Etiket arşivi: 2013 BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE AÇIK ANAYASAL SKANDAL

AKP’nin TBMM’den Kaçırdığı SAYIŞTAY Raporu..

 

Dostlar,

Arada kaynamaması gerek..

  • Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir hükümet, 2012 yılı merkezi yönetim bütçesi harcamalarına ilişkin Sayıştay’ın Kesin Hesap Raporunu
    TBMM’den kaçırdı.

2013 Bütçe görüşmeleri tümüyle Anayasaya aykırı olarak yürütüldü ve yasalaştırldı.

Bu, çok ağır bir anaysal ve demokrasi suçu..
Anayasa buyrukları (md. 160 ve 164)

Çağdaş demokrasilerde akla hayale gelmez.. ya da dakikalar içinde
hükümet düşer, düşürülür..

Bu konuda Aralık içinde bu sitede çok uyarıcı bir yazı yazdık; 2013 bütçesinin mutlak butlan ile sakatlanabileceğini (yok hükümünde kalabileceğini!) vurguladık
(http://ahmetsaltik.net/2013-butce-gorusmelerinde-acik-anayasal-skandal/, 17.12.13). Bu yazımızın dikkatle okunmasını özellikle diliyoruz..

  • 2013 BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE AÇIK ANAYASAL SKANDAL!

SAKANDAL, 1 ay kadar sonra da sorun sınırlı olarak basında yer aldı.. Cumhuriyet 21.1.13 günü ana haber (manşet) yaptı..
O haberden alıntıları paylaşmadan edemezdik.

Rahmetli Uğur Mumcu yaşamda olsaydı, acaba bu canalıcı konuyu nasıl ustaca ve çok etkili olarak işlerdi.. diye aklımızdan geçirmeden edemiyoruz.. Zaten bu korkular değil midir ki, yürekli yurtseverler karanlıkta bırakılan cinayetlerle aramızdan kopartılarak muhalefet edemeyen bir topluluk
(toplum değil!), niteliksiz bir “kalabalık” hatta “yığın” arzu ediliyor..

Başbakan RTE’nin son söylemi “4-5 çocuk” da bu insanlık dışı yaklaşımın başlıca araçlarından değil mi?

  • Kadın toplumdan koparılıp eve kapatılacak..

Doğum sonrası izin 16 hafta olursa kadın istihdamı nasıl etkilenir?
Ülke genelinde %35’lerde olan bu oranın iyice geriletilmesi ne anlama gelir? AKP’nin gizli gündemindeki uygulamalar ne yazık ki kendi içinde tutarlı.
Yerli-yabancı akıl hocaları doğrusu pek yaman..

  • Ama Güneşin balçıkla sıvanabildiğinin tarihte örneği yok gene de!

Başta CHP, muhalefetin bu çok ciddi ve hükümeti düşürebilecek
yüz kızartıcı skandalın peşini bırakmaması zorunlu..

Sevgi ve saygı ile.
24.1.13, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

============================================

AKP’nin TBMM’den Kaçırdığı SAYIŞTAY Raporu..

Meclis’ten saklanan ve kaynakların kimlere akıtıldığını gösteren Sayıştay belgelerini açıklıyoruz.. (Cumhuriyet, 21.1.13)

İşte kaçırılan rapor                                     :

Sayıştay’ın isyanı Bütçe görüşmeleri sırasında TBMM’ye sunulması engellenen Sayıştay’ın 127 raporu arasında yer alan Maliye Bakanlığı denetim raporuna Cumhuriyet ulaştı. Bakanlığın “mali tabloları” gizlemesi nedeniyle isyan eden Sayıştay’ın raporunda, birçok kamu kurumunun iç denetim yapmadığı belirtildi. Raporda, Maliye Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan protokolle, kamuya ait genel bütçe gelirlerinin Dini ve Sosyal Hizmetler Vakfı’na aktarıldığı belirtildi.

Devlete kazık Raporda, devlete ait taşınmazların kira gelirlerinin piyasa rayicine göre ayarlanmasına imkân veren yönetmeliğin değiştirilmesi sonucu devletin büyük zararlara uğradığına dikkat çekildi. Sarıyer’de 110 bin liraya kiraya verilen bir taşınmazın kiracı tarafından 1.4 milyon liraya yani 13 kat kârla kiraya verilmesi bu duruma örnek olarak gösterildi. Raporda, yeşil alan olarak belediyelere verilen taşınmazların ticari alana çevrildiği vurgulandı.

