Etiket arşivi: KÜRTLER ve HDP

KÜRT MESELESİ

KÜRT MESELESİ

“Efendiler, bu vesile ile muhterem milletime şunu
tavsiye ederim ki:
sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar
çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i aslîyi,
çok iyi tahlil etmek dikkatinden,
bir an dahi feragat etmesin!...”
Mustafa Kemal Atatürk

 
Portresi_gulumseyen

Prof. Dr.. D. Ali ERCAN
Değerli arkadaşlar, 
Kısa süre önce sizlerle paylaştığım bir iletide,
Ülkemizdeki Kürt sorununa ve HDP’nin seçim başarısına değinmiştim. (Kurtler_ve_HDP_Ali_Ercan
Kürt sorunu aslında 100 yıllık bir sorundur.. 1. Dünya savaşında donanmasını petrol gücüyle yürütmek isteyen ve bu nedenle Orta Doğu petrollerine gözünü dikmiş olan İngilizlerin yardım ve desteğini alan “Kürdistan Teali Cemiyeti” ve “Kürt Azadi Cemiyeti” (Kürdistan Bağımsızlık Komitesi) … gibi İngiliz muhibbi (sempatizanı) dernekleri, Ali Galipleri,
Yusuf Ziyaları, Şeyh Saitleri unutmayalım..  
İstiklal Savaşı sırasında ve Cumhuriyet döneminde bir düzine Kürt isyanı çıkmıştır.
Bu isyanlarda ölen asker sayısı İstiklal Savaşı sırasında 
(İnönü, Sakarya, Dumlupınar) ölen asker sayısının yaklaşık 2 katıdır; yani Batı cephesinden çok Doğu cephesinde savaştı Türk Ordusu.
 
1921’de Yunan ordusu Bursa’ya doğru ilerlerken, Koçgiri isyanını başlatan Alişer ve 3 bin silahlı adamı TBMM’ni arkadan vurmak için Tunceli üzerinden Sivas’a doğru ilerliyordu. 1925’te Mustafa Kemal, Petrol zengini bir bölgenin, Musul ve Kerkük bölgesinin Misak-ı Milli‘ye dahil edilmesi için uğraşırken, tüm planları altüst eden Şeyh Sait isyanı baş göstermiştir. Musul’u kurtarmaya gidecek kuvvetler isyanı bastırmak için kullanılınca, fırsat elden kaçmış ve 400 yıldan beri Osmanlı toprağı olan (ve gelecek umutlarını Türkiye’ye bağlamış yüz binlerce Türkmen’in de yaşadığı) bu bölge İngiliz denetiminden kurtarılamamış, topraklarımıza katılamamıştı. (Bkz. Milli Micadele’de İşbirlikçiler; Milli_Mucadelede_ Isbirlikciler_Ali_ERCAN)
 
Mustafa Kemal‘in Cumhuriyet Ordusu, bu isyanları ödün vermeden,
isyanın adına ‘terör’ diyerek sorunu saptırmadan, bütün olanaklar kullanılarak, şiddetle ve kısa sürede bastırmıştır. 1940’lara gelindiğinde, 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Doğu Anadolu’da sınırları güvene almış, asayiş ve sükûnu
tesis etmişti; “Devlete isyan” fikrini kafalardan silerek, tüm yurttaşları kucaklayan bir
Laik Cumhuriyetin eşit Yurttaşları olmak bilincine ulaştırmaya çabalamıştı… Özellikle 1940 sonrasında bölgede kurulan (Pamukpınar, Cılavuz, Erciş, Dicle, Pulur) Köy Enstitülerinin Genç Türkiye’nin çağdaşlık projesine büyük katkıları olmuştur. Her şeye karşın,
Toprak Reformunu gerçekleştiremeyen, Ortaçağ sosyal yapılarını kökünden kazıyamayan Cumhuriyet için bu bölge sürekli sorunlar yumağı olagelmiştir.
Mustafa Kemal‘in ölümünden epey sonra cesaret toplayan Ermeni Diyasporası‘nın faaliyetini, ardından Kürt ayrılıkçı hareketinin başlayışını görüyoruz. 30 yıldır süregelen bu ‘düşük yoğunluklu iç savaş’ Devlet tarafından yaklaşık 10 bin, İsyancılar tarafından yaklaşık 30 bin, toplamda 40 bin insan ölümüne mal olmuştur. Türkiye’nin bu savaş nedeniyle 30 yıllık maddi kaybının ~300 milyar $ olduğu hesaplanıyor. Bu hesaba yalnızca askeri harcamalar değil,
savaş nedeniyle yitirilen üretim, iş gücü vs. tüm ekonomik yitikler de dahildir.
Dolayısıyla 1 ‘teröristin’ * ölümü Türkiye’ye ~10 milyon dolara mal olmuş demektir
Oysa 10 milyon dolara değil bir kişiyi, dağa çıkmış olanların tümünü, -ABD, İsrail, Emperyalizm yaveleri okumadan- Devlete Millete yararlı yurttaşlar haline getirmek
işten bile değildir. Türkiye’nin yıllardan beri nasıl bir Vatan haini işbirlikçiler-acizler-vurdumduymazlar-geri zekalılar-saftirikler koalisyonu tarafından yönetildiği
apaçık görülüyor. 
 
Ve bu yitiklerin insan kaybının, zaman kayının, para kaybının, özetle ‘Ülkenin geleceğinin kaybı’ nın sonu ne zaman gelecek, akan kan ne zaman duracak, bilinmiyor… Görünen o ki; Türkiye’de Devleti yönetenlerin basiretsizliği, öngörüsüzlüğü, beceriksizliği, teknik kadroların yetersizliği, bilgisizliği böyle sürdükçe, başta silah ve petrol tacirleri, uyuşturucu kaçakçıları olmak üzere Bölge bataklığından nemalanabn grupların ve yarattıkları ‘kontrollu kaos’
(AS: denetimli karmaşa) ortamında sömürü düzenini sürdüren emperyal güçlerin planları
tıkır tıkır işleyemeye devam edecek demektir. 30 yıldır bu sorun çözülemedi.
Bu kafa ile çözüme erişileceğini de sanmıyorum.Kaygılarımla… æ
12 Eylül 2015
_____________________

* Aslında bunlara hiç gocunmadan ‘ayrılıkçı, isyancı’ veya ‘gerilla’ demek gerekir;
ama bizim her şeyi bildiğini sanan kimi aklı evvellerimiz, gerillanın özgürlük savaşçısı anlamında “kutsal bir kavram” olduğunu ileri sürerek itiraz edebilirler. Polemiğe girmemek için, ben de terörist diyeyim. Oysa Gerilla hiç de sanıldığı gibi, özel ve kutsal  bir kavram değildir. Gerilla da fırsat bulduğunda terör eylemleri yapar. PKK’nin yıllardır Türkiye’ye karşı yürüttüğü organize savaş, açıkça ayrılıkçı bir isyan hareketidir; istilacı bir yabancı güç olarak gördükleri Türkiye Cumhuriyeti’ne ve onun düzenli Ordusuna, güvenlik güçlerine karşı yürüttükleri “gayr-i nizami harp” şeklidir, gerilla savaşıdır.
Terör ve terörist diyerek gerçeği görmezden gelmeyelim, kendimizi aldatmayalım.
Halktan geniş çapta destek alan, kadınlı-erkekli sayıları on binlere varan ve 30 yıldır Dünyanın en büyük 10 Ordusundan birine kafa tutan, varlığını inatla sürdüren bir örgüt var karşımızda.
***
Bu arada dikkat ettiniz mi, yukarıda, “…PKK’nin…” dedim; yani PE-KE-KE dedim.
Çünkü bizim alfabemizde KA diye bir harf yoktur.. KE vardır. 29 harfimizin okunuşları
(adları) şöyledir:
 
a, be, ce, çe, de, e, fe, ge, yumuşak ge, he, ı, i, je, ke, le, me, ne, o, ö, pe, re, se, şe, te,
u, ü, ve, ye, ze. 
Dolayısıyla alfabemizde ka, ha, er- aş, eyç, en, ti, vi, şeklinde okunan harfler yoktur..
Ce-Ha-Pe şeklinde söyleyen, Atatürk’ün alfabesini bilmeyen CHP lileri, Te-Ka diye anons
(AS: duyuru) yapan THY personelini (AS: çalışanını) , Pe-Ka-Ka veya Ka-Ka-Te-Ce veya er-aş negatif diyen Türkçe’ye saygısız cahilleri duydukça üzülüyorum. æ
(AS: Biz de Ali hocamızdan daha arı bir Türkçe diliyoruz..)

======================================

Dostlar,

Sayın Prof. Ercan’a teşekkür ederek ve yazdıklarına katılarak makalesini paylaşıyoruz.
Ayrıca 2 önemli dosya da bu yazının ekleri.. Metin içinde erişkeleri (linkleri) verilmiştir.

– Kürtler ve HDP
– Milli Mücadele’de İşbirlikiler

Sevgi ve saygı ile.
12.09.2015, Datça

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Not : Ali hocamızdan daha arı bir Türkçe diliyoruz..

KÜRTLER ve HDP

KÜRTLER ve HDP

Portresi_gulumseyen

 

Prof. Dr. D. Ali ERCAN

 

 

Değerli arkadaşlar,  

Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye’de ilk nüfus sayımı 20 Ekim 1927′de yapıldı.
O zaman Türkiye’nin nüfusu 13,6 milyon bulunmuştu; Anadili Kürtçe/Zazaca olan yurttaşların sayısı 1,1 milyondu, yani toplam nüfusun % 8 kadarını Kürt Yurttaşlar oluşturuyordu.

2000 yılında Erciyes, İnönü ve Fırat Üniversitelerinin ortak projesi kapsamında,
Prof. Şaban Kuzgun başkanlığındaki bir araştırma grubu, Türkiye’deki Kürt sayısını
12,6 milyon olarak beliremişti (%20). Bu bulguya göre, 1927-2000 arasında
Kürt nüfus yıllık ortalama binde 34 artmış görünüyordu (Kadın Başına ort. 4 çocuk).
2000’den bu yana kadın başına ortalama 3 çocuk hesabıyla (yıllık nüfus artış hızı
binde 16),

2015 yılı için Kürt nüfus 12,6 x (1,016)15 = 16,0 milyon bulunuyor;
yani ’78 milyonluk nüfusumuzun %20,5 kadarını Kürt yurttaşlar oluşturuyor’ diyebiliriz. Doğu-Batı arasındaki doğum hızı farkından 1927’de % 8,1 oranında olan Kürt Nüfus,
bugün %20,5
oranına ulaşmıştır…

***

7 Haziran 2015 Milletvekili genel seçiminde HDP Türkiye genelinde %13,1 oranında
geçerli oy alarak barajı aşmış ve 80 Milletvekili ile Meclise girmiştir.
Meclisteki oy oranına bakılacak olursa, 75 Milletvekili alması gereken HDP,
Seçim yasasının azizliği ile,5 milletvekili fazladan çıkarmış oldu.

*

2011’de Türkiye genelinde 2,5 milyon oy (%5,8) alarak 36 bağımsız milletvekili ile Meclise giren BDP/HDP İstanbul (3), Adana (1) ve Mersin (1) dışındaki 31 milletvekilini  Doğu Bölgesindeki 14 İlden Kars (1), Iğdır (1), Ağrı (1), Van (4), Hakkâri (3), Şırnak (3), Batman (2), Siirt (1), Bitlis (1), Bingöl (1), Muş (2), Mardin (3), Urfa (2), Diyarbakır (6) çıkarmıştı. BDP Doğuda ortalama %30 oy almıştı.

*

2015 seçiminde büyük bir patlama yaparak Türkiye genelinde 27 ilde 6,1 milyon oy alan HDP; İstanbul (11), İzmir (2), Bursa (1), Kocaeli (1), Antalya (1), Mersin (2), Adana (2) ve Ankara (1) dışındaki 19 ilin bulunduğu Doğu/Güneydoğu bölgesinden oyların
ortalama %62’sini alarak 59 milletvekili çıkardı. Ancak aşağıdaki haritada da görüldüğü gibi, HDP bir bölge Partisi olmak özelliğini büyük ölçüde koruyor.

Türkiye nüfusunun kabaca 1/8’inin yaşadığı bu bölgedeki Kürt nüfus yaklaşık
7 milyondur; geri kalan 9 milyon, Türkiye’nin öbür bölgelerinde
(büyük İllerde) yaşamaktadır.

2015 seçiminde Partilerin önde olduğu iller. CHP, AKP, MHP, HDP..

Displaying

2015 seçiminde geçerli Kürt oylarının toplamı 0,2015 x 46,16 = 9,46 milyondur;
bu oyların %60 kadarı HDP’ye gitti. HDP’nin Ülke genelinde aldığı 6,1 milyon oy’un
3,7 milyonu 7 milyon Kürt’ün yaşadığı Doğu bölgesinden, 2 milyon kadarı da
9 milyon Kürt’ün yaşadığı Batı bölgesinden geldi.

Şekil 1. Türkiye’de Kürt nüfusun şematik dağılımı. Türkiye toplam nüfusunun
%13’ü
(Tablo 1’deki İller) Türkiye topraklarının %21’i üzerinde yaşıyor.
Bu bölgedeki halkın ortalama %70’ini, öbür bölgelerdeki halkın ortalama
%13’ünü Kürt yurttaşlar oluşturuyor. 

Displaying image.png

Açıkça görülüyor ki, Türkiye’de Kürtlerin yaklaşık % 40 kadarı HDP ye oy vermediler.

Doğu Bölgesindeki Kürtlerin %87’si oylarını HDP için kullanırken, Batıda bu oran %39’da kaldı ! (İlk günkü kaba kestirimimde destek oylarının 1,5 milyon kadar olabileceğinden
söz etmiştim; şimdi hesaplamalardan sonra görülüyor ki, Kürt olmayan destek oyları
en çok 380 bin kadardır)
 Sonuçta, Doğu bölgesindeki 17 ilde, ortalama %62 oy alan HDP, Batıda ortalama %6’da kaldı ve Türkiye ortalaması % 13,1 oldu.

Özetleyecek olursak;

  • Türkiye’de nüfusun %20,5’i Kürt yurttaşlardan oluşuyor.
  • Kürt seçmenin % 40 kadarı HDP’ye oy vermedi.
  • Doğu ve Batı bölgelerindeki Kürtlerin HDP konusunda davranışları çok farklı; Doğudakiler HDP’yi daha yüksek oranda destekliyorlar (zorunluk ?)
    (AS: silahların gölgesinde gizli değil HDP’ye açık oy kullanıldı; AKP göz yumdu!?)
  • HDP’nin %10 barajını aşması için verilen (Kürt olmayan) destek oylarının toplamı
    yalnızca 380 bin kadardır. (AS: Bu da düz hesapla CHP’ye en az 4 vekil yitiğidir..)

HDP bu durumuyla, ne tümden bir Kürt Partisi, ne de tümüyle bir Türkiye Partisi görüntüsünde…

Umarız şimdiki HDP yöneticileri, başta Demirtaş“Barış içinde kardeşçe bir arada yaşamak” içerikli söylemlerinde içtenliklidirler ve işleri bittikten sonra deliğe süpürülecek intermezzo (ara oyun) piyonları (AS: emperyalizmin!) olmamışlardır!?

Etnik ve dinsel söylemlerde bulunmayan, Laik Cumhuriyetten yana,
gerçek bir Türkiye Partisi olmak yönündeki gelişimlerini sürdürmeleri
en büyük dileğimizdir. (AS: Böyle yap-a-mayacaklarsa kendilerini feshetmeleri
gerektiğini bu sitede yazmıştık..)

(Her ne denli halkın istenci dışında, Seçim yasası aracılığı ile 2 milyon oy ‘legal olarak’ çalındı* ise de!)

Seçimde sandıklara sahip çıkmak sorumluluğunu gösteren Vatandaş,
şimdi de Meclise sahip çıkmalıdır.

Sevgilerimle. æ
14 Haziran 2015, Ankara

Tablo 1. HDP’nin 7 Haziran. 015 seçiminde Doğu illerindeki oy oranları.
(Erzurum ve Antep tabloya alınmadı) Bu 17 İlde toplam nüfusun % 70 kadarını
Kürtler
oluşturmaktadır. Türkiye genelinde nüfus yoğunluğu km2 ye ~100 kişi iken, buralarda km2 ye 60 kişi düşüyor. Bölge halkı TBMM’de temsil açısından da avantajlı konumdadır. Türkiye nüfusuna oranla 70 Milletvekili çıkarması gerekirken,
bu bölge Seçim Yasasındaki (+1 kontenjan) kuralından dolayı 78 Milletvekili çıkarıyor; bölgede 1 Milletvekili çıkarmak için ortalama 75 bin oy gerekirken, İstanbul’da 97 bin oy gerekiyor. Tunceli’de 16 bin oyla bir Millet vekili seçilebiliyor!

Vilayet Alan( km2 ) Nüfus( Bin ) MilletvekiliHDP HDP Oyoranı (%)
Ardahan 5576 101 2 1 30
Kars 9442 296 3 2 43
Iğdır 3588 192 2 2 56
Ağrı 11376 549 4 4 77
Van 21334 1085 8 7 74
Hakkari 9521 276 3 3 85
Şırnak 6904 489 4 4 84
Siirt 6182 318 3 2 65
Bitlis 10582 338 3 2 59
Muş 8196 411 3 2 70
Batman 4654 558 4 3 71
Mardin 8858 789 6 5 72
Urfa 19451 1846 12 5 38
Diyarbakır 15272 1635 11 10 78
Adıyaman 7871 598 5 1 23
Tunceli 7774 87 2 2 60
Bingöl 8253 266 3 1 41
Toplam 164834 9834 78 56 ort.  62

Dosyanın pdf biçimi : KURTLER_ve_HDP_14.6.2015
_________________

*CHP ve MHP toplamda AKP kadar oy aldılar, ama AKP 46 Milletvekili daha çok çıkardı! Baraj altında kalan Partilerin oyları da hesaba katılırsa, Meclise yansıyan oyların karşılığında AKP +21, HDP +5 Milletvekili fazla çıkardılar. CHP ve MHP 13’er Milletvekili eksik çıkardılar. Daha önceki iletimde +/- farklarını toplayarak yanlışlıkla
2 yerine 4 milyon demişim legal oy hırsızlığı için; özür dilerim. æ