Etiket arşivi: Balyoz kararları

YİNE SAMİ SELÇUK VE İKİ ANMA TÖRENİ

YİNE SAMİ SELÇUK VE İKİ ANMA TÖRENİ

portresi_resmi
EMRE KONGAR
emrekongar@cumhuriyet.com.tr
www.kongar.org

AYDINLANMA

Cumhuriyet
, 3.11.13

Eski Yargıtay Başkanı Prof. Sami Selçuk, 30 Ekim (2013) tarihinde Milliyet’te

Balyoz kararlarının ‘suç yolu’ndaki yeri” başlıklı bir makale daha yazdı ve
Yargıtay Başsavcısı’nın Balyoz kararlarını Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na taşıması gerektiğini belirtti.

Bu makalenin son bölümü şöyle:

  • “Öyleyse Başsavcı’nın onanan Balyoz kararlarını Ceza Genel Kurulu’na taşıması ‘farz’ olmuştur. Çünkü savcılar, ille de birilerini cezalandırmakla değil, toplum ve devlet adına kamu yararı ile birey yararları arasındaki dengeyi koruyarak, insan haysiyetini ve insan haklarını gözeterek, olanakların denkliği (silahların eşitliği), suçsuzluk karinesi, adil yargılanma ilkeleri doğrultusunda korkusuz, yansız, önyargısız, çabuk davranarak
    hukuk dogmatiğinin değil, yürürlükteki dogmatik / yazılı hukukun öngördüğü adaleti kotarmakla yükümlüdürler.
  • Bu nedenlerle savcılar, yalnızca sanığa karşı olan noktaları ve kanıtları değil, sanık yararına olanları da araştırmakla yükümlüdürler; sanık yararına başvurdukları yasa yolundan bile sanığın rızası olmadıkça vazgeçemezler (CYY, md. 160/2, 266).
  • Çağcıl yargılama hukukunun bu ruhunu iyi kavrayan bir başsavcı,
    hiçbir etki altında kalmadan, hukuk uğruna çalışır ve Balyoz kararlarını
    Ceza Genel Kurulu’na taşır; kollarını bağlayıp duramaz; en azından sorumluluk duygusuyla daha çok sayıda yargıçlarca tartışılmasını sağlar. Yargıtay’ca (YCGK, 20.11.2007, 83/244) ve
    Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca (10.10.2006) da benimsenen Budapeşte Avrupa Savcıları Konferansı’nın (29-30.5.2005) ilke boyutundaki buyrukları da bu yöndedir.”

Bu bilgece satırlara eklenecek tek şey, Selçuk’un Başsavcı’ya önerdiği yolun,
kamuoyunun beklentilerine ve Yargıtay’ın mukaddes görevlerine de uygun bir
davranış olduğudur.

***
Bugün iki önemli toplantı var:

Biri “Fişek Enstitüsü, Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı” tarafından düzenlenen, eski Sağlık Bakanlığı Müsteşarı ve Hacettepe Üniversitesi kurucularından, “Tıbbın Sosyalizasyonu” dahil pek çok yeniliğe imza atmış olan, büyük insan Prof. Dr. Nusret Fişek’i anma toplantısı.

Ankara’da Kavaklıdere’de, Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde saat 15’te yapılacak
bu toplantı için bilgi alınabilecek adres: bilgi@fisek.org.tr

İkincisi Ödemiş’te Belediye tarafından düzenlenen ve çok önemli bilim insanlarının
katılacağı, iki gün sürecek olan uluslararası Muzaffer Şerif Sempozyumu.
Türkiye’nin yetiştirdiği ve küstürdüğü dünya çapındaki Sosyal Psikoloji Profesörü
Muzaffer Şerif’i anma ve anlama toplantısı.

Bu karanlık günlerde anılması gereken iki insan ve katılınması gereken iki toplantı.

Emekli Oramiral Nusret Güner AYDINLIK’A konuştu: Sessiz kalan düşmandır


Emekli Oramiral Nusret Güner AYDINLIK’A konuştu:

Sessiz kalan düşmandır!

10guner

Emekli Oramiral Nusret Güner:

  • ‘Benim Genelkurmay Başkanım nasıl ses çıkartmaz?
    Yani kendisinden önceki Genelkurmay Başkanları çok kötüydü,
    kendisi sütten çıkmış ak kaşık’

Askerlere yönelik davalara tepki olarak Donanma Komutanlığı görevinden
istifa eden
emekli Oramiral Nusret Güner, Yargıtay 9. Ceza Dairesi‘nin
Balyoz kararlarına ilişkin çok sert açıklamalarda bulundu.

Aydınlık‘a konuşan Güner, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel‘i olanlara sessiz kalmakla eleştirdi: “Bize bunu yapanlara kızmıyorum; düşman her şeyi yapar
ama benim adamın beni korumuyor, demek ki o da benim düşmanım.”

‘Türk Milleti uyan!’

Yargıtay’ın kararlarına hiç şaşırmadığını belirten emekli Oramiral Güner,

“Böyle bir düzenden başka bir karar beklenemezdi. Bu, adalet diye bir şeyin kalmadığını gösteriyor.” dedi. Cezaları onanan komutanların rütbelerinin sökülecek olmasına ilişkin üzüntülerini dile getiren Güner, Türk milletine şu çağrıda bulundu:

  • “Bütün yargıçlarımız, savcılarımız Türk milleti adına karar verdiklerini söylüyorlar. Ben buradan ‘Ey Türk Milleti, uyanın’ diyorum. Senin için canını feda etmeye yemin etmiş insanlara reva görülen bir durum değil bu. Ey Türk Milleti, senin adına karar verenler pırıl pırıl insanları mahvediyorlar, yasal olarak bir mekanizma kur ve bunları kontrol et.”

Yetkililere yazıklar olsun’

Güner, “Bizi bu duruma düşüren hainler, buna ses çıkartmayan yetkililer var.
Benim Başbakanım, meclisim, bakanlar kurulum var. Bu yetkilileri kınıyorum.
Yazıklar olsun diyorum onlara. Andımız konusunda da gördüğümüz gibi, muhalefet de iktidarla el ele vermiş ‘aman ikinci bir muhalefet oluşturmayalım’ derdinde. Bu yandaş muhalefet Türkiye’ye en büyük kötülüğü yapmıştır. Yandaş medyada ‘patronlar öyle ama emekçiler ne yapsın’ diyerek bu durumu geçiştiremeyiz. Herkes tavır koyacak, emekçisi de tavır koyacak. Yoksa acısını bu millet çekecek.” diye konuştu.

‘Sütten çıkmış ak kaşık’

Ergenekon, Poyrazköy, Askeri Casusluk gibi davalardan da farklı kararların çıkmayacağına inandığını söyleyen Nusret Güner, şöyle devam etti:

Deniz Kuvvetleri’nin belini kırdılar,
TSK’nın belini kırıyorlar,
maalesef buna sessiz kalanların başında benim Genelkurmay Başkanım geliyor.

  • Genelkurmay Başkanım nasıl ses çıkartmaz?

Yani kendisinden önceki Genelkurmay Başkanları çok kötüydü, kendisi sütten çıkmış
ak kaşık… Kesinlikle kınıyorum. Askerine sahip çıkmayanlar komutan olamazlar,
lider olamazlar. Emir verir ve kendi kendilerine uygularlar. İçim içimi yiyor.
Bize bunu yapanlara kızmıyorum; düşman her şeyi yapar ama senin adamın
beni korumuyor, demek ki o da benim düşmanım.”