Etiket arşivi: MİLLİ ORDU

Rıfat SERDAROĞLU : KİRALIK KAFANIN BEDELİ KÖLELİKTİR

KİRALIK KAFANIN BEDELİ KÖLELİKTİR

portresi_gulen

 

Rıfat SERDAROĞLU

Geldiğimiz noktaya bakar mısınız?
Binlerce yıllık devlet tecrübesi olan Türkiye Cumhuriyetinin kaderi 2 kişinin
eline kaldı!
Birisi; (AS: Bay RTE!)

*Cehalet, bilgi-görgü eksikliği ve aile ortamından kaynaklanan açgözlülük ile boğazına kadar şaibeye batmış, yalnızca kendini kurtarma derdinde!
-Devlet, elinde silah olan ve insan öldürmeye devam eden bir
Narko-Terör örgütüyle (AS : PKK) müzakere etmez.
-Devlet, Cemaat-Tarikat gibi illegal ve gizli örgütlerle birlikte yönetilmez.
-Bulunduğumuz coğrafyada Güçlü – Milli Ordusu olmayan milletler yaşayamaz.
-İletişim araçlarının bu kadar geliştiği çağımızda, hiçbir baskıcı-yasakçı rejim
ve tek adam yönetimi ayakta kalamaz
.
-Küreselleşen dünyada, dünya ve ülke ekonomik gerçeklerini keyfinize göre değiştiremezsiniz. Değiştirir ve başarısız olursanız, kendi insanlarınızı fakirleştirirsiniz. (AS: Türk insanı AKP ile yıllardır yoksullaştırılmakta!) 
Devlet yönetmenin değişmez bu gerçeklerini bilmeyen “Birisi”;
Narko-Terör örgütünü devletin muhatabı yaptı.
“Çözüm süreci” diye, terör örgütünün silahlanmasına, şehirlerimizi ve
devlet yollarını ele geçirmesine, her tarafın “bomba ve mühimmat deposu” haline getirilmesine izin verdi. Devletin en hassas birimlerine Cemaat militanlarını
bizzat kendisi yerleştirdi. Bakanlıkları Tarikatlar arasında pay etti. Milli Ordumuza kumpas kurulmasına ve yıpratılmasına yol verdi. Özerk kuruluşlarımıza müdahale ederek, ülke ekonomisinin dengelerini bozdu. 

Diğeri; (AS: Apo!)

Emperyalist Devletlerin yüz yıllar evvelki “Kürt Kartının” ve “Yeni Sevr’in” gönüllü oyuncusu oldu. Sakat (AS: Engelli) bıraktıklarıyla birlikte 54 binden çok 
insanımızın yaşamını çaldı. Yıktırdı-yaktırdı- öldürttü. Milyarlarca dolarımızın
heba olmasına yol açtı.

Örgütünün (AS : PKK)
– üçte birini Ermeni çetelerinden,
– üçte birini İranlı Kürtlerden ve
– diğerini de kandırıp dağa çıkardıkları Kürt çocuklardan oluşturdu.

İlk yakalandığında; “Ben Kürt değilim, benim anam Türk’tür.
Ben Devletin hizmetindeyim.”
diyen kokain bağımlısı bu sapık,
yukarıdaki “Birisi” sayesinde hala can aldırmaya devam ediyor…

Değerli Okurlar;

İleride çok ilginç olaylara tanık olacaksınız!
Çünkü Birisi” ve “Diğeri” her konuda daha önceden zaten anlaşmışlardı!
7 Haziran’da yapılan Genel Seçimler bu ikilinin istediği gibi sonuçlanmayınca, Fidan (AS: MİT Müsteşarı Hakan Fidan!) eliyle anlaşma yenilendi.

Kaba hatlarıyla plan şu                            ;

“Diğeri” kan akıtmaya, can almaya, yıkmaya-yakmaya devam edecek.
“Birisi” kahraman edasıyla terörle mücadele ediyor gibi görünecek!

Bu arada, yüzlerce genç yaşamlarını yitirecekmiş, ekonomi çökme noktasına gelecekmiş, kimin umurunda!

1 Kasım’dan 15-20 gün önce, “Birisi” barış çağrısı yapacak,
Diğeri” ateşkes sağlayacak ve yeni çözüm süreci başlayacak!
Birisi akan kanı durduran kahraman olarak seçimden tek başına iktidar olarak çıkacak ve “BAŞKAN” olacak.
Diğeri” ise, hastalık bahanesiyle önce ev hapsine,
sonra da dışarı çıkarılacak…
8

Veleddalin Âmin!

Ayı, arkadaşlarına “Bu sene dağda armut çok bol olacak..” demiş!
Arkadaşlarından biri; “Nereden biliyorsun?” diye sorunca,
Canım öyle istiyor.” demiş.
Birisi” ile “Diğerinin hesabı da aynen ayının hesabı gibi!
Türk Milletinin o eşsiz sağduyusunu, devletine-tarihine-geleceğine,
yeri geldiğinde nasıl sahip çıktığını bu iki sepet bilmiyorlar.

Türk Milleti, bu çirkef oyunu mutlaka kafalarına geçirecektir.
Göreceksiniz!

==================================

Dostlar,

Önceki Sağlık Bakanlarımızdan yürekli ve birikimli yazar Sayın Rifat SERDAROĞLU, yazdıkça açılıyor gördüğünüz gibi..

İlerleyen yaşı ile emeklilik yaşamının tadını çıkaracak iken yaşadığı şu gerilime ve acıya bakınız.. Biz de sözde tatildeyiz ama ne emperyalizm tatile çıkıyor ne de içerideki iğrenç maşaları! Dolayısıyla gecenin 02:38’inde, Ağustos böceklerinin derin sessizliği içinde “peeeeeeeek çok” insanımız “deriiiiiin” uykularda iken biz klavye başında nöbetteyiz…

Büyük Atatürk;

Bizi mahvetmek isteyen emperyalizme ve bizi yok temek isteyen kapitalizme karşı savaşımı MESLEK edinmesi gereken zavallı bir halk olmanın gerektirdiği yapılanmayı hedeflemeliyiz.” Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Derken, “meslek edinmeliyiz” kritik vurgusuyla yüksek zekasını bir kez daha
ortaya koyuyor :

“Bizi mahvetmek isteyen emperyalizme ve bizi yok temek isteyen kapitalizm..” ile savaşım (mücadele) öyle boş zamanlarda, hafta sonlarında ya da tatillerde işten arta kalan zamanlarda verilebilecek bir savaşım mıdır?! Yoksa, bu 2 lanetli – kadim düşmanla sürgit savaşımı “2. bir meslek edinerek” “sürekli”, güncel ölçü ile “7/24” mü sürdürmek gerekir?O, Yüce ATATÜRK;

  • “.. Ben, günü geldiğinde, en büyük armağanım olmak üzere Türk ulusuna canımı vereceğim..” kararlılığı içinde yaşamadı mı? Onca yoğun yaşam ile ömrünü “hızla”
    bizim için tüketmedi mi? 57 yaş ölünecek yaş mıydı? Dediğini tam da yapmadı mı??

*****

Atalar boşuna mı uyarmıştı : “Su uyur; düşman uyumaz!” diye?

Artık uyanmanın zamanıdır..
Nazım Hikmet‘in de güzelim çağrısında çook ustaca yaptığı gibi :

Kuvayı Milliye şehitleri, mezardan çıkmanın vaktidir!

Toplumu kim uyandıracak?

Biz de Sayı Serdaroğlu gibi iyimseriz…

Türk Milleti, bu çirkef oyunu mutlaka kafalarına geçirecektir…

Sevgi ve saygı ile.
23 Ağustos 2015, Tekirdağ

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

TÜRK ORDUSU YENİDEN YAPILANACAK


TÜRK ORDUSU YENİDEN YAPILANACAK

portresi_kucuk

E. Tümg. Naci BEŞTEPE

Kasım 2013 YAŞ’ında “Silahlı Kuvvetler’in yeniden yapılandırılması çalışmalarının ele alındığı” açıklandı.

İki kutuplu dünyadan çıkıldığı ve komşularımızın değiştiği 1990’lı yılların başlarından bu yana, TSK’da yeniden yapılanma çalışmaları yapılmıştır.

“Daha az fakat daha etkin kuvvet” ilkesiyle yola çıkılan her çalışma,
küçülme yerine büyüme ile sonuçlanmıştır.

Bunda en önemli etken, gelecekteki olumsuzlukların sorumlusu olma endişesidir.
Tehdit değerlendirmesinde aşırı duyarlılığa dayanmaktadır.

DEĞİŞİM GEREKLİ AMA!

YAŞ haberi bu açıdan bakınca olumludur.

Yeniden yapılanma gereklidir.

Dünya değişmiştir. TSK da yapısını yeni koşullarına uydurmalıdır.

Ama.

İktidarda AKP vardır.

TSK,  bu partinin hükümeti ile uyum sağlayarak değişimi yapmak durumundadır.

İşte o zaman duruma kuşku ile bakmak gerekmektedir.

PROFESYONELLEŞME

Yeniden yapılanmada profesyonelleşmenin gündeme gelmesi olasıdır.

Belirli alanlarda gerekli, hatta zorunludur.

İç güvenlikte yararı görülmüştür.

Üstün teknolojik harp-silah ve araçlarının kullanıcılarının da profesyonel olması doğrudur.

Bu konuda sorun sınırın nereden çizileceğidir.

                                     MEHMETÇİK TEMELDİR

TSK’nın temeli MEHMETÇİK’tir.

TSK, Ulus-Ordudur.

Her evden Mehmetçik çıkar.

Yurdun her köşesinden Mehmetçikler kışlada buluşur.

Koğuş, karavana, eğitim, arazi, çadır, silah ve zorlukları paylaşarak kaynaşırlar.

En önemlisi; TEK VATAN-TEK BAYRAK-TEK ULUS ülküsünde birleşir MEHMETÇİKLER.

Türkiye Cumhuriyeti’nin güvencesi budur.

MEHMETÇİK niteliğinin yok edilmesi Türkiye Cumhuriyeti’nin güvencesini de yok eder.

TSK’ya komuta edenler bunun bilincindedir.

Ama.

İktidarda AKP vardır.

                      MİLLİ HÜKÜMET – MİLLİ ORDU

Bu dönem geçicidir. Geçip gitmesine az kalmıştır.

Türk ordusu yeniden yapılanacaktır, çağın gereklerine ayak uyduracaktır.

Temel düşünce, Türkiye Cumhuriyeti’ni koruyacak ve kollayacak yapıya sahip
MİLLİ ORDU olmasıdır.

Yalnzıca dış tehdide karşı değil ülkeye ve rejime yönelen tüm tehlikelere karşı.

Bu da ancak MİLLİ HÜKÜMET’le yapılabilir.

ABD güdümünden bağımsız tek adım atamayanlarla değil.

Plan ve projelerini Türk halkından önce ABD’ye anlatmaya giden ve ABD ile daha uyumlu olacağını ilan edenlerle de değil.

“NATO bizi mağaradan çıkardı!” kafasında olup, Türk ulusundaki cevheri ve Atatürk’ün aşıladığı bağımsızlık tutkusunu bilmeyenlerle hiç değil.

NATO

NATO birçok yenilikler, teknolojiler getirmiş, TSK’nın dünyaya açılmasına katkı vermiş olabilir.

Yararları olmuştur.

Ama ya zararları?

Ya çıkardığı engeller.

Ya milli savunma sanayine sahip olamayışımıza etkisi.

                                       TSK MİLLETİNDİR

ABD ve NATO, şimdi de Türkiye’nin ÇİN FÜZE SAVUNMA SİSTEMİ ortak yapımı kararını değiştirmek için sahaya çıkmıştır.

Çünkü; millileşme, milli sistemlere yönelme söz konusudur.

Yanlış hükümet doğru adım atmıştır.

Kararlı olunmalıdır.

Millileşme yolunda atılan her adım altın kıymetindedir.

Siyasal oyuna alet edilmemelidir.

Edenler Ulusa hesabını vereceklerini bilmelidir.

TSK bir tanedir, hepimizindir, en önemli varlığımız ve güvencemizdir.

Eleştirilerimiz kuruma değil kişileredir.