Etiket arşivi: İktidar halkına bir tür kimyasal silah mı kullanıyor??

DOKTORLARA TERS KELEPÇEYİ LANETLİYORUZ!


DOKTORLARA TERS KELEPÇEYİ LANETLİYORUZ!

Dostlar,

İzmir Tabip Odası’nın internet bülteni kaynaklı haberi paylaşmak istiyoruz..

İktidarın yasa ve hukuk hatta insanlık dışı polis şiddetinin kurbanlarına
Sağlık Bakanlığı’nın yap(a)madığı acil yardım hizmeti sunmaya çabalayan
gönüllü sağlık çalışanlarına yaraşır bulunan işlemi görüyoruz.

  • Kolları arkadan ters kelepçelenen sağlık çalışanı bir hekim..

Bu denli hukuk ihlalini dünya sanırız görmedi..

A’sından Z’sine eylem hukuk dışı ve İNSANLIK SUÇU!

Bir kez çaresiz halka acil sağlık yardımı tüm yasaların üstünde olan insanlık yasalarının gereği.

Çünkü toplumsal müdahalelerde polis, sağlık ekiplerinin çalışması için sağlık koridorları açmak ve açık tutmak zorunda..

Bu yok..

Kadın – çocuk – yaşlı – engelli – otele hatta hastaneye yahut bir kapalı mekana sığınmış her-kese bol mu bol basınçlı su (nedense yer yer sarımsı renkte!?) ve
ağır kimyasal gaz.. Bu artık sıradan biber gazı değil.. su da salt su değil..
İstanbul Valisi’nin itirafı ile kimyasal değil (!) “ilaç” içeriyor..
Neresi düzeltilmeli? Hangi yasa kurallarının çiğnendiği uzun uzuuun listelenmeli??

  • İktidar halkına bir tür kimyasal silah mı kullanıyor??

Bu davranış Polis Vazife ve Selahiyetleri Yasası‘nın hangi maddesinde yazmakta?

Tersine, AİHS’nin (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) 3. maddesine açıkça aykırı bir insan hakkı çiğnemi (ihlali).

Beynimizi kemiren endişemizi yineliyoruz :

Bu kışkırtmaları iktidar, sonuçlarının nereye varacağını öngörerek mi yapıyor?

Yanıt evet ise taktik hedef nedir? OHAL rejimi mi ilan etmek?

Böylelikle Cumhurbaşkanı Başkanlığında toplanacak Bakanlar Kurulu kararlarının
Yasa Gücünde Kararname olarak hemen RG’ye yollanıp yayımlanması ve
ülkenin TBMM dışlanarak despotizme sürüklenmesi midir?
(Anayasa md. 15-19, 37, 91, 104, 118-122, 125, 148, 177 ve geçici md. 2)

Bir kez daha sağduyu çağrısı yapıyoruz..
Önce Başbakan RT Erdoğan’a, sonra AKP yönetimine öncelikle..
Bir hekim olan Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’na..
Ve de kendisini ve makamını hızla tüketen, Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden Abdullah Gül’e..

İçişlerimize karışmadan uluslararası kurum ve kişilere, Dünya Sağlık Örgütü’ne, Dünya Tabipler Birliği’ne, Avrupa Konseyi ve ilgili Komitelerine,
özgürlükler-fırsatlar ülkesi (!) müttefik (!?) ABD’ye!

  • Sağlık çalışanlarına yapılan ters kelepçe ve yakalama – gözaltı işlemlerini şiddetle kınıyor, lanetliyoruz..
  • Sağlıkçıların derhal serbest bırakılmalarını ve
    açık özür dilenmesini istiyoruz
    .

Sevgi ve saygı ile.
17.6.2013, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=======================================

İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR!

Değerli meslektaşlarımız,

Türkiye’yi üç haftadır etkisi altına almış bulunan toplumsal olaylar sizlerin de yakından izlediği gibi her geçen gün farklı boyut kazanmaktadır. Ne yazık ki, bu farklı boyutlanma gözlerimizin önüne insanlık adına utanç verici manzaralar sermektedir!
Aslına bakılırsa bu süreçte yaşanan ve özellikle emniyet güçleri tarafından sergilenen hemen her türlü davranış gereksiz, orantısız ve önleyici olmaktan çok düşmancadır. Bunları bir yana bırakarak bizleri yakından ilgilendiren iki konuyu bilginize sunmanın kaçınılmaz görevimiz olduğunun bilincindeyiz.
Dün akşam saatlerinde Taksim Gezi Parkı’nın boşaltılması amacıyla gerçekleştirilen polis müdahalesi sırasında gereksinim duyabileceklere tıbbi  yardım vermekten başka amacı bulunmayan başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarına yönelik polis şiddetinin otellerde hizmet vermeye çalışan revilere gazlı saldırıya dönüştüğünü izlemeyenimiz kalmamış olmalıdır. Bugün gelen haberler de en az dünkü görüntüler ölçüsünde sarsıcıdır. Hekimlerin çalışma ortamlarına gazlı saldırılar yetmemiş
olacak ki; bugün İstanbul’da kimi meslektaşlarımızın gözaltına alındıkları bilgileri alınmıştır. Hem de kelepçelenerek! Savaşta bile rastlanmayacak bu türden dehşet verici uygulamaların bir insanlık suçuna dönüşmekte oluşu önde gelen kaygı nedenidir.
Bu gözaltı olaylarıyla ilgili olarak İstanbul Tabip Odası yetkilisi meslektaşlarımızla görüşülmekte ve dayanışma duygularımız paylaşılmaktadır.
Yine, dün akşamdan bu yana göstericiler üzerine sıkılan basınçlı suyun pek çok kişide cilt sorunlarına yol açtığı haberlerine açıklık getirmek amacıyla bilgi veren İstanbul Valisi’nin sözleri de irdelenmeye değerdir. Sayın vali, sıkılan suyun içinde kimyasal yoktur, ilaç vardır diyerek kendince açıklama yapmış olduğunu zannetmiş olabilir.
Oysa, bilmelidir ki; ilaç da bir kimyasaldır. Hatta, ilaç hekim denetimi ve gözetimi altında kullanıldığı zaman ilaçtır. Polisin kalabalıklar üzerine sıktığı basınçlı suya eklendiğinde ilaç olmaktan çıkar ve zehire dönüşebilir. İlaç uygulamaları yalnızca hekimin yetkisi ve gözetimi altında gerçekleştirilebilir. Bu durumda bile ilaçtan kaynaklanabilecek yan etki ve istenmeyen durumlar hekimi mesleki sorumluluk ve yükümlülük altına sokar.

  • Basınçlı suyla karıştırılarak insanların üzerine rastgele uygulanan ilaçlarla aslında toplum zehirlenmiş olmaktadır.
Bu da en hafifinden bir başka insanlık suçu demektir. Yetkisi ve eğitimi olmayan kişilerin toplumsal olayları bastırma amcıyla kitlesel ilaç uygulamasına girişmesi kabul edilebilir bir uygulama değildir.
Yetkilileri bir kez daha tüm göstericilere karşı özenli ve demokratik haklarını gözeterek davranmaya çağırıyoruz.
Yetkilileri, savaşta bile dokunulmazlığı olan hekimler ve öbür sağlık çalışanlarına karşı hiç olmazsa savaş kurallarına uymaya çağırmak zorunda
kalmış olmamızın da utanç verici bir durum olduğunun altınız çizmek zorunda kalıyoruz.
  • Yine, yetkilileri insanların üzerine ulu orta sıktıkları basınçlı suyun içine
    ilaç karıştırmaktan vazgeçmeleri konusunda uyarıyoruz.
Yukarıda özetlemeye çalıştığımız insanlık suçları şimdilik soruşturma ve kovuşturma konusu olmayabilir.
Ancak, hiç de uzak olmayan bir gelecekte tüm bunların sorgu konusu olabileceğini herkese anımsatır; bu insanlık suçuna eşdeğer davranışların sonlandırılması çağrımızı bir kez daha yineleriz!
Değerli meslektaşlarımız,
 
Hem toplumumuza hem de meslektaşlarımıza yönelen bu insanlık suçlarını kınamak ve demokratik tepkimizi ortaya koymak amacıyla tüm meslektaşlarımızı beyaz önlükleriyle yarın (17.06.2013) Pazartesi akşamı saat 18:00’de İzmir Tabip Odası’nda toplanmaya ve yürüyüşe geçmeye çağırıyoruz.
 
Saygılarımızla. 16.6.13
İzmir Tabip Odası