Etiket arşivi: Leyla Zana

AKP rejimi yerleşiyor!

AKP rejimi yerleşiyor!

Yakup Kepenek
Cumhuriyet, 14 Eylül 2015

7 Haziran seçimlerinden sonra ülkenin içine sürüklendiği ve giderek yoğunlaşan savaş ortamında bir yanda onca acı kayıp yaşanıyor, diğer yanda da AKP rejiminin yerleşmesi gerçekleşiyor. Ortam, AKP ideolojisi tarafından besleniyor ve o ideolojiyi besliyor.
Nasıl mı?

Namlunun ucunda

Toplum 1 Kasım seçimlerine alnına namlu dayatılmış olarak gidiyor. Böyle bir toplum yalnız ve ancak tek bir tepki verebilir; sağ kalmak!
Yalnızca sağ kalmak için çırpınan toplum, doğal olarak başka hiçbir şeyle ilgilenemez.
Cumhurbaşkanı’nın yetkileriymiş; anayasal düzenmiş; eğitimmiş; bilimmiş; adaletmiş; hukukmuş; hak ve özgürlüklermiş; kadın-erkek eşitliğiymiş; işlemeyen devlet kurumlarıymış; yandaş sermayeye verilen ihalelermiş; sağlanmayan devlet istihbaratıymış; dış politikanın sürüklendiği bataklıkmış; yolsuzluklarmış; ücretlermiş; işyeri güvenliğiymiş; çalışma koşullarıymış; talan edilen orman arazileri, kıyılar ve derelermiş; emeğin ve emekçinin haklarıymış; giderek insanların yaşamına doğrudan dokunan, döviziyle, faiziyle, enflasyonuyla ekonomideki bozulmaymış…

Her gün onlarca ölü ve yaralı verilen; basına, işyerlerine, parti binalarına ve şehirlerarası otobüslere saldırılar yoğunlaşırken, bütün bunların konuşulması tümüyle bir yana bırakılır.
Yaratılan bu ortamda bir şey daha hiç akla gelemez: Barış.

Daha da önemli olarak, ülkeyi giderek bir iç savaş ortamına taşıyan oluşumların sorgulanması da akla gelmez; yaşananların, görünen ve görünmeyen, iç ve dış sorumlularını ortaya çıkaracak yaklaşımlar sergilenemez.

Nitekim, yalnızca HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yaratılan ortamın asıl siyasal sorumluluğunun başta barışa giden yolu açamayan AKP yöneticilerinde olduğunu vurguluyor, insanlığın unutulmakta olduğu bir ortamda milletvekili Leyla Zana da, çok sarsıcı ve insancıl bir tutumla barış için açlık grevine gideceğini açıklıyor.

Kazanıyorsunuz

Bunları konuşmanın zamanı değil anlayışı; tek yumruk olmalıyız görüşü, toplumun her tarafını sarmış bulunuyor.
Böyle olunca da ülkeyi 13 yıldır yöneten AKP’nin yaptığı çok büyük yanlışlar sorgulanmıyor; tersine kemikleşiyor; kurduğu düzen ya da rejim savaş ortamından da yararlanarak iyice yerleşiyor.

Bu aşamada yinelemek gerekiyor: Cumhuriyetin, çağdaşlaşmayı amaçlayan temel değerlerini unutturmaya çalışan siyasetçiler, yazar, yorumcu ve bilim insanları; kamusal alanın dinselleşmesine kayıtsız kalan ve bunu topluma benimsetmeyi iş edinenler; AKP’nin gerçek niteliğini sorgulayamayanlar; eleştiriyoruz işte deyip, evvelsi günkü kongre öncesinde bile AKP güzellemesi yapan okumuşlar; savaştan çıkar sağlayan iç ve dış sermaye çevreleri; silah satıcıları; savaş rantçıları hepinizin gözü aydın!
Bayram edin! Omuz verdiğiniz AKP’nin rejimi şimdilik kazanıyor!

Ancak
Hiç umutlanmayın ve unutmayın, eninde (AS: önünde) sonunda, bu topraklarda da toplumun barış bilinci kazanacak;

özgürlük,
– eşitlik,
– kardeşlik ve
– dayanışma

toplumun her noktasında geçerli olacak; siz, savaştan beslenenler, siz yitireceksiniz!