Meclis’ten kaçırılan Maliye Bakanlığı denetim raporuna Cumhuriyet ulaştı

  • Sayıştay isyan etti

AKP hükümetinin yetkilerini sınırlayarak raporlarını TBMM’ye sunmasını engellediği Sayıştay’ın 127 raporundan Maliye Bakanlığı denetim raporuna Cumhuriyet ulaştı. Maliye Bakanlığı’nın “mali tabloları” Sayıştay’dan da gizlediği ortaya çıkarken, “genel değerlendirme” raporunda, birçok kamu kurumunun iç denetim yapmadığı saptamasına yer verildi.

Kamu kaynaklarının kullanımının yasalara uygunluğunu denetleyen Sayıştay, başta Maliye Bakanlığı olmak üzere kamu kurumlarının mali tablolarını kendilerine iletmemeleri nedeniyle denetim görevini yerine getiremediği için adeta “isyan” etti. Kamu idarelerinin iç denetim birimlerini ya hiç oluşturmadığı ya da eksik oluşturduğunu belirleyen Sayıştay, Maliye Bakanlığı’nın mali tabloları ve bu tabloların dayanağı olan belgeleri de kendilerine sunmayarak “denetim görevini zora soktuğundan”yakındı. Raporda, “Kamu idaresi hesaplarının Sayıştay’a verilmesine ilişkin esaslarda yer verilen defter, mali tablo, belge ve bilgilere ait esas yevmiye kayıtlarının kurumsal bazda ancak 2013 yılından itibaren başlayacağının” ifade edildiği belirtilerek, denetim yılına esas 2011 yılı mali tablolarını Sayıştay denetimine sunulmaması nedeniyle Sayıştay’ın “mali tablolara ilişkin görüş bildiremediği”ne işaret edildi. Sayıştay, denetimi zora sokan bu uygulamaların kaldırılmasını önerdi. Sayıştay’ın Maliye Bakanlığı raporunda şu saptamalara yer verildi:

Hazine gelirleri, dini vakfa                   :

Hazine’ye ait taşınmazlar üzerinde bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsisli cami ve mescitlerin ticari nitelikli ünitelerinin kiralanması yetkisinin herhangi bir mevzuata dayanmaksızın Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredildiği ve bu devre istinaden başkanlıkça söz konusu Hazine gelirlerinin yüzde 25’inin bir vakfa (Dini ve Sosyal Hizmetler Vakfı) aktarıldığı görülmüştür. (…) Gelirlerin % 30’unun, arz bedeli Hazine’ye, % 10’unun taşınmazın bağlı olduğu müftülüğe, %25’inin Dini ve Sosyal Hizmetler Vakfı’na, % 35’inin ise ilgili cami derneğine veya vakfına aktarılacağı kararlaştırılmıştır. Dolayısıyla herhangi bir dayanaktan yoksun olarak Maliye Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan 21.12.2006 tarihli protokolle, kira gelirlerinin % 70’inin dağıtılması inisiyatifinin başkanlığa bırakılmış olması; mülkiyeti Hazine’ye ait taşınmazların kiraya verilmesi sonucu elde edilen ve kamuya ait olması gereken genel bütçe gelirlerinin vakfa aktarılması yolu açılmıştır. Söz konusu yönetmelik hükümleri yeniden düzenlenmelidir.

Yeşil alanlar ticari alan: İmar planına göre yol, park, meydan, yeşil alan, havuz, gölet, paten pisti, merasim alanı olarak belediyelere verilen taşınmazlar, kullanım amacına aykırı olarak ticari alanlar haline getirilip üçüncü şahıslara kiralandı. Bu kapsamda İstanbul Kadıköy Kalamış Mahallesi’ndeki 427 No’lu adada bulunan ve yeşil alan tahsisi yapılan arsa, Fenerbahçe, Galatasaray kulüplerine verilerek, sosyal tesisi, konukevi, restoran haline getirildi. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne tahsisli 29 bin metrekare büyüklüğündeki Bahçelievler’deki Buz Paten Sarayı içinde yer alan eklentiler de “kafeterya, nikâh salonu, spor malzemesi mağazası” olarak 3. kişilere amaç dışı olarak kiralandı.

