Toraks Derneği açıklamasını okuyun

Emre Kongar
Emre Kongar
ekongar@cumhuriyet.com.tr 
03 Ağustos 2021, Cumhuriyet

Yerim uygun olsaydı, yazının başlığı 

  • “YANGINLARDAN TÜRK-KÜRT DÜŞMANLIĞI ÜRETMEYİN;
  • TÜRK TORAKS DERNEĞİ’NİN AÇIKLAMASINI OKUYUN” 

olacaktı. Mecburen kısa kestim.
***
Bütün doğal felaketleri ve son COVID-19 salgınını bile kendi ideolojisi lehine kullanmasını bilen iktidar, son orman yangınlarından da 2023 seçimlerine giderken uygulamak istediği gerginlik stratejisi için, yararlanmak istiyor:

2023 seçimlerinden önce, 7 Haziran 2015 – 1 Kasım 2015 seçimleri arasında uyguladığı gerginlik stratejisini de devreye sokmak isteyen iktidar, özellikle Türk-Kürt kimlik farklılığını kullanmak istiyor.

Bu nedenle, hem dinci vakıflarla kurban derisi rekabetinden dolayı yok ettiği Türk Hava Kurumu’nun (THK) uçaklarının kullanılamamasından ve başka benzer ihmalkârlıklardan kaynaklanan yetersizliklerini, bu yangınları sabotaj iddialarına bağlayarak örtbas etmeye çalışmakta… Hem de bu tür iddialarla seçim öncesi gerginlik stratejisini uygulamaya çalışmaktadır.
***
Yangınları doğru değerlendirmek ve mücadeleyi de doğru çizgiye oturtmak için olayı doğru anlamak gerekir.

Türk Toraks Derneği “Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu”nu açıklaması bu konudaki doğru değerlendirmeyi sunuyor; aşağıda bu açıklamadan aldığım bazı paragrafları paylaşıyorum:

Ülkemiz, Dünyamız ve Geleceğimiz Yanıyor

Rekor düzeyde seyreden sıcak ve kuru havaların ardından son dört gündür Türkiye’nin 30 farklı ilinde 107 orman yangını meydana geldi. Ülkemizin Akdeniz Bölgesi’ndeki ormanlar yanarken, İtalya, İspanya, Yunanistan, Tunus ve Lübnan’da da ormanlar yanıyor.

Ormanlarımız, topraklarımız, derelerimiz, denizlerimiz, atmosfer ve ekosistemimiz neo-liberal politikaların ve şirketlerin yağma planlarına feda ediliyor.

Ormanlardaki maden ve taşocakları, arazi yağması, turizm ve enerji tesisleri üzerinden yürüyen rant çılgınlığı yaşamımızı yok ediyor.

Musilaj, sel felaketleri, orman yangınları, Salda Gölü tahribatı, flamingo faciası ve yüzlerce diğer doğa tahribi aynı yaklaşımın sonuçlarıdır.

Orman yangınlarının çıkmasında iklim krizi belirleyici bir öneme sahipken, yangınların birer felakete dönüşmesinde hükümetlerin orman yangınlarını önlemek için aldıkları önlemlerin düzeyi ve etkinliği de büyük öneme sahiptir.

İklim krizinin tetiklediği sıcak dalgaları ve kuraklık orman yangınlarının temel nedenleri arasındadır.

İklim krizinin önceki yıllarda da Avustralya, Sibirya, Kaliforniya ve Kanada’da korkunç doğa tahribatına yol açan orman yangınlara neden olduğunu biliyoruz. Türkiye, rekor sıcaklıkların, sıcak hava dalgalarının şiddetinin, süresinin ve sıklığının arttığı, yüksek sıcaklıkların her yıl yeni rekorlar kırdığı ülkelerden biri.

  • Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 21. yüzyılda iklim değişikliği küresel sağlık için en büyük tehdittir.

Uygarlık tarihi boyunca iklim değişikliğine yol açan atmosferdeki CO2 2000 yıl süreyle 270-285 ppm. (milyonda bir partikül) arasındayken Sanayi Devrimi sonrası hızla artış göstermiş, 1985 yılında 350 ppm. iken 2020 Temmuz ayında 417.62 ppm. olan bu değer 2021 Temmuz ayında 417.70 ppm’e yükselmiştir.

2012 yılında yayımlanmış bir araştırmada, atmosferdeki CO2 konsantrasyonunu azaltmak için çok hızlı ve çok kapsamlı önlemler alınmazsa, dünya çapında yangın olasılığının 2010-2039 arasında %37.8 artacağı, 2070-2099 arasında ise %61.9 artacağı öngörülmüştür.

Orman yangınları ile mücadele etmenin tek yolu iklim kriziyle mücadeledir.

İklim krizi ile su kaynakları azalmakta, doğal bitki örtüsü tahrip olmakta, tarım potansiyeli, insan sağlığı etkilenmekte, bununla birlikte orman yangınları riski de artmaktadır.

Ülke olarak iklim krizi sorununu gündeme almalı ve fosil yakıtların olmadığı bir geleceği inşa etmeliyiz.

Ağaçları savunmak için, Akbelen Ormanı’nı, Eskence Vadisi’ni, Kazdağları’nı korumak için İkizdere’de, İkizköy’de, ülkemizin her yanında mücadele sürdürülürken içindeki tüm canlılarla birlikte binlerce dönüm ormanın, tarım alanları ve yaşam alanlarının kül olması canımızı yakıyor.

Tüm canlılar ve geleceğimiz ve çocuklarımız için Türk Toraks Derneği olarak iklim krizine karşı etkin politika üretmeye, Paris Antlaşması’nı yürürlüğe koymaya davet ediyoruz.”
***

Sevgili okurlarım;

Sn. Kongar’ın doğallıkla gazete yazısına koyamadığı ürkütücü görsel veri aşağıda..

TTD üyesi meslektaşlarımızı saygı ve şükran ile selamlıyoruz..

Dr. Ahmet Saltık
04.08.2021

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir