Seninki yine görücüye çıkıyor
– Anlıyor mu?
– Ne gezer? Kimseyi dinlemiyor. İlla ki yeniden görücüye çıkacak.
Sen de, ben de biliyoruz: Eskisi kadar çekici değil.. Beş-on yıl önce de öyle aşırı baş döndürücü bir şey değildi ama “albenisi var, karizması var” deniyordu ve fazla ince eleyip sık dokumazsan, ayrıntılarda dolaşmazsan idare ediyordu.
Bunca zaman geçtikten sonra defoları belirginleşti: Saçları döküldü, burnunun kemeri çöktü, gözlerinin altında süpermarket poşetleri oluştu.. Makyajcısı, bunları sabah akşam boyayıp uyutmaya çalışıyor: Dört-beş yıl evvel fondötene kıyıp kat kat kremleyince çaprazdan çekilmiş görüntülerinde engebeler bir dereceye kadar saklanabiliyordu ama artık bu da yetmiyor.
– Peki, Lady Gaga sahneye çıktığında saldıkları mavi ya da bol renkli sahne sislerinden edinsek, bizimki geldiğinde ortalığı duman kaplasa olmaz mı? Yapabilsek güdük yönleri belki dikkat çekmez..
– Uzaktan bakıldığında üç beş dakika idare eder ama dumanlar dağılınca ortaya Beyonce, Rihanna filan değil de hecin devesi gibi bir şey çıktığında el âlem tepki gösterir!
– Defolu ve huysuz atları satmak için pazara götürmeden kedi otu ve rezene yedirirlermiş; denesek.
– Belki olur ama aklıma başka bir çare geldi: Amcam on dokuzuna varıp gördüğü her kıza sarkmaya başladığında “Şunu bir rezalet çıkmadan baş-göz edelim” demişler. Birisi Ulu Hakan Abdülhamid Han’ın ibrikçibaşısının kızını salık vermiş.
– Bizimki Abdülhamid’e bayılır!
– Kız ve ailesi söz kesmeye gelmişler. Onlar evlerine döndükten sonra bahçıvan, bahçede yarısı içilmiş bir konyak şişesi bulunca iş anlaşılmış. O yıllarda hastalıklı gelinleri elma yanaklı, sağlıklı göstermek için kızlara damadın evine ayak basmadan önce konyak içirtir, sonra da iki yanağına birer şaplak indirirlermiş. Bunu yapsanıza.
– Ağzına hâkim olabilse, olmadık yerlerde şarlamasa, her konuştuğunda şuna buna saldırmasa belki tokatlamadan da yutacak, sindirecek birkaç kişi buluruz ama seninki kendini tutamıyor.
– Onu artık fiziği, karakteri değil, parası için alacak çıkabilir..
– Eskiden de aslında böyle olurdu ama bu kez dolar çok yükseldi, bu da yaramayabilir.
– Yahu, yakında seçim yok mu?
– Vaar!
– Gitsin, kazanabileceklere takılsın.. Belki biri seçim vaatlerinin arasına katar bizimkinin isteğini.
– Bak bu çok iyi fikir. Sence kime gitsin?
– Ben olsam Muharrem’den şaşmam!
===========================================
Dostlar,
80’ini devirmiş Prof. Selçuk Erez hocamızın zekasına, espri yeteneğine alkış tutuyor ve bereket diliyoruz..
Biz de Muharrem’den şaşmama niyetindeyiz…
Sevgi ve saygı ile. 18 Mayıs 2018, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com