Kategori arşivi: SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ

Bizim yazdıklarımız, oluşturduklarımız dışında değişik kaynaklardan alarak paylaşılmasını uygun bulduğumuz dosyaları içermektedir.

Suudi Arabistan .. / Saudi Arabia by Erturk Turker

SUUDİ ARABİSTAN

Ertürk TÜRKER
E. Amiral

Suudi Arabistan şeriat yasalarının anayasa kabul edildiği bir krallıktır. Kral yürütme, yasama ve hatta dolaylı olarak yargı gücünü elinde tutar. Bakanlar kurulunu o atar. Üst düzey atamalar ve önemli kararlar Suudi ailesinin tasarrufu altındadır. Ülkede siyasi partide, yasama organı da bulunmamaktadır. Kral, ailesi ile birlikte Suudi Arabistan’ı keyfince ve dilediğince yönetmektedir. Kral “asar da keser de“ o O’nun bileceği iştir.

“ Kadınlar araba kullanırsa bir tane bile bakire kalmaz “ gerekçesi ile kadınların araba kullanmasının yasak olduğu Suudi Arabistan demokrasinin kıyısından ve köşesinden bile uğramadığı çağdışı bir rejime sahiptir. Demokrasi ve insan haklarına saygı ölçütleri açısından 22 Arap Birliği ülkesi arasında sicili en kötü olanıdır.

Ama gelin görün ki Suudi Arabistan Suriye’ye demokrasi getirme mücadelesinin başını çekmektedir.
AKP liderliğinde Türkiye’nin yoldaşıdır. “ Söyle arkadaşını bana söyleyeyim ne mal olduğunu sana “ özdeyişinden hareketle Tayip Erdoğan’ın ve AKP’nin ne olduğunu buradan kıymetlendirebilirsiniz.

Anımsarsınız Suudi Kralı Abdullah Bin Abdulaziz Al Suud 2008’de Türkiye’ye gelmiş ve bir otel odasında sadece Suudi Arabistan bayrağının bulunduğu bir ortamda bir yanına Sayın Gül’ü diğer yanına Sayın Erdoğan’ı alarak poz vermişti. Basın o tarihlerde Kralın onları özel hediyelere boğduğunu yazmıştı ama bunu ciddiye alıp cevap veren çıkmamıştı. Türk halkı bunun cevabını hala merak etmektedir.

Yabancı güçler despotu halkından koruyor

Son günlerde Suudi Arabistan’da büyük huzursuzluk var. Ortaçağ karanlığının rejimi insanları nefes alamaz biçimde ezmektedir. Bu zulüm ve baskıdan ülke nüfusunun en az yüzde 20’sini oluşturan Şiiler daha fazla etkilenmektedir. İnsan hakları ve özgürlük talebi ile yapılan gösteriler tanklarla yok edilmekte ve ölüm haberlerinin ardı arkası kesilmemektedir.

Komşu ülke Bahreyn’de nüfusun %75’i Şii’dir. Bu ülkede Şii halkın demokratik talepleri Suudiler tarafından zalimce ve hunharca bastırılmıştır. Suudi Silahlı Kuvvetleri Bahreyn despotunu ( Hamad bin İsa Al-i Halife ) halkına karşı korumaktadır. Bahreyn’deki Şii ezici çoğunluğun yarattığı demografik hassasiyeti sonlandırabilmek için her iki ülke birleşmeyi düşünmekte ve bunun için görüşmeleri sürdürmektedir.

İşte bu Suudi Arabistan Suriye’ye demokrasi gelmesi için yardım telaşı içindedir. Ama esas amaç İran’a darbe vurmak ve dolayısıyla İran’ın körfez ülkeleri üzerindeki etkinliğini kırmaktadır.

Suudilerin en büyük korkusu

Suudi Arabistan’ın en büyük korkusu ABD’nin desteğini kaybetmektir. Çünkü ABD bölgede gerçekleştirmeye çalıştığı proje nedeniyle şimdilik bu ülkeye destek vermekte ve Arap Baharı rüzgarının bu ülkede esmesini şimdilik engellemektedir. Ama ABD bu çağdışı rejime verdiği destek nedeniyle yıprandığının ve bölgede
anti-Amerikancı akımların artmasına neden olduğunun bilincindedir.

Fakat zaman Suudi saltanatının aleyhine çalışmaktadır. ABD, bölgedeki hegemonyasına direnen odakları yıkmak
ve siyasi haritayı yeniden çizmek için Suudi yönetimine ihtiyacı vardır. İş bittikten sonra onları deliğe süpürecek ve Suudi Arabistan’ı üçe bölecektir. ABD’nin planına göre Suudi Arabistan’da uygulanacak rejim değişikliği sonucunda ortaya çıkacak yeni devletler ana hatları ile şu şekilde olacaktır:

Birincisi; Arap yarımadasının doğusunu veya İran körfezi batı sahillerini içine alan ve
Şii Arap nüfusun yoğun yaşadığı bölge.

İkincisi; Mekke ve Medine’yi içine alan kutsal bölgeler.

Üçüncüsü; Arap yarımadasının iç bölgelerini ihtiva eden ve Kızıldeniz’e çıkış verilen çöl bedevileri için
orta bölge.

Rejim değişikliği ve bölünme mutlaka olacaktır
ABD Suudi Arabistan’da nihai olarak rejim değişikliği yapmak ve beraberinde bu ülkeyi bölmek istemektedir. Çünkü…

ABD’nin bir yandan Suudi Arabistan’daki bu çağdışı rejimi desteklemesi diğer yandan bölgeye demokrasi getirmeye çalıştığı söylemi en yandaş çevrelerde bile inandırıcı olmamaktadır.
ABD bu açmazdan bir an önce kurtulmak istemektedir.

Suudi Arabistan’ın rejimi, tabiatı itibarıyla bölgede ve tüm dünyada köktendinci İslami akımları beslemektedir. Bu nedenle de rejim değişikliğine ihtiyaç vardır.

Suudi Arabistan dünyanın en büyük ham petrol rezervine sahip ülkesidir. Belli başlı diğer büyük
ham petrol rezervine sahip ülkeleriyle birlikte tekeldir. Bu tekelin kırılmasına ve daha kolay manuple edilebilir küçük parçalara bölünmesine ihtiyaç vardır. Bölünme nedeniyle ortaya çıkacak
yeni devletlerin finansman ihtiyaçları ister istemez petrol fiyatlarını da düşürecektir.

Sonuç olarak ABD Suudi Arabistan’ı iliklerine kadar kullanmaktadır. Suudi rejimi de varlığını sürdürebilmesi için ABD’nin desteğine yaşamsal olarak ihtiyacı vardır. ABD ise bu ülkede rejim değişikliği ve bölünme maksatlı düğmeye basmak için sadece zamanı beklemektedir.

Saygılar sunarım.

İLK KURŞUN
17.7.12

KEMALİZM NEDİR ?? / What is Kemalizm ?

KEMALIZM_NEDIR_Ali_Ercan

Mısır’da kız çocuklarıyla para karşılığı “yaz evliliği” !? Bir büyük insanlık utancı / “Summer marriage” (!) to little girls in Egypt by payment : A huge stigma !

Başbakan Erdoğan Mısır’a da müdahale edecek mi? Çocuk yaşta kızlarla para karşılığı yaz evliliğine izin verdiği için İslam dini dışına çıktıklarını ihtar edecek mi? Diyanet İşleri Başkanlığımızın mübarek “fetva”ları ne olacak bu utancın da utancı uygulama için ? Mısır’da El Ezher Üniversitesi (Medresesi!) ne buyuruyor?
Bir kız çocuğunun cinselliği dahil iffeti, bedeni, yaz mevsiminde babası-dedesi yaşında bir erkek müsvettesine-sapık uçkur hastasına “full service” hizmetinin bedeli kaç paradır ? İslam kaynaklarında fıkıh, sünnet, hadis vb. bir kural var mı bu konuda? Başına böyle bir felaket gelen yavrucak için bu olay İslama göre kaza-kader midir? Değilse nedir? Namuslu-aydın din bilginlerinden yanıt bekliyoruz. Bu olayı nefret ve lanetle hemen kınayacak mısınız, gene geçiştirecek misiniz??

Misir’da_kiz_cocuklariıyla_para_karsiligi_yaz_evliligi

AKP Anayasa’nın Laikliği tanımlayan md. 24’ü kaldırmak istiyor ! / AKP-JDP intends to abolish article 24 of Constitution which ensures secularity..

Çok birikimli, Türkiye’nin yüzakı aydınlarından, seçkin diplomatlarından Sn. Dr. Onur Öymen’i izlemek gerek.. Kitaplarını okumak gerek.. Çıkış Yolu / Ulusal Çıkarlar / Türkiye’nin Gücü / Silahsız Savaş / Geleceği Yakalamak.. basılmış 5 kitabı..
Web sitesi de çok dolu dolu, öğretici http://www.onuroymen.com/

16 Temmuz 2012 12:04 tarihinde Onur Oymen yazdı:

Basında yer alan haberlere göre iktidar partisi, yeni anayasa çalışmaları sırasında Anayasanın 24. maddesinde yer alan

“Kimse Devletin sosyal, ekonomik, siyasi ve hukuki temel düzenini kısmen de olsa din kurallarına dayandıramaz…” ve “ibadet ve dini törenler Cumhuriyetin nitelikleri ve devletin bölünmez bütünlüğüne aykırı olamaz” hükümlerinin kaldırılmasını önermiş.

Devletimizin temel nitelikle…rinden olan laikliğin ortadan kaldırılması hedefi doğrultusunda atılan kaygı verici adımların son halkasını bu oluşturuyor. Acaba hala ‘laiklik tehlikede değildir’ diye düşünenler var mı?

Bütün bu sakıncalı girişimlerin Anayasayı Hazırlama Komisyonundaki oybirlliği kuralıyla bertaraf edilebileceği düşünülebilir mi? İktidar milletvekillerinin bu ve benzeri önerileri Meclis Anayasa Komisyonuna getirmelerini engelleyebilecek bir yasa hükmü var mı?

Anayasanın son şeklinin orada oluşturulup, Genel Kuruldan yeterli imza bulunarak halkoyuna sunulması bence en kuvvetli ihtimaldir. Böyle bir durumda muhalefet Anayasayı Hazırlama Komisyonu çalışmalarına katılmış olmakla neyi sağlamış, hangi amacı gerçekleştirmiş olacak?

İktidar hem laiklik karşıtı hükümleri anayasaya koydurmak istiyor,

Hem Başkanlık sistemini getirerek rejimi değiştirmeyi amaçlıyor,

Hem de Türk kelimesini çıkartarak anayasal vatandaşlık kavramını getirmeye çalışıyor.

Bir yandan da, bazı yabancı çevrelerin beklentisi doğrultusunda,
devlet içinde devlet kurmayı hedefleyenlerin dayatmaya çalıştıkları tarzda yerel özerklik kavramını anayasaya koydurmaya gayret ettiği izlenimi veriyor.

Bu gerçekler ortadayken masadan kalkmamayı adeta bir siyaset ilkesi haline getirenlerin gerçek niyeti ne olabilir? Özünde devrimci bir dünya görüşünü yansıtan Atatürkçülüğü benimseyenleri statükocu olarak tanımlayanların ‘değişim’ adına özledikleri düzen her halde iktidarın bu anayasa değişiklikleriyle gerçekleştirmek istediği düzen olmasa gerek.

Sevgiler, saygılar.

Onur Öymen

==================================

Teşekkürler değerli Dr. Onur Öymen,
Teşekkürler çok deneyimli diplomat ve politikacı..
(Dışişleri Bakanlığı eski müsteşarı..)

Can alıcı 3 hedefi kısaca göz önüne koymuşsunuz..

Size katılıyorum.
Sağolasınız..

Sevgi ve saygı ile..
16.7.12, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Higgs bozonunun keşfi / Exploring Higgs boson

Higgs_bozonunun_kesfi