelisecek kacinilmaz tirmanmadan siz sorumlusunuz. Bilerek Omicron yayginlassin politikasi guduyorsunuz. Yaziklar olsun.”

Bir başkası 1 milyon okuyucuyu geçiyor!

  • “Dünya Sağlık Örgütü izleyen 6-8 haftada Avrupa’nın yarısının (250 milyon!) Omicron alacağı uyarısı yaptı. TR’de 40 m kişi, 2 ay her hafta 5 m, günde 700 bin kişi Kovit olacak. Test kaldırıldı ki bu anormal sayılar saklanabilsin. Bu, Halk Sağlığı ile kumar oynamak! EU-USA alarmda!”

Bu arada TURKOVAC adlı aşı adayı için Türkiye’nin DSÖ’ne ve EMA’ya (Avrupa Birliği İlaç Ajansı) başvurmadığını öğreniyoruz. Nedeni çok yalın, Uluslararası Standat koşullara uygun değil : Ben yaptım, oldu!

  • İktidar salgını değil algıyı yönetmeye bakıyor; her durumda başarılı olduğu TAKINTISI ile!

AB ülkeleri aşı pasaportu koşullarını sıkılaştırıyor ve listede bizim TURKOVAC aşı adayı doğallıkla yok!

  • Salgın bilimle / Epidemiyoloji ile yönetilir. Tersi masum insanların hastalanması ve ölümüdür; insanlık suçudur. Ekonomik çöküntüdür, telafisi yoktur. İktşdar hızla aklını başına devşirmek zorundasdır.

Sevgi ve saygı ile. 19 Ocak 2022, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik