Etiket arşivi: Menzilciler

Nasreddin Hoca’nın mührü

Mine G. Kırıkkanat
Mine G. Kırıkkanat
kirikkanat@mgkmedya.com
 
09 Nisan 2023, Cumhuriyet

 

Yıllar önce, Yüksek Kaldırım yokuşunda Nasreddin Hoca hakkında Fransızca bir kitap bulup aldım. Yazarı Jean Paul Garnier, 1958 basım tarihli kitapta hem hocanın pek bilmediğim yaşamına ışık tutuyor, hem de öykülerini gençlik, erişkinlik, bilgelik dönemlerine göre sıralıyordu.

Meğer Balkanlar’dan Moğolistan’a kadar ünü yayılan ve Türkçeden başka Rusça, Sırpça, Arapça, Yunanca vb. dillerde okunan Nasreddin Hoca hakkında, “hoca” sözcüğünden türeyen Goha başlıklı bir roman bile varmış! Ve benim kitabın yayımlandığı 1958 yılında, Fransız yönetmen Jacques Baratier’nin sinemaya aktardığı, Claudia Cardinale ile Ömer Şerif’in rol aldıkları Goha filmi, Cannes Film Festivali’nde ödül almış…

Nasreddin Hoca, babası Hortu köyü imamı Abdullah Efendi’nin ölümünden sonra, yeni imam Molla Mehmet gelene kadar köye imamlık yapar. Oysa aklı fikri Akşehir’e dönüp, değerli hocalardan aldığı eğitimini sürdürmektedir.

İSTEKSİZ EVLİ, ZORLA İMAM

Nasreddin, Hortu’daki imam vekilliği sürecinde anası Sıdıka Hanım’ı şefkatle sarmalar, ama onu “Bana görünme de kime görünürsen görün” öyküsünün esin kaynağı ilk eşiyle evlendiren köy ahalisine fena diş biler. Dolayısıyla, imamlıkta kendisini yormamaya kararlıdır.

Bir cuma günü, hutbeye çıktığında sorar: “Ey cemaat, hangi konuda vaaz vereceğimi bilir misiniz?” Ehli müslim, “Bilmeyiz” diye yanıtlar. Hoca, “Öyleyse size anlatmak uzun sürer” deyip kürsüden iner.

Ertesi cuma, yine hutbeye çıktığı kürsüden, aynı soruyu sorar. Ama cemaat, bu kez hazırlıklıdır. Ahaliden bir avazda, “Biliriz!” yanıtını alan imam Nasreddin; “Öyleyse vaaza gerek yok” deyip yine evine döner.

Bir sonraki cuma, ehli müslim düşünmüş, taşınmış, kurnazlaşmıştır. Aynı soruya, “Kimimiz biliriz, kimimiz bilmeyiz!” yanıtını verirler.

“âlâ!” der, Nasreddin Hoca. “Öyleyse bilenler bilmeyenlere anlatsın!” Ve yine kürsüden inip, evine döner.

NEYİ İYİ BİLİRDİNİZ?

Nasreddin Hoca’nın öykülerini bilsin bilmesin, herkesin belleğine “Bilenler bilmeyenlere anlatsın” sonucuyla bir özdeyiş olarak kazınan bu zekice fıkrayı; önümüzdeki ay yapılacak iki seçimi düşünürken yine anımsadım.

İmam değilim, imanlı bile değilim, mizahta Nasreddin Hoca’nın tırnağı olamam, ama yine de sormak isterdim halkımıza, hem de çok:

  • “Ey ahali! 14 Mayıs Pazar günü, eline verilen pusulalarda kime ve neye evet mührünü basacağını gerçekten biliyor musun?”

Türkiye, laikliğin en azından mahkeme önünde geçerli olduğu geçmişinde, kesintili de olsa demokrasiyle yönetilen biricik Müslüman ülkesiydi. Son yirmi bir yılda laikliğiyle birlikte demokrasiyi de yitirdi.

Ey ahali!

İşte İslam dünyasının hali: İster zengin olsun ister yoksul, hiçbir Müslüman ülkesinde çağdaş eşitlik yok, huzur yok, özgürlük yok, yurttaş bilinci yok, çünkü demokrasi yok.

İYİ BUYSA, KÖTÜ NE?

  • Binlerce kişiyi öldüren Hizbullah katillerini serbest bırakanı mı cumhurbaşkanı yapacaksın yine? Yoksa bu cinayet örgütü kurucularını, üyeleri ve savunucularını mı milletvekili seçeceksin, pusulaya basacağın mühürle?

Kadınlara, çocuklara, hayvanlara, hatta eşyalara tecavüz edeni, döveni aklayan; öldüreni koruyan tarikatlara, cemaatlere mi geçit vereceksin yine?

İnşaat ihalelerinden vurgun vuran Menzil’cilere, camide imam recmeden İsmailağa müritlerine mi teslim olacaksın?

Gözleri sürmeli çakma şeyhler Maybach konvoylarıyla ilerlerken sen onların elini eteğini öpmeye, kapılarının önünü süpürmeye mi gerileyeceksin?

Keşke tüm imamlar Nasreddin Hoca gibi olsaydı ama değiller…

Çocuklarını gerçekten seviyor musun, ey ahali?

Sana Doğu’nun “Her şey Allah’tan” kaderciliğini satıp, çocuklarının zekâsını 1300 yıllık hurafelerle tıkarken; kendi çocuklarını Batı’nın en iyi okullarında okutan, Londra’larda, New York’larda yaşatan ve parasını da senin etinden, sütünden, ekmeğinden çalan din tüccarlarına hâlâ mı güveniyorsun?

KULLUK KURBANI ÇOCUKLAR

Bu ülkede orduyu ve adaleti birlikte devirdikleri ortağıyla papaz olunca;

  • Bak senin yoksul ve suçsuz Harbiyelilerin hapislere atıldı.
  • Bak, senin 20 yaşındaki asker oğlunun kellesi kesildi sokaklarda…
  • Suçluların hepsi dışarıda.
  • Türkiye, artık uyuşturucu trafiğinin küresel bir kavşağı.

Her ay bankamatik hesabına yatan birkaç yüzlük, binlik sosyal yardımı alıyor, bu değirmenin suyu nereden gelir diye sormuyorsun, anladık. Peki ya çocukların? Onların nasıl müptela olduklarını, kafa yapan ucuz haplara nasıl kolayca ulaştıklarını da mı merak etmiyorsun?

Ey ahali!

  • Kurnazlık sandığın bu cehalete, daha ne kadar kul olacaksın?

FETÖ’cüleri askeri okullara kim aldı?

FETÖ’cüleri askeri okullara kim aldı?

????????????????????????????????????????????????????????????Naci BEŞTEPE
AYDINLIK
, 05.12.2016

Cumhurbaşkanı son muhtarlar konuşmasında darbe komisyonunda ifade verenlere çattı. Darbecilerin askeri okullara alınmasının faturasını AKP iktidarına çıkarmaya çalışmakla suçladı. “Faturanın baş amiri kendileri. Siz yetiştirdiniz. Görmediniz. Görmezden geldiniz.” dedi. Olayın 40 yıl geriye dayandığını, öğrencilikten general oluncaya dek geçen sürenin AKP’nin 14 yılına sığmayacağını söyledi.

UZMAN
RTE, kendi yanlışlarını başkalarına yüklemede uzmandır.
Deniz Feneri’ni, Mavi Marmara’yı, Gezi’yi ve 17-25’i anımsayın. Bu konu da öyle.
Elbette her şey son 14 yılda olmadı. Burada can alıcı soru şudur:

  • Askeri okullara cemaatçileri sokan kimdir?

Milli Selamet’ten Fazilet’e ondan Refah’a ordan AKP’ye her dönemde cemaatçilerin askeri okullara girmesini isteyen bu partiler ve oluşturdukları iktidarlar olmuştur. Cemaatlerin yasal yüzüdür bunlar. HDP- PKK gibi.

Direnen de askerlerdir. 
Askeri okullara cemaatçilerin girmemesi için alınmadık tedbir kalmamıştır.
Ama tüm uğraşlara karşın sızma olmuş, 2002’den sonra ivme kazanmıştır.

YETİŞTİRME, GÖRME, GÖRMEZDEN GELME

Hiçbir askeri okul cemaatçi yetiştirmemiştir.
Cemaat-tarikatla ilgili tek kelimelik öğreti verilmemiştir.
Cemaatle ilişkisi olanları saptamak için özel önlemler alınmış, belirlenenler oklulardan atılmıştır. Görmeme veya görmezden gelme askerler için söz konusu değildir.

AYDINLIK, 05.12.2016

  • Cemaatçilerin YAŞ kararı ile atılmasına şerh koyan sonra da engelleyen
    AKP iktidarı olmuştur.

Saptamada zorluk yaşandığı sır değildir. Gnkur. Bşk. emir subayı

“Emir subayı oluncaya kadar cemaatin tek isteğinin sadece kendisini gizlemesi olduğunu.. ” söylemiştir.

Başyaver Cumhurbaşkanı’nın kendisi tarafından seçilmiştir. Kendisi niçin görmemiştir?

BÜTÜN OKULLAR GİRECEK

Cumhurbaşkanı, artık bütün okullardan Harp okullarına öğrenci alınacağını,
böylece FETÖ’cülerin giremeyeceğini söyledi. Tam tersine, artık daha rahat gireceklerdir!
Çünkü tüm cemaat ve tarikatçıların ilk tercihi İmam Hatiplerdir.
Onlara kapılar açılmıştır. Menzilciler, Süleymancılar ve öbürleri yarışacaktır.

MUHTARIN OĞLU

Muhtarın oğlu gelince, ”Dizini aç, ayağının bileğini göster..” denmeyecekmiş.
Tam bir sömürü.
Askeri okul mülakat sınavında tüm adayların vücut yapısı kontrol edilir.
Yönetmelik gereği “yara-bere-şekil bozukluğu vb.” araştırılır.
Askeri okullarda kimse babasının mesleğinden dolayı dışlanmamıştır.
İşçi, çiftçi (örneğin ben), kapıcı vb. her meslekten ailenin çocuğu alınmıştır.
İsteyen istatistiksel bilgilere ulaşabilir. Subay kaynağının ezici çoğunluğunn gelir düzeyi düşüktür. Zengin çocuğu yoktur dersek yanlış olmaz.
Muhtarlar hoşlanmıştır mutlaka ama Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlığı, güvenilirliği de
çok önemlidir.
Suriye konusundaki zıt açıklamaların ardından, ”Başka tarafa çekmeyin” uyarısı gibi…
*****

PAZARTESİ İĞNELERİ

GÖRMEZ
Adana’da, din istismarının cezalandırılması gerektiğini söyleyen DİB Görmez’in
namaz kılacağı camiye ortaokul öğrencileri çağrıldı. Haydi …

ÇAĞ DIŞI
Sağlık Bakanı Akdağ; doğum kontrolünü çağ dışı buluyormuş
. Kendi yaşadığı çağa göre…
(AS: 6 çocuktan sonra Bilken hastanesinde karısının tüplerini bağlattığı basında yazıldı!)

DERS
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, Aladağ yurt faciasından sonra, ”Ders çıkarmalıyız”
Siz o dersten çoktan çaktınız…

MADİK
Başbakan Yıldırım; “Gümrük Birliğinde maalesef bize madik attılar.”
Siz uygunsanız…

DEVLET
Devlet Bahçeli, “Biz önce devleti düşünürüz..”
Bahçeli mi, bahçesiz mi?…
=========================
Dostlar

Yüreğinize ve kaleminize (klavyenize!) sağlık Sn. E. Tümg. Naci Beştepe paşamız..
Yurtsever ve birikimli komutanımız..
Gerçekleri yazmaya ve paylaşmaya devam… Nefis esprilerinizle..

Sevgi ve saygı ile.
08 Aralık 2016, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak.
Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net

profsaltik@gmail.com