Etiket arşivi: Sezen Aksu

ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 26 Ocak 2022

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 26 Ocak 2022

KURBAN

Zonguldak Kilimli arasındaki yol üçüncü kez dalgalara yem oldu. Dördüncü öncesinde kurban kesildi. Yine gitti.

Aynı tekrardan doğru sonuç bekleyen koyunlardan kurban bile olmaz…

FEDAKAR

RTE, ”Yılbaşından itibaren doğalgazda, elektrikte fiyat artışı mümkün olabilecek en alt seviyede yapıldı; devlet bu konuda fedakarlığı sürdürüyor.”

Bu kadar fedakarlıktan dolayı mahcup oluyoruz!..

RÜŞVET

CHP Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin’in danışmanı Selçuk Erdağı, 200 bin dolar rüşvet alırken suçüstü yakalandı.

Yakalanıp yargılanması bile umuttur…

VATAN

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan Atatürk’ün “Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır” sözünü benimseyenlerin Hrant Dink’i öldürdüğünü söyledi.

  1. Hrant’ı öldürenler Atatürkçü yurtseverlerin semtine uğrayabilir mi?
  2. Vatan sevgisi suç olamaz.
  3. PKK hainleri binlerce yurttaşımızı neden öldürdü? Garo onlar için ne der?
  4. Sırça köşkte oturanlar komşunun camına taş atamaz…

SORUMLU

Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı Sait Erdal Dinçer enflasyonun düşük gösterildiği iddialarına karşı, “Enflasyon hesabında ben 84 milyona karşı sorumluyum, bir yanlışa imza atarsam 84 milyonun hakkını yemiş olurum” dedi.

84 milyonla sorunlu, bir kişiye sorumlu…

SERÇE

Sezen Aksu, 2017’den beri söylediği şarkının sözlerinde Adem ile Havva’ya cahil denildiği için RTE ve Bahçeli’nin de dahil olduğu pek çok siyasetçi ve tutucu tarafından protesto ve tehdit edildi.

  1. Beş yıldır o sözler hakaret değildi de şimdi mi oldu?
  2. Şarkıcının, şairin dilini kesmek hangi çağın eylemi?
  3. Cahil “Okumamış” olarak algılandıysa rahatlasınlar, Oxford olsaydı ikisi de okurdu…

EĞİLME

Gericilerin saldırısına karşı Sezen Aksu eğilmedi. Şarkı ve şiirleri ile yanıt verdi.

Kutluyorum ve destekliyorum.

İnsana ne dersler verir hayat.

Yetmez ama evet…

VEKİLLERİMİZ

28 Şubat kumpas davasında esir edilen 14 general-amiralin eş ve çocukları Meclisteki tüm vekilleri hak-hukuk ve adalet aramaya çağıran bir mektup yazdılar.

İşte milleti temsil sınavı…

MAAŞ

Emekli maaşlarının görüşüldüğü oturumda yeterli çoğunluk olmadığı için milyonlarca insan Ocak ayı farkını zamanında alamadı.

Cumhurbaşkanı ödeneği ya da milletvekili maaşları oylansaydı ne olurdu?..

SAVCI

Danıştay savcısı Elmas Mucukgil, RTE’nin İstanbul Sözleşmesi’ni KHK ile kaldırmasının hukuka uygun olmadığı görüşünü bildirdi. (AS: Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi olacak, KHK kalktı)

Ankara’da savcımız var!..

HATA

Gazeteci Sedef Kabaş, TELE1’deki programda, “Çok meşhur bir söz vardır. Taçlanan baş akıllanır diye. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz. O saray ahır olur” ifadelerini kullandığı için cumhurbaşkanına hakaretten gözaltına alındı.

Program ve kanal cezalandırıldı.

Teşbihte hata olmaz” sözünü bilmemek hatadır…

BAKAN

Yaptığı konuşmalarda adalet havarisi olan Adalet Bakanı Hamit Gül, Gazeteci Sedef Kabaş’ın gözaltına alınmasının ardından “Milletimizin oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanımızı hedef alan, edepten nasipsiz, çirkin sözleri lanetliyorum. Haset ve nefretten doğan bu hadsiz ve hukuksuz ifadeler, milletin vicdanında ve adalet önünde hak ettiği karşılığı bulacaktır.” açıklamasını yaptı.

Kimsenin kimseye hakaret etmesini, hatta herkese hakaret eden birine bile hakaret edilmesini doğru bulmam. Pekiii;

  1. Atasözü hakaret sayılır mı?
  2. Bakanın konuşması yargıya ayar değil mi? Hani cüppe giymezdi.
  3. Nerede adaletin “A” sı, nerede bakanın “B” si?..

SEYDA

Evlad-ı Resûl İlim ve İrfan Derneği Kurucusu Muhammed Bütün; Yağmur, Kaya gibi (Türkçe) isimleri olan çocukların cehennemden en son çıkarılacağını anlatarak, “Çocuğuna din eğitimi vermek babanın görevidir. Eğer babası din eğitimini veremiyorsa çocuğunu kendini bu işe adamış olan seydalara, şeyhlere, alimlere, mürşidi kamillere teslim etmelidir…

Baba ilk olarak çocuğun annesini seçerken dikkat edecek. Namaz kılmayan, örtünmeyen, mini etek giyen kadınları tercih eder, çocuk böyle bir anneden doğar ise ahirette o çocuk babasının yakasına yapışacak” dedi.

Teslim edilen çocuklara neler yapıldığını gördük.

Türkiye şeyhler, müritler, mensuplar ülkesi değildir.

Yıkıl densiz!..

İSTİFA

Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan görev süresine daha üç yıl varken istifa etti.

Bizde üç yıl daha kalmak için üç yüz takla atarlar…

YARDIM

RTE bir kararname ile Afganistan halkına yardım başlattı.

Türk halkı Afganistan’a gidip yardımdan yararlanabilir…

ÇÖKÜŞ

İstanbul Havalimanı’nın kargo binası çatısı çöktü.

AKP yapar…

AÇILIM

Kılıçdaroğlu, ”Bu ülkeye demokrasi gelecekse, demokrasi olacaksa, herkes kimliğinden, inancından ötürü ötekileştirilmeyecekse bunun yolu Diyarbakır’dan geçer.”

YCHP’den  Y-açılım
****

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK’ten                       :

  • Haram yiyen pis bir ağızla çekilmiş besmele Allah’a hakarettir.

AKP’nin 2023 hedefi

Örsan K. Öymen

Örsan K. Öymen
Son Yazısı / Tüm Yazıları

Cumhuriyet, 24 Ocak 2022

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmasının 100. yılına yaklaşılırken AKP Genel Başkanı ve “Cumhurbaşkanı” Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi ortaçağ karanlığına doğru sürüklemeye devam ediyor.

Cumhuriyetin özünde olan ve anayasa tarafından güvence altına alınmış olan demokratik, laik, sosyal hukuk devletini ve anayasal düzeni ortadan kaldıran, onun yerine teokratik bir monarşiyi kurmak için mücadele eden AKP hükümeti, hedef aldığı siyasetçilerin, sanatçıların, gazetecilerin, yazarların kapsamını da genişletmeye başladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde okulöncesinde dini eğitim verilmesini ortaçağ zihniyetine benzeten CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, AKP hükümeti ve AKP’nin propaganda aygıtı sözde medya tarafından linç edilmişti.

Özgür Özel bunun üzerine, okulöncesi eğitimin dini hizmet veren kurumlar tarafından değil, eğitim kurumları tarafından verilmesi gerektiğini, eğitimin dini kurumlar tarafından verilmesinin ortaçağa özgü bir durum olduğunu ve bunu eleştirdiğini açıklamıştı.

Oysa yalnızca, okulöncesi dini eğitimin dini kurumlar tarafından verilmesi değil, dini eğitimin hem okulöncesi eğitimde hem de okul eğitiminde, eğitim kurumları tarafından çocuklara dayatılması ve zorunlu hale getirilmesi de bir ortaçağ zihniyetinin sonucudur.

Ancak hem Özgür Özel, hem de laikliği savunduğunu iddia eden televizyon yorumcuları ve gazete yazarları, AKP medyasının linç girişimi ve CHP yönetiminin bu linç girişimi karşısında teslim olması nedeniyle, bu gerçeği bile açık açık ifade edemediler.
***
Bu olaydan kısa bir süre sonra, sanatçı Sezen Aksu da aynı çevreler tarafından linç girişimine maruz kaldı. Sezen Aksu hakkında, sanki ortada bir suç varmış gibi, suç duyurularında bulunuldu. Erdoğan, Sezen Aksu’yu hedef haline getirerek “O dili kopartmak bizim görevimizdir” biçiminde skandal bir tehdit ifadesi kullandı!

Türkiye ortaçağ zihniyetini aşamadığı için;

  • Avrupa’nın Rönesans, Reformasyon ve Aydınlanma devrimleriyle aştığı karanlıktan kurtulamadığı için, bu teokratik despotizmi yaşamaktadır.

Özgür Özel’in ortaçağ zihniyeti hakkında az bile konuştuğu, kısa bir süre sonra, Sezen Aksu olayında ortaya çıktı!

Sezen Aksu neden hedef durumuna geldi? “Şahane Bir Şey Yaşamak” adlı eserinde “Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem’e” ifadesi geçtiği için! Sanki Türkiye bir İran, bir Suudi Arabistan, bir Afganistan!

Laik bir ülkede herkes Müslüman olmak veya İslam dinini AKP’nin ve Erdoğan’ın yorumladığı gibi yorumlamak zorunda mıdır? Hayır!

Laikliğin olduğu bir ülkede vatandaşlar ister dindar olurlar ister dinsiz olurlar, ister Müslüman, Hıristiyan, Musevi olurlar, ister ateist, agnostik, deist olurlar!

Laikliğin olduğu bir ülkede bu farklı bakış açılarına sahip olan insanların tümü, düşüncelerini istedikleri gibi ifade ederler, anayasanın ifade ve yayın özgürlüğü ilkesi çerçevesinde, düşüncelerini ifade ederler ve yayımlarlar!
***
Sezen Aksu konusu kapanmadan, Türkiye bir büyük skandala daha tanık oldu. Gazeteci, yazar ve televizyoncu Sedef Kabaş, bir televizyon yayınında, “Öküz saraya çıkınca kral olmaz. Ama saray ahır olur.” biçimindeki bir Çerkes atasözüne değindiği için, aynı çevreler tarafından linç girişimine maruz kaldı ve “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla tutuklandı.

Hükümet eleştiriye eleştiriyle yanıt vereceğine veya bunu bir hakaret olarak algıladıysa, açılan binlerce hakaret davasında olduğu gibi, Sedef Kabaş tutuksuz yargılanacağına, yargı bağımsızlığı ve anayasa bir kere daha ihlal edildi ve

  • Sedef Kabaş hükümetin talimatıyla tutuklandı!

“Adalet Bakanı” Abdulhamit Gül tutuklama öncesinde, Sedef Kabaş’ın “adalet önünde hak ettiği karşılığı bulacağını” açıklayarak yargısız infazda bulundu!

AKP’nin 2023 hedefinin ne olduğunu hâlâ kavrayamayanlar, yaşadığımız karanlığın parçasıdır!

Cüneyt Arcayürek : 90 Yıl Sonra


90 Yıl Sonra

portresi

 

Cüneyt Arcayürek

 

Kadının yüzünü başını açan Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in 90’ıncı yılında, günlerdir halkımız: …başları açık iken yüzleri şah mıydı ki, türbanla şahbaz olacak kadın milletvekillerinin, örtülü başla özgürlüğe kavuştuklarını içeren… …kapalı kadınla evli liderlerine hoş görünmeye çabalayan açıklamalarını izliyor. Dalkavukluğun çeşidi var, böylesi de var. Kadını 2002’den önceki yaşam koşullarına götüren, bugünlere zıt, özlenen dünya geri gelse; şu sıralar ağızları kulaklarında türban özgürlüğü türküleri
söyleyen AKP’li üç kadın vekil var ya; ilk önce onların, başlarını açarak, ohh nihayet
gerçek özgürlüğe kavuştuk diye nutuklar atacaklarından kuşkunuz olmasın!

Önümüzdeki perşembe günü türbanlı başlarıyla Meclis’e geleceklerini ilan eden, sadece başlarını örtmeleri geriye, arş geriye diye Osmanlı tarzında marşlar söyleyen AKP’nin başlarına yeterli gelmez, amaçlarını kesmez! Bayan vekiller: Baş kapalı ama
boyundan aşağıya topuğa değin giysiler olmazsa olmazzz!..Baştan tırnağa nasıl kapalı olacağız diye dert etmesinler: Gün aşırı gazetelerde çıkan fotoğraflara bakabilirler.

TV’lerin canlı yayınlarında görünen Çankaya’daki ile mitinglerde eşi Başbakan’ın yanında halka el sallayan, çiçek atan hanım ablalarına bakarak, onları model alabilirler…
***
Benim bir beklentim var:
Türban yakındır; bakanlara, doktora, hâkim ve savcılara, hemşireye, memura kadar devletin hemen her kademesine çöreklendiğine göre… …açıklamalarına göre AKP’ye yatkın Ajda Pekkan ile daha mutedil Sezen Aksu; AKP sözcüsü Hüseyin Çelik’in
yerden yere vurduğu yarı çıplak giysileri üzerine bir de moda olacak ipekten türban
oturttular mı… …RTE demokrasisindeki yarım yamalak yaşam özgürlüğünün
yeme de yanında yat gayrı!

Kendi hesabıma; mademki türban dinci AKP’nin simgesi değildir de kadına İslamın  tanıdığı bir simgedir, dinci bugünkü iktidarın hâşâ alameti farikası da değildir…
Öyleyse erkek vekiller de başlarında takke, sırtlarında cüppe, Meclis oturumlarına katılmalarına olanak tanımlanmalı diyorum. Meclis Başkanı Çiçek Cemil açıklamadı
mı türbanı Meclis içtüzüğü engellemiyor diye. Türbana olmayan yasağın erkeklerin
giyim kuşamlarına uygulamasını… …bakın açıktan söylüyorum işte; dostu düşmanı çatlattığını Başbakan’ın, bakanların açıkladığına göre özgürlük o denli genişmiş ki ülkemizde; toplumun “artık bu kadarı da yeter be” diye sokaklara, meydanlara döküldüğü şu günlerde… …RTE ileri demokrasisine yakıştıramıyorum vesselam!
***
İleri mi gittim acaba böylesi önerilerde bulunarak? Oysa güneşli günler göreceksiniz
çocuklar deyip duruyoruz: Yok hayır! 19 Mayıs 1919’da Samsun’da doğan güneşin tutulduğu alacakaranlık günlerdeyiz… Kadınlarımız başında türban, boydan tırnağa dek kapalı. Varsın erkekler de takkeli, cüppeli olsun tartışmaları kapıda.

Cumhuriyet’e kurulduğu günden beri düşman o çevrelerin, bugünlere uzanan kuyrukları; ah diyorlardır şimdi içlerinden… Bir de şapka yerine Osmanlımıza özgü fes gelse geri!
Hatta çarşafı da özgür kıldı kılacak diye savunuların temel dayanağı olan kılık kıyafet özgürlüğünün içeriğine de ruhuna da rahmet!
***
İlk Meclis’in bir oturumunu yöneten Mustafa Kemal, kürsüdeki “Yahu bir laiklik sözüdür gidiyor, ne menem bir şey bu?” deyince: “Adam olmaktır beyefendi,
adam olmaktır” der.
Ah Mustafa Kemal ah! Kaldır da başını Anıtkabir’den bak başkentine.
Hâlâ adam olamayanların çoğaldığını göreceksin!
(Cumhuriyet, 29.10.13)