İNGİLİZ SAVAŞ GEMİLERİ GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER: MUSTAFA KEMAL
(AS : Bizim katkımız yazının altındadır..)
Hiçbir Batı ülkesinde bizdeki kadar nankör, art niyetli ve alçak kişiler yetişmemiştir. AKP iktidarının bu tür insanların ortaya çıkmasına neden olan davranış ve kararları bir gün tarihin çöplüğünde yok olup gidecektir.
Kendi yakın tarihini öğrenmeye bile gereksinim duymayan böylesi nankör ve alçakların kişilerin ortaya çıkılının nedenleri, bir gün Sosyal Psikoloji’nin gündeminde yer alacaktır elbet.
Bir İngiliz yazarın yıllar sonra yazdıklarını kaynak göstererek 14 Kasım 1918 tarihinde “İngilizlerden görev isteğinde bulunduğu”nu doğruymuş gibi nasıl ileri sürebilirler anlamak olanak dışıdır. Onların zihinlerini çarpıtan psikolojik olguyu, uzmanlar inceleyerek yorumlayabilmelidirler. Böylesi çarpıklaşan zihin nasıl oluşabilir, hangi kanı ve sanılardan etkilenebilir ve bu denli gerçek dışı zanlara nasıl ulaşılabilinir. Öyle umuyoruz ki 21. yüzyılda bu alanı psikoloji bilimine kazandıracak bir Sigmund Freud (1856-1939) ülkemizde yetişebilmelidir. Bu kişilerin “nervous disorders”ini yaratan olayların “hysteria”sı incelenmelidir. Ve belki de bu inceleme sonucunda AKP kadrolarının “nervous disorders”lerinin yorumu ortaya çıkacaktır.
Şimdi kim olduğu kimsenin ilgisini çekmeyen İngiliz yazarı, 14 Kasım 1918 günü Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul Boğazında demir atan ülkesinin donanmasını gördüğünde acaba merak edip öğrenmek amacıyla O’na soru yöneltti mi? Yönetseydi acaba ne yanıtı alacaktı:
- Geldikleri gibi gideceklerdir, yanıtını alacaktı.İşte geldikleri gibi gittiler. (Kaynak: Türk İstiklâl Harbi, s. 80. Selahattin Tansel, Mondoros’tan Mudanya’ya Kadar, MEB, 1991, s. 75) Ve o İngiliz yazar, 1 Kasım 1918’de Mustafa Kemal’in Ali Fethi (Okyar) ile Minber gazetesini çıkarmaya başladıklarını acaba biliyor mu:
Ve İstanbul’da demir atan İngiliz ve Yunan savaş gemilerinin nasıl ve kimin öncülüğünde ülkelerine geri döndüklerini öğrendi mi? Ve Çanakkale’den Anadolu’ya ulaşacağını sanan komutan Churchill, ”Can çekişen bir İmparatorluk içinden çıkan bir kahraman, bir milletin varlığını meydana koydu..” diyebilmişti.
Ülkemizdeki nankör, ard niyetli ve alçak yaratıklar Churchill bu sözlerini işiterek acaba utanç duyacaklar mı? Osmanlıcılıkçılar o can çekişen devleti mi yeniden yaratacaklarını sanıyorlar? Mustafa Kemal Atatürk’ün yoktan var ettiği Cumhuriyetinin ve Devrimlerinin koruyucuları varken Osmancılığı tarihin çöplüğünden çıkarmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
Böyle biline. (17.8.2017)
===========================================
Dostlar,
Sayın Ali Nejat Ölçen Cumhuriyetimizden yaşça büyüktür. 95’i bulmuştur!
İTÜ mezunu mühendis, Ekonomi doktoralı (Sağlık Ekonomisi tezli) politikacı ve eski CHP milletvekilidir. Tam katıksız bir Cumhuriyet aydını ve Mustafa Kemal ATATÜRK sevdalısıdır.
Kendisi ile geçmişte ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) Genel Yönetim Kurulunda birlikte çalışmaktan mutluluk duyuyoruz..
Milletvekillerine tanınan kıyak emeklilik ödemesini etik bulmayıp, hak etmediğini düşünerek, iade etme yolu da olmadığından, yaklaşık 20 yıldır ‘‘TÜRKİYE SORUNLARI” başlıklı kitapçığı 2 ayda bir çıkararak ücretsiz dağıtmaktadır. Dileyen, www.olcen.net web sitesinden kendisine erişerek, bu değerli çalışmanın kendisinde de gönderilmesini isteyebilir.. En son 115. sayı Mart 2017’de web sitesinde yüklüdür. (Kimi sayılarda biz de yazdık…)
Sayın Dr. Ali Nekat Ölçen büyüğümüze ülkemize kattıkları ve katacakları için şükran borçluyuz.. Yazdığı kitaplar sayıca 10’a yaklaşıyor.. O’nu okumak ve tanımak gerek..
Kendisine, aydınlık üretimini sürdürecek nice sağlıklı yıllar dileriz..
Sevgi ve saygı ile. 17 Ağustos 2017, Tekirdağ
Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com
Sy.PROF.SALTIK HOCAMA TEŞEKKÜRLERİMLE
“Geldikleri Gibi Giderler:Mustafa Kemal” konulu e-mail yazıma web sitenizde ve beni de anımsatarak yer vermenizle beni onurlandırdınız. Size bu inceliğiniz nedeniyle teşekkürlerimi sunuyorum. Özellikle ayırtına varamadığım imla yanlışlıklarını da düzetme zahmetiniz ve de beni 1 yaş gençleştirdiğiniz için de…
4 Haziran 2017’de 96 yaşına girdim.
Görüşebilmek özlemiyle ve saygılarımla.
18.8.2017
alinejat@olcen.net
Sayın Dr. Ölçen,
Bu iletinizi, web sitemde sizin yazınızın altında yorumlar bölümüne koyuyorum..
Teşekkür ederim..
Size daha nice üretimle dolu sağlıklı yıllar dilerim..
Sevgi ve saygı ile. 18.8.17
Dr. Ahmet SALTIK
Değerli Prof. Dr. Ahmet Saltık,
100 yıla yakındır, büyük devrimci Atatürk’ün ünlü öngörüsü “geldikleri gibi giderler” sözünü, kendilerini Atatürkçü olarak görenler tekrarlayıp durdular.
Oysa:
Gidenler, Gittikleri Gibi Döndüler.
Hem de gittikleri zamandan çok daha güçlü olarak döndüler!
Sizler ne zaman “GİTTİKLERİ GİBİ DÖNDÜLER” demeye başlayacaksınız?
Yoksa hiç böyle söylemeyecek hep bir birinizi allayıp pullamayı sürdürecek misiniz?
Gidenler tarafından YENİLDİĞİNİZİ ne zaman anlayacaksınız?
Yoksa hiç anlamayacak mısınız?
Yüz yıllık devrimci bir öngörüye sarılıp hep kendinizi ve başkalarını uyutmaya devam mı edeceksiniz?
Saygılar,
Yılmaz Dikbaş
20 Ağustos 2017, Pazar
dikbas@kalina.com.tr
Değerli Yılmaz Dikbaş,
Sitemizi izlediğiniz ve yorum gönderdiğiniz için teşekkür ederiz.
Görüşlerimiz yer yer örtüşebilir, yer yer ayrılabilir.
Ancak takdir edersiniz ki ne 96 yaşına giren bir Bilge olan Sayın Dr. Ali Nejat Ölçen’in ne de benim birbirimizi övme gereksinimimiz olamaz..
”..kendinizi ve başkalarını uyutmaya devam mı edeceksiniz?”
tümcenizi ise sizin bildiğimiz zarafetinize sığdıramadığımız gibi kendimize de hiç ama hiç yakıştıramıyoruz..
Sitemize dilerseniz siz de yazı yollayabilir, ilgili yazıların altına yorumunuzu koyabilirsiniz.
Saygı ile. 20.08.2017
Dr. Ahmet SALTIK
YILMAZ DİKBAŞ’IN YANILGILARI İÇİN UYARI
Ali Nejat Ölçen
Ulusalcı kadroları eleştirmenin uzmanıdır Yılmaz Dikbaş adındaki kişi. Fakat onun bir kez olsun BOP Eşbaşkanını eleştirdiğine tanık olmamışsınızdır. BOP Eşbaşkanının bize bir görev verildi sözüne TBMM dışında hiç kimseden görev alamazsınız diyememiştir . “Açılım “ ile başlayan ve PKK örgütünü yeniden dirilten AKP iktidarını bu konuda eleştirdiğine kimse tanık olmamıştır. Ege denizinde 18 adamızın Yunanistan’a teslim edilmesi onu ilgilendirmemiştir. Fakat bu satırları yazan Ali Nejat Ölçen için “Avrupa Birliğinden Para” aldı diyecek kadar safsataya kapılabilmiştir. Çünkü o ulusalcılarda sanal kusur keşfetmenin uzmanıdır. Sn. Prof. Ahmet Saltık, bizleri Atatürkçü Düşünce Derneğinde bir araya getirmeye çalışırken Yılmaz Dikbaş neredeydi? Şimdi Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul Boğazında İtilaf Devletinin Donanmaları ile Yunan savaş gemilerini gördüğünde (13 Kasım 1918) “Geldikleri Gibi Giderler Sözünü” eleştirmeye yeltenmesi de Yılmaz Dikbaş’ın uzmanlık alanının gereği olsa gerek!
2000’li yıllarda CHP’nin Altı Ok ilkesine sahip çıkmasını amaç alan toplantılara Yılmaz Dikbaş’ı da davet etmiştik. Bakınız 28.6.2001 günlü toplantıda Yılmaz Dikbaş uzmanlık alanının gereği şu konuşmayı yapmıştı:
Ülkenin kurtuluşu için bir araya gelenler, ulusalcı oldukları için nasıl olsa dağılırlar. Emperyalizmin ve onun ülkemizdeki uzmanları için, ulusalcılar 10 kişi oldular mı içlerine sızanlar tarafından dağıtılmıştır. Ulusal Bağımsızlık Hareketi de bu nedenle içlerine sızanlar tarafından dağıtılmıştır. Antalya’da bu hareket için hiçbir çalışma yapmadık. Neden? Çünkü bir belli hareketin örgütlenmesi için bize görev verilmesi gerekirdi…(Kaynak: Ali Nejat Ölçen, Köklerinden Koparılan CHP, 2016, syf. 152, TŞOF Baskısı)
Ulusal Bağımsızlık Hareketi için hiçbir çalışma yapmamışlar ve çünkü kendilerine görev verilmemiş! Şimdi ona sormazlar mı o hareketin toplantılarına birkaç kez katıldınız, amacın ne olduğunu anlamadınız mı? CHP’nin yeniden kurulmasında Altı Ok’un nasıl korunacağını Ulusal Bağımsızlık Hareketi içinde ulusalcı tam bağımsızlığımızın korunmasını o dönemdeki Korkut Özal iktidarına karşıt amaç alınmıştı. Ey Yılmaz Dikbaş, o hareketi niçin terk ettiniz ve bir daha görünmediniz? Kimden nasıl bir görev bekliyordunuz? Buna karşın bakınız Sayın Prof. Dr. Ahmet Saltık’ı bakınız 20.8.2017 günlü iletisinde nasıl sorguluyor:
“Gidenler gittikleri gibi döndüler. Hem de her zamankinden daha güçlü olarak. Gidenler tarafından yenildiğinizi ne zaman anlayacaksınız? ..Yüz yıllık bir öngörüye sarılıp hem kendinizi ve başkalarını uyutmaya devam mı edeceksiniz?”
Bir kez bilmiyor, bilmezden geliyor ki: Mustafa Kemal’in “Geldikleri gibi giderler” ilkesi “yüz yıllık bir öngörü” değildir. Bağımsızlık savaşıyla Emperyalizmin işgal ordularının geldikleri gibi ülkemizden kovulmasıdır ve Misak-ı Millî sınırlarımızda tam bağımsızlığı, laikliği, bilimi temel alan Cumhuriyetimizin kuruluşudur. Ümmet topluluğundan Türk Ulusunu yaratmanın adıdır. Ve bu yüz yıllık önceki bir öngörü değildir. Tarihsel bir gerçektir. Cumhuriyet Devrimlerinin kaynağıdır. Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerinin kuralı, kurumu ve özyapısıdır. Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Halk Evleri, Köy Enstitüleri O’nun devrimlerinin kültürel kurumlarıdır. Nasıl Geldilerse giderler ilkesinin örgütsel alt yapılarıdır bu kurumlar. Gerici İktidarların hışmına uğrayarak yok edildiler.
Bugün eğer gidenler geri dönmüşse bunun sorumlusu Prof. Ahmet Saltık değildir. Yılmaz Dikbaş, başını eğerek gerçek sorumluların hangi siyasal örgütler olduğunu bilmezden gelmektedir. NATO’ya Türkiye Cumhuriyeti Devletini 1952 yılında kimler soktu? Kubilay’ı kör testere ile kimler kesti? Madımak otelinde 35 yurttaşımızı kimler yakarak öldürdü? Halkevlerini, Köy Enstitülerini kimler yok ettiler? CHP gibi bir siyasal partinin mallarına kimler el koydu? Devlet Planlama Teşkilatında “Türk-İslam Sentezi” raporunu kimler hazırladı ve Devlete “Din Haritası hazırlanması görevini kimler verdi (1983) ? Siz Türkiye’de değil miydiniz Yılmaz Dikbaş?
61 Anayasasının 11. maddesindeki Temel Hak ve özgürlüklere dokunan yasalar çıkarılamaz hükmünü kimler kaldırdı? BOP Eşbaşkanlığını kimler üstlendi? Hukukumuzu 1859 MECELLE’sinin gerisine kimler sürükledi? İmamlara Nikâh kıyma yetkisini verirken neredeydiniz Yılmaz Dikbaş? Sesiniz çıktı mı? 15 Temmuz gecesi Genel Kurmay Başkanlığını Cumhurbaşkanı seçilen kişiye kimler bağladı? O kişi nasıl oldu da AKP Genel Başkanlığını da üstlendi? Askeri Okulları o gece kimler kapattı? Orduyu ülkesini savunamaz duruma kimler getirdi? Elinