Etiket arşivi: Cumhuriyet düşmanlığı

ORMAN YANGINLARI ÜZERİNE

Dr. Ceyhun BALCI
ORMAN YANGINLARI ÜZERİNE – cumhuriyetciyorum (wordpress.com) 

Türkiye’nin onlarca ilinde çok sayıda yerde neredeyse eş zamanlı başlayan yangınların her birimizde yarattığı dehşeti sözcüklerle anlatmak zor. Bir zorluk da bu yangınlar üzerine yapılan kimi yorumlarla ilgili. İletişim olanaklarının yaygınlaşmasının yol açtığı acınası sonuçlardan birisini bu olay üzerine yazılanlar ve söylenenler üzerinden yaşıyoruz. Televizyonlarda uzman etiketiyle yer alanlardan ve sosyal medyada paylaşılanlardan bir demet!

  • Küresel ısınma sınırları aşma noktasına erişmiş. Böyle durumlarda yangınları doğal karşılamak gerekir gibi bir algı yaratılıyor.
  • Özensiz piknikçiler, arabasından dışarı izmarit atanlar da unutulmadı bu arada.
  • Tarla açmak için orman yakanlar ilkokul kitaplarımızın bilgisiydi diye düşünenler yanıldılar. Tarımı unutan ülkemizde çiftçiliği anımsayanlar birden bire harekete geçip kendilerine tarla açmaya giriştiler desek güldürmez miyiz herkesi?
  • Ülkemizin başının en büyük derdi olan betonlaşma görmezden gelinebilir mi? Orman yakmak bu betonlaşmanın ilk adımıdır ne de olsa.

Bu arada, bir önemli noktaya değinmemek olmaz. Cumhuriyet düşmanlığıTürk Hava Kurumu üzerinden eyleme dönüştüren iktidar, ihale şartnamesi üzerinden yürüttüğü aymazlığı sürdürmekte zorlanır oldu. Geçtiğimiz haftalarda yabancı şirketlere ödeme yapılmadığı için yangın uçaklarının işbaşı yapmadığı ve yangınlara uçakla söndürme yapılamadığı haberleri basına yansımıştı.

  • Bir yanda kullanılmayan THK uçakları diğer yanda parası ödenmediği için havalanmayan kiralık uçaklar.

Daha da kötüsü bu durumun basına yansımasıydı. Orman kundaklama için fırsat kollayanları harekete geçirmiş olması bile olasıdır bu haberlerin.

Sonuç olarak: bir terör eylemi olduğu kuşkusuz olan son orman yangınlarının denetim altına alınamamasında hükümetin önlemsizliği ve hazırlıksızlığı son derece açıktır.

Yazının başındaki başlıklara dönersek!

Türkiye’de hatırı sayılır bir kesim orman kundaklamaları karşısında dilini yutmuş gibidir. Dil ucuyla da olsa bu güçlü olasılığı seslendirene rastlamak neredeyse olanaksızdır. Oysa öznesiz eylem, dilbilgisi kurallarına da toplumbilim yasalarına da aykırıdır.

Onlarca ilde onlarca noktada aynı anda orman yangını çıkacak ve bunları tekil orman yangını olgusu gibi algılayacağız! Öyle mi?

Yakın ve uzak geçmişte ayrılıkçı terör örgütü PKK’nin eylemcilerinin de döpiyesli, kravatlı sözde siyasilerinin de bu konuyla ilgili epeyce açıklaması olduğu arşivlerde yapılacak kısa bir gezintiyle ortaya çıkartılabilir. Durum bu denli açık ve ortadayken dilini yutmuş gibi yapanlara ne demeli?

VİCDANSIZ ve AHLÂKSIZ, bu davranış biçimi karşısındaki sessizliği niteleyebilecek sıfatlardan ikisidir. Niteleme sayılarının okurların imgelem gücüyle daha da artırılabileceğinden  hiç kuşkum yok.

  • İktidarın Cumhuriyetle hesaplaşma uğruna ormanlarımızı tehlikeye attığı gün gibi ortada.

Buna karşılık, yaşanan yangınları terör eylemi değilmiş gibi niteleme çabaları da! Teröristlerin kod adlarını kitaplarına ad yapanların sözde siyasetinin orman yakmaya varmasına kimseler şaşırmamalı!

Türkiye beceri yoksunu bir iktidarla emperyal maşa terör örgütü ve sözde siyasetinin arasında sıkışmayacak kadar
önemli ve değerli bir ülkedir.

Bu önemli noktaya dikkat!

Çukurca’da Kalleş Pusu! Türkiye 8 Şehidine Ağlıyor..

Çukurca’da Kalleş Pusu!
Türkiye 8 Şehidine Ağlıyor..

Hakkari Çukurca’da 6 askerin teröristlerle girilen çatışmada,
2 askerin ise helikopter kazasında şehit olması Türkiye’yi
bir kez daha derinden sarstı.

PKK, hain yüzünü bu kez Irak sınırındaki Çukurca‘da gösterdi. Sızmalara karşı önlem için bir haftadır operasyon yürüten timlerimizden biri sabaha karşı pusuya düşürüldü. 6 Mehmetçik çatışmada şehit oldu. Yardıma giden bir helikopter de kırıma uğrayınca şehit sayısı 8’e yükseldi.Hakkari‘nin 17 bin 250 nüfuslu Çukurca ilçesi, güneyindeki Irak sınırı nedeniyle önemli bir konuma sahip. Özellikle terör örgütünün Irak‘ın kuzeyindeki Haftanin, Metina, Avaşin ve Zap kamplarının bulunduğu bölgeye yakın olan ve dağlık yapısı nedeniyle teröristlerin ülkeye geçiş yaparken kullandığı güzergah olarak biliniyor.

TİMLERİ PUSUYA DÜŞÜRDÜLER


Hakkari
‘nin Irak sınırındaki Çukurca ilçesi, PKK‘lı teröristlerin hain bir saldırısına daha sahne oldu. Çığlı köyü kırsalında arama faaliyetlerinde bulunan timlerden biri teröristlerce pusuya düşürüldü. Sabaha karşı saat 04.50 sularında meydana gelen saldırı sonrası çıkan çatışmada
6 Mehmetçik şehit oldu, 8’i de yaralandı.

GEÇİŞ GÜZERGAHLARI KAPATILDI, 21 TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ

Bölge acilen F16 jetleri, insansız hava araçları ve helikopterlerle abluka altına alındı.
PKK‘lı teröristleri etkisiz hale getirmek için yapılan operasyonda, Kobra tipi helikopterlerin biri Çığlı Üs Bölgesi dolayında saat 05.50 sıralarında kırıma uğradı. Helikopterde bulunan 2 pilot da aynı bölgede şehit düştü. Toplamda verilen 8 şehidin ardından bölgeye komandolar sevk edildi. Gün boyu süren sürek avında güvenlik güçleri, kaçmaya çalışan PKK‘lıların geçiş güzergahlarını kapattı. F-16, İHA ve helikopter destekli operasyonlarda ilk belirlemelere göre
21 terörist öldürüldü.

HEPSİ SİLAH ARKADAŞIYDI

PKK‘lılarca pusuya düşürülen askerlerimizin, Çığlı Üs Bölgesi’nde operasyona çıkan timlerden biri olduğu öğrenildi. Alınan bilgiye göre 9 ayrı grupla çıkılan arama-tarama faaliyetleri sabaha karşı bittiğinde, timler üs bölgesine dönmeye başladı. En arkada kalan grup ise Kayseri 1’inci Komando Tugayı’ndan iç güvenlik harekatı kapsamında bölgeye gelen askerlerden oluşuyordu. PKK‘lıların pususundaki ilk ateşte şehit düşen 6 askerin hepsi de Kayseri‘deki tugaydan
silah arkadaşıydı. Teröristlerin Irak‘tan Türkiye‘ye sızma ihtimaline karşı bölgede
arama faaliyetleri 1 haftadır yoğun biçimde sürüyordu.

İŞTE KAHRAMANLAR

Çukurca Çığlı Üs Bölgesi’nde görev yapmak üzere Kayseri‘den gelen komandoların 6’sı,
PKK‘lı teröristlerin açtığı ilk ateşte şehit düştü. Onlara yardıma giden helikopterlerden biri de ‘teknik bir arızadan ötürü’ operasyon sırasında kırıma uğrayınca 2 pilot daha şehit oldu.
İşte o kahramanların isimleri:

– Kara Pilot Üsteğmen Burak Abikebahşi
– Kara Pilot Üsteğmen Müjdat Kerem Şahan
Piyade Uzman Çavuş Nazmi Kapucu
Piyade Uzman Çavuş İbrahim Akarsu
Piyade Uzman Çavuş Muhammet Arı
Piyade Uzman Çavuş Ömer Sadettin Bakır
Piyade Uzman Çavuş Fatih Özdemir
– Sağlık Astsubay Üstçavuş Mekan Şahin



TERÖR KAMPLARI O DAĞLARIN ARDINDA

Hakkari‘nin Irak sınırında terörle mücadelede stratejik öneme sahip 63 yıllık Çukurcailçesinde terör örgütü PKK‘ya yönelik operasyonlar hız kesmeden sürüyor. İlçeye 35 kilometre uzaklıktaki Çığlı köyü yakınlarında bulunan askeri üs bölgesinde teröristlerle çıkan çatışmada 6 askerin, müdahale için sevk edilen helikopterin düşmesi sonucu 2 pilotun şehit olduğu bölgede terör örgütüne yönelik hava destekli operasyonlar devam ediyor.

Hakkari’nin 17 bin 250 nüfuslu Çukurca ilçesi, güneyindeki Irak sınırı nedeniyle önemli bir konuma sahip bulunuyor. Özellikle terör örgütünün Irak‘ın kuzeyindeki Haftanin, Metina, Avaşin ve Zap kamplarının bulunduğu bölgeye yakın olan ve dağlık yapısı nedeniyle teröristlerin ülkeye geçiş yaparken kullandığı güzergah olarak bilinen ilçenin kırsal alanında konuşlandırılan askeri birlikler, örgüt mensuplarının terör eylemlerini ve geçişlerini engellemek için yoğun mücadele yürütüyor. Sözkonusu kampların olduğu bölgeler ve geçiş güzergahları, hava operasyonları kapsamında savaş uçakları tarafından ateş altına alınırken, sınırın
yurt içindeki bölümünde de karadan operasyonlar gerçekleştiriliyor.

İlçede terörle mücadele kapsamında şimdiye dek güvenlik güçleriyle operasyonlarda etkin görev alan geçici köy korucularından 32’si şehit oldu, 25’i yaralandı. Şehit köy korucularından 13’ü Irak sınırındaki Çığlı köyü sakinlerinden oluşuyor. Aynı köydeki 7 köy korucusu da çatışmalarda yaralandı. İlçede 8 güvenlik görevlisinin şehit olduğu Çığlı köyü kırsalında 3 Mayıs’ta teröristlerce Habeşti askeri üs bölgesine düzenlenen saldırıda bir asker şehit olmuş,
3 asker yaralanmış, 6 terörist etkisiz hale getirilmişti. (Kaynak: Yeni Şafak)

=======================================

Evet dostlar,

1. Artık çırılçıplak görülüyor değil mi, karşımızdaki; Türkiye’yi bölme amaçlı örgüt PKK!
2. Bu örgüt basit bir terör örgütü değil; terörün her türlü en kalleş yöntemlerini Türkiye’yi bölmek için araç olarak kullanan bir örgüt..
3. Tek başına bunca insangücü ve lojistiği sağlaması da olanaksız değil mi?
En geniş anlamda lojistik insangücünden başlayınız paraya, silaha, eğitime, iletişime, barınak – cephanelik ve üslere, istihbarata…. dek 28 ülkeden destek alındığını artık dünya alem biliyor!
4. ABD’nin apaçık PKK’nin Suriye – Irak uzantısı birlikleri PYD’ye “kara gücüm” dediğini herhalde duymayan kalmadı!?
5. Irak’a, PKK inlerinin üstlendiği Kandil’e kara operasyonunu uluslararası hukuka aykırı olarak engelleyen “stratejik müttefik” de ABD değil mi?
6. Düşen son Helikopterimiz teknik arızadan değil de PKK’lılarca “düşürüldü” ise,
bu teknolojinin AB – ABD – İsrail tarafından kendilerine verildiği çarpıcı gerçeği ortaya çıkar.
7. Bunca sialah – patlayıcı – mühimmatın kaynağı nedir?? PKK destekçisi AB – ABD – İsrail! Ama önceki gün İsrailliler RTEnin ultra lüks Beştepe Sarayındalar??!
8. Ve lanet olası “siyaset” öyle mide bulandırıcı durumda ki; hem bunca kanın – canın sorumlusu olağanüstü yanlış siyasetleri güden olacaksınız hem de suret-i haktan geçinip burnunuzdan kıl aldırmadan 180 derece dönüş yapacak ve bu halktan gene %50’leri bulan destek alacaksınız ve yaptıklarınız yetmiyormuş gibi bir de Başkanlık kılıfıyla padişahtan öte yetkiler isteyeceksiniz!?

Nichola Machiavelli yaşasa ve bu Türkiye’de yaşanan “AKP – RTE klasiğini” görseydi eminiz “İş Principé” adlı yapıtını parça parça eder ayaklarının altına alır ve AKP parti okuluna öğrenci olarak kayıt olmak için başvuruda bulunurdu..

Lütfen okuyunuz :


Takunyalı Führer

Veee bam teli              :

  • Bu örgüte son birkaç yıldır “AÇILIM” adı altında gözyuman AKP – RTE asıl sorumlu değiller midir?? Oslo görüşmelerinde MİT Başkan yardımcısının ifadesiyle “Metropolleri cephane deposuna dönüştürdüğünüzü biliyoruz..” sözünün siyasal sorumluluğu AKP – RTE’nindir!
  • Terör örgütüne yardım ve yataklık yapmaktan CHP tarafından haklarında savcılığa
    suç duyurusunda bulunanlar da bunlar değil midir?O halde 24 Temmuz 2015’ten bu yana, beş yüzü bulan şehitlerimizin (asker, polis, korucu),
    daha çok sayıdaki gazinin canlarından ve dökülen kanlarından doğrudan ve 1. derecede AKP iktidarı sorumludur. Hem siyasal olarak hem de hukuksal olarak..

    Bu “temel neden” (“ara neden” ve “son neden” tuzağına düşmeden!) ortadan kaldırılmadan ülkemizdeki kan gölü – kıyım durdurulabilir mi?

    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı AKP hakkında derhal kapatma davası açmalı, fezlekesini hazırlayarak ayrıca kişisel – kurumsal sorumlular hakkında ceza davası açmalıdır.
    Tersi durumda; akan kanın, şehitlerin – gazilerin vebaline ortaktır.

    Hala AKP’ye % 50’ler dolayında oy veren 23 milyonu aşkın aziiiiz mi aziiz, neciiiip mi neciiip Türk Milleti de artık aklını başına almalıdır.

    Ya da celladına aşık Stockholm sendromu örneği bir yandan yüreğinin yangınını söndürmeye çabalayacak bir yanda da AKP – RTE’ye tapmayı sürdürcektir..
    Yapacak fazlaca birşey yok.. Yaşayarak anlayacak. Anlaşılan daha yetmedi, bunlar az!?

    Sekiz vatan evladı Mehmetçiğin kanları yerdeyken, 4 köylü patlamada ölmüş ve 12’si kayıp ve bedenleri parça parça iken… bu akşam Bay RTE, kızı Sümeyye‘nin nikahını kıyacak..
    Bu nasıl bir vicdandır, içlerine sığdıracaklardır?? Ayrıca İstanbul trafiği bunyüzden felç!

    Gööör ey halkım… duyyy ey halkım…
    Aç mühürlenmiş gönlünü, çöz kilidini basiretinin..
    23 Nisan’ın – 29 Ekim’in eğlence dışındaki resmi törenlerini bile Cumhuriyet düşmanlığı ile yasaklayanların kızlarının nikahlarını ertelemeyişlerini anlamlandır..

    Şimdi diyeceklerdir ki;
    “Sade bir nikah, düğün yapmadık.. epey de erteledik.. bu da mı yasak??”

    Sen takdir et eyyy halkım sen !
    Toplamda 24 insanımızı AÇILIM ihaneti yüzünden PKK’ye kurban verdiğimiz bir günde RTE’nin kızının nikahı yapılıyor.. Yüreklerinde gerçekten 24 vatan evladının acısı – yangını varsa nasıl başaracaklar kızlarının nikahında “en azından gülümsemeyi”?
    Yürekleri kan ağlayarak mı yapacaklar bu nikahı? O halde zorlayan ne??
    Birkaç gün daha ertelenemez miydi?

    Yoksa, yoksa, yazsak devr-i AKP-RTE‘de “suç sayılacak” şeyler mi??

    Daha önce de 29 Ekim törenlerini yasaklayıp akşam düğüne gitmedi mi bunlar??

    Bunca zulmü yer – gök kabul etmeyecektir.. Etmemektedir..
    Türkiye bu aymazlığının bedelini çoook ağır biçimde ödemektedir.
    Malını geçelim, kanı ve canıyla ödemektedir.
    Bunca derin aymazlığın kaçınılmaz bedelidir..
    Türkiye, yalnız kendisinin değil, insanlık tarihinin en karanlık dönemlerini yaşıyor.

    Hulki Cevizoğlu yazmıştı : Lanetli Yıllar  – Akbabaların Öcü…


    Osman Özbek paşa yazıyor : TÜRKİYE’nin KARANLIK YILLARI (14 Yıllık Enkaz)

  • Daha ne felaket bekliyor bu halk uyanmak için?? 

    Sevgi, saygı, derin acı ve kaygı ile.
    14 Mayıs 2016, Ankara
     

    Dr. Ahmet SALTIK
    www.ahmetsaltik.net
    profsaltik@gmail.com