Milletvekili yakınlarına tedavi yardımları….
Biraz vicdan lazım
ybayer@hurriyet,com.tr
Hürriyet, 13 Aralık 2019
1- Ülkemizde 2006’da sosyal güvenlik ve sosyal sigortalar alanında reform niteliğinde yasal düzenlemeler yapılmıştır.
Bu bağlamda, tüm ülke nüfusunu kapsayan zorunlu genel sağlık sigortası (GSS) kurulmuş, sağlık hizmetlerinin SGK aracılığıyla verilmesi kabul edilmiş, bu düzenlemelere aykırı tüm yasalar (milletvekilleri ile ilgili olan 3671/4 madde dışında) yürürlükten kaldırılmıştır.
2- Milletvekilleri/emekliler, ülke nüfusunun tümüne yakınını kapsayan GSS sistemine dahil edilmemiştir. Milletvekilleri ve bakmakla yükümlü oldukları kimselere yapılacak tedavi yardımının usul ve esasları, herhangi bir sınırlama olmaksızın, TBMM Başkanlık Divanı’nca çıkarılan yönetmeliğe (takdirlerine) bırakılmıştır. Yönetmelikle milletvekillerine, SGK aracılığıyla, halkımıza verilenlerle kıyaslanamayacak oranda, onların hayal bile edemeyeceği tedavi yardımları sağlanmıştır.
Son yıllarda yüksek yargı organlarının başkan ve üyeleri, üst düzey askeri yetkililer de kapsama dahil edilmiş, onların tedavi giderleri de aynı yöntemle milletvekilleri gibi ödenmeye başlanmıştır.
3- Yukarıda açıklanan ‘kıyakla’ yetinilmemiştir. AKP milletvekillerince; 18.11.2019 tarihinde, 2/2368 Esas sayı ile TBMM’ye verilmiş bir teklifle, milletvekilleri üzerinden tedavi yardımından yararlanacak olan kimselerin TBMM Başkanlık Divanı’nca belirlenmesi istenmiştir. Bu teklif, muhalefet milletvekillerinin de kayda değer itirazları olmadan, jet hızıyla 5.12.2019 günlü birleşimde, saat 03.00 sularında 233 kabul, 29 ret oyu ile kabul edilerek oyçokluğu ile yasalaşmıştır.
Böylelikle 82.8 milyon vatandaşımızı kapsayan, en az 70 yıldır yürürlükte olan ve sigortalıların bakmakla yükümlü oldukları kişileri belirleyen kadim/yerleşik yasal düzenlemeler milletvekilleri için baypas edilmiş; 14 bin kişi için süper ayrıcalık getirilmiştir. Milletvekillerinin iş kadını eşi, çalışan oğlu, kızı, iş insanı babası-anası için bile TBMM bütçesinden tedavi yardımı verilmesinin önü açılmıştır.
Son söz :
- Adaletin mülkün (devletin) temeli olduğu unutulmamalıdır.
Mahmut ESEN,
Emekli Mülkiye Başmüfettişi
===========================
Dostlar,
1982 Anayasası md. 10 aşağıda..
X. Kanun önünde eşitlik
Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
****
AKP iktidarının halktan yana olmadığının somut ve çarpıcı bir örneği daha gözler önünde..
AKP seçmenlerinin ve yurdum insanlarının akıl ve vicdanlarına bir kez daha sunuyoruz..
Anamuhalefet partisi CHP, bu yasal düzenlemeyi çekincesiz ve derhal Anayasa Mahkemesine götürmelidir (soyut norm denetimi, Anayasa md. 150)
E. Mülkiye Başmüfettişi dostumuz Sn. Mahmut Esen’in irdelemesi oldukça kapsamlı ve 5 sayfa..
Bu önemli incelemeyi ayrı bir dosyada vereceğiz.
Sevgi ve saygı ile. 14 Aralık 2019, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Siyaset Bilimci, Mülkiyeliler Birliği Üyesi
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com
Muhalefet Partileri aracılığıyla ÖZ Dileğim şunlardır :
1. 82 milyon ülke nüfusuna 600 milletvekili çok fazladır, 500 yeter
2. “Milletvekili” meslek değildir dolayısıyla emekliliği de olmaz, dünyada bunun bir örneği daha yoktur. Varsa söylesinler.
3. Kamu sektöründe tasarruf değil ama, hiç olmazsa israf önlensin.
4. Avrupa ülkelerinin hepsinde (Parlamenterler-Cumhurbaşkanları dahil) trafikte geçiş üstünlüğü ayrıcalığı yoktur. Bizde de olmasın.
5. Devlet envanterindeki araçların (uçak, makam otomobili vb.) sayısı azaltılsın (hiç olmazsa Avrupa’daki benzerlerine uygun olsun).
Bunlar gerçekleşirse bütçe açığının azalacağını da herkes bilir…
Saygı ile.
D. Aydoğmuş / 15.12.2019
Sevgili site okurlarımız,
Sn. Duran Aydoğmuş’un katkılarına katılmamak olanaklı mı??
600 vekil, TBMM’de belli iş karar ve işlemleri iktidar lehine güçleştirmek için bilinçlidir.
Örn. Cumhurbaşkanı hk. suç işlediği savıyla TBMM’de soruşturma açılması istemi ancak 301 vekil ile olanaklıdır. Komisyondan sonra Genel Kurulda görüşmek için 360 vekilin evet demesi gerekir. Yüce Divan’a yargılanma için sevk ise 400/600 vekilin oyu ile olanaklıdır. Bu muazzam kalkan ölende dek geçerlidir ve CB yardımcıları ile bakanları da kapsamaktadır. 600 yerine 400vekil olsa idi TBMM’e, bu rakamlar daha gerçekçi duruma gelirdi.
Ayrıca 600 insana KIYAK BİR YAŞAM vaadi, insanların düşlerini süslemektedir.
Yazıktır bütçeye, hele hele Anayasanın yasalar önünde herkesi eşit kılan 10. maddesini apaçık çiğneyerek vicdanları isyan ettiren ayrıcalıklar tanımanın savunulacak yanı yoktur.
Anamuhalefet CHP, RG’de yayınlandıktan sonra 60 gün içinde Anayasa Mahkemesine iptal başvurusunda bulunmalıdır (AY m. 150).
Saygı ile. 15.12.19
Dr. Ahmet Saltık