Etiket arşivi: Bilkent ve Etlik Şehir Hastaneleri

Hekimler Şehir Hastaneleri Konusunda Kaygılı

Hekimler Şehir Hastaneleri Konusunda Kaygılı..

  • 19/02/2018, http://www.ato.org.tr/news/show/316 

(AS: Bizim katkımız yazının altındadır…)

Kamu-Özel Ortaklığı modeli ile yaşama geçirilen Şehir Hastaneleri Türkiye genelinde teker teker tamamlanarak hizmet sunumuna başlıyor. Ankara özelinde ise yapımları devam eden Bilkent ve Etlik Şehir Hastanelerinden birinin içinde bulunduğumuz   yıl, öbürünün de  önümüzdeki yıl faaliyete geçeceğini biliyoruz.

Şehir Hastaneleri yüklenici firmalara bedelsiz tahsis edilen devlet arazileri, bu firmalara verilen hazine garantileri, işletme gelirleri ve 25 yıllık kira bedelleri ile çok kez gündeme geldi. Türkiye genelinde sağlık sunumunda ve halkın sağlığa erişiminde köklü değişikliklere yol açacağını da öngördüğümüz bu hastanelerde hekimlerin çalışma koşulları ve özlük haklarındaki olası değişiklikler bir bilinmeyen olarak karşımızda duruyor.

Ankara Tabip Odası olarak Şehir Hastaneleri sürecini hukuksal açıdan yakından izliyor ve meslektaşlarımızı bilgilendirmeye yönelik çeşitli araştırmalar yapıyoruz. Bu çalışmalardan biri de 22 Aralık 2017’de başlattığımız Şehir Hastaneleri Anketi oldu.

Üyelerimize gönderdiğimiz ve bilimsel olarak ölçtüğümüz bu anketin sonuçlarını paylaşmak isteriz. Ankette yöneltilen 7 soru, Ankara’nın farklı hastane ve sağlık kuruluşlarında görevli toplam 530 hekim tarafından yanıtlanmıştır.

Hekimlerin %73’ü şehir hastanelerinde çalışmak istemediklerini belirtirken, hekimlerin şehir hastaneleri konusunda yeterince bilgi sahibi olmadıkları ezici bir çoğunlukla %96 oranında ortaya çıktı. Bunun yanında, hekimlerin %86’sı şehir hastaneleri ile ilgili bilgilendirme toplantısı yapılmasını talep ediyor.

Hekimlerin yarıdan fazlası özlük haklarında kayıp olacağını düşünürken, %64’ü ise iş yüklerinin artacağı fikrine sahip.

Şehir hastanelerine ulaşımın büyük zorluk yaratacağı endişesinin haklılığı hekimlerin bu soruya verdikleri %86 evet cevabıyla kanıtlanırken, hekimlerin %66’sı Şehir hastanesinde göreve başladıktan sonra, hastalara şu anda verilen hizmete kıyasla, daha nitelikli bir sağlık hizmeti verilemeyeceğini düşünüyor.

Şehir hastaneleri anketinin sonuçlarını incelemek için tıklayınız :
ATO’nun_hekimlere_SEHIR_HASTANELERI_Anketi

=============================================
Dostlar,

Biz de bu anketi yanıtlayan “kaygılı” hekimlerden biriyiz..
Hatta çooooooooooook kaygılıyız çooooooooooooook…
Sözde “kamu – özel ortaklığı / işbirliği” ile yürütülüyor bu proje..
Emperyalizmin küreselleştiği günümüzde, “yepyeni” (!) bir postmodern sömürü aracıdır!

Devletin bu hastanelerin binalarını yapacak parası yok – muş!
Bunca adaletsiz vergi alınıyor, VERGİMİZ NEREDE??? (2018 bütçesinde 599 milyar TL)
Hem maddi gücün yok bu 5 yıldızlı otel standardında hastaneleri yapmaya, hem kefil oluyorsun yerli – yabancı sermaye ortaklıklarının dış borcuna Kur garantisi bile vererek!
(SAĞLIK BAKANLIĞINCA KAMU ÖZEL İŞ BİRLİĞİ MODELİ İLE TESİS YAPTIRILMASI, YENİLENMESİ VE HİZMET ALINMASI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN (6428 sayılı yasa; RG 28582, 09 Mart 2013)

Üstelik bu binalarda sağlık hizmetinden de çekiliyorsun büyük ölçüde; satın alacaksın..
SGK her yıl genel bütçe açığının yaklaşık yarısı düzeyinde açık verirken nasıl öder bu bedeli?

Yandaş yerli – yabancı sermaye ileriye dönük 25-30 yıl halkın sırtından zengin edilecek, halkımızın ise salt yaşayanları değil, çocukları – torunları bile iktidar eliyle sermayeye borçlandırılacak… Küreselleşen vahşi kapitalizm artık günü kurtarmakla yetinmiyor; sermaye birikimi ve maksimum kâr “tunç yasaları” nı geleceğe yayıp uzatıyor..

  • Gelişmekte olan ülkelerde başa getirdiği siyasal kadroları da bu acımasız, kalleş
    TALAN DÜZENİNE taşeron olarak memur ediyor!

Ayrıntılı bilgi için tıklayınız : ŞEHİR HASTANELERİ TALANI

Uyan eyyyyyy necip millet, uyan artık bu ölümcül gaflet uykusundan…

Sevgi ve saygı ile. 23 Şubat 2018, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Tabip Odası Üyesi
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Ankara Tabip Odası : Hastanelerin kapatılmasına karşı hukuki mücadeleyi başlattık!

.Hastanelerin kapatılmasına karşı hukuki mücadeleyi başlattık!

Ankara Tabip Odası, Ankara İdare Mahkemesi’nde Bilkent Şehir Hastanesi açıldığında kapatılacağı belirtilen hastanelerin kapatılmaması için hukuki süreç başlattı.

Bilkent Şehir Hastanesi’nin açılmasıyla; Ankara Numune Hastanesi, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi, Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı ve Çocuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Ankara (Dışkapı) Çocuk Sağlığı Hematoloji ve Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kapatılacağı açıklandı. Yaptıkları çalışmalarla şehir hastanelerinin sağlık hizmetlerine, kentin yapısına, kamu maliyesine vereceği zararlara dikkat çeken Ankara Tabip Odası, kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olma sorumluluğuyla 21 Şubat 2018 günü Ankara İdare Mahkemesi’nde altı hastanenin kapatılması kararına karşı yürütmeyi durdurma talebini de içeren bir dava açtı.

Konuyla ilgili Ankara Tabip Odası’nda 21 Şubat Çarşamba günü yapılan basın toplantısına Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Vedat Bulut, Genel Sekreter Dr. Mine Önal ve Yönetim Kurulu üyesi Dr. Zafer Çelik ile “Hastanemizi Kapattırmayacağız” platformundan CHP Altındağ İlçe, EMEP, SES, Mimarlar Odası Ankara Şube, TMMOB İKK, İnşaat Mühendisleri Odası, Halkevleri ve Tüketici Hakları Derneği temsilcisi katıldı.

Açıklamayı okuyan Dr. Mine Önal hukuki sürecin başladığını belirterek “Hastanelerimizi Kapatmayın, Koruyun, Geliştirin” sözleriyle yetkilileri göreve çağırdı.

Açıklamanın tam metni şöyle :
21/02/2018i, http://www.ato.org.tr/news/show/317

(AS: Bizim katkımız yazınun altındadır..)

“Hastanelerimizi Kapatmayın, Koruyun, Geliştirin”

Ankara Tabip Odası bugün Ankara İdare Mahkemesi’nde Bilkent Şehir Hastanesi açıldığında kapatılacağı belirtilen hastanelerin kapatılmaması için hukuki süreç başlattı. Uzun süredir sürdürdüğümüz mücadeleye hukuki mücadeleyi de ekledi. Süreci özetleyelim.

Ankara’da yapımı süren iki şehir hastanesi var. Bilkent ve Etlik Şehir Hastaneleri.

Şehir Hastaneleri konusunda çok çalışma yaptık, yazdık, söyledik. Çekincelerimizi, sağlık hizmetlerine, kentin yapısına, kamu maliyesine vereceği zararları anlattık. Yurt dışı örneklerini inceledik, yaşanan sorunları belirledik, TBMM’de anlattık, siyasi partilere anlattık, kamu otoritelerine anlattık. Geldiğimiz noktada Sağlık Bakanlığı’nın resmi açıklamalarına göre Bilkent Şehir Hastanesi 2018, Etlik Şehir Hastanesi 2019 yılında açılacak.

Bu süreçlerde en çok sıkıntı yaşadığımız konulardan biri şeffaf davranılmaması. 2017 yılında şehir hastanesi açılan illerden gördüğümüz, daha önceden de vurguladığımız gibi şehir hastaneleri açılırken o ilde bulunan mevcut devlet hastaneleri kapatılıyor. Ankara’da önümüzdeki aylarda açılacak olan Bilkent Şehir Hastanesi için kapatılacak hastanelerin hangileri olduğunu ancak Sağlık Bakanlığı’nın web sayfasına konan bir haberle öğrenebildik.

Kapatılacağı Açıklanan Kamu Hastanelerinin her biri bu ülkenin paha biçilmez değeri

Kapatılacağı açıklanan hastaneler hakkında söylenecek çok şey var, ancak açıklamamız kapsamında birkaç hatırlatma yapalım. Bilindiği gibi bu hastaneler kuruluşları itibariyle birer kamu hastanesi, diğer bir ifadeyle devlet hastanesidir. Kamu hastanesi demek bu ülkeye ait, bu ülkenin ortak malı ve yurttaşların yararını önceleyen kurumlar demektir. Buralar kuruluşlarını takiben vergilerle finanse edilen, ücretsiz hizmetin öncelendiği, çalışanlarının da birer kamu çalışanı olduğu şifa merkezleriydi. Yıllar içinde bu özelliklerini hükümetler yıkmak için çok uğraşsa da direndiler, dayandılar. Şimdi ise şifa merkezi değil alışveriş merkezi kılıklı, özel kişi veya holdinglere peş keş çekilen bir “anlayışla” buralar terk edilecek, çalışanları giderek kamu çalışanı olmaktan çıkarılacak. Oysa bu kurumlar kimi eksiklikleri de olsa Cumhuriyet’in halkçı anlayışının birer örneği olan kurumlar. Örneğin Ankara Numune Hastanesi. Ankara’nın en eski ve başlı başına simge hastanesi. Cumhuriyet dönemindeki sağlık atılımlarının sembollerinden biri. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi. Sadece Ankara değil, tüm Türkiye’den hastalarımızın belli ihtisas alanlarında üst düzey sağlık hizmeti aldığı çok köklü bir hastane. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı ve Çocuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi.. Nam-ı diğer Büyük Doğumevi, Cebeci Doğumevi. Türkiye’de kadın sağlığı alanında kendini ispat etmiş en önemli hastanelerimizden, başlı başına bir değer, Ankaralıların çoğu burada doğuyor, kadınlar şifa buluyor. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Daha açılalı 13 yıl oldu, verdiği üst düzey sağlık hizmeti ile kendini ispat etti. Üstelik zaten şehir hastanesinin yapıldığı yerde bulunan bu modern hastane yerle bir edilecek. Ankara (Altındağ) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen, çoğu hastanenin kabul etmeye çekindiği en zor durumdaki rehabilitasyon hastaları burada sağlık hizmeti aldı, almaya devam ediyor. Ankara (Dışkapı) Çocuk Sağlığı Hematoloji ve Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Çocuk sağlığı alanında başlı başına bir sembol. En zorlu hastalıklarla mücadele eden çocuklarımıza şifa dağıtan bir merkez.

Saydığımız hastanelerin tümü üst düzey, 3. Basamak sağlık hizmeti veriyor. Hepsi eğitim ve araştırma hastanesi, geleceğin doktorlarını yetiştirdi, buralardan eğitim alan pek çok hekim değişik üniversitelerde hoca oldu, bilim üretti, öğrenci yetiştirdi, yetiştirmeye de devam ediyor.

Bu hastanelerin her biri bu ülkenin paha biçilmez değeri. Bunların kapatılmasına yürek dayanmaz, vicdan kabul etmez. Halkın sağlık hakkına ağır bir darbe olduğu ise kuşku götürmez.

Hekimler Şehir Hastaneleri konusunda az bilgiye sahip ve kaygılı

Bu hastanelerde bilgilendirme toplantısı yapılmadı, hekimler dahil planlamaların ne olduğunu, sağlık çalışanlarının nasıl çalışmasının planlandığını bilmiyoruz. Ankara Tabip Odası olarak yapmış olduğumuz ve daha önce basınla paylaştığımız bir anket çalışması ile hekimlerin Şehir Hastaneleri konusunda ne denli az bilgiye sahip olduğunu, ne kadar kaygılı olduğunu göstermiş olduk.

Bilkent Şehir Hastanesi’ne sorunsuz erişim için 13 şeritli yol yapmak gerekiyor!

Öte yandan Bilkent şehir hastanesine kolay erişimin mümkün olamayacağını bilimsel çalışmalarla ortaya koyduk. Hastaneye sorunsuz erişim için 13 şeritli yol yapmak gerekiyor! Hastaneye yol yapılacağı gerekçesiyle geçtiğimiz eylül ayında ODTÜ’de büyük bir orman katliamı yapıldığını biliyorsunuz. Bilkent’te hastanenin yapıldığı bölgeye taşınan Sağlık Bakanlığı Merkez Teşkilatı çalışanları şu anda bile, hastane açılmadığı durumda bile, bu bölgeye erişemediklerini, sabahları 1,5 saatlerinin yolda geçtiğini ifade ediyorlar.

İnşaatı yapan şirket günde 100 000 kişinin hastaneye giriş çıkış yapmasının beklendiğini ifade ediyor. Bu koşullarda hastalarımızın ve sağlık çalışanlarının yaşamları alt üst olmadan buraya ulaşmaları, konforlu sağlık hizmeti almaları ve vermeleri olanaklı değil. Ankara’nın neredeyse her yerinden bir otobüs ya da dolmuşla ulaşılabilen yerlerdeki köklü hastanelerimizin kapatılması, hastalarımızın AVM benzeri yeni dev kampüslere gitmeye zorlanmaları kabul edilemez. Burada bir kamu yararı olmadığı çok açıktır.

Ankara Tabip Odası meslek örgütü olma sorumluluğuyla dava açtı

Ankara Tabip Odası halkın sağlığını ve hekimlerin, sağlık çalışanlarının haklarını korumakla görevli kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olma sorumluluğuyla bugün Ankara İdare Mahkemesi’nde sayılan altı hastanenin kapatılması kararına karşı yürütmeyi durdurma istemini de içeren bir dava açmıştır.

Ankaralılar, Ankara’daki emek ve meslek örgütleri, siyasi partiler, dernekler, örgütlü halk kesimleri sağlık hakları adına mevcut hastanelerin kapatılmaması için bir araya gelmiş ve “Hastanelerimizi Kapatmayın” Platformu kurmuşlardır. Halkı bilgilendirme çalışmalarının yanında yetkilileri göreve çağıran, hastanelerine sahip çıkan imza kampanyası yürütmektedirler.

Mersinliler’in %80,9’u “İki devlet hastanesi kapatılmasaydı”

Burada önemli bir veriyi paylaşmak yerinde olacaktır. Mersin Şehir Hastanesi bir yılını doldurdu. Mersin Şehir Hastanesi için Kent merkezindeki Mersin Devlet Hastanesi ile Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi kapatıldı. Birinci yılda Mersin Tabip Odası Mersinlilere “şehir hastanesi yapılmadan önce size sorulsaydı kararınız ne olurdu?” sorusunu yöneltti, yurttaşların %80,9’u kapatılan iki devlet hastanesinin kapatılmamasını, ek devlet hastaneleri yapılmasını tercih edeceklerini belirttiler. Yine çarpıcı bir veri: Henüz şehir hastanesine gitmeyen Mersinliler “ihtiyaç duymaları halinde hangi hastaneyi tercih edecekleri” sorusunu yanıtlarken sadece %3,7 oranında şehir hastanesini tercih edeceklerini, çoğu (%45,5) kent merkezinde kalan tek devlet hastanesi olan Toros Devlet Hastanesi’ni tercih edeceklerini bildirdi.

Gerçekler ortada! Geç olmadan yargıyı ve yetkilileri göreve çağırıyoruz. Mevcut çok değerli hastanelerimizi kapatmayın, onları koruyup geliştirin, yeni açılacak hastanelerle birlikte iş yüklerinin azalmasını ve daha rahat sağlık hizmeti vermelerini sağlayın.

Yurttaşlarımızın aldığı sağlık hizmetini zorlaştırmayın, kolaylaştırın.

Ankara Tabip Odası
=======================================
Dostlar,

Bizim de üyesi olduğumuz Ankara Tabip Odası‘nın bu açıklamasını ve çabasını bütünüyle destekliyoruz. Doğru ve yerinde buluyoruz.

  • İktidar, bir yandan yerli – yabancı sermayeye ulusal kaynaklarımızı peş keş çekererek rant aktarmak zorunda; bir yandan da siyasal maliyeti dikkate alarak oy hesabı yapmak arasında sıkışmış durumda.

Halkımızın etkili – örgütlü muhalefeti çok işle yarayabilir. Daha önce de birkaç girişimini bu nedenlerle AKP geri çekmek zorunda kalmıştı. Örn. 10 haftayı geçmeyen gebeliklerin çiftlerin istemi ile sonlandırılması yasal hakkını (2827 sayılı Yasa ile) geri alamamıştı.

Bir de babaları – dedeleri yaşında insan müsvettelerince kirletilen kız çocuklarının ırz düşmanı sapık bu kişilerle evlendirilerek suçun – istismarın örtülmesi utancına halkımız izin vermedi.. Bu kez de başarabiliriz..

  • Görünür maliyet 30 milyar Doları aşıyor.. Çırılçıplak gerçeği söyleyelim           :

    ŞEHİR HASTANELERİ AKP tarihinin en büyük talanıdır; açıkça kapitülasyondur!

Oysa Lozan’da tüm kapitülasyonları büyük mücadele ile yırtıp atmıştık..

Ayrıntılar için lütfen tıklayınız : ŞEHİR HASTANELERİ TALANI

Sevgi ve saygı ile. 23 Şubat 2018, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Tabip Odası Üyesi
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

ŞEHİR HASTANELERİ SEMPOZYUMU

ŞEHİR HASTANELERİ SEMPOZYUMU

ŞEHİR HASTANELERİ SEMPOZYUMU

Bilkent ve Etlik Şehir Hastaneleri Vesilesiyle, 11 Mart 2017 – Ankara

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası,13 Ocak 2016’da “Mimarlar ve Doktorlar Entegre Sağlık Kampüslerini Masaya Yatırıyorlar-
Sağlıkta Dönüşüm / Entegre Sağlık Kampüsleri Tartışmaları
 -1”
başlığında bir araya gelerek şehir hastaneleri hakkında bilgi paylaşmışlardı.
Toplantıda kamu özel ortaklığıyla yapılacak bu hastanelerin kente, sağlığa, halka,
sağlık emekçilerine ve ülke ekonomisine etkilerini değerlendirmişlerdi.

Sağlıkta dönüşümün, hukukla, iktisatla, finansmanla, kentle, yaşamla, sağlık çalışanlarına ve sağlık hizmeti alacaklara etkilerini bütünlüklü olarak ele almak gerektiği açık. Bilgi alışverişi ve tartışmaya devam etme kararı verildi. Ankara’da yapılacak ve “dünyanın
en büyük sağlık tesisleri” olacağı söylenen Etlik ve Bilkent şehir hastaneleri üzerinden
ülke ölçeğine bakmanın konuyu anlamayı kolaylaştıracağı düşünüldü.

Hastanelere kilit, yollarımıza kilit, şehrimize kilit

Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin yaptığı incelemeye göre ruhsat sorunu olduğu, kaçak inşaat olabileceği değerlendirilen Bilkent Şehir Hastanesi 1 milyon metrekare alanda giderek yükseliyor, büyüyor. Mega projeler, kimilerine göre kalkınmanın ifadesi. Ama bütüncül planlama ilklerinden yoksun, kent hayatını al üst edecek ve kentsel ulaşımı tıkayacak bir mekansallığın karşılığı olarak ortada duruyor. Şehir hastanelerine ulaşılacak yol yok.Böylesine büyük metrekareleri kaldıracak alt yapı yok. Şehir hastaneleri, kentimizi kilitlemeye, yollarımızı işgal etmeye, ormanlarımızı yok etmeye aday mekanlar olarak şehirlerimizi hapishaneye, sağlığımızı bozmaya aday. Etlik Şehir Hastanesi de yine 1 milyon metrekare alan büyüklüğüne sahip, yine binlerce odalı…Ama oraya da gidecek yol, oluşacak yükü alacak kapasite yok.

Hasta garantili hastane!

Kentin üzerine gelen bu plansız yük işin bir yanı. Şehir hastaneleri, var olanları yutan bir canavar aslında. Etlik ve Bilkent açılınca, Ankara kent merkezindeki Cumhuriyetin tarihsel ve planlı döneminin izlerini taşıyan bir çoğu tescilli kültür varlığı olan 13 erişimi kolay devlet hastanesi kapatılacak. Sağlık Bakanlığı, şehir hastaneleri için şirketlere yüzde 70 doluluk oranı garantisi verdi. Hastalıkları önlemek değil Sağlık Bakanlığı’nın işi, hasta vaat ediyor artık şirketlere.

Maliyeti Ticari Sır!

Kalkınma Bakanlığı, Dünyada ve Türkiye’de Kamu-Özel İşbirliği Uygulamalarına İlişkin Gelişmeler başlıklı Ocak 2016 tarihli raporunda, ilk defa şehir hastanelerinin maliyeti resmi olarak açıkladı. Tabii bir de kamu özel ortaklığının imtiyaz/özelleştirme uygulaması olduğunu Kalkınma Bakanlığı da itiraf etti bu raporda. O tarihe kadar maliyete dair sorularımız “ticari sır” denilerek yanıtsız bırakıldı. Sağlık Bakanlığı’nın açıklamaktan imtina ettiği rakamlar bu rapor ile gün ışığına çıktı. Gerçi bugün hala bakanlıkların açıkladıkları rakamlar birbirini tutmuyor.

Özelleştirme 40 yıla yaklaşan “savaşında” sağlığın, kentlerin, hastaların,
sağlık çalışanlarının ve kenti paylaşan herkesin atardamarına dişini dayadı.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası dünden başlayarak bugüne, bugünden başlayarak yarına bakmak için sorular sormaya ve yanıtları birlikte bulmaya davet ediyor.

Şehir Hastanelerinin bir bütün olarak masaya yatırılacağı Sempozyum’da;

  • Bir hastanenin adı “şehir hastanesi” olunca ne değişir? 
  • Bir hastane kamu özel ortaklığıyla yapılırsa aslında ne olur?
  • Bir hastane hem sağlığa, hem kente, hem çevreye hem hastalara hem sağlık çalışanlarına hem Hazine’ye hem bütçeye zararlı olabilir mi?
  • Bir hastane yaptırabilmek için gelecek üç kuşak borçlandırılabilir mi?
  • Bir hastane yaptırmak için sırf şirketler istiyor diye defalarca kanun değiştirilir mi?
  • Arazisi devletten, kirası çalışanların hakkı olan döner sermayeden, kur farkı garantili, aldığı kredisi Hazine garantili, tüm hizmetlerin de şirketten satın alındığı, devletin kiracı şirketin mülk sahibi olduğu, şirketlere otoyollar gibi doluluk garantisi verilen hastane yaptırılabilir mi?