================================

Dostlar,

Prof. Yakup Kepenek hocayı tanırsınız.
ODTÜ Ekonomi hocasıdır (emekli). CHP Ankara Milletvekilliği ve Parti yöneticiliği yapmıştır.
Köy Enstitülerinin son demlerinden bir parça dem almış bilge bir siyaserçi ve bilim insanıdır.

TÜRKİYE EKONOMİSİ başlıklı yapıtı alanında bir klasiktir ve bizim de başucu kitaplarımızdandır. 25. basımı Remzi Kitabevince yapılan (616 sayfa) dev bir yapıttır.

Bu sitede Yakup Kepenek hocanın yazılarına zaman zaman yer vermekteyiz. Keşke daha çoğunu yapabilsek.. O’ndan öğreneceğimiz daha çok şey var.

Yukarıya aldığımız yazısı çok öğretici ve uyarıcıdır : AKP Rejimi Yerleşiyor!

Ancak, son sözü yine Ona bırakalım :

“Hiç umutlanmayın ve unutmayın, eninde (AS: önünde) sonunda, bu topraklarda da toplumun barış bilinci kazanacak;

özgürlük,
– eşitlik,
– kardeşlik ve
– dayanışma

toplumun her noktasında geçerli olacak; siz, savaştan beslenenler, siz yitireceksiniz!”

Bu yazı bağlamında, Dr. Erdal Atabek’in TOPLUMSAL DEPRESYON başlıklı yazısının altına eklediğimiz yoruma bakılmasını dileriz.
(http://ahmetsaltik.net/2015/09/14/toplumsal-depresyon/)

Sevgi ve saygı ile.
14.09.2015, Datça

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Engin Alan’dan iletiler : ADALETİ BATASICALAR !


Dostlar,

Cezaevinde kalan tek Milletvekili E. Korg. Engin Alan Paşa’nın
yerden göğe haklı sitemlerini Yeniçağ‘da Yavuz Selim Demirağ yazdı..

Okuyalım..

Gündem ise iğrenç oyunlarla işgal altında..

  • Türkiye AKP ile öyle zarar gördü ki; ne haddi var ne de hududu..

Sevgi ve saygı ile.
Ocak 2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

===================================

ADALETİ BATASICALAR ! 

PORTRESI_bayrakli_bordo_bereli

 

 

 

 

 

Engin Alan’dan iletiler..

Yavuz Selim DEMİRAĞ
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/engin-alandan-mesajlar-29396yy.htm
11.01.2014, ysd592@gmail.com

Yavuz_Selim_Demirag_portresi

 

 

 

 

AKP hükümeti köşeye sıkışınca yeni ittifakların peşine düştü.

Kimilerine göre yeni ortakları arasında BDP var.
KCK davasından tutuklu 5 milletvekilinin gece yarısı tahliyesi ve
ardından Meclis’te yemin edişi, söz konusu arayışın göstergelerinden.

İçeride bir tek MHP’li Engin Alan var.

Hükümet Alan’ın tahliyesi için pazarlığa girmeye gayret ederken,
Alan “Ömrümün sonuna kadar yatmayı tercih ederim! diyerek tepkisini
dile getirdi. Sincan Cezaevi’ndeki Alan’ı daha önce ziyaret etmiştim. Bu kez
Müyesser Yıldız geçtiğimiz gün gitti. İletileri son derece düşündürücü.
Engin Paşa’nın Müyesser’e anlattıklarını özetlemeye gayret ettim.

“Türk Milleti bu 5 vekilin ettiği yeminin bir kelimesine inandığını
düşünüyor mu? Hafta sonu Şırnak ve Cizre’de söylediklerine baksın milletimiz. Bunları söyleyen insanların iki gün sonra “Büyük Türk Milleti” demesinin ciddiyeti olabilir mi? Milletin özünden kaçırmasınlar,
bu 2. Habur Vakasıdır, hatta ondan ağırdır.
Özellikle vurgulamak istediğim şu:

  • Eğer Türk Milleti bu 5 kişinin Meclis’te, Alan’ın hapiste olmasını
    içine sindiriyorsa, ömrümün sonuna dek burada kalmaya razıyım.”

Son tahliye olan BDP milletvekillerinin Meclis’te yeminden önce Şırnak ve Cizre’de
nasıl karşılandığını ve yaptığı konuşmaları millete duyurmasını istedi Alan Paşa.

Müyesser devam ediyor :

TBMM’de tutuklu milletvekilleri sorununu çözmek için bir komisyon kuruldu.
MHP bu komisyona üye vermese de AKP, CHP ve BDP Anayasa’nın 83’üncü maddesinin değiştirilmesi konusunda ilke kararı aldı. Bu gelişme kamuoyuna, “Engin Alan’a
tahliye umudu” olarak yansıdı. Peki kendisinin umudu var mı? Şunları söyledi:

“Bu filmin, bu tiyatronun böyle oynanacağını bildiğim için sürpriz olmadı. Anayasa değişikliğinin çıkıp çıkmayacağını bilmiyorum, merak da etmiyorum. Komisyona havale edecekler, zamana bırakacaklardır.
Nasılsa Sebahat Tuncel dışarıda, ben içerdeyim…”

Gazetelerde Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin, Leyla Zana hakkında “terör örgütü üyeliğinden” verilen mahkûmiyet kararını bozduğu haberleri vardı. Bu konuda
devam edip, kendileriyle ilgili mahkûmiyet kararını onayan yerin de aynı daire olduğunu hatırlatan Engin Alan,

Görevle ilgili yaptığımız bir konuşma, 2 dijital veriyle biz darbeci oluyoruz. Ancak Leyla Zana’nın yıllardır yaptıkları terör örgütü üyesi olmaya yetmiyor. Aysel Tuğluk’un silinen 14 yıl 7 ayına da şapkamı çıkarıyorum.” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’a “Devlet krizi yok” dediği için Engin Alan yaşananların adını koymasını meselesinde. şu fotoğrafı çekti:

“Cevabı çok net; AKP, ’devleti ben yöneteceğim’ diyor.
Cemaat, ’Olmaz beraber yöneteceğiz’ diyor.
Ben bu ülkenin normal bir ülke olması gerektiğini çok önce söyledim.
Bu da onun sonucu. Yönetimi, yapısı, kurumları hepsi ayrı sorunlu.
Yargının, yasamanın, yürütmenin hali ortada. Güçler ayrılığı dediğimiz norm yerle bir olmuş. Böyle bir ülke normal olabilir mi?

  • Bu bir devlet krizdir.

Bu krizden akılla, sağduyuyla, doğru bir devlet yapılanmasıyla, gerçek bir demokrasiye dönüşle, insan haklarına saygıyla, gerçekten bağımsız ve yansız yargıyla çıkılabilir. Özellikle şu anda yargıya olan güven sıfıra yaklaşmıştır.

Bu, devletin çöküşünün en ciddi belirtisidir.”

Bir başka sıcak gündem maddesi; Ergenekon – Balyoz davalarında yeniden yargılama yolunun açılması ve “kumpas”  iddiaları… Alan’ın bunlara ilişkin yanıtları da sert oldu. İşte o sözleri:

“Mahkeme Başkanı Ömer Diken’in son açıklamalarını herkes okusun..
Bu kafadan sonuç çıkar mı? Artı; yandaş, yalaka takımı yeni bir konsept oluşturuyor. Şöyle: ‘Efendim haksızlık yapılmış olabilir… Ceza takdirinde yanlışlık olmuş olabilir’… En önemlisi de ‘kurunun yanında yaş da yanmış olabilir’ diyorlar. Bu büyük bir tuzak ve kamuoyuna yönelik bir
algı yönetimidir.”

Ve Genelkurmay’ın “kumpas” la ilgili suç duyurusu…
Çok sitemliydi Engin Alan, şunu söylemekle yetindi:

  • “Genelkurmay Başkanlığı veya TSK, Başdanışman Yalçın Akdoğan’ın sözüyle bu işin kumpas olduğunu anladıysa, çok geç… Kara Kuvvetleri Komutanlığı bilirkişi raporları, üniversitelerin, yabancı bilişim uzmanlarının raporları var. Hepsi de Genelkurmay’ın elinde.
    Bu söz mü bu davaların sorunlu olduğunu gösterdi?”