Etiket arşivi: virüs yükü

Delta varyantının daha hızlı yayılmasının sebebi

authorÇAĞHAN KIZIL

Bilim insanlarının sorduğu soru şu:
  • Neden Delta varyantı diğer virüs formlarından hızlı ilerliyor? Bunun yanıtı şu an için net değil ancak elimizde bazı bilgiler var.

Pandemide yeni bir dalganın yükselişi ile karşı karşıyayız. Bir önceki dalgadaki en yüksek günlük ortalama vaka sayısı 830 bin civarında iken şu andaki yükselen dalgada günlük 640 bin sınırını aşmış durumdayız.(1) Yaz ayları içinde azalması öngörülen vaka sayılarına rağmen yaşanan hızlı yükseliş, sonbaharın yüksek bir virüs yüküyle başlayacağının işaretçisi. Önceki dalgalardan farklı olarak, elimizde aşılar ve aşıların koruyuculuğu var. Ancak aşılamanın dünya üzerindeki yaygınlığı düşünüldüğünde henüz genel bir bağışıklığa ulaşmaktan çok uzak olduğumuzu söyleyebiliriz. Dünya nüfusunun %31i en az 1 doz aşı oldu, %16’sı tam aşılandı. Günlük 36 milyon doz aşı yapılmasına rağmen, dünyada düşük gelirli ülkelerdeki aşılama oranı sadece %1,2.(2)

  • Bu düşük aşılamanın ve virüsün yeni dalgalar halinde dünya üzerinde kendini çoğaltmasına izin vermemizin bize getireceği sonuç, yeni virüs formlarının ve varyantların ortaya çıkması olacak.

Hâlihazırdaki pandemi dalgasının en önemli bileşeni Delta varyantı olarak adlandırdığımız virüs biçimi. Önceki virüslerden ve diğer varyantlardan Delta‘yı ayıran özellik, daha hızlı yayılması. Salgının hız aldığı bölgelerde Delta varyantının oranı % 100’e yaklaşmış durumda. Bilim insanlarının sorduğu bir soru su:

  • Neden Delta varyantı diğer virüs formlarından daha hızlı ilerliyor?

Bunun yanıtı şu an için net değil ancak elimizde bazı bilgiler var. Öncelikle Delta varyantı daha hızlı yayılmasına karşın, hastalık şiddetinde bir artış sağlamıyor. Bu iyi haber. Önceki Alfa varyantına benzer bir hastalık seyri gerçekleşiyor. Ancak Delta‘nın en önemli özelliklerinden bir tanesi bu virüsle enfekte olanlarda virüs yükünün insan vücudunda daha hızlı artırması. Çin’de yapılan çalışmada, Delta varyantı ile enfekte olan kişilerde virüsün vücutta yüksek seviyelere ulaşıp bulaştırıcılığın başlaması dört gün sürerken diğer SARS-CoV-2 varyantlarıyla hastalanan kişilerde bu süre altı gün (3). Delta varyantıyla enfekte olan kişilerde viral RNA değerlendirmesinde de Delta varyantının genetik yapısı olan RNA’sı, diğer varyantlara oranla 1000 kat daha fazla. (3) RNA analizi virüsün kendisi ve enfekte etme kapasitesi ile birebir örtüşen bir değerlendirme değil ancak bu gözlemlerin bize anlattığı, Delta varyantı bir şekilde diğer varyantlara oranla kendini vücuda girdikten sonra daha hızlı üreterek yüksek seviyelere ve bulaştırıcılığa ulaşabiliyor. Bu nedenle, semptomatik hastalığın ortaya çıkmasından önce bulaştırıcılık seviyesi ve süresi de Delta varyantı için diğer virüs çeşitlerine oranla yaklaşık iki kat daha fazla.

AVANTAJ SAĞLIYOR

Peki, Delta varyantı neden önceki virüslere oranla bu avantaja sahip? Bunun nedeni tam bilinmemekle beraber Delta varyantında bulunan bazı mutasyonların insan hücresine girmekte ve kendini çoğaltmakta virüse avantaj sağladığını düşündürüyor. Bu avantaj, virüsün yaşam döngüsündeki fizyolojik bazı olayların daha etkin şekilde gerçekleştirilmesi ile ilgili olabilir. Bunlardan bir tanesi virüsün hücreye girmek için kullandığı S proteininin kesilmesi ile ilişkilendirilmiş durumda. Virüs, S proteinini ile insan hücrelerindeki yüzeyi tanıyor ve bu protein ikiye kesilip kendi RNA genetik materyalini insan hücresi içine aktarılıyor. Bu kesim ne kadar etkiliyse  virüsün genetik yapısının hücre içine aktarılması o kadar etkin hale geliyor. (4) Bazı deneylerde gösterildiği üzere Delta varyantının taşıdığı bir mutasyon olan P681R, orijinal virüsten daha etkili bir kesim mekanizmasına işaret ediyor. (5) Bu etkin mekanizma ise solunum yollarında daha fazla virüs oluşabilmesine imkân tanıyor. Bazı virologlara göre ise bu mutasyonun tek başına Delta‘nın daha hızlı yayılmasını açıklaması mümkün değil. Örneğin bu mutasyon önceki Alfa varyantında da var ancak yayılımın daha hızlı gerçekleştiği Delta’da farklı bazı mutasyonların da bu hızlı yayılma ve daha etkili enfekte etme surecine katkıda bulunması imkan dahilinde. Bunun yanında, Delta varyantının, önceki varyantlarda görülmeyen ve akciğer içinde öbeklenen virüs parçacıkları oluşturduğu da gösterildiği düşünülünce, var olan mutasyonlar ile yeni biyolojik özellikler kazanan Delta varyantının patojenik etki mekanizması da çeşitleniyor olabilir.(6)

AŞILILAR DA ETKİLENİYOR

Delta varyantı, aşılanmış kişilerde de enfekte ettikten sonra semptomatik hastalık gösterebiliyor. Bu oran oldukça düşük olmasına rağmen, Delta varyantının aşı etkinliğine karşı küçük de olsa bir avantaj sağladığını gösteren bir durum. Amerika Birleşik Devletleri‘nde yapılan çalışmada 156 milyon aşılanan kişiden 153 bininde virüs enfeksiyonu gözlendiği bildirildi. Bu, yaklaşık %0.09 oranına eşit.(7) Enfekte olma oranına bakıldığında ABD’de virüsle hastalanma oranı tüm nüfusun yaklaşık %10’u.

  • Bu, aşılamanın, hastalanma oranını 100 kata yakın düşürdüğünü gösteriyor.
  • Bir diğer pozitif gösterge ise, aşılanan ve enfekte olan kişilerdeki hastaneye yatma ve ölüm oranlarının çok daha düşük olması.

Bu bize şunu anlatmakta: Delta varyantı, önceki varyantlara oranla kendine daha hızlı yayılma ve daha etkili enfekte etmek için bir avantaj sağlamış durumdaŞu anda dünyada yaşadığımız dalganın ana etkisini bu avantaj sağlamış gibi görünüyor. Ancak aşılar özellikle mRNA aşıları, bu varyanta karşı da oldukça etkili.(8) Burada aşılamanın Delta varyantını nasıl etkilediğine de değinmek gerek. Aşılamadan sonra vücut bir antikor tepkisi gerçekleştiriyor ve uzun vadede bu antikor tepkisi azalırken bağışıklık hafızası yaratılarak virüsle tekrar karşılaşıldığında vücudun daha hızlı hareket etmesi sağlanıyor. Aşılama, hastalanmadan bu hafızaya sahip olmamızı sağlıyor. Ancak Delta varyantı, bu antikorların ana saldırısından kendini sıyırabilecek bazı mekanizmaları da geliştirmiş durumda.(9,10) İşte bu nedenle aşılanan bazı kişilerde de yeniden semptomatik enfeksiyonlar görülebiliyor ancak belli etmekte yine fayda var ki

  • aşılar bu enfeksiyonları rağmen hastaneye yatışlar ve ölümleri yüksek oranda önlüyor.

Fakat Delta varyantının aşılanmamış kişilerdeki etkisi ve aşılanmamış toplum kesimlerindeki yayılıma etkisi önceki virüslerden daha fazla. Bu nedenle, aşılanmamış kişilerde daha şiddetli hastalığa yol açmasa bile daha fazla insanı enfekte edeceği, daha fazla insanın hastaneye yatıp daha fazla insanın yaşamını kaybedeceğini öngörmek maalesef yanlış olmayacak.

Önümüzde;
– etkili aşılama ile ulaşılan toplum bağışıklığı,
– toplumsal yayılım dinamiklerinin önlenmesi için
– virüs varlığının dikkatlice kontrol edildiği bir kapalı alan hareketliliği ve
– dünyada henüz sadece %16 olan tam aşılanmanın hızlı şekilde artırılması sorumluluğu var.

Delta varyantı şu anda mücadele ettiğimiz varyant ve kendi biyolojik özellikleri dışında toplumsal hareketliliğin de büyük etkisi ile yayılıyor.(11)

  • Eğer pandeminin devamına izin verirsek, yeni varyantlara da imkân vermiş olacağız.

Aşılama ve bağışıklık için bunun ne anlama geldiğini de o varyantların biyolojik yapılarını anlayabildiğimizde söyleyebileceğiz.

(1) https://www.worldometers.info/coronavirus/
(2) https://ourworldindata.org/covid-vaccinations
(3) https://virological.org/t/viral-infection-and-transmission-in-a-large-well-traced-outbreak-caused-by-the-delta-sars-cov-2-variant/724
(4) https://www.cell.com/molecular-cell/fulltext/S1097-2765(20)30264-1
(5) https://doi.org/10.1101/2021.06.30.450632
(6) https://doi.org/10.1101/2021.06.17.448820
(7) https://www.kff.org/policy-watch/covid-19-vaccine-breakthrough-cases-data-from-the-states/
(8) https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJMoa2108891
(9) https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.07.14.21260307v1.full.pdf
(10) https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.07.28.21261295v1
(11) https://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(21)01358-1/fulltext

SAĞLIK BAKANI SAYIN FAHRETTİN KOCA’YA AÇIK MEKTUP

Değerli Meslektaşımız,

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi kamu-özel bütün sağlık kurumlarındaki sağlık çalışanlarının COVID-19 salgınından korunması için Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan acil talepte bulundu.

TTB Merkez Konseyi’nden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya iletilen açık mektupta şöyle denildi:

  • Açık ve şeffaf olunsun
  • Hekimler hastalarının test sonuçları hakkında aynı gün mutlaka bilgilendirilsin
  • Koruyucu ekipman ve çalışma düzeninde hiçbir eksiklik ve aksaklık yaratılmasın
  • COVID-19 hasta temas ya da şüphesi olanlardan başlanarak bütün hekim ve sağlık çalışanları testen geçirilsin.

Mektubun tamamı şöyle:

SAĞLIK BAKANI SAYIN FAHRETTİN KOCAYA
AÇIK MEKTUP

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Olarak, Kamu-Özel Bütün Sağlık Kurumlarındaki Sağlık Çalışanlarının Salgından Korunması Adına Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’dan Acil Talebimizdir!

Açık ve şeffaf olunsun; Hekimler hastalarının test sonuçları hakkında aynı gün mutlaka bilgilendirilsin; Koruyucu donanım ve çalışma düzeninde hiçbir eksiklik aksaklık yaratılmasın; COVID-19 hasta temas / kuşkusu olanlardan başlanarak bütün hekim ve sağlık çalışanları testten geçirilsin!

COVID-19 salgınını kontrol altına alabilmek ve toplumumuzun en az zararla bu süreci atlatabilmesi için, hekimler ve tüm sağlık çalışanları büyük mücadele sergilemektedir.

  • Sağlık çalışanları bu mücadeleyi kendi sağlıklarının ve yaşamlarının da büyük tehlike altında olduğunu bilerek gerçekleştirmektedirler.

Salgının başından bu yana sürecin başarıyla yürütülebilmesi için hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının kişisel koruyucu donanımlarının karşılanmasını, çalışma koşulları ve sürelerinin iyileştirilerek düzenlenmesini talep ediyor olmamıza rağmen, halen yeterli koordinasyon sağlanamamıştır. Bazı iyileştirmeler sağlanmakla beraber, yaşamsal aksaklıklar devam etmektedir.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi olarak, salgınla mücadelenin başarıyla yürütülebilmesi için şeffaflık ve açıklık politikasına ihtiyaç duyulduğunu bir defa daha hatırlatmak istiyoruz. Büyük bir özveriyle, salgınla mücadelenin en ön sıralarında görev yapmakta olan hekimler ve sağlık çalışanları, kendilerini ve diğer hastalarını COVID-19’dan koruyabilmeleri için şeffaflığa en çok gereksinim duyan kesimi oluşturmaktadır.

Alandan edindiğimiz bilgilere göre,

  • hekimlere ve sağlık çalışanlarına muayene ve takip ettikleri hastalar hakkında bilgi ya hiç verilmemekte ya da çok geç verilmektedir.

Bu hastaların test sonuçlarını öğrenmek hekimler için ek ve stresli mücadeleye dönüşmüş durumdadır. Oysa, bu bilgilendirme sadece ilgili hekim veya sağlık çalışanı için değil, beraber çalıştığı diğer sağlık çalışanları ile tedavi ettiği hastaların sağlığının korunması açısından da yaşamsal derecede önemlidir. Bu bilgilerin saklanması ya da geciktirilmesi hem kaygıyı artırarak görev yapma motivasyonunu düşürmekte, hem de sağlık çalışanlarının COVID-19’dan korunmak üzere alacakları tedbirleri geciktirmekte ve aksatmaktadır.

Bu durum önlenmediği takdirde, yaşanmakta olan sorunlar kısa bir süre sonra sağlık hizmeti sunumunu aksatan bir boyut kazanacaktır.

Sağlık Bakanlığı’ndan hastaların test sonuçları çıkar çıkmaz hekimleriyle paylaşılmasını, test istem ve sonuçlarının Hastane Bilgi Yönetim Sistemleri’nde görülebilmesinin sağlanmasını bir kez daha talep ediyoruz.

Taleplerimizden biri olan test sayısının son günlerde artmakta olması sevindiricidir. Bilindiği üzere, salgında hastalanma ve yaşamlarını yitirme riski en yüksek olan kesimlerin başında hekimler ve öbür sağlık çalışanları gelmektedir. Bu nedenle başka ülkelerde de COVID-19 testinin öncelikle bu kesimlere yapılması üzerinde durulmaktadır. Ülkemizde de salgına karşı en ön cephede kamu-özel bütün sağlık kurumlarında COVID-19 hasta temas ya da temas kuşkusu olan hekim ve sağlık çalışanlarından başlanarak bütün sağlık çalışanlarının testlerinin hızla tamamlanmasını önemli ve gerekli buluyoruz.

SARS-CoV-2 virüs yükünün (kişinin aldığı virüs miktarının) hastalık seyri üzerinde etkili olduğunu, virüse fazla temas edenlerin hastalığı daha ağır geçirdiğini ortaya koyan bilimsel yayınlar vardır. Ön cephede bulunan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının çalışma süreleri bu bilimsel gerekçelerle düzenlenmeli ve

  • çok uzun süreler boyunca yoğun hasta temasının önüne geçilmelidir.

    Ayrıca, sağlık çalışanlarının sosyal çevrelerine hastalığı bulaştırmalarını önlemek adına, mesai sonrası kalacakları mekânlar bir an önce organize edilmelidir. 28.03.2020

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi