Etiket arşivi: üniversitelerinden uzaklaştırılan 147’lerle dayanışma

Akademi, Sanat, Barış Her Yerde…

Akademi, Sanat, Barış Her Yerde…

(AS: Bizim katkımız yazının sonundadır…)

Üniversitelerinden, hastanelerinden, okullarından uzaklaştırılan kamu emekçileri, öğretim üyeleri ülkeyi kararnamelerle yönetmeye çalışan iktidarın ezberini bozacak bir etkinlikte buluştu. Haldun Taner’in bundan tam 57 yıl önce, üniversitelerinden uzaklaştırılan 147’lerle dayanışma için Dostoyevski’nin öyküsünden oyunlaştırdığı, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez’in de arşivden çıkartarak kitap haline getirdiği “Timsahın Midesindeki Adam” bugüne uyarlanmış haliyle sahnelendi. Sahnede bu kez barış imzacısı olduğu için, demokrasiyi, özgürlükleri savunduğu için kurumlarından uzaklaştırılanlar vardı.

İstanbul Tabip Odası’nca hazırlıkları sürdürülen “Timsah” oyunu, 27 Mayıs 2017, Cumartesi akşamı Şişli Kent Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde sahnelendi.

Tiyatro sanatçısı Orhan Alkaya’nın yönettiği, sahne tasarımını M. Nurullah Tuncer’in, efektleri Sercan Gidişoğlu’nun, müziği ise Uskan Çelebi’nin gerçekleştirdiği oyunun dramaturjisini ise TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi
Dr. Ali Çerkezoğlu üstlendi.

Oyunun bitiminde OHAL KHK’larıyla kurumlarından ihraç edilenler sahneye çağırıldı ve

  • “Akademi her yerde, Sanat her yerde, Barış her yerde” pankartı açıldı.Ardından hep bir ağızdan
  • “Bu Daha Başlangıç, Mücadeleye Devam”,
  • “Hayır Bitmedi, Daha Yeni Başlıyor”,
  • “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” sloganları atıldı.

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez, oyunun sonunda şunları söyledi:

“Eylemin, demokrasi ve adalet isteğini açığa vurmanın iktidarların düşünemedikleri yolları da vardır. İmece ile en iyisi yapılır. Metnin uyarlanmasından, yer seçimine kadar oyunun her yönü ortak akıl ürünüdür.
Bizi başka özgün ve beklenmedik eylem tarzları arayıp bulma konusunda yüreklendirmiştir.”

“Oyuncu” kadrosunda aşağıdaki adlar yer aldı:

Öykü anlatıcı: Dr. Mustafa Sülkü
Aleksey Semyolof (Ivan’ın arkadaşı): Dr. Samet Mengüç
Ivan Ivanoviç: Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu
Elena Ivanova (Ivan’ın karısı): Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı
Dureşka (Ivan’ın kızı): Doç. Dr. Özlem Özkan
Abulof (Ivan’ın müstakbel damadı): Yrd. Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu
Bay Şmit (Timsahçı): Dr. Nazmi Algan
Bn. Şmit (Timsahçı’nın karısı): Dr. Melahat Cengiz
Maliçki Popoviç (Ivan’ın amiri): Prof. Dr. Cengiz Erçin
Sergey Semyonov (Ivan’ın iş arkadaşı): Dr. Ali Özyurt
Falcı: Prof. Dr. Rukiye Eker
Prof. Zbignief (Dönemin ünlü doktoru): Prof. Dr. Taner Gören
General Konserdof: Prof. Dr. Özdemir Aktan
Baytar: Dr. Hüseyin Keskin
Nöbetçi Asker: As. Dr. Ersin Baltacı
Subay: Dr. Sadık Çayan
Polis Komiseri: Doç. Dr. Haydar Durak
Bir Kadın: Dr. İncilay Erdoğan

==================================
Dostlar,

Bu olay, kesin olarak Dünya Uygarlık Tarihine ge-çe-cek-tir..
Oyunculardan Prof. Dr. Özdemir Aktan Hacettepe Tıp’tan sınıf arkadaşımızdır.
Oyunculardan Prof. Dr. Rukiye Eker İstanbul Tıp’tan sınıf arkadaşımızdır.
Oyunculardan Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nun doçentlik jürisinde idik..
…….
Çoğu dostumuz ve arkadaşımızdır.
Bir kez aha söyleyelim : OHAL KHK’ları ile böylesine hukuk -akıl – insaf- vicdan dışı, savunma almadan, suçu açıklanıp kanıtlanmadan insanları işlerinden  – ekmeklerinden – onurlarından etmek ASLA KABUL EDİLEMEZ!
Bu işlemler ‘keenlemyekün” dür = hukuk karşısında yok hükmündedir ve uygulayıcılara gelecekte mutlaka hukuksal yatırımları olacaktır.
Ayrıca bu insanların emekliliklerini engellemek, sosyal güvenlik sitemi dışına itmek, pasaportlarına el koymak, başka işlerde çalışmalarını engellemek, eşlerini de işten atmak.. ulusal ve tarafı olduğumuz uluslararası hukukun kabul göreceği orantılı – kişisel – insan onuruyla bağdaşan – OHAL gerekçelerine dayalı… cezalar değil düpedüz işkence, eziyet, zulüm ve bir tür post-modern ölüm cezasıdır.

Üstelik her türlü yargı yolu kapatılmıştır.

Sıkıyönetimden de ağır bir OHAL uygulamasıdır ve keyfi olarak uzatılmakta, hiç olmazsa OHAL kalkınca yürütmenin bitecek olması umudu da kırılmaktadır.

On binlerce insan aileleriyle birlikte  aç, işsiz, dışlanmışlardır ve intihar etmektedirler.. Bu durumdaki insanların sayısının yüz bini aşmış olması,
BİR TOPLU KIRIM demektir. OHAL 11. aya yaklaşmaktadır!

AKP iktidarını bir kez daha HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYALI demokratik hukuk devleti sınırlarına, İNSANCIL HUKUK uygulamaya ve FETÖ savaşımını kendinden başlatarak, karşıtlarını tasfiye için OHAL kılıcını gözükara kullanmaya son vermeye çağırıyoruz..

Baskıcı uygulamalar toplumda dayanma – sabır sınırlarını çoktaaaan aşmıştır. Toplumsal patlamalar gündemdedir ve bu despotizm daha fazla sürdürülemez!

Sevgi ve saygı ile. 04 Haziran 2017, Datça

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com