Kuveyt Türk’e koruma: Tahakkuk eden ve tahsili gerçekleşen gümrük vergisi gelirlerinin emanet hesaplarında bekledildiği, dolayısıyla tahsilatı yapılmış gelirlerin bütçe gelirleri ve gelir hesaplarına geç kaydedildiği tespit edilmiştir. (…) Protokol çerçevesinde vergi tahsilatları yaparak tahsil edilen tutarları Erenköy saymanlık hesabına göndererek Kuveyt Türk Katılım Bankası tarafından bazı günlere ait tahsilatların saymanlık banka hesabına geç gönderildiği ve geç gönderme neticesinde protokolün “tarafların yükümlülükleri” başlıklı maddesinde öngörülen gecikme zammı ve cezanın uygulanmadığı tespit edilmiştir. Vergi tahsilatları yaparak, tahsil edilen tutarları Erenköy Saymanlık Müdürlüğü hesabına göndere Kuveyt Türk Katılım Bankası tarafından bazı günlere ait tahsilatların muhasebe birimi banka hesabına geç gönderildiği ve bu geç gönderilme neticesinde öngörülen toplam 10 bin 2457 lira gecikme zammı ve 232 bin 425 lira cezanın uygulanmadığı tespit edilmiştir.

Memura, profesör ödeneği: Bakanlık taşra teşkilatında memur ve muhasebe denetmen yardımcısı kadrolarında görev yapan personele, yükseköğretim kurumlarında görevli personel için öngörülmüş olan “Eğitim öğretim ödeneği” ve “Üniversite ödeneği” ödemesi yapıldığı görülmüştür.

Personele ‘mükerrer’ ödeme: Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında görevli personelden, maaş ödemesi yapıldıktan sonra görev yeri değişenlere hem eski hem de yeni görev yerlerinden ilgili aylara ait tam maaşlarının mükerrer ödendiği, bu mükerrer ödemelerin kişilerce iade edilmesine rağmen benzer şekilde ödeme yapılmasını önleyecek kontrollerin olmadığı görülmüştür.

Kıyak ‘huzur’: Maliye Bakanlığı Merkez Saymanlığı’nca yapılan ek çalışma karşılıkları ödemelerinin incelenmesi neticesinde Hesap Uzmanlar Kurulu Grup Başkanlıkları’nda oluşturulan rapor okuma ve değerlendirme komisyonlarında görevli vergi müfettişlerine gün içinde birden fazla huzur hakkı ödemesi yapıldığı görülmüştür. Bakanlıkta görevli memurlara yapılan giyecek yardımlarının incelenmesi neticesinde; ayni yardım alması gereken unvanlardaki personele nakti yardım yapıldığı ve giyecek yardımından faydalanması mevzuatta öngörülmeyen kişilere giyecek yardımı yapıldığı görülmüştür.

2013 BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE AÇIK ANAYASAL SKANDAL

Dostlar

Ve de ilgililer…

2013 BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE AÇIK ANAYASAL SKANDAL

başlıklı yazımızı ilginize sunuyoruz..

Sorun ivedidir, kritiktir..

Sevgi ve saygı ile.
17.12.12, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

============================================

2013 BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE AÇIK ANAYASAL SKANDAL

Prof. Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniversitesi Öğr. Üyesi
ADD Bilim Kurulu Yazmanı
www.ahmetsaltik.net


Hükümet, 2011 bütçe harcamaları için SAYIŞTAY genel uygunluk bildirimi raporlarını bile TBMM’ye sun(a)madı!?

Yineleyelim            :

AKP hükümeti 2011 bütçe harcamaları için SAYIŞTAY genel uygunluk bildirimi raporlarını bile TBMM’ye sun(a)madı!

Böyle bir skandal Türkiye tarihinde ilk kez görülüyor..

  • AKP Hükümetinin derhal istifası zorunlu.. 

    TBMM’de bütçe görüşmelerinin yapılAMAması gerekiyor..
    (Anayasa md. 160 ve 164)Basın suskun, seyirci, ayrımında değil ??

  • Bunlar yetmiyormuş gibi, Başbakan R.T. Erdoğan’ın namusuna-sütüne emanet edilen örtülü ödenek harcamalarında olağanüstü artış var. Bu rakam 2011’de 391 milyon TL oldu. 2012 için neden 4 katı kaynak ayrıldı!? 1,5 milyar TL’lik bu ödenekten ilk 9 ayda iki milyar TL’yi aşkın harcama yapıldı. Bütçe yasası çiğnenerek ve Sayıştay denetiminden geçirilmeyen (?) (genel uygunluk bildirimi) bu anormal örtülü harcamaların gerekçesi nedir?

Başbakana tanınan bu örtülü ödenek yetkisi mutlak ve sorgulanamaz mıdır?

Demokrasilerde hiçbir yetki mutlak, sınırsız ve denetimsiz değildir, olamaz.

Örneğin İngiltere’de kralın Parlamentoya danışmadan-onay almadan vergi salamayacağı kuralı, 1215 tarihli ünlü Magna Charta’da not edilmiş, öncesindeki mutlak yetki koşula bağlanmıştır.

Türkiye’de “makul ölçüler” kat be kat neden aşılmaktadır ? Bu uygulama bir hakkın-yetkinin kötüye kullanımı değil midir? Ortada olağanüstü bir durum yokken, hakkın-yetkinin kötüye kullanımını genel hukuk ilkeleri korur mu?

Ülkemiz bu örtülü harcamalarla savaşa mı sürüklenmektedir?
Kirli savaş hazırlıkları mı finanse edilmektedir bu anormal örtülü (?!) ödenek giderleri ile??

En azından TBMM gizli oturumunda, Başbakan Parlamento’ya, anormal örtülü ödenek harcamaları hakkında çok haklı soruları ve kaygıları giderici açıklama yapma borcunu demokrasinin saydamlık ve hesap verme ilkesi gereği saymalıdır.

Muhalefet bu istemde ısrarlı olmalıdır.
Tersi durumda anayasal suçun sorumluluğuna katılmış olacaklardır.

Adı, geçen hafta seçim çevresi Yozgat’ta bir baraja verilen TBMM Başkanı Cemil Çiçek,
bu
çok özel rüşvet”i kabul edecek midir?

  • Parlamento, vazgeçilmez ve devredilemez, ertelenemez, olmazsa olmaz
    bütçe kesinhesap denetimi anayasal görevini (Anayasa md. 160 ve 164) yerine getirebilecek midir? Getirmezse bu durum demokratik rejim açısından bir
    meşruiyet sorunu ve bunalım kaynağı olmaz mı?

Anayasa ne buyuruyor ??

D. Kesinhesap

Madde 164 – Kesinhesap kanunu tasarıları, kanunda daha kısa bir süre kabul edilmemiş ise, ilgili oldukları mali yılın sonundan başlayarak, en geç yedi ay sonra Bakanlar Kurulunca Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Sayıştay, genel uygunluk bildirimini, ilişkin olduğu kesinhesap kanunu tasarısının verilmesinden başlayarak en geç yetmişbeş gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar. 
Kesin hesap kanunu tasarısı, yeni yıl bütçe kanunu tasarısıyla birlikte Bütçe Komisyonu gündemine alınır. Bütçe Komisyonu, bütçe kanunu tasarısıyla kesinhesap kanunu tasarısını Genel Kurula birlikte sunar, Genel Kurul, kesinhesap kanunu tasarısını, yeni yıl bütçe kanunu tasarısıyla beraber görüşerek karara bağlar. Kesinhesap kanunu tasarısı ve genel uygunluk bildiriminin Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olması, ilgili yıla ait Sayıştayca sonuçlandırılamamış denetim ve hesap yargılamasını önlemez ve bunların karara bağlandığı anlamına gelmez.

Daha da açıkçası                   :  Hükümet 2011 bütçe harcamalarını en geç Temmuz 2012 sonunda TBMM’ye sunmak zorunda idi (Kesinhesap kanunu tasarısı olarak).
Sayıştay da bu sunumun ardından 75 gün içinde “genel uygunluk bildirimi” ni düzenleyecektir. Bu ikisi (hükümetin Kesinhesap kanunu tasarısı ve Sayıştay’ın
genel uygunluk bildirimi“) eklenerek 2012 bütçe yasası tasarısı TBMM’ye sunulur ve önce Bütçe komisyonunda (en çok 55 günde) sonra Genel Kurulda (en çok 20 günde) “birlikte” görüşülür
.

Anayasa buyrukları (md. 160 ve 164) bu denli açık ve AKP hükümetinin çiğnemi de
(ihlali de) öyle..

Bu açık anayasal suçun zaman aşımı süresi var mıdır ve kaç yıldır ey AKP’li ilgililer
ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek beyefendi??

Bu arada muhalefet ne yapar??
Bu olağanüstü AKP skandalı da mı Türkiye’yi ayağa kaldırmaya elverişli değil ??

Bütçe görüşmelerine tamam mı, devam mı??

Kritik soru budur..

Bu koşullarda 2012 bütçesinin mutlak butlanla sakatlanması (yok hükmünde olması!) işten bile değildir..