Etiket arşivi: Küreselleşme aşamasına varmış yabanıl (vahşi) kapitalizm ÇEVRE YIKIMININ başlıca sorumlusu

Temmuz ayında 123 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi !


Dostlar,

Türkiye’de adına iş kazaları denmesi sürdürülen (?!) “İŞÇİ CİNAYETLERİ” nedeniyle ölümler hız kesmeden sürüyor..

Haziran’da 141 olan kurban sayısı Temmuz 2014’te 123 olarak kayıtlara girdi.
Bunlar kayıtlara girenler..
Kayıt dışı çalıştırılan emekçinin “iş kazasından” söz edilebilir mi?

Dün, Zonguldak’ta kaçak kömür madeninde göçük yaşandı ve 9 emekçi enkaz altında kaldı. Saatlerce saklanan göçük, enkazda kalan işçi yakınlarından birinin olayı öğrenmesi ve polisi araması ile gündeme girebildi.

Çalışma Bakanlığı açıklama yaparak, aylar önce bu ocağın mühürlendiğini bildirdi.
Ama bu ocak çalışmayı sürdürüyordu. Sorularımız yalın ve özlü :

1. Çalışma Bakanlığı kaçak ocakları mühürler bırakır mı? Sonra izlemez mi?

2. Uçan kuştan haberli olan güvenlik güçlerimiz, T.C. sınırları içinde Zonguldak taşkömürü havzası adlı avuç içi kadar ve bildik – sabıkalı coğrafyada kaçak çalışan ocaktan habersiz nasıl olabilir? Göz yumuldu ise kimler ve ne karşılığında??

3. Zonguldak Çalışma İl Müdürlüğü, Emniyet Müdürlüğü ve Valiliği yıllık çalışma planlarında ve yıl sonu etkinlik raporlarında kaçak madenler ve öbür iş yerlerinin denetimi ve engellenmesi kapsamında hangi içerikler yer almaktadır?
Ya da bu bağlamda hiç içerik yok mudur = sorun görmezden mi gelinmektedir?

4. İşveren TV’lerde, göçen kömür ocağında bir sorun olmadığını, işçilerin sigortalı olduklarını ve primlerinin yatırıldığını söyledi. Çalışma izni olmayan, mühürlenmiş,
kaçak bir iş yerinde çalışanlar nasıl kayıt içi, sigortalı olur ve primleri yatırılabilir?
Apaçık yalan söyleyen ve yasaları, insan yaşamını hiçe sayan bu işveren hakkında
ne gibi yasal işlem yapılacaktır? Bu işveren bu bağlamda sabıkalı mıdır?

5. Devlet gerçekten işçi cinayetlerini önlemeye kararlı mıdır;
yoksa sermayenin baskı ve güdümünden sıyrılamamakta ve
“ne şiş yansın ne de kebap” politikası mı gütmektedir??

Devlet kimin devletidir; sermayenin mi, halkın mı??

  • Veee, Türkiye yıllardır ölümlü iş kazalarında (=işçi cinayetleri!) Avrupa 1. liğini, Dünya 3. lüğünü bırak(a)mamaktadır. Bu utanç ve acı kimindir, kimlerindir??

Türkiye işvereni, Adam Smith’ten kalma 3 yüzyıllık “maksimum kâr” ilkelliğinden
ne zaman ve nasıl kurtulacaktır??

Yaşamın pek çok alanında “optimizasyon” süreçleri geçerli iken;
kapitalist = semayedar ” maksimum kâr” dan “optimum kâr” a ne zaman ve
nasıl geçmeyi planlamaktadır?

Yabanıl (vahşi) kapitalizm inat ve ısrarla bu ilkelliğini ve insanlıkdışılığını
sürdürecek midir; bir parça olsun evrimleşerek insancıllaşma çabası gösterecek midir?
Sermaye, ilkelliğinde – çağdışılığında inat ve ısrar edecekse yaşamda barış
nasıl sağlanacaktır?

İş ve ekmek yoksa barış nicedir?

Küresel sermayeye tarihsel çağrımız ve uyarımızdır                             :

“Kâr maksimizasyonu” John Locke’tan, Adam Smith’ten kalma nostaljik bir galattır.
Artık “Sürdürülebilir” değildir; İngilizce de söyleyelim iyice anlaşılsın;
“un-sustainable” dır..

Reformcu (!) Sermaye bir reform da bu bağlamda yapsın ve üretim süreçlerinin çıktılarını emekçi ile paylaşımda vahşi ve ilkel “maksimum kâr” dan vazgeçerek; emekçilere de insanca yaşayabilecekleri bir ücret ve iş sağlığı – güvenliği ortamı sağlamayı esas bilsin..

Gene çoook çok kâr eder ama hiç olmazsa düzen bir süre daha “sürdürülebilir” kalır..

Ne buyurursunuz sermaye baronları?

Sevgi ve saygı ile.
13 Ağustos 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

===============================================

Temmuz ayında 123 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi !

Temmuz ayında Türkiye’de yaşanan işçi cinayetleri sonucu 123 işçi yaşamını yitirdi. En çok ölüm tarım ve orman iş kolunda yaşandı.
Sol – 11 Ağustos 2014

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin yayınladığı rapora göre,
Türkiye’de Temmuz ayında en az 123 işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.

Meclisin yayınladığı verilere göre, Temmuz ayında iş cinayetleri en çok tarım, inşaat, metal, belediye / genel işler ve gıda iş kollarında yaşandı.

Raporda yaşanan ölümlerin iş kollarına göre sayıları şöyle sıralandı:

– Tarım, orman iş kolunda 42 işçi;
– İnşaat, yol iş kolunda 24 işçi;
– Metal iş kolunda 9 işçi;
– Gıda, şeker iş kolunda 7 işçi;
– Belediye, genel işler iş kolunda 7 işçi;
– Madencilik iş kolunda 6 işçi;
– Ticaret, büro, eğitim, sinema iş kolunda 6 işçi;
– Taşımacılık iş kolunda 5 işçi;
– Enerji iş kolunda 4 işçi;
– Çimento, toprak, cam iş kolunda 3 işçi;
– Konaklama, eğlence iş kolunda 3 işçi;
– Ağaç, kağıt iş kolunda 2 işçi;
– Sağlık, sosyal hizmetler iş kolunda 2 işçi;
– Petro-Kimya, lastik iş kolunda 1 işçi;
– Gemi, tersane, liman iş kolunda 1 işçi
– Savunma, güvenlik iş kolunda 1 işçi

Raporda işçilerin ölüm nedenleri ise şöyle sıralandı:

– Trafik, servis kazası nedeniyle 33 işçi;
– Ezilme, göçük nedeniyle 26 işçi;
– Diğer nedenlerden dolayı (kalp krizi, intihar, yıldırım düşmesi, saldırı vb.) 19 işçi;
– Düşme nedeniyle 13 işçi;
– Elektrik çarpması nedeniyle 11 işçi;
– Patlama, yanma nedeniyle 10 işçi;
– Zehirlenme, boğulma nedeniyle 7 işçi
– Nesne düşmesi, çarpması nedeniyle 4 işçi

Gazete Vatan Emek
Twitter@GazeteVatanEmek
Facebook: https://www.facebook.com/Gazetevatanemek
AYDINLIK BİR GELECEK, çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras…
http://www.gazetevatanemek.com

Konferansa çağrı; Enerji ve Çevre İkilemi : YAŞAMIMIZ TEHLİKEDE!

Konferansa çağrı..

Enerji ve Çevre İkilemi : YAŞAMIMIZ TEHLİKEDE!

Dostlar,

Sayın Prof. Dr. Ali Ercan, bu site izleyicilerinin çok yakından tanıdığı bir bilim insanı..

Epey handikapı da var (!) ama biz gene de bizimle paylaşmak istediği birbirinden değerli tüm bilimsel – düşünsel ürünlerini mütevazi web sitemizde yayımlıyoruz.
O’nun bu handikaplarını (!) paylaşmak istiyoruz, biz de üstleniyoruz.

  • En başta bilim namusu!

Onun türevleri

– Yurtseverlik,
Bilimsel akılcılık ve uygulamalı simgesi Atatürk aşkı..

Milyar dolarlık ihalelere imza atan bir görevde Müsteşarlık yaptı.
Mütevazi bir dairesi ve 13-14 yaşında arabası var.
Aylığıyla geçinmeye çalışan bir bilim emekçisi emekli.
Kronolojik yaşının çok önünde bir biyolojik zindeliği var ve koşturup duruyor.
ADD Bilim – Danışma Kurulu Başkanlığını da yıllardır yürütüyor..

Uzatmayalım, yer yetmez, zamanınıza almayalım.. (Ayrıca Ali hoca bana çok kızabilir!?)

Ali hoca çırpınıyor deyim yerinde ise..

  • Dünyamız apaçık bir yıkıma sürükleniyor!
  • Çocuklarımızın değilse torunlarımızin geleceğini yok ediyor
    hatta açıkçası çalıyoruz!
  • Küreselleşme aşamasına varmış yabanıl (vahşi) kapitalizm
    ÇEVRE YIKIMININ başlıca sorumlusu.

Bir an önce uyanmak ve bu yıkımı yavaşlatmak ve çok geç kalmadan durdurmak gerek.

Bu hala olanaklı.. “HER AİLEYE 1 ÇOCUK!” ile başlayabiliriz örneğin..

Daha da akıllı önerileri dinlemek ve sorunun dehşet verici boyutlarını kavramak için çocuklarınızla birlikte konferansa buyurunuz.. Duyuru aşağıda..

Teşekkürler Ali hocam..

Not : Sayın Prof. Ercan bu sunusunu daha önce de değişik kümelere kezlerce yineledi.
Yaprak kımıldamıyor..” diyor. Biz aynı kanıda değiliz; devam Ali hocam, sistemde enerji birikiyor, su birden kaynamıyor. Bu örneği en iyi siz anlar ve kullanırsınız değil mi?

Sevgi ve saygı ile.
3.7.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

Konf._duyurusu_Enerji_ve_Cevre_6.7.13