Doktorlarımız neden intihar ediyor?

(AS : Bizim katkımız yazının altındadır.)

30 Ekim günü Türkiye’nin farklı yerlerinde 3 hekim intihar etti.  Batman’da görev yapan Kalp ve Damar Hastalıkları Cerrahı Op. Dr. Engin Karakuş, Çukurova Tıp Fakültesi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Asistanı Dr. Ece Ceyda Güdemek, Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Yağmur Çavuşoğlu aynı gün intihar ederek yaşamlarına son verdiler.

 

BİR DOKTOR NASIL YETİŞİR?

Tıp fakülteleri bu ülkenin girilmesi en zor ve en yüksek puanla öğrenci seçen fakülteleri. Bir öğrenci, 2-3 milyon kişi içinde ilk 5 binlik dilim içinde değilse tıp fakültesine giremez. Tıp fakülteleri öğrencileri bu ülkenin en seçkin öğrencileri. Birkaç yıl süren geceli gündüzlü üniversite sınav maratonundan sonra yüz binlerce öğrencinin arasından çıkması gerekiyor.

Tıp fakülteleri eğitimi bu ülkenin en zorlu eğitimlerinden. 6 yıl sürer. Her gün sabah erken saatte dersler başlar, akşama kadar sürer. Askeri disiplin vardır, devamsızlık hoşgörü alanında değildir; çünkü onlara insan hayatları emanet edilir.

Fakülteyi bitiren her hekimi 2 yıl mecburi hizmet bekler, mecburi hizmete gitmezse bakanlık hekimlik yapma hakkı vermez.

Uzmanlık için genç doktorun önünde Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) vardır. TUS kendi alanında dünyanın en zor sınavlarından birisi olarak gösterilir, aylarca geceli gündüzlü çalışma gerektirir.

Asistanlık eğitimi zordur. Asistanlığın ilk yıllarında 2-3 günde bir nöbet vardır, doktor nöbeti diğer meslek nöbetlerine benzemez, mesai bitimiyle hasta almaya başlar, sabaha kadar aralıksız hasta bakar. Sabah mesai başlayıp da nöbeti devrettiğinde tekrar günlük işine döner, vizitini verir, toplantıya girer, polikliniğe iner, yeniden 60-70 hasta bakar ve 32 saat sonra evine gider.

4 yıl sonra uzman olur ve 2 yıl mecburi hizmete gönderilir.

Genç hekim uzman olduktan sonra bir üst ihtisas alanında eğitim yapmak isterse o doktor yeni bir sınava girmek zorunda, tekrar 3 yıl uzmanlık öğrencisi olarak çalışmak ve 2 yıl daha mecburi hizmet yapmak zorunda.

PERFORMANS SİSTEMİ

Hayatının 20 yılı ders çalışma, sınav, eğitim, mecburi hizmetle geçer. Sonunda kendi yaşamını kendisinin belirleyeceği bir noktaya gelip de iş hayatına başladıktan sonra önüne yoğun bir çalışma programı ve performans sistemi çıkar.

Performans sisteminin özeti; ne kadar çok hasta bakarsan o kadar kazanırsın. 30 hasta bakarsan az prim alırsın, 60 hasta bakarsan daha fazla, 120 hasta bakarsan daha da fazla prim alırsın.

Bir günde 80-100 hastaya bakan bir hekim nasıl bakar; her hastaya 5 dakika ayırsa bile bu aralıksız çalışma süresi 8 saati aşar.

Peki hekim soluksuz çalıştığı günün sonunda günün muhasebesini yaptığında mutlu mu olur; hayır. Her hasta için 5 dakika hasta tedavisinde yeterli midir, hayır.

Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 680 milyon poliklinik yapılmış (AS: 2016 verisi), her birey yılda 9 kez doktora gitmiş. Bu dünya ortalamasının çok üstünde bir rakam.

Hekimlerimiz dünyanın en yoğun çalışan hekimleri arasında. Doktorun önüne konulan tek seçenek; daha fazla çalış, daha fazla hasta bak.

Her gün 8 saat aralıksız çok yoğun bir çalışma sistemi bekler doktoru ve bu programda hata yapma lüksü yoktur, insan hayatlarıyla ilgili her zaman doğru karar vermek zorundadır. 

DOKTOR TOPLUMDAN SAYGI BEKLİYOR

Dünyanın en zor sınavlarından geçip hayatının yaklaşık 20 yılını eğitim ve bu ülkeye hizmete adamış bir hekim toplumdan ne bekler? Biraz sevgi, biraz saygı. Çünkü dünyanın her yerinde ve tüm tarih boyunca hekimler bulundukları toplumda saygı görmüştür. Çünkü hekimlik insan hayatı üzerine karar veren bir meslektir.

Dünyanın hangi ülkesinde bakanı, bürokratı hekimleri azarlar aşağılar, televizyonu hekim dövme programı yapar, hastası kızınca eline beline atıp silahını çeker? Sorarım, hangi toplumda var bu kadar çok fazla doktor cinayetleri? Ne oldu bize, neden sevgisiz bir toplum olduk?

Sizce bu gencecik insanlar neden intihar etti? Yağmur’un, Ece’nin, Engin’in ölümünü gazeteden gördüm. Engin’in uzak akrabam olduğunu öldükten sonra öğrendim. Kucağında 2-3 yaşında kıvırcık saçlı üzüm gözlü kızı, 40’lı yaşlarda kırlaşmış saçları, yorgun ve onurlu bir yüz. Neden yaşamına son verme noktasına gelir bu insanlar?

ARTIK SONA ERSİN

Bu ülkenin en yetenekli ve güzel insanlarına bu kâbus ortamını, bu inanılmaz çalışma koşullarını getirenler, lütfen intihar eden bu gencecik insanları görüp biraz özeleştiri yapınız.

Sayın bakanlık yetkilileri, sayın tabip odaları yöneticileri, sizce bu gencecik insanlar neden intihar ediyor, bu doktorları yaşama bağlamak için ne yapıyorsunuz, bu ülkenin en iyi değerlerinin ölümlerinin son olması için ne tür girişimlerde bulunuyorsunuz? Artık bir an önce harekete geçin.
=====================================
Dostlar,

Değerli meslektaşımız ve sevgili arkadaşımız Temel hoca çoook güzel yazmış..
İçten ve özdeşim (empati) yüklü..
Sağolsun..
Ancak Tabip Odaları ve onların üst birliği olan Türk Tabipleri Birliği (TTB) bu bağlamda çook çok çaba göstermekte.. Bu amaçla belki de sayısız etkinlik yaptı. Kısa süreli Görev bırakma dahil, toplantılar, raporlar, Sağlık Bakanlığı ile kezlerce ve ısrarlı görüşmeler..
Ancak siyaset kurumu ülkemizde özellikle AKP ile olağanüstü yozlaşmış durumda.
Örneği Sağlıkta Şiddeti önlemeye dönük yasal düzenleme söz verilmesine karşın yapılmıyor.

  • Sorunun temelinde kökü dışarıda AB-ABD ve maşaları IMF – DB dayatması
    SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM Programı yatıyor..
  • Sağlık hizmetlerinin piyasaya terki, özelleştirilmesi, KÂR AMAÇLI kılınması ve
    insancıl dayanışma yerine yabanıl (vahşi) rekabeti dayatması temel nedenler.
  • AKP = RTE bu yıkıcı politikaları terk etmedikçe köktenci bir çözüm ancak düş.

Sağlık hizmetleri pek çok bakımdan çöktü bu Sağlıkta Dönüşüm dayatması ile.
Halk ise sağlık hizmeti gereksinimini karşılayamadığında sorunlusu olarak karşısında sağlık çalışanlarını görüyor ve öfkesini bu insanlara boşaltıyor..
Sağlık hizmetlerini kamusal sorumluluk kapsamına yeniden almak ile başlamak gerek bu SAĞLIK CİNAYETLERİ ile savaşım politikalarına.. Artık hiiiiiç  ama hiç sabrımız kalmadı!

Sevgi ve saygı ile. 07 Kasım 2017, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Doktorlarımız neden intihar ediyor?” hakkında 5 yorum

  1. Nevzat Dağlı

    Doktora saldırı üzerine…

    Tanrı şifa verir doktor eliyle,
    Yazık ki saldırır kulu doktora.
    Cahil hesap sorar ilkel haliyle,
    Bıçak gibi batar dili doktora.

    Doktoru şikâyet moda olmuştur,
    İhbar hattı vardır; o da olmuştur.
    Suçlayan gizlidir, bu da olmuştur,
    Perişan görünür, hâli doktora.

