Bu gün (26.4.22) “Doğru haber, Özgür yorum” bizimle bir telefon söyleşisi yaptı.
sitesi, Sosyalist Cumhuriyet Partisi’nin. Sn. Hasan Alp Şahin’in sorularını yanıtladık.. AKP = RTE‘nin sarayında Kovit-19 hakkında “Bilim Kurulu” ile yaptığı toplantı sırasındaki açıklamasının hemen ardından..
Prof. Dr. Ahmet Saltık: ‘Kapitalizm böyle bir tercih yaptı’
başlığı altında yayınlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında yapılan Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından kuralların esnetildiğini duyurmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir eleştiri de Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık’tan geldi. Saltık, vatandaş sağlığı yönünde değil; kapitalizmin tercihi doğrultusunda karar verildiğini söyledi.
…………………
…………………………..
Söyleşi şöyle bağlanıyor :
KAPİTALİZM BÖYLE BİR TERCİH YAPTI
Sonuç olarak : Kapitalizm böyle bir tercih yaptı. Bir yandan salgın sürsün, ölen ölür; kalan kalır ama ekonomik, ticari etkinlikler sürsün diye böyle bir karar verildi. Masum insanlar kurban olmaya devam ediyor. Günlük 15-20 de olsa ölümler yabana atılacak türden değil. Kaldı ki bunun 3-5 katı gerçek olabilir. Sağlık Bakanlığı ve TÜİK hala Covid-19 ölümlerini açıklayamadılar. 2020 ve 2021 yıllarının ölüm istatistikleri hala yok ortada. Dolayısıyla Türkiye bulanık bir ülke, iktidar saydam değil. Salgın yönetiminden çok, algı yönetimiyle ‘Biz bu işte de çok başarılı olduk, Elhamdülillah, Hamd olsun’ sözleriyle, genel geçer politikasını bilim ve akıl dışı, insana saygısız politikalarını sürdürüyor.
****
Söyleşinin tümü için lütfen tıklayınız : Prof. Dr. Ahmet Saltık: ‘Kapitalizm böyle bir tercih yaptı’ – haber2021.com
Sevgi ve saygı ile. 26 Nisan 2022, Ankara
Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı AbD
Sağlık Hukuku Uzmanı, Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (Mülkiye) www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com facebook.com/profsaltik twitter : @profsaltik
****
Kamuoyunu yaz boyu oyalamak için gündemde tuttukları iki konu: Sosyal medya ve seçim barajı düzenlemesi. Anayasa ise, yüzüncü yıl sopası olarak kullanılacak görünüyor; ne pahasına olursa olsun iktidarı sürdürebilmek için.
Covid-19 ölümleri200-300’lerde seyretse de, İdlib’den şehit haberi gelmeyen gün olmasa da, seçim barajı ve sosyal medya, AKP-MHP gündemi.
Oysa Covid-19’un neden olduğu kitlesel yıkımları onarıcı ‘sağlık ve eğitimle ilgili, toplumsal ve çevresel sorunlar’ bütününde yasal düzenlemeler ivedi; TBMM’nin öncelikli gündemi bunlar olmalı aslında. AKP ve MHP ise seçim barajı (tuzaklar ayrı bir yazı konusu) ile demokratik siyaset görüntüsü vermek istiyor; sosyal medya yasakları ile demokratik muhalefeti bastırmayı meşrulaştırıcı bir araca sahip olmak istiyor. Yani AKP-MHP’ye özgü gündem, seçime yönelik…
UNUTULMAK VE LEKELEMEK
“Yalan terörü” ile meşrulaştırılmak istenen sosyal medya yasa önerisini özgürlükler hukuku tekniği yönüyle ayrıca ele alacağım. Bu yazı ise, “resmi yalan” üzerine.
Öncelikle, geçen yılki düzenlemeye değinmek, yasama özensizliği ve savurganlığı açısından önemli: İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 7253 sayılı Kanun (29.7.20)
Öneri, Dijital Mecralar Komisyonu yerine, alelacele Adalet Komisyonu’nda görüşüldü. İçerikle ilgili sakıncaların düzeltilmesine ilişkin öneriler, AKP-MHP ikilisince reddedildi. (Konuyla ilgili yazım: “Sanal” çeşitlilik: medya/demokrasi/yasa, BirGün, 30 Temmuz 2020).
7253 sayılı yasa üzerine Anayasa Mahkemesi kararı beklenirken, yeni öneri ile geçen yılki sakınca yaratan kimi düzenlemeleri düzeltme vaatleri var.
HANGİ YALAN?
Şimdi ise “yalan terörü” diyorlar; bu kez kendilerine “hangi yalan?” sorusu yöneltilmeli.
Onlar, “Saray’da şatafat var, harcama hovardalığı yapılıyor; Saray, yalan üretim merkezine dönüştü” vb sözleri “yalan terörü” olarak niteleyerek savcıları, demokrasi ve özgürlük savunucuları üzerine salacaklar…
Bu nedenle, demokrasi ve özgürlük savunucuları, “resmi yalanlar”ı gündeme getirmeli. Nedir bunlar? Sadece iki örnek: Hayır ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi (CBHS) yalanları.
“HAYIR TERÖRÜ”
Anayasa değişikliğine karşı çıkanlar, ‘terörist’likle suçlandı; OHAL KHK’leri yoluyla Türkiye, “sivil ölüler ülkesi” yapıldı. Resmi yalan beyanlar ve işlemler, yönetim politikası haline getirildi.
Sadece son başbakanın söz ve işlemlerinden:
OHAL’de referandum olmaz (Ekim 2016).
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifimiz ve gerekçesi ilişikte sunulmuştur. (Aralık 2016)
Kurunun yanında yaş da yanıyor… KHK ek listelerinde kimlerin adının yer aldığını basından haberdar oluyoruz. Komisyon kurduk; hocalar gurur sorunu yapmasın ve başvursun. (Şubat 2017)
Anayasa oy oranını 70 günde, 31’den 51’e çıkardık. (Haziran 2017).
Ya Anayasa yalanları? Ne dendi ve ne oldu? Sadece üç örnek:
Koalisyona gerek kalmayacak ve TBMM özerk olacak:
Cumhur İttifakı, TBMM’ye takılan ‘ters kelepçe’ gibi.
Hızlı karar alınacak: hiç karar alınmıyor; karar düzeneği de yok.
Sonuç: Hepsinin tam tersi oldu…
Özetle, anayasal görev + yetki + sorumluluk gerekleri kötüye kullanılarak resmi yalanlar” eşliğinde her şey kirletildi/lekelendi: bilgi/yasa/anayasa/hukuk/ahlak ve ülke.
Şu halde ne yapmalı?
“CBHS AYRACI KAPATILMADAN…”
CBHS olarak adı bile yanıltıcı olan ‘Parti Başkanlığı Yoluyla Devlet Başkanlığı ve Yürütme’ (PBYDBY) ayracı kapatılmadan “yalan terörü” sürecek. Neden? Çünkü
resmi yalanlar eşliğinde kurulan CBHS, ancak yenileriyle sürdürülebilir.
Ülkenin geleceği adına CHP-HDP-İYİ Parti eleştirilerini ve yapıcı önerilerini hep geri çeviren AKP-MHP ikilisi, bir süre sonra ‘yanılmışız, düzelteceğiz’ nakaratı ile atağa geçiyor:
Anayasa: 4 yıl önce büyük yalanlarla OHAL ortamında dayattıkları değişiklik yerine şimdi yenisi için yenilerini üretiyor.
Sosyal medya: Geçen yıl, geçmiş ittifaklarını ‘unutturmak’ için dayattıkları düzenlemeyi bu kez, ‘yalan terörü’ ile meşrulaştırmaya çalışıyorlar.
Şu halde yapılması gereken; “yalan üzerine kurulu” PBYDBY yerine demokratik hukuk devletini inşa hedefine kilitlenmek.
Kısacası; “yalan terörü”, ancak CBHS ayracı kapatıldığı zaman sona erer.