Etiket arşivi: CHP ve Kılıçdaroğlu

CHP ve Kılıçdaroğlu

Örsan K. Öymen
Örsan K. Öymen
05 Haziran 2023, Cumhuriyet

Kemal Kılıçdaroğlu, 2010 yılında CHP genel başkanı oldu ve 13 yıl boyunca girdiği tüm seçimleri kaybetti. CHP, Kılıçdaroğlu döneminde, 5 milletvekilliği seçimini, 3 Cumhurbaşkanlığı seçimini, 2 belediye seçimini ve 2 referandumu kaybetti. Kılıçdaroğlu 13 yılda 12 seçim kaybetti.

Dünyada hiçbir demokratik ve uygar ülkede, bu kadar çok seçim kaybedip bu kadar uzun süre genel başkanlık koltuğunda kalan başka bir ana muhalefet partisi lideri olmadı!

Seçim kaybeden liderlerin genel başkanlıktan ayrılması, her şeyden önce bir görgü, uygarlık ve sorumluluk göstergesidir. CHP’nin ise feodal toprak ağası zihniyeti ile yönetildiği anlaşılmaktadır!

***

Kılıçdaroğlu’nu fanatik futbol taraftarı gibi savunmaya devam ederek CHP’nin ve Türkiye’nin yolunu tıkayanların, 2023 seçimlerinde alınan %48 oyu başarı olarak nitelendirmeleri, Uğur Mumcu’nun deyişiyle, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanın bir sonucudur.

2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefet partileri adaylarının toplam oyu %48, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın toplam oyu %52 idi. 2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefet partileri adaylarının toplam oyu %47, Erdoğan’ın oyu %53 idi.

Özetle 2023 yılında muhalefet, Kılıçdaroğlu ile oylarını artırmamıştır! O zamandan bugüne değişen bir şey olmamıştır. Buna rağmen, aynı liderlerle değişim beklemek aptallıktan başka bir şey olmadığı gibi, halkı da aptal yerine koymak ve kandırmaktır!

2019 yılındaki belediye seçimlerinde CHP’nin İstanbul, Ankara ve Adana’yı kazanmış olmasını Türkiye çapında bir başarı olarak anlatmak da halkı kandırmaktır. Çünkü CHP, Türkiye genelinde o seçimleri açık ara farkla kaybetmiştir.
***
CHP’nin oyu Kılıçdaroğlu döneminde, 13 yıl boyunca, %22-26 arasında sabitlenmiştir. CHP’nin, sağa açılarak, partinin kurumsal kimliğinden uzaklaşarak, AKP’nin gölgesinde kalarak, laiklik ilkesini ve Aydınlanma devrimlerinin öncüsü Mustafa Kemal Atatürk’ü yok sayarak, oylarını artıracağı iddiası, geçmiş seçimlerde olduğu gibi, bir kere daha fiyaskoyla sonuçlanmıştır. Bu iddia bilimsel olarak, olgular tarafından, tarihin çöp sepetinde yer almak üzere, yanlışlanmıştır! Bu iddia bir safsata ve hurafedir!

CHP, İsmet İnönü’nün genel başkanlığında, 1950’de %39, 1954’te % 35, 1957’de % 41, 1961’de % 37; Bülent Ecevit’in genel başkanlığında, 1973’de % 33, 1977’de % 41 oy almıştır.

1973 ve 1977 seçimlerinde CHP seçimleri kazanmıştır. 1989’da SHP, Erdal İnönü’nün genel başkanlığında yerel seçimleri; 1999’da DSP, Ecevit’in genel başkanlığında, genel seçimleri kazanmıştır.

***

Kılıçdaroğlu’nun çalışkan olması ve yolsuzluk yapmaması, genel başkanlık için tek ölçüt olamaz.

Seçimlerin kaybedilmesi, tek başına hükümetin uyguladığı baskılarla da açıklanamaz.

CHP’de parti içi demokrasinin olmaması, partinin yetkili organlarının çalıştırılmaması, kararların oligarşik yapılar tarafından alınması, partinin kurumsal kimliğinden ve ilkelerinden sapılmış olması ve kadrolaşmanın bu doğrultuda gerçekleşmesi, popülizme teslim olunması, seçim yenilgilerindeki ana etkenlerin arasındadır.

Gerçek lider, sosyolojik koşullara göre siyaset yapan değil, sosyolojik koşulları değiştirmeyi başaran kişidir!

Emre KONGAR : Ortadoğu Bataklığı – Kriz ve CHP

 

Ortadoğu Bataklığı, Kriz ve CHP

portresi_resmi

 

 

Emre KONGAR

 

 

Türkiye’nin yalnızca Ortadoğu bataklığında sonu belirsiz bir savaşa değil,
aynı zamanda bir iç savaşa da sürüklendiği bu kriz günlerinde, CHP neler diyor?


Bildiğiniz gibi medyada, CHP ve Kılıçdaroğlu haberleri, CHP milletvekillerinin
ve yöneticilerinin eylem, demeç ve soru önergeleri pek yer bulamıyor…

Oysa ana muhalefet partisi lideri Kılıçdaroğlu’nun son kriz karşısındaki görüşleri, Türkiye’ye farklı seçenekler sunması açısından çok önemli;
bazı bölümleri aşağıya alıyorum.

                                                                      *** 
“Kim yönetiyordu 12 yıldır bu ülkeyi ve bu ülke 12 yıl içinde nasıl bu hale geldi? Yeniden adeta sıkıyönetim ilan edildi.
Hükümete çağrım şu; dış politikanı yeniden gözden geçir.
Yanlış dış politikanın içeride huzursuzluk yaratacağını, kargaşa yaratacağını kezlerce ama kezlerce dile getirdik. Ama her kezinde bunu duymazlıktan geldiler ve her kezinde Cumhuriyet Halk Partisi’ni suçladılar.
Oysa bizim her söylemimiz doğruydu ve doğru söylemeyi de sürdürdük…
Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürüklemeyin dedik.
Ortadoğu bataklık değildir diye bize cevap verdiler…

Türkiye Ortadoğu bataklığını kendi ülkesinin içine çekti. Yani bir anlamda bataklığa saplandı Türkiye… (Benim ‘savaş ithalatı’ dediğim olay. E.K.)

Bir toplumun ortak değerleri vardır…
Bayrak bizim ortak değerimizdir ve onu korumak zorundayız. Ona saygı duymak zorundayız.
Mustafa Kemal Atatürk, düşmanlarının bile saygı duyduğu bir liderdir,
bir dünya lideridir. Bu toprakların yetiştirdiği bir liderdir. Bizim insanımızdır.
Ona saygı duymayan insanın bu topraklarda yeri yoktur…

Kargaşa çıkarmanın hiçbir şekilde mazeret gösterilecek bir yanı yoktur.
Kargaşaya hepimiz karşı çıkmalıyız.

Hükümetin yanlış politikalarını biliyoruz, bu politikaların Türkiye’yi kaosa sürüklediğini biliyoruz ve bundan ciddi endişe duyuyoruz ama bütün bunlara karşın ülkesini seven bir siyasal partinin genel başkanı olarak vatandaşlarımı sağduyuya,
sükûnete davet ediyorum.


Türkiye’nin yönü çağdaş uygarlıktır, Batı uygarlığıdır. Biz yönümüzü yüzyıllardır 200 yıldır, 300 yıldır, 500 yıldır Batı’ya dönen bir toplumuz.

Neden bizi Ortadoğu bataklığının içine sürüklediniz?
Hâlâ o kavgayı sürdürüyorlar küçük çocuklar gibi.

Devlet intikamla yönetilmez, hırsla yönetilmez, şiddetle yönetilmez.
Devlet akılla yönetilir, mantıkla yönetilir. Devleti yönetecek kişide önce
aklı egemen kılacak bir iradenin olması gerek.”

                                                                      *** 
Bence bu bunalım günlerinde, tarihe geçecek doğru saptamalar…
Ama iktidara kilitlenmiş medya bunları görmüyor ya da çarpıtarak görüyor…
Bir yandan çıkar öte yandan baskı ile sağırlaşmış kulaklar bunları duymuyor ya da yanlış yorumluyor…
Bedelini de bütün Türkiye ödüyor!