    Değilse ihmalkâr ya da dolapçı,
    Her an nöbettedir ya da icapçı;
    Toplumun ittiği esrarkeş, hapçı,
    Emanet edilir deli, doktora.

    Olsa da doktorun elleri kanda,
    Umudu yeşertir her bir insanda.
    Anlamazsa bunu kıro, maganda,
    Öfkeyle saldırır eli doktora.

    Doktora saldırı önlensin artık,
    Kanlı cinayetler sonlansın artık.
    Sağlık sistemimiz canlansın artık,
    Ağıt yakmayalım ölü doktora?

    Yıllarca öğrenir verir hakkını,
    İnsan hizmetine sunar aklını.
    Nankörlük etmesin hasta yakını,
    Kalbi sevgi ile dolu doktora.

    Kötüler doktora zehir kusmasın,
    İyi destek olsun, devlet susmasın.
    Acılı olanlar sakın küsmesin,
    Dokunur sitemin yeli doktora.

    Doktoru sevenler sessiz kalmasın,
    Çaresiz olanlar kusur bulmasın.
    Nefret söylemleri engel olmasın,
    Ulaşsın sevginin seli doktora.

    Acil hizmet verir bakar anında,
    Lokman Hekim vardır onun şanında.
    Doktor yalnız değil, halkı yanında,
    Sevenin siperdir kolu doktora.

    Nevzat nerde görse doktora pusu,
    Doktor babasıdır, artar kaygusu.
    İçini doldurur minnet duygusu,
    Ne zaman düşerse yolu doktora.

    Halk Ozanı Karamanlı Nevzat

    Cevapla
  2. Nevzat Dağlı

    Ne İsterler Doktorlardan

    Okumuş saldırır, cahil saldırır,
    Ne isterler doktorlardan bilmem ki.
    Hasta yakınları doktor öldürür,
    Ne isterler doktorlardan bilmem ki.

    Sağlık için can veriyor doktorlar,
    Çalışarak şan veriyor doktorlar.
    Hastalara kan veriyor doktorlar,
    Ne isterler doktorlardan bilmem ki.

    Doktor olmaz ise dertler savulmaz,
    Gerçeği söyleyen doktor dövülmez.
    Derman dağıtanlar neden sevilmez?
    Ne isterler doktorlardan bilmem ki.

    Siyasi bir kinle faşist saldırır,
    Doktrin meczubu goşist saldırır.
    Ruhsal hasta olan sadist saldırır,
    Ne isterler doktorlardan bilmem ki.

    Onlar Lokman Hekim yolundan gitti,
    Salgın hastalıklar onlarla bitti.
    Atatürk canını emanet etti,
    Ne isterler doktorlardan bilmem ki.

    Nevzat saldırana seslenmek ister,
    Hakka, adalete yaslanmak ister.
    Kimler neden kinle beslenmek ister,
    Ne isterler doktorlardan bilmem ki.

    Halk Ozanı Karamanlı Nevzat

    Cevapla
  3. Nevzat Dağlı

    Sağlıkçıyı Koruma Önlemleri

    Hastaneye saldırı yeter önlensin artık,
    Dişini gösterenler kapıdan döndürülsün.
    İtfaiye eliyle yangın sonlansın artık,
    Öfkeden kızanların ateşi söndürülsün.

    Güvenlik önlemini devlet sağlıklı alsın,
    Hemşireler huzurlu, emin, güvende kalsın.
    Doktora salya saçan kuduz aşısı olsun,
    Sağlıkçıya saldıran baytara gönderilsin.

    Hastanın yakınları hışımlı görünmesin,
    Hasta bakıcıların üstüne yürünmesin.
    Hemşireler yerlerde tekmeyle sürünmesin.
    Saldıran azgınların şişliği indirilsin.

    Saldıran derdest olsun, vurup kaçıp çıkmasın,
    Adalet ve emniyet yakayı bırakmasın.
    Hasta ruhlu olanlar yeni canlar yakmasın,
    Tımarhane yolunda sedyeye bindirilsin.

    Nevzat doktor babası, sağlıkçı canı O’nun,
    Doktorla, hemşireyle doludur yanı O’nun.
    Saldırılar oldukça donuyor kanı O’nun,
    Yazdığı, söylediği içlere sindirilsin.

    Halk Ozanı Karamanlı Nevzat

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir