Etiket arşivi: d’Hondt sayım yöntemi

24 Haziran 2018 Seçimi

24 Haziran 2018 Seçimi

(AS : Bizim katkımız yazının altındadır..)

Değerli arkadaşlar,

Baştan söyleyeyim; hemen her şey “normal” akışında sürdü… Rekor düzeyde, %86 katılımlı Seçimde, RTE %52,6 ile 1. turda Başkan seçildi. CHP’den 8 puvan fazla alan M. İnce %30,6’da kaldı… AKP + MHP İttifakı %53,7 oy aldı. 344 MV ile Mecliste çoğunluğu sağladı… Çok dillendirilen moda Kavram “Yönetimde istikrar” devam ediyor demektir;

%42,0 Oy alan AKP, Kenan Evren’den kalma Seçim Yasasının çarpık mantığı sayesinde, (Her İl’e +1 Kontenjan MV ve d’Hondt Sayım Yöntemi) hak ettiğinden %17 (43 MV) fazla çıkardı ve TBMM’de 295 Sandalye kazandı. Mecliste Kadın Vekillerin oranı 1/6 kadar… 5/6 oranında Erkek egemen bir Meclisimiz var.

Bu seçim, Referandumlar ve Yerel Seçimler dışında, AKP’nin art arta kazandığı 5. seçim oluyor… 8-24 yaş arası yaklaşık 20 milyon genç nüfus, AKP ve RTE’den başka bir Politikacı tanımadan büyüdü…

CHP’nin %23’te kalması beni pek şaşırtmadı. Her zaman söylediğim gibi, CHP’nin %20-%30 bandında seyretmesini gayet “doğal” buluyorum. CHP’nin Programı nasıl olursa olsun, Genel Başkanı kim olursa olsun, Laiklikten açıkça ödün verilmedikçe (gizli ödün veriliyor zaten) CHP’nin alacağı seçim sonucunu en çok +/- 3 puvan etkiler… Yani CHP’nin temel sorunu Parti Programı veya Genel Başkan değildir. (Bu temel sorunu daha önceki paylaşımlarımda dile getirmiştim)

Bu kez CHP Seçmeni, Baraj altında kalmamaları için İyi Parti’ye ve HDP’ne 3 destek Puanı verdi; bu destek de göz önüne alındığında “CHP oy toplamı %26’dır.” diyebiliriz. CHP Seçmeni böyle öngörülü davranmasaydı, Cumhur İttifakı 440 MV ile Anayasayı tümüyle değiştirebilecek ezici bir çoğunluk elde edebilirdi.

Aşağıdaki grafikte, 1 Kasım 2015 seçim sonuçlarıyla (kırmızı rakamlar) 24 Haziran 2018 sonuçlarını (mavi rakamlar) ve hesapladığım Partiler arası Oy geçişlerini Oklarla gösterdim. Bu modele göre, büyük umutlarla ortaya atılan İYİ Parti’nin seçmen profilini %50 eski MHP’li Ülkücüler, %30 AKP’deki Laik kesim ve %20 kadar da ‘ödünç’ CHP seçmeni oluşturuyor.

“Türkiye Seçmeninin büyük bölümü, kabaca 2/3’ü maalesef yeterli düzeyde laik/çağdaş eğitim alamamış, Rasyonel düşünemeyen, ortalama zekası* IQ ~ 85, geçmişin hamaset ve masallarıyla avutulan “homo-ahreticus” lardan (hayali öte Dünyaya endeksli, ama gerçek Dünyaya da tırnaklarını geçirmiş tiplerden) oluşuyor.” derken, 70 yıldır gözlemlediğim sosyal yapı gerçeğinin satirik özetini veriyordum. Eğer Hal böyle olmasaydı, Çağdaş medeni bir ülkede,

…Milli Paranın 5 yılda yarı değerine düşüşüne,
…%15’i geçen işsizlik ve enflasyon ortamına,
…Ülke yaşam kaynaklarının, Madenlerin, Suların, Ormanların, Limanların, Bankaların, Fabrikaları satılıp savrulmasına,
…Gittikçe büyüyen Cari açık ve 450 milyar doları aşkın dış Borca vs. vs…

hiç bu kadar kayıtsız kalınır, Mehter marşı eşliğinde uykuya devam edilir miydi?!

Siyasi ağırlığı pek olmayan 1/3’lük kesim ise, Dünya ve Ülke gerçeklerini iyi-kötü tanıyan, IQ ortalaması normal(100) eğitimli, Çağdaş, laik Toplumdan oluşuyor diyebiliriz.

Değerli arkadaşlar,

Böyle bir sosyal yapı, dünden bugüne ani bir dönüşüm veya değişiklik göstermez; Demokrasi sayesinde İktidara gelen “örgütlü Cehalet” yapıştığı iktidar koltuğundan asla ayrılmak istemez; bunları da bilelim.

Dolayısıyla, sevgili Dostlar, bizlere Aydınlanma Mücadelesine bıkmadan usanmadan, azimle devam etmek görevi düşüyor.

Sevgilerimle. æ
____________
Not :  Bu arada ilk Suriyeli Millet(?) Vekili de Meclise girmiş.😯
*Google’da Ülke IQ ortalaması, Türkiye için 90 veriliyor maalesef (1/3 x 100 + 2/3 x 85 = 90)😢

Otomatik alternatif metin yok.

Peşinen söyleyelim; Anketler Denek sayıları ve örneklem tutarsızlıkları nedeniyle elbette yanılabilir …Haziran ayında
(2-5 bin denekle) yapılan 8 Anketin MHP sonuçlarına baktığımızda;

6,9 – 5,3 – 7,4 – 5,8 – 6,0 – 7,3 – 6,2 ve 9,2 görüyoruz.

Verilerin her birinde +/- %10 hata varsayalım. Sonuçta bu değerlerin tümünün ortalaması %24’ü geçmez yani MHP’nin Seçimde alması beklenen Oy oranı [%6,8 +/- %1,6] dır. Seçim sonucu %11,1 bu değerden 2,7 Sigma (AS: standart sapma) daha büyüktür… şöyle de diyebiliriz :

MHP’nin Seçim sonucunun güvenirlik payı % 0,35 tir…
Çok düşük !

Bu nedenle Sayın Serdaroğlunun kaygısını paylaşıyorum..
Cumhur İttifakı toplamda İstatistik Ortalama olarak beklenenden (anlamlı derecede farklı) 7 puvan (3,5 milyon Oy) fazla almıştır ki; bu da ~13 bin denetimsiz sandığın başına bir “haller” geldiğine işaret olabilir.

İstatistik yanılabilir, ama bu denli büyük ve tek yönlü yanılgı pek olmaz.
====================================

Dostlar,

Değerli hocamız Sayın Prof. Dr. D. Ali Ercan’ın yüksek zekasının ve matematiksel düşünce biçimini yaşam yöntemi olarak benimseyen çizgisinin ürünü önemli analiz yukarıda..

Keşke Türkye’yi yönetenler ve onlara gözü kapalı milyonlarca oy boca edenlerin hiç olmazsa 1/3’ü kavrayabilse..

Ne çok işimiz var Mustafa Kemal’in AYDINLANMA ASKERLERİ olarak değil mi?

Durmak yoooook, yola devam!
İyi de Millet İttifakı partilerinin bu hesapları yapabilecek uzmanları yok mu?
Varsa, neden bütün güçleriyle kamuoyuna ve YSK’ye itirazlarını sunmazlar? Bu boyun eğiş (!?) daha da ürkünç (vahim) ve kabul edilemez değil mi?
Ne dolaplar döndürülüyor Türkiye’de ve milyonlarca aldatılıyor? 
Daha çok müslüman hatta yalnızca kendileri müslüman olan (!?) birileri, muazzam ölçüde oy çalıyor seçimde, akıl alma hileler yapıyor ve daha az Müslümanlar ya da din sömürüsünü reddeden mazlum ve mağdurlar bu kitlesel OY HIRSIZLIĞINI = kul hakkını önleyemiyor.!?
Adaletin batsın zalım dünya ve de Türkiye!
* Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacak; çağdaş uygarlık düzeyinin de ötesine mu-la-ka taşınacaktır; ahdımızdır!

 

Sevgi ve saygı ile. 29 Haziran 2018, Ankara
(Güncelleme; 30.06.2018)

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Bu seçim sistemi ile Türkiye’nin hali duman!

Bu seçim sistemi ile
Türkiye’nin hali duman!

portresi, Gülümseyen

 

Prof. Dr. D. Ali ERCAN

 

 

Değerli arkadaşlar,

1 Kasımdaki seçim yine oylarımızın adil bir biçimde temsil edilmediği bir seçim olacaktır.

  • Türkiye’de İlleri “Eyalet” gibi gören çarpık bir mantıkla düzenlenmiş
    “Her İl’e  +1 Milletvekili kontenjan” kuralı,
  • 1. sıradaki partiye %15-20 avantaj sağlayan d’Hondt sayım yöntemi ve
  • Dünyanın hiçbir gelişmiş demokratik ülkesinde uygulanmayan %10 Ülke Barajı 

gibi üç kısıt (şeytan üçgeni) arasındaki oylarımız, sandıktan Yönetime aynı oranda yansımayacaktır. Örneğin, Bayburt’taki veya Tunceli’deki bir seçmenin oyu Ankara’daki
iki seçmenin oyuna eşdeğer olmaya devam edecektir.

……………
……………

Yine buna bağlı olarak seçmen sayımız 0,707 x 78,556 = 55,6 milyondur.
Bu rakam YSK’nun Yurt içi seçmen sayısı olarak verdiği rakamdan 1,5 milyon fazladır

Yurt dışındaki T.C. yurttaşı seçmen sayısı, YSK’nun dediği gibi gerçekten 2.895.885 ise, yaklaşık 4 milyon yurttaşımız yurt dışında yaşıyor demektir.. Türkiye’nin toplam nüfusunun (Yabancılar, Sığınmacılar… dışında) 1.1.2016’da 83 milyon olacağını söyleyebiliriz.

Anlaşılan o ki, Türkiye’de gerçek bir nüfus sayımı yapılması mutlaka gereklidir.
æ (27.10.2015)

================================

Dostlar,

Prof. Dr. D. Ali ERCAN hocamızın önemli bir yazısını paylaşmak istiyoruz.

Bu seçim sistemi ile Türkiye’nin hali duman!

Makalenin girişini ve son paragrafını yukarıda verdik.
Yazıdaki görseller nedeniyle pdf dosyası olarak bütüncül biçimde sunuyoruz..
Aşağıdaki erişkeyi (linki) tıklayarak erişebilirsiniz..

Bu_secim_sistemi_ile_Turkiye’nin_hali_duman_27Ekim2015

Türkiye de facto (en son 2000’de) nüfus sayımından de jure sayıma geçti.
Ancak CIA verilerine de bakılırsa, nüfus her yıl birkaç milyon eksik saptanabilmektedir.
Doğum ve ölüm kayıtları, yasal zorunlu bildirim yükümlerine karşın işlememektedir.
Özellikle kırsal nüfustan güncel doğum – ölüm kayıtları güvenle toplananamaktadır.
Bu ciddi bir devlet sorunudur. Bir yandan kayıt sistemi iyileştirilemli, bir yanda da
son bir kez daha de facto sayım yaparak gerçek nüfus bilgilerine erişilmeldir.

31 Mart 2014 sabahı 18 bine yakın köyü 1 gecede 6330 sayılı yasa ile mahalleye dönüştürmekle kırsal köylü nüfusu kentli – mahalleli yapılabilmiş midir?? Bu sorunu sitemizde epey yazdık..

Gerçek nüfusunu bilmeyen ciddi bir devlet olabilir mi?
Kayıt dışı birkaç milyon nüfusun ülkede varlığı dehşet verici bir sorundur!
AKP iktidarı 13 yıldır bu temel sorunu bile çöz(e)medi !?

TÜİK ve YSK nüfus verileri arasında 1,5 milyon farkın olduğu bir ülkede geçerli – güvenilir seçim sonuçlarından söz edilebilir mi?

Sorun çözümsüz müdür, böylesi birilerinin işine mi gelmektedir??

Sevgi ve saygı ile.
30 Ekim 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com