Etiket arşivi: Anıtkabir’deki çocuk parkı

Işık KANSU : Atatürk yerine bardak!

Atatürk yerine bardak!

portresi

IŞIK KANSU
Cumhuriyet, 01.10.2016

(AS : Bizim katkımız yazının altındadır..)

Rize’de “Atatürk ve Gençlik” anıtı kaldırılmıştı. Sıra, Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk yontusuna gelmiş. Yerine, bir çay bardağı dikeceklermiş. Oldu olacak yanına bir de apteshane ibriği ile takunya kondurun. Simgeniz olsun, şanınız yürüsün.

Yoğun istek
Genelkurmay Başkanlığı, Anıtkabir’deki çocuk parkını meğer “yoğun talep” üzerine kurmuş. Resmi açıklamasından öyle anlaşılıyor.
Tarihimizde, yoğun istek üzerine Mondros Mütarekesi’ni imzalayanlar olmuştu. Ordu dağıtılsın, silahları elinden alınsın diye.
Yoğun istek üzerine Sevr Antlaşması’nı imzalayanlar çıkmıştı. Yurt işgal edilsin, emperyalistlerin çizmeleri ile kirletilsin diye.
Şimdi de yoğun istek üzerine ABD’den “liyakat madalyası” alanlar var. Lozan’ı reddedenler var.
Kafa, aynı kafa…

Mağara adamının gömütlüğü
Bilim ve Ütopya dergisinin Eylül sayısında Prof. Dr. Metin Özbek’in neandertallerin, yani alışıldık tanımlamayla mağara adamlarını irdeleyen bir makalesi yayımlandı. Makaleye göre neandertaller, dünya tarihinde ilk kez ölüsüne sahip çıkanlarmış. Kabile içinde saygınlığı olanları, özel olarak ayrı bir yere gömerler, üzerine de çeşitli türden çiçekler serperlermiş. Başının altına, kimi kez yassı bir taş, kimi kez de kullandığı çakmaktaşlarından bir demet yapıp koyarak ölüyü özenle yatırırlarmış. Yine onların üstüne, günlük yaşamlarında yaraları iyileştirmek için kullandıkları kırmızı aşı boyasından dökerlermiş. Çünkü inançlarına göre, ölen kişi yok olmuyormuş, uzun bir yolculuğa çıkıyormuş. Ölü, er ya da geç bu yolculuktan, yani uykudan uyanıp dirilecekmiş. Kısacası, mağara adamları bile gömütlüklerine salıncak, kaydırak filan yapmıyorlarmış. Ölülerine saygı gösteriyorlarmış.

CHP’nin KHK’leri iptal istemi gerekçeleri

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök’e, cadı kazanı gibi kaynatılan KHK’ler için
Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurunun gerekçeleri
ni sorduk. Özetle şu yanıtları aldık:

1- Olağanüstü hal dönemlerinde anayasanın öngördüğü şartlara aykırı olan KHK’ler
olağan KHK’ler niteliğindeydi.

2- Anayasanın KHK’lerin konu öğesini olağanüstü halin “gerekli kıldığı konularla”sınırlandıran hükmü “ölçülülük ilkesi”ne karşılık gelmekteydi. Ölçülülük ilkesi de, Anayasa Mahkemesi’nin çok sayıda kararında ifade ettiği gibi, sınırlama amacı ile bu amaca ulaşmak için seçilen araç arasında hakkaniyete uygun bir dengenin bulunmasını; önlemin sınırlama amacına ulaşmaya elverişli olmasını; amaç ve aracın ölçülü bir oranı kapsamasını ve sınırlayıcı önlemin demokratik toplum düzeni bakımından zorunluluk taşımasını gerektirmekteydi.

3- KHK’ler, “milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler”e de aykırı olmamalıydı. Çünkü, AB ve BM’nin sözleşmeleri, olağanüstü hallerde de ihlal edilemeyecek çekirdek bir
hak ve özgürlükler alanı öngörmekteydi.

Sonuç olarak; bir KHK’nin, anayasada belirtilen “olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda” çıkarılmış gerçek bir olağanüstü hal KHK’si olup olmadığını araştırmak ve bu nitelikte olmayan KHK’lere anayasaya uygunluk denetimi yapmak Anayasa Mahkemesi’nin yetkisi ve göreviydi.

==========================

Teşekkürler sevgili Işık Kansu..

Anayasa Mahkemesi 10 Ocak 1991 tarih ve 1991/1 sayılı kararı ile OHAL kararnamesini incelemiş ve iptal etmişti.. Bekleyip göreceğiz.. Ancak CHP çoook gecikti bu bağlamda..
Daha erken davranmalı ve OHAL Kararnamelerinden yalnız 1’ini değil (68 sayılı OHAL Kararnamesi) belki de hepsini Anayasal yargı denetimine götürmeliydi..

Anayasa Mahkememiz bir kez daha hukuk ve demokrasi sınavında..
Başarılar dileyelim 17 sayın üyeye..
424 ve 425 sayılı OHAL Kararnamelerinin iptalindenoy dengesi 6/5 idi.. Şimdiyse 17 üye var. 14’ünü Cumhurbaşkanı, 3’ünü TBMM seçiyor..

“Hukuk Devleti” olmanın belki de 1 numaralı koşulu şu :

  • Anayasa madde 125 – İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.”

OHAL Kararnameleri TBMM tarafından onanmadığı sürece bir “Düzenleyici bir İdari işlem”.. Bir yasama işlemi değil.. Geçelim Anayasa Mahkemesi’nin anayasal denetimini,
Danıştay’da “düzenleyici idari işlem” olarak bile yargısal denetime açık olmalı..

Sevgi ve saygı ile.
03 Ekim 2016, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com