Etiket arşivi: “hepimize ait olan tek vatan”

Şahin Mengü : Yeni anayasa

 

Yapılan açıklamalara bakılırsa ülkenin tek sorunu anayasa.
AKP
sözcüleri her gün medyada “Askerlerin yaptığı anayasayı değiştirelim sivil,
milli bir anayasa yapalım..” diyorlar.CHP “Başkanlık sistemi dışında yeni bir anayasa yapmaya hazırım” diyor.HDP, “Ver anayasal vatandaşlığı dolayısıyla özerkliği, al başkanlığı” anlayışında…

Anayasa bir devletin temel yapısını, kuruluşunu, iktidarın devrini ve devlet iktidarı karşısında bireylerin özgürlüklerini düzenleyen belgedir. Bu tarif karşısında, AKP ve HDP sözcülerinin açıklamalarına, bugüne kadarki tutum ve davranışlarına bakılırsa hedeflerinin devletin
temel yapısıyla, kuruluşuyla oynamak olduğu açıkça görülmektedir.
AKP sözcüleri, askerlerin dayattığı bir anayasa yerine, sivil ve milli bir anayasa istediklerini söylemektedirler. 1982 Anayasası, 12 Eylül askeri rejimi döneminde yapılmıştır. Bir anlamda askerlerin yaptığı anayasa olarak nitelenebilinir, ama bu anayasa, hani o ağızlarından
hiç düşürmedikleri “milli iradenin” %92 oyla kabul ettiği anayasadır. Büyük bir ihtimalle
bugün AKP’ye oy veren ve o tarihte seçme hakkına sahip vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu, bu anayasaya da kabul oyu vermişlerdir.
Halk oyu ile kabul edilmiş bu anayasa tam bir milli anayasadır.
Bu anayasa şimdiki haliyle de sivil bir anayasadır.Bu anayasa günümüze kadar milletin oylarıyla seçilmiş Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 18 kez değişikliğe uğramış ve bazı maddeleri de mükerrer olmak üzere 118 maddesi değiştirilmiştir.

Bu nedenle anayasa artık askerlerin yaptığı anayasa olmaktan çıkmış,
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin şekil verdiği bir anayasa haline gelmiştir.
Dünyada milli olmayan anayasalara Almanya ve Japonya anayasaları örnek gösterilebilir.
Bu iki ülkenin anayasaları, galip devletlerin asker hukukçuları tarafından hazırlanıp
bu ülkelere empoze edilmişlerdir. Bunlar, o nedenle “Empoze Anayasalar” olarak adlandırılırlar. Ama bugün o devletlerde bile artık bu anayasaların milliliği ya da gayri milliliği tartışılmamaktadır. Bir anayasayı kimin yaptığı değil, nasıl uygulandığı önemlidir.

ANAYASAL VATANDAŞLIK

AKP sözcülerinin dillendirdiği, arzu ettiği “millilik” tek adam rejimidir.
Çünkü verdikleri örnekler Selçuklulardan başlayıp Osmanlılara kadar gitmektedir.
Yani arzu edilen padişahlık benzeri tek adam rejimidir.AKP, CHP ve HDP’nin vatandaşlık tarifinin değiştirilerek, anayasal vatandaşlığın getirilmesi konusunda uzlaşmış oldukları anlaşılmaktadır.

Anayasal vatandaşlık kavramı, etnik kimliklere, yani bölünmeye hukuksal zemin hazırlamakla eşanlamlıdır. Bunu kabul etmek ülkenin bölünmesine giden yolun
önünü açmaktır.
Sevr Antlaşması’nın 62 ve 64. maddelerindeki yerel özerkliktir.
Bunun bir adım sonrası da bağımsızlıktır.
AKP ve Tayyip Erdoğan için başkanlığa giden yolda anayasal vatandaşlık sorun olarak görülmemektedir. Son zamanlarda “tek vatan, tek bayrak” demelerine karşın,
bir yandan da bölünmenin yolunu açan “anayasal vatandaşlıktan” söz etmektedirler.
Bizim anayasamızın 66. maddesindeki “Türk” kelimesi bir ırkın değil, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan; dili, ırkı, rengi, cinsiyeti, siyasal düşüncesi, felsefi inancı,
dini mezhebi ne olursa olsun tüm vatandaşların bir araya gelerek oluşturdukları ve
herkesi kucaklayan milletin ortak adıdır.
Bundan daha eşitlikçi, yansız, dile, ırka, renge, cinsiyete, siyasal düşünceye, felsefi inanca,
din ve mezhebe kör ve çağdaş bir anlayış olabilir mi?
Bu nedenle, ülkenin bölünmesine karşı olan tüm vatandaşlarımızın bu konuda uyanık olmaları gerekmektedir.
AKP, HDP ile “ver başkanlığı, al anayasal vatandaşlığı ve özerkliği” diyerek uzlaşabilir.Buna başka partilerde mevzilenmiş bölücüler de destek verebilirler.
Bu ülkenin tüm aydınları, vatanseverleri bu konuda çok duyarlı olmalıdırlar.

Oynanan oyun, temel hak ve özgürlüklerin güçlendirilmesi kisvesi altında tek adam rejimiyle ülkeyi bölerek, Sevr’i yaşama geçirme operasyonudur.

BOP da günümüzde bunun ete kemiğe bürünmüş biçimidir.

=====================================

Dostlar,

Yılların brikimli – deneyimli hukukçsu ve politikacısı (eski CHP Manisa Mv.)
Sayın Av. Şahin Mengü, mütevazi köşesinde önemli yazılar yazmakta.
Bu ulusalcı çizgisi nedeniyle de CHP’den dışlananlardan biri.
Prof. Süheyl Batum gibi, Prof. Birgül Ayman Güler gibi, İsa Gök, Emine Ülker Tarhan gibi, Av. Dilek Akagün Yılmaz….. gibi..

Sitemizde bu bağlamda daha önce epey yazı yayımladık; anımsanmasında yarar var.
Özellikle şu yazımızın :

http://ahmetsaltik.net/2013/02/03/12053/

*****2 noktada gözden kaçırılan önemli yanlışa bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz :İlki EŞİT YURTTAŞLIK İLKESİ               : 

“Eşit yurttaşlık”, bir ülkede toplulukların (halkların, milliyetlerin, cemaatlerin) birbirlerine eşitliği temelinde kurulan sistemi anlatır. Farklı etnisite ve inanç topluluklarının hukuksal-siyasal olarak tanınması; farklı toplulukların birbirleri karşısında konumlandırılması demektir. Bu etnikçi anlayış, bir tür yeni-feodalizm icadıdır. Çağdaş demokrasi, Devletin yurttaşların etnik köken, inanç, cinsiyet, vb. topluluk özellikleri karşısında kör-sağır kalmasını,
bunlardan bağımsız olarak her yurttaşın birey olarak eşitliğini yükseltir.
Bu nedenle “eşit yurttaşlar” değil, “yurttaşların eşitliği” ilkesi esastır.

İkincisi ORTAK VATAN İlkesi           :

“Ortak vatan”, ulusal siyasetin değil, etnik siyasetin temsilcisi olan partilerin-kişilerin değeridir. Vatan, üzerinde yaşayan toplumun “ulus” durumuna geldiği siyasal sistemlerin coğrafyasıdır. Vatanın “ortak” olması için, bir coğrafyada 1’den çok ulusun tanımlanmış olması gerekir. Etnik siyasetçilerin değerlerine göre Vatan, üzerinde vatandaşlık bağıyla yaşayan
her bir yurttaşındır; hepimizindir. Bizim için ise

“ortak vatan” değil “hepimize ait olan tek vatan”
vardır.

Bu yalın siyasal bilim verilerinden AKP – CHP – HDP kurmaylarının yoksun – habersiz olduğu düşünülemez. Dolayısıyla bilerek – bilmeyerek / örtük – açık etnik temelli – dış güdümlü bir SEVR siyaseti (BOP!) dayatılmaktadır.

AKP – RTE “tek adam saltanatına” kilitlenmişlerdir ATATÜRK CUMHURİYETİNİ bitirmek için.. Bu çok net.. Hedef 2023’tür ancak 7 Haziran gibi yol kazası risklerine karşılık,
zaman hızlandırılmıştır.. 1 Kasım 2015 zoraki yeniletilen seçim ve

“Bay RTE’nin cumhurun bu kez terbiye edilmiş istendik iradesini onaması!”
(EGEMENLİK BAĞSIZ KOŞULSUZ R.T.E’nindir!)
Ve 2 Kasım… Nerede kalmıştık?? Başkanlık ve AÇILIM ikizleri..

AKP’yi geçelim, sosyalist geçinen HDP’liler, kimi sosyalist CHP’liler (CHP’de kaldı mı??) açısından ideolojik tutarlık anlamına gelir mi böylesi bir konumlanma?
Yoksa derinlemesine bir çelişkiyi mi kodlar; site okurlarımızın değerlendirmesine bırakıyoruz..

HDP; özerklik – bölünme – büyük KÜRDİSTAN hülyalarının şizofrenizmi içindedir;
her şey beklenir.. Verirler Başkanlığı = halife sultanlığı Tayyip beye, alırlar özerkliği..

Peki CHP’ye ne oluyor?? “Başkanlık dışında” diyor da neden “ilk 4 maddeye asla dokunulamaz!” demiyor, diyemiyor??

Dahası, ülkenin en ivedi gündemi, 1982’den bu yana 17 kezde 117 maddesi değiştirilen
(toplam 177 madde) ve çok büyük ölçüde sivilleştirilen 1982 Anayasası neden 1 numaralı
günah keçisi yapılmıştır?? Gene gündem oyunları değil mi??

Türkiye’yi çok zor ve sıcak günler giderek daha –  daha kuşatmakta…

Yolsuzluklar ne oldu?
Yoksulluk ne oldu?
Yasaklar ne oldu??

Bu “3Y” AKP’nin 2002 temel seçim vaatleri değil miydi?
Bugün 3Y kuyusunda ülke ve halk boğuluyor..
CHP böyle giderse ilk seçimde % 25’i bile bulamaz.. Çoook yazık çok!

Sevgi ve saygı ile.
08 Kasım 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Birgül Ayman Güler – Süheyl Batum basın duyurusu – 27.9.2013


Dostlar,

İzmir Milletvekilli ve CHP Parti Meclisi Üyesi Sayın Prof. Dr. Birgül Ayman Güler ve
Eskişehir Milletvekili Sayın Prof. Dr. Süheyl Batum birlikte bir basın duyurusu yayınladılar..

İlki Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi (Ankara Üniv. SBF),

İkincisi Anayasa Hukuku profesörü (İstanbul Üniv. Hukuk Fak.) dostlarımız – arkadaşlarımız olan 2 sayın milletvekili, tarihsel değerde bir basın duyurusu yayımladılar..

Tam bir ders gibi..

Üniversite ders kitaplarında yer alacak bir içerik..

Sayın Atilla Kart da ve kafaları karışık olan her-kesin, -CHP yönetimi de dahil-
özenle, sindire sindire okumaları ve derslerini alarak kendilerini yeniden konumlandırmalarını dileriz

Türkiye, herkesin sözlerini çok tartarak kullanması gereken kritik günlerden geçiyor..

BOP Eşbaşkanı Talihsiz T.C.’nin Başbakanı RT Erdoğan,
saatler sonra sözde “açılım – demokratikleşme” paketini açıklayacak..

Türkiye’yi prangalarından kurtacaklarmış.. neler neler.. Kamuoyu geriliyor..

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demir fırsatı kaçırır mı??

  • “Kürdistan’ın gaspedilen adı da Kürdistan olacak mı??”

“Tunceli, Dersim olsun”.. demek ki, bu salvo için zemin idi..
Çıta artık daha yukarıda..

Garipsemedik; “tuluat” ya da oryantal politik “düet” sürüyor..

Ne yazık ki, yığınlar şark tiyatrosunun pek farkında değil galiba..

Prof. Güler ve Prof. Batum’un kritik uyarısı bekleneni verebilecek mi acaba?

Ama vermeli..

Sevgi ve saygı ile.
29.9.13, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

===================================

BASIN DUYURUSU

Birgul_Ayman_Guler_ve_Suheyl_Batum
İzmir Milletvekilli ve
CHP Parti Meclisi Üyesi
Prof. Dr. Birgül Ayman Güler,
Eskişehir Milletvekili
Prof. Dr. Süheyl Batum
ile birlikte
basın duyurusu yayınladı.

27 Eylül 2013
Ankara

 

Sayın Atilla Kart, CHP’nin milletvekili sıfatıyla CHP Anayasa taslağındaki
bazı önerilerle ilişkili olarak “kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi, karalama ve spekülasyonlara yol açılmaması amacıyla” bir açıklama gereği duymuş ve
kamuoyuna bir basın açıklaması yapmıştır. Bu açıklamada, CHP Anayasa taslağında

  • “ortak vatan – tek devlet” ile “eşit yurttaşlık”

önerildiğini; “ilk 4 maddenin güçlendirilmesi”nin de önerilerimiz arasında yer aldığını belirtmektedir.

Bu açıklama, Sayın Atilla Kart’ın anayasaya yaklaşımı konusunda kamuoyunda var olan CHP ilke ve değerlerine aykırılık yönündeki endişelerin haklı olduğunu ortaya sermiş ve sabit hale getirmiştir.
  • “Ortak vatan”, ulusal siyasetin temsilcisi olan CHP’nin değil, etnik siyasetin temsilcisi olan partilerin değeridir.
Vatan, üzerinde yaşayan toplumun “ulus” haline geldiği siyasi sistemlerin coğrafyasıdır.
– Vatanın “ortak” olması için, bir coğrafyada birden çok ulusun tanımlanmış olması gerekir.CHP’nin temel değerlerine göre Vatan, üzerinde vatandaşlık bağıyla yaşayan
her bir yurttaşındır; hepimizindir.Bizim için “ortak vatan” değil “hepimize ait olan tek vatan” vardır. 

“Tek devlet”, CHP terminolojisinde yer almaz. Bu da etnik siyaset yapanların kamuoyunu serinletmek amacıyla kullandıkları bir terimdir. Bizim açımızdan konu,
yine etnik siyasetin ve bunun yanı sıra yeni Osmanlıcılık rüyası gören bazı
dinci çevrelerin federal devlet özlemlerine karşı savunduğumuz
“üniter – tekçi devlet”ten ibarettir. 
“Eşit yurttaşlık”, bir ülkede toplulukların (halkların, milliyetlerin, cemaatlerin) birbirlerine eşitliği temelinde kurulan sistemi anlatır.
Farklı etnisite ve inanç topluluklarının hukuki-siyasi olarak tanınması;
farklı toplulukların birbirleri karşısında konumlandırılması demektir.Bu etnikçi anlayış, bir tür yeni-feodalizm icadıdır.Oysa CHP Programı, devletin yurttaşların etnik köken, inanç, cinsiyet, vb. topluluk özellikleri karşısında kör kalmasını, bunlardan bağımsız olarak her yurttaşın birey olarak eşitliğini yükseltir.

Bizim için “eşit yurttaş” değil, “yurttaşların eşitliği” ilkesi esastır. 
Sayın Kart anayasaya ve evrensel kavramlara böyle yaklaşıyorsa,
anayasanın “ilk dört maddesinin güçlendirilmesi” hedefine ulaşamayacağı çok açıktır.
Üstelik tam tersine İlk 4 maddeyi içeriksiz, güçsüz ve temelsiz bırakacaktır.
Bu yaklaşım, CHP için çok açık olan “ilk dört madde kırmızı çizgimizdir” ilkesini reddetmek anlamına gelmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 27 Eylül 2013, Ankara
Prof. Dr. Birgül AYMAN GÜLER                                    Prof. Dr. Süheyl BATUM
CHP İzmir Milletvekili, PM Üyesi                                   CHP Eskişehir Milletvekili