Etiket arşivi: AKP ülkenin bütün çocuklarını laik eğitimden alıp din eğitimine aktarmakla uğraşıyor

2 Temmuz 1993 Sivas kırımının 21 yılının ardından…


2 Temmuz 1993 Sivas kırımının 21 yılının ardından…

Dostlar,

2 Temmuz 1993 Sivas kırımı (katliamı – faciası) 21 yılını tamamladı.

2 Temmuz 2014 günü de Türkiye gündemini “yaladı, alazladı” ve geçtiii, gittiiii..

2 Temmuz 2015’te bir kez daha gelmek üzere 1 yıl, 365 gün “tatile çıktı” !?

Ama bilinsin ki, hatta hiç akıldan çık(arıl)masın ki; Madımak’ın lanetli canilerinin ateşinde – dumanında Hak’ka yürüyen Canların Canları, sürgit yangınlardadır,
arasız – tatilsiz. Dîller (gönüller), ilahi adalet için niyazdadır 5 vakit..
Ve hiç kuşku yok; bu masum ve içten yakarışlar karşılıksız kalmayacaktır, kalamaz..

Yüreklere düşen ateşler hala kordur ve harlıdır!

35_kurban

 

 

Asıl caniler, hak ettikleri yasal cezalara çarptırılmış değillerdir. Yakalanan birkaç maşadır ve göstermelik cezalar almışlardır. Asıl suça azmettiren insan müsvetteleri ortalıkta yoktur. Yüzleri değiştirilmiştir, yeni kimlik almışlardır.. 1 numaralı sanık (Cafer Erçakmak) Sivas’ta karakolun yakınında 17 yıl saklanabilmiştir (!), bir bölümü
yurt dışında yeni işler tutarak sefil kişiliklerine uygun “misyonlar” yürütmektedirler.

Onlarla ideolojik boyutta bütünleşerek canhıraş, derin empati ile savunmanlığını üstlenen meslek etiğini ayaklar altına alan kimi avukatlar belediye başkanı, milletvekili, bakan yapılmışlardır özellikle AKP hükümetlerinde :

*****
Sivas sanıklarını savunan avukatlardan bir bölümünün
son dönemlerde eriştikleri makamlar;   

Av. Celal Mümtaz Akıncı, Afyon Barosu Bşk. ve AKP oylarıyla Anayasa Mhk. üyesi; 
Av. Hayati Yazıcı, AKP’nin devlet bakanı; 
Av. Haydar Kemal Kurt, AKP Isparta Milletvekili;
Av. Zeyid Aslan, AKP Tokat Milletvekili, Başbakan Erdoğan”ın eski avukatı; 
Av. Hüsnü Tuna, AKP Konya Milletvekili; 
Av. Burhanettin Çoban, Afyonkarahisar AKP”li Belediye Başkanı;
Av. Faik Işık, Başbakan Erdoğan”ın ve Süleyman Mercümek”in avukatı;
Av. ibrahim Hakkı Aşkar, 22. Dönem AKP Afyon Milletvekili;
Av. M. Ali Bulut, AKP Maraş Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi;
Av. Bülent Tüfekçi, AKP Malatya il Başkanı;
Av. Halil Ürün, AKP Afyon Belediye Başkan adayı; 
Av. Mevlüt Uysal, AKP İstanbul Başakşehir Belediye Başkanı;
Av. Nevzat Er, Eski AKP Eminönü Belediye Başkanı, 
Av. Suat Altınsoy, AKP Konya il Bşk. Yardımcısı;
Av. Tayfun Karali, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Darülaceze Müdürü; 
Av. Ferruh Aslan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Müdürü; 
Av. İbrahim Kök, AKP Elazığ milletvekili aday adayı;
Av. Ali Aşlık, eski AKP İzmir il Başkanı;
Av. Bedrettin İskender, AKP Ümraniye Belediye Başkan adayı; 
Av. Ekrem Bedir, Sakarya AKP Hendek Belediye Meclis Üyesi; 
Av. Faruk Gökkuş, AKP, Kâğıthane Belediye Başkanlığı aday adayı; 
Av. Hasan Hüseyin Pulan, AKP İstanbul İl Disiplin Kurulu üyesi;
Av. Hurşit Bıyık, AKP Trabzon il Başkan Yardımcısı. Belediye Başkanı”

*****

Ve dava 20 yıllık zaman aşımına uğratılmıştır,
yarısı AKP’nin iktidarında olmak üzere.

Oysa yapılması gereken ne çok ve kapsamlı iş vardı??
Öncelikle davayı adil ve hızlı biçimde sürdürerek maşa canileri ve azmettiricilerini
en ağır yasal yaptırımlarına çarptırmak..

Bu yolla toplumsal infiali yatıştırmak, adalet duygusunu tatmin etmek ve caydırıcılık!

Ardından derinlemesine sosyo-politik, etno-kültürel, politik-tarihsel .. kapsamlı irdelemelerle sorunun tüm boyutlarıyla kavranması… Hükümet(ler) hangi
bilim kurumlarına bu bağlamda görev verdiler ve hangi raporlar üretildi??

Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) kendisinden beklenen kritik işlevleri üstlendi mi?

“Çorum ve Maraş kırımlarının ardından gerekenler yapılmadığı için mi buradayız?” sorusunun yanıtı nerede??

DİB’ndan başlamak uygun olur.. Bu belalı kurum “laik – seküler” devlette kalacaksa,
tüm inanç kesimlerinin demokratik çoğulcu (pluralist) temsili sağlanacak biçimde köktenci olarak yeniden yapılandırılmak (radikal reform) durumundadır.

  • Milli Eğitim’de devamla zorunlu din derslerinin
    AİHM kararları dikkate alınarak kaldırılması artık kaçınılmazdır.

Milli Eğitimde, salt Sünni mezhebinin ayrıştırıcı – ötekileştirici – düşmanlaştırıcı propagandasına dönüşen ezberci ve neredeyse cihat militanı yetiştiren
sözde müfredatının derhal tasfiyesi zorunludur.

Aile içinden başlayarak toplumum tüm kurum – kuruluşlarında, katmanlarında
temel insan hak ve özgürlüklerinin vazgeçilmez gereği olarak LAİK EĞİTİM;
ekmek – hava -su kadar vazgeçilmez ve ACİL olmuştur.

İmam – Hatip eğitimi ucubesi topluma dayatıldıkça; bu toplum daha çok katil,
daha çok hırsız, daha çok ırz düşmanı, daha çok bayrak – vatan düşmanı yetiştirmiştir!

Artık aklımızı başımıza almanın zamanı geçmektedir. 12 Eylül’den bu yana sözde “dindar” toplum yetiştirme hedefi duvara toslamıştır. İnsanlar hem gerçek dini – iyi ahlakı – erdemi – İNSANLAŞMAYI öğrenememiş hem de hızla yozlaş(tırıl)mışlardır .

Bu nitelikte insan yığınıyla Türkiye’de ortak bir ülküye dayalı uygar, gönence erişmiş, uluslararası toplumda saygın yer edinen bir Türkiye yaratma olanağı kalmamıştır

Gelecek 2 Temmuz 2015’e dek Türkiye’nin gündeminde bu sorunlar da
mutlaka olmalıdır.

Halkın dinmeyen acılarının terennümü olarak birkaç şiir paylaşmaya ne dersiniz??

Sevgi ve saygı ile.
4 Temmuz 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

divider_yesil_fiyonk

ATEŞTE SEMAHA DURANLAR İÇİN

Ateş vardı. Can vardı. Canlar vardı.
Yangın ve Ölüm vardı.
Onlar ateşte semaha durdular.
Benim Kâbem insandır diyerek
Dost senin derdinden
Ben yana yana
Ali Ali Ali
Ben yana yana diyerek
Canlar katledildiler
2’Temmuz’da
Madımak’ta, Sivas’ta
Öldüler!
Canlar “ölümü güzel kıldılar.”

Ali Yıldırım
(“
ATEŞTE SEMAHA DURMAK” kitabından alınmıştır.)

divider_yesil_fiyonk


OY MADIMAK MADIMAK

ölüler dirilirdi

çıkamazdım ki otelden
ben otelden hiç çıkamazdım ki
her şeyi bilen bir adam gibi gelip geçerdi
kış
ve hayaletler halinde yaz sürüleri
gündüz ve gece
gece desem gece, gündüz desem gündüz
ve desem ki sonuncu günü
dünyanın insan eliyle yaratılmasının
sonuncu günü

Cansever (ATEŞTE SEMAHA DURMAKkitabından alınmıştır)

divider_yesil_fiyonk

“TAHRİK”

biz kırıldık daha da kırılırız

doğudan batıya bütün dünyaya
ama kardeşin kardeşe vurduğu hançer
iki ciğer arasında bağlantı kurar
büyür, bir gün, zenginleşir orada
çünkü Ali‘yi dirilten iksirde saklı
Hasan’a sunulmuş ağuda
granitin de olur bir okyanus diriliği
nehirler daha uysal akar
bir çiçek nasıl uçuyorsa
öyle sever, çalışır insan
kıraçlar çarptıkça dağlara
gül göçürür şafağından
doğanın altın şafağından
insanın altın şafağından
tarihin altın şafağından

biz kırıldık daha da kırılırız

Cemal Süreya

divider_cizgi

 

 

 

 

Ömer Dinçer eğitimden ne anlar?

Dostlar,

Güneş’ten Rıza Zelyut

“Ömer Dinçer eğitimden ne anlar?”

başlıklı zehir zemberek bir makale yazmış..

Paylaşalım..

Sevgi ve saygı ile.
Datça, 6.9.12

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net
==============================================

Rıza Zelyut
GÜNEŞ, 5.9.12

Ömer Dinçer eğitimden ne anlar?

Türkiye’de PKK terörü bu denli azgınlaştı ise, temel nedeni eğitim politikasındaki
büyük yanlışlıktır.

Siz ‘milli eğitimi’, ‘etnik eğitim’ haline getirir iseniz; etnik gruplar (Kürtler, Çerkezler, Lazlar vb…) haklı olarak kendilerini öne çıkartacak taleplerde bulunurlar. Hatırlatalım ki; 250’den çok etnik kümenin yaşadığı ABD’de yalnızca İngilizce eğitim verilir. Halbuki bu ülkede İspanyol kökenlilerin toplamı İngiliz kökenlilerden daha çoktur. Ama Amerika’yı yönetenler; ikincil bir dilin İngilizce’nin yanına konulmasına asla izin vermiyorlar. Böyle bir gelişmenin ABD’yi parçalayacağını da bu yasağa gerekçe yapıyorlar. (Ayrıntıları merak edenler; ‘Yabancı Kaynaklara Göre TÜRK KİMLİĞİ’ adlı kitabımızın Kimlik Tartışmaları bölümüne baksınlar.)

Bugün Almanya’da Türk kökenli öğrencilere eskiden Türkçe olarak verilen dersler bile Almancaya çevrilmiştir. ‘Almanya’da yaşayanlar Almanca öğrenmek zorundadır.’ denilerek. Ne yaptı oradaki Türkler; terör örgütü mü kurdular?
Biz ise; çocuklarımıza; ‘Sen Kürtsün; Kürtçe öğren!’ demek sürecine geldik.
İhanet işte budur.

DERDİ DİNDAR NESİL

Terör örgütü PKK çocukları alıp onları eğitimden geçirdikten sonra kullanıyor.
Devlet o çocukları okul öncesi eğitim döneminde alarak modern yurttaş olarak yetiştirmelidir. Bunun için Doğu Anadolu’da yeni bölgesel okullar açılmalı;
buralar donatılmalı; oraya giden öğrenciler özendirilmeli; çocuğu bu okullarda okuyan aileler daha kuvvetli biçimde özendirilmelidir.

Ama Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer bu işi bıraktı; ülkenin bütün çocuklarını
laik eğitimden alıp din eğitimine aktarmakla uğraşıyor.
Kendi ölçülerine göre bir ‘Dindar Kuşak” yetiştirecekler.
Ama bu ‘dindar kuşak” aynı zamanda ‘kindar kuşak’ olacak.
Bu dindar kuşak 1994’te Kayseri Belediye Başkanı olan Refah Partili Şükrü Karatepe’nin dediği gibi Cumhuriyet düzenine karşı içindeki hırsı, kini, nefreti eksik etmeyecek kuşak olacaktır.

AYNISINI ÖMER DİNÇER DEMİŞTİ

1995’te şu an Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda oturan Bay Dinçer de aynısını
başka cümlelerle dile getirmişti:

‘Böylece, Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıçta ortaya koyduğu bütün temel ilkelerin;
laiklik, Cumhuriyet ve milliyetçilik gibi bir çok temel ilkenin yerini daha çok katılımcı, daha adem-i merkezi, daha çok Müslüman bir yapıya devretmesi zorunluluğu
ve artık bunun zamanının geldiği düşüncesini taşıyorum.”

Bugün 4-4-4 diye bilinen ve eğitimi paramparça eden sistem de işte bu yüzden getirildi. Çocuklarımızı daha gözü açılmadan imam hatip okullarına sevk etmek istiyorlar.
Buralarda; imam değil AKP siyasetini ölümüne savunacak militanlar yetiştirmek niyetindeler.

Ama biz çocuklarımızın yaradılışında bulunan yüksek vatanseverlik ve millet duygusunun imam hatip okullarında da er geç yükseleceğini; bu yıkıcı planı kıracağını biliyoruz.

HANGİ ÖĞRETMEN?

Eğitimle hiç ilgisi olmayan Bakan Dinçer; öğretmenlerin Doğu’ya gitmek istememesinden yakınıyor.

Bay Dinçer! Bunun nedeni sizin zihniyetiniz:
Siz; Cumhuriyetin idealist öğretmeni yerine ‘türban savaşçısı’ dindar öğretmen yetiştirmek istediniz; bunun sonucu karşınıza çıkıyor. Öğretmen yetiştiren okulları vatana ve millete hizmet ülküsünden çıkartır iseniz; böyle günlerde özveri gösterecek öğretmen bulamazsınız.

Manzara çok ayıp: Sanki bu millet AKP iktidarı zamanında Müslüman oldu…
Sanki bunlar Müslüman da Sakarya’da çarpışan dedelerimiz başka dinden idiler.

Vatandaştaki içten din duygusunu kışkırtarak PKK’nın yaptıklarını,
ülkemizin ABD kuklası durumuna getirildiğini ne zamana dek örteceğinizi sanıyorsunuz?