Etiket arşivi: montaj video

Aydınlardan ‘Merdan Yanardağ’a özgürlük’ çağrısı

Dostlar,

Çağrı 3 Temmuz’da yapıldı..  1 ay oluyor.
Merdan Yanardağ 33 gündür tutuklu.
Doğrusu, kendi adımıza, destek verenlerin listesinin çığ gibi büyümesini beklerdik..
Aşağıdaki listede 114 ad var. Biz 102. sıradayız.

3 Temmuz 2023, Aydınlardan ‘Merdan Yanardağ’a özgürlük’ çağrısı – Tele1

Liste aşağıda… onu büyütmeli..

  • İslamofaşist darbeyi durdurmak zorundayız.

Şair Tuğrul Keskin’in başlattığı ‘Merdan Yanardağ’a özgürlük’ çağrısına aralarında Zülfü Livaneli, Müjde Ar, Levent Üzümcü, Orhan Aydın, Ahmet Telli, Sunay Akın, Selda Bağcan gibi adların da bulunduğu birçok sanatçı, gazeteci ve aydın ilk imzacı olarak katıldı.

TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, “4 Soru 4 Yanıt” programında AKP’li Galip Ensarioğlu’nun sözlerini değerlendirirken yeni bir çözüm süreci hazırlığına dikkat çekmiş ancak sözleri cımbızlanarak yapılan montaj video ile bağlamından kopartılarak sosyal medyada dolaşıma sokuldu. Yanardağ başlatılan linç kampanyasının ardından “terör örgütü propagandası yapma” suçlamasıyla tutuklandı.

Marmara (Silivri) Kapalı Cezaevine konulan Merdan Yanardağ’a destek sesleri yükselmeye devam ediyor.

Gazeteci, sanatçı ve aydınlar ‘Merdan Yanardağ’a Özgürlük’ çağrısı yaptı. Kampanyayı başlatan Şair Tuğrul Keskin ilk imza atan adların yer aldığı açıklamayı paylaşırken gazeteci ve aydınlara da kampanyaya destek verme çağrısında bulundu. Çağrıya katılmak isteyenler için

adresi açıldı.

‘Merdan Yanardağ’a özgürlük’ başlıklı açıklama ve imzacılar şöyle:

TELE1 Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni, Gazeteci Merdan Yanardağ’ın televizyonda yaptığı bir konuşmasının montajlanarak çarpıtılması üzerinden yapılan linç girişimini kınıyor, anayasa ve uluslararası sözleşmelerce güvence altına alınan basın ve ifade özgürlüğüne ağır bir şiddet girişimi olarak görüyoruz.

Merdan Yanardağ’ın özgürlüğüne bir an önce kavuşması için yetkilileri vicdana ve hukuka çağırıyor, ekliyoruz;

  • Aksi zulümdür, suçtur!
  1. Zülfü Livaneli
  2. Müjdat Gezen
  3. Rutkay Aziz
  4. Müjde Ar
  5. Levent Üzümcü
  6. Sunay Akın
  7. Ahmet Telli
  8. Edip Akbayram
  9. Selda Bağcan
  10. Suavi
  11. Tuncay Mollaveisoğlu
  12. Metin Uca
  13. Orhan Alkaya
  14. Tuğrul Keskin
  15. Orhan Aydın
  16. Ataol Behramoğlu
  17. Nihat Behram
  18. Onur Akın
  19. Haydar Ergülen
  20. Cengiz Gündoğdu
  21. Berrin Taş
  22. Turgay Olcayto
  23. İsmail Saymaz
  24. Zafer Arapkirli
  25. Murat Muratoğlu
  26. Ercan Karakaş
  27. Yüksel Yalova
  28. Zeynep Oral
  29. Kerem Görsev
  30. Suzan Aksoy
  31. Övgün Ahmet Ercan
  32. Ali Kocatepe
  33. Ayşenur Arslan
  34. İrfan Aktan
  35. Nebil Özgentürk
  36. Ünal Ersözlü
  37. Tuluhan Tekelioğlu
  38. Sedef Kabaş
  39. Alper Taş
  40. Kemal Okuyan
  41. Ümit Zileli
  42. Miyase İlknur
  43. Halil İbrahim Özcan
  44. Yaşar Aydın
  45. İbrahim Varlı
  46. İbrahim Aydın
  47. Nevzat Çelik
  48. Sadık Gürbüz
  49. Ümit Kartal
  50. Eren Aysan
  51. Şükrü Erbaş
  52. Cevat Çapan
  53. Nesimi Aday
  54. Aysun Kocatepe
  55. Fatih Yaşlı
  56. Uluç Gürkan
  57. Namık Kuyumcu
  58. Aydın Şimşek
  59. İbrahim Karaoğlu
  60. Haluk Işık
  61. Kemal Kocabaş
  62. Mustafa Bak
  63. Suat Çağlayan
  64. Vecdi Sayar
  65. Musa Özuğurlu
  66. Doğan Tılıç
  67. Ercan Kesal
  68. Nesrin Nas
  69. Elif Ilgaz
  70. Haldun Soygür
  71. Metin Boran
  72. Zeynep Altıok Akatlı
  73. Önay Alpago
  74. Atilla Güner
  75. Ender Helvacıoğlu
  76. Mahmut Kemal Kumkuoğlu
  77. Sabri Ergül
  78. Tülay Şubatlı
  79. Tahsin Yeşildere
  80. Baskın Oran
  81. Binnaz Toprak
  82. Oya Baydar
  83. Abdullah Levent Tüzel
  84. Necdet Saraç
  85. Rıza Zelyut
  86. Hıdır Işık
  87. İbrahim Çiftçioğlu
  88. Nevzat Süer Sezgin
  89. Aytun Çıray
  90. Raşit Tükel
  91. Ayşen Şahin
  92. Temel İskit
  93. Lale Afrasyap
  94. Necmiye Alpay
  95. Nergis Mütevellioğlu
  96. Atilla Özsever
  97. Ayşe Fügen Aybars
  98. Nilay Etiler
  99. Tevfik Kızgınkaya
  100. Banu Güven
  101. Yusuf Nazım
  102. Ahmet Saltık
  103. İ. Melih Baş
  104. Dilek Gözütok
  105. Yunus Yaşar
  106. Emine Azboz
  107. Nazmi Bayrı
  108. Hidayet Karakuş
  109. Seyit Nezir
  110. Metin Cengiz
  111. Mustafa Ünver
  112. Cenk Gündoğdu
  113. Kerim Eren
  114. Ali Balkız

adresi ile iletişime geçerek destek verebilir, adınızı ekletebilirsiniz..

Sevgi ve saygı ile. 30 Temmuz 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM  
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net       profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter : @profsaltik

28 Mayıs oyu, direnme hakkına eşdeğerdir

İbrahim Ö.  Kaboğlu

İbrahim Ö. Kaboğlu

Siyaset 25.05.2023, BİRGÜN

“İnsanın zorbalık ve baskıya karşı son bir yol olarak ayaklanmaya başvurmak zorunda bırakılmaması için, insan haklarının hukuk düzeniyle korunması gerek” (İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi-İHEB).

Özgürlüklerin öncülü ve temeli olarak oy hakkı, uluslararası sözleşmeler ve Anayasa güvencesinde.

Seçimler, “serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır.” (AS: Anayasa md. 67/2)

Siyasal hak değil yalnızca, bir ödev ve yurttaş sorumluluğu olan oy hakkı, devletin kurumsal yapısı içinde kullanılır.

Anayasa’ya aykırılıkların gölgelediği 14 Mayıs seçimleri henüz sonuçlanmadan balkon konuşmasıyla 2. tur kampanyasını başlatan Sn. Erdoğan’ın çağrısı: TBMM’de Cumhur İttifakı çoğunluğu aldı, ama CB adayı 2. tura kaldı. 28 Mayıs’ta oylarınızı bana verirseniz, yasama-yürütme uyumu ve istikrar sağlanır.

HUKUK ve AHLAK YOKSA…  

Anayasa ile bağdaşmayan parti başkanlığı (AS: + devlet başkanlığı),  siyasal partiler arasındaki eşit yarışma koşullarını da bozmuştu. 3. kez aday olan aynı kişi, yardımcısını ve bakanlarını da sahaya sürdü. Hiçbiri görevinden ayrılmadı. Seçmenlerin vergileri ile yaratılan Devlet olanakları, parti ve adayları lehine seferber edildi.

Hukuk saygı görmeyince eşit yarışma da zehirlendi: eşitsizlik, medyaya giriş olanakları ile sınırlı kalmadı, medya tekeli ötesinde TRT, “vergi yükümlüsü hak sahipleri” için yıldırı aygıtı olarak kullanıldı.

Devlet olanaklarını elinde tutan ve bütün kamu görevlilerinin sicil amiri olan kişi, rakibi için hazırlanan montaj afiş ve videoları meşru gördü ve kullandı.

Serbest ve eşit süreci zehirleyici etkenlere her gün yenileri eklendi. CB yardımcısı ve bakanların, 2. turda da çifte sıfatla Anayasa’yı ihlal ederek parti başkanı için çalışmaları amacıyla, TBMM’nin  and için toplanması bile geciktiriliyor. (AS: TBMM İçtüzüğü çiğnenerek!)

  • YSK eşliğindeki seçim hukuku ihlalleri sınır tanımıyor.

DEMOKRASİ DE OLMAZ

Demokratik standartların uzağında olan seçim süreci saydam yürütülemediği gibi, seçmen sayısı bile bilinmiyor; sivil toplumun katılımı engellenmeye çalışılıyor; sandık güvenliğinin sağlanması, sorun olmayı sürdürüyor.

Çoğulculuğu sönümlendiren hukuksuzluk ve ahlaksızlıkları, “maneviyatçı ve milliyetçi” söylemlerle örtme çabası sürekli. Kadın düşmanlığı pompalanarak yürütülen kampanyaya camilerde silahlanma çağrısı da eklendi.

Demokratik bir gelenek olan TV ekranlarında ikili tartışma yerine meydanlarda montaj video kullanımı, sözde Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi kurgusunun demokratik olmadığının açık bir göstergesi.

Cumhurbaşkanı sözcüsü, parti sözcüsü gibi; parti sözcüsü Devlet sözcüsü gibi konuşuyor.

  • Kişi+parti+Devlet birleşmesi, Devleti partileştirdi Parti’yi devletleştirdi.

Demokratik hukuk devleti bir yana, ortada Devlet kalmadı.

DİRENMENİN ANLAMI

Üç nedenle:

-öncesi, gelinen yer ve betimlenen tablo haliyle.

-oy verme; sandığa gitme ve oy kullanma.

-oyların sayımı; sandıkların açılması, sayım ve sonrası.

Tam 75 yıl önce yazılan İHEB’e göre,

  • “baskı ve zorbalık”, ayaklanmanın meşru temelini oluşturur.

Bunun gerekçesi ise, insan haklarının hukuk düzeni ile korunmamasıdır.

27 Mayıs 1949’da RG’de yayımlanan İHEB, ulusal hukuk ile bütünleşti:
insan haklarına dayanan devlet.

10 Mart’tan bu yana yoğunlaşan seçim hukuku ihlalleri, oy hakkının kullanılmasını, direnme hakkına eşdeğer kıldı.

Bu nedenle, oy hakkı için yurttaşların “uyanık bekçiliği”, hiçbir zaman olmadığından daha gerekli.

Sorun, 28 Mayıs günü sandık başına gitmek değil, o ana kadar olup bitenleri çok iyi izlemek,
oy günü çevresel uyanıklığı elden bırakmamak ve sayım sürecini yakından gözetmek.

Özetle; 28 Mayıs’ta Sn. Kılıçdaroğlu’na verilecek oy, diğerine göre “sayı ötesi” bir anlama sahip.

Sonuç olarak                       ;

  • Pazar günü,
  • Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘hakiki’ yurttaşları,
  • direnme hakkını, gelecek kuşakların haklarını koruma ereğinde kullanmalı:
  • para için değil ülke ve yurttaşlık için,
  • kaçak saray saltanatı için değil Türkiye Cumhuriyeti için.