Yukarıda sayılanlar sadece örnekler… Evet, tüm bunlar ve çok daha fazlası
“şehir hastaneleri” diye diye geliyor… Devlet sağlığa yatırım yapmıyor!
Devlet, sağlığı özelleştirip şirketlerin hayal bile edemeyeceği olanaklar sunuyor!
Bunların hiçbiri haber olmuyor, konuşulmuyor. Peki, bu işin aslı esası ne?
Şehir hastanelerinin gerçeği ne?
Gerçekleri konuşmak için mimarlar, doktorlar, hukukçular, iktisatçılar ve bu konuda sözü olanlar bir araya geliyor. Şehir efsanelerine karşı gerçekler ortaya çıkıyor.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi              Ankara Tabip Odası
===========================================
Dostlar,

11 Mart 2017 günü 10:00 – 19:00 saatleri arasında gün boyu bu kurultayda idik.
Sitemiz okurları anımsayacaklar, bu sitede 10’a yakın yazı yayımlandı “şehir hastaneleri” hakkında. Örn. bir yazımız aşağıdaki erişke (link) ile çağrılabilir :

  • ŞEHİR HASTANELERİ BİR SOYGUN – TALANDIR..

    Biz de oturumlar boyunca 3 kez söz alarak kapsamlı katkılar verdik.
    Tüm etkinlik kamera kaydına alındı. Yakında kitaplaştırılacağını umuyoruz.
    Metin elimize geçtiğinde, bu sitede sizlerin bilgisine (pdf olarak) sunacağız.
    ****
    Vatan Partisi’nin 10. Genel Kurultayı

    Bu dizeleri yazarken bir yandan da TV’de Vatan Partisi’nin 10. Genel Kurultayını izlemeye çalışıyoruz. Her şeyden önce tam bir sanat şöleni izliyoruz. Sahne performansı, dekor, kostümler, arka fonlar, ışıklandırma, koreografi, effekt müzik, seslendirme ve sözler (içerik), verilen iletiler son derece başarılı, coşku verici, sürükleyici, güç verici ve düşündürücü.. Bu boyutuyla yapımcı ve sergileyici sanatçıları içtenlikle kutlarız. Elbette Kurultaya böylesi bir yaratıcı boyut katan
    Vatan Partisi yöneticilerini de..
    Arena salonunu dolduran, yurdun her yerinden özveri ile koşan 10 bini aşkın yurtseveri de.. Biz profesyonel sorumluluğumuz ağır basınca Şehir Hastaneleri Kurultayına katıldık. Önceki yıl aynı salonda yapılan Vatan Partisi kongresinde bulunmuştuk. Anadolu Otelinde sürecek olan Kurultaya içtenlikle başarı diliyoruz. Genel Başkan Sayın Dr. Doğu Perinçek önderliğinde Vatan Partisi’nin ülkemizi – halkımızı bütünleştirici sorumlu ve ağırbaşlı politikalarını saygı ile selamlıyoruz.

*****
46 Yıl Sonra Gene 12 Mart..

Tarih 12 Mart 2017… 46 yıl önce 12 Mart 1971‘de Hacettepe Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencisi idik. Ülkede askeri darbe yapılmış, tüm yurtta sıkıyönetim ilan edilmişti..
9,5 yıl sonra 1 kez daha, 12 Eylül 1980’de yine askeri darbe yapılmış ve tüm ülkede gene sıkıyönetim ilan edilmişti..
Aradakileri geçersek… 15 Temmuz 2016’da bir “tuhaf” darbe girişimi (!?) ve
20 Temmuz 2016’dan bu yana neredeyse 8 aydır Türkiye OHAL rejimi altında
AKP iktidarınca inletiliyor
..
Ve akıl dışı biçimde, adına “anayasa değişikliği halkoylaması” (!?) denerek
zihni tuzaklanmak istenen Türk Ulusu, en az 100 yıl geriye savrularak,
büyük ATATÜRK sayesinde kan ve canla kazandığı egemenliğini Beştepe sarayına devretmesi isteniyor.. Bir karabasan (kâbus) gibi.. “Hayır” dır inşallah..

Sevgi ve saygı ile. 12 Mart 2017, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com