Etiket arşivi: laik rejim

3 Mart’ı 100. yılında kutlamak için laikliğe sahip çıkın!

Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen
zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr

 

99 yıl önce bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni laik temeller üzerine oturtan tarihi kararını aldı.

Mustafa Kemal Atatürk, 1 Mart 1924’te TBMM’yi açış konuşmasında söylediği şu sözlerle hilafetin kaldırılacağını duyurdu:

  • “İslam dinini, yüzyıllardan beri alışageldiği üzere bir siyaset aracı durumundan uzaklaştırmak ve yüceltmek gerekli olduğu gerçeğini görüyoruz. Kutsal ve ilahi inançlarımızı ve vicdanı değerlerimizi, karanlık ve kararsız olan ve her türlü menfaat ve ihtiraslara görünüş sahnesi olan siyasetlerden ve siyasetin bütün kısımlarından bir an önce ve kesin olarak kurtarmak milletin dünyevi ve uhrevi mutluluğunun emrettiği bir zarurettir.”

Ve bu konuşmasından iki gün sonra, 3 Mart 1924’te TBMM’de Devrim Yasaları kabul edildi.

LAİK REJİMİN YOLU BU YASALARLA DÖŞENDİ

429 sayılı yasayla Şeriye ve Evkaf Vekâleti kaldırıldı. (“Şeriye” sözcüğü din işleri, “evkaf” ise vakıflar anlamına geliyor.) Daha sonra vakıflar, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne; din işleri de Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredildi.

430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası) kabul edildi. Bu yasa ile ülkedeki bütün eğitim kurumları, Maarif Vekaleti’ne (Milli Eğitim Bakanlığı) bağlandı.

Bu yasayla aynı zamanda Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekâleti kaldırılarak ordunun yönetimi vekiller heyetinden çıkarıldı ve ayrı bir yapı olan Genelkurmay Başkanlığı’na verildi. Böylelikle Ordunun siyasal etkilerden uzak kalması sağlanmıştı. Fakat 15 Temmuz 2016’daki FETÖ darbe girişiminin 2. yıldönümünde yayımlanan bir cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanarak yine siyasal etkiye açık duruma getirildi.

431 sayılı “Hilâfetin İlgasına ve Hanedan-ı Osmani’nin Türkiye Cumhuriyet Dışına Çıkarılmasına Dair Kanun” ile de halifelik kaldırılarak laik rejim yolunda en büyük adım atıldı.

DEVRİMLERE İHANET EDİLDİ

Her biri birer devrim olan bu yasalar, Üç Devrim Yasası olarak bilinir. Laik Cumhuriyetin temel felsefesini kuran Devrim Yasaları, anayasal güvence altındadır; değiştirilmeleri teklif bile edilemez. Ne var ki 21 yıllık AKP döneminden sonra geldiğimiz noktada, bu yasalar yürürlükte olsa da sürekli olarak çiğnenir duruma geldi.

Temel görevi yasaların şeriata uygunluğunun denetlenmesi olan şeyhülislamlık kurumunun yerine kurulan Şeriye ve Evkaf Vekâleti’nin laik bir devlette yer alması düşünülemeyeceğinden kaldırılması elzemdi. Ancak onun yerine kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın günümüzde hemen her konuya dahil olarak yayımladığı fetvalar, AKP’nin toplumdaki ve devlet yönetimindeki dincileşmeyi bu kurum aracılığıyla yaptığını ortaya koyuyor.

Öğretim Birliği Yasası ise tarikatlar ile cemaatlerin eğitim alanındaki faaliyetleri ile çiğnendi. Yasaya aykırı bu yapılar, açtıkları kurslar ve yurtlar ile bu alanda egemenlik sağladı; Diyanet Akademisi Yasası ile bir kez daha yasaya ihanet edildi. Laik, bilimsel, çağdaş bir eğitimle yetişen kuşaklar yaratmak amacıyla çıkarılan bu yasa, bugün yürürlükte olsa da sadece adı kaldı…

431 sayılı kanun ile Hilafet kaldırılarak, ülkede yaşayan herkesin halifenin kulu olduğunu düşünen ümmet anlayışına karşı, yurttaşlık bilincine dayanan bir ulus devlet olma bilinci geliştirildi. Halifelik kaldırılmasa ne laiklik bir anayasal ilke olacaktı ne Medeni Yasa çıkarılabilecekti ne de laik hukuk sistemi kurulabilecekti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu sağlayan devrim sürecinde laikliğin önü 3 Mart 1924’te kabul edilen bu yasalar ile açıldı. Bu tarih, Türkiye’de tüm ilericilerin, laiklerin, aydınların, devrimcilerin bayram gibi kutladığı bir tarih olmalıdır; çünkü 23 Nisan 1920 ve 29 Ekim 1923 kadar önemlidir. 

3 Mart’ı, 100. yıldönümünde bayram havasında kutlamak için laik Cumhuriyete sahip çıkın!

Halil Çivi şiiri : GEÇİM DERDİ

ŞİİR KÖŞESİ..

Prof. Dr. Halil Çivi / İMZA...Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk Şairi

 

GEÇİM DERDİ

Ekonomi enflasyonla demlendi,
Halk geçim derdine derman arıyor.
Çarşı, pazar, bütün mallar zamlandı,
Halk geçim derdine derman arıyor.
Xxx
Döviz kuru arttı, fiyatlar coştu,
Dar gelirli halkın feleği şaştı,
Yoksulun payına borçlanmak düştü,
Halk geçim derdine derman arıyor.
Xxx
İşçi sabır taşı, esnaf dert küpü,
Yoksulu doyurur zenginin çöpü,
Henüz mevcut değil zenginlik hapı,
Halk geçim derdine derman arıyor.
Xxx
Ekmek sultan olmuş, soğan başvezir
Patates müsteşar, domates nâzır,(1)
Halkın sofrasında kalmadı huzur,
Halk geçim derdine derman arıyor.
Xxx
Çoktan unutuldu etlerin tadı,
Keseyi yoruyor peynirin adı,
Sofraların tadı-tuzu kalmadı,
Halk geçim derdine derman arıyor.
Xxx
Akşamcılar kaçak içki içiyor,
Yoksul dede torunundan kaçıyor,
Parasızlık sosyal yara açıyor,
Halk geçim derdine derman arıyor.
Xxx
Ev sahibi kiracıyı zorluyor,
İşsiz koca karısına parlıyor,
Tuzu kuru olan, halkı horluyor,
Halk geçim derdine derman arıyor.
Xxx
Eğitim masrafı sınırı aştı,
Okul derdi baş köşeye yerleşti,
Annenin, babanın huzuru kaçtı,
Halk geçim derdine derman arıyor.
Xxx
Siyaset, ticaret, mafya birleşti,
Rant kollayıp her köşeye yerleşti,
Garip-gurebaya sefalet düştü,
Halk geçim derdine derman arıyor.
Xxx
Dinbazlar(2) din satıp halkı uyuttu,
Yağlı lokmaları yandaşlar yuttu,
Çete, mafya her konuya el attı,
Halk geçim derdine derman arıyor.
Xxx
Siyasiler işi inada döktü,
Sevgiyi dışladı, kini büyüttü,
Hak, hukuk, adalet tatile gitti,
Halk geçim derdine derman arıyor.
Xxx
Başa bela oldu yabancı göçü,
Kaçak işçi oldu ucuz işgücü,
Kayıt dışı kazanç geçim ilacı,
Halk geçim derdine derman arıyor.
Xxx
Demokratik, laik rejim bozuldu,
Ahlak ve adalet buza yazıldı,
Güçlüler korundu, güçsüz ezildi,
Halk geçim derdine derman arıyor.
Xxx
Demokrasi varsa umutlar tüter,
Seçimle gelenler seçimle gider,
Seçmen oy vermezse iktidar biter,
Halk geçim derdine derman arıyor.
Xxx
Halil Çivi der ki bu yaman haldır,
Halkın sefaleti büyük vebaldır,
Yatırım, üretim tek çıkar yoldur,
Halk geçim derdine derman arıyor.
Xx×
31 Ekim 2022, Çiğli / İZMİR

(1)- Nâzır : Bakan
(2)- Dinbaz : Dinle oynayan dini çıkar konusu yapan. “Pseudo” yani sahte / yalancı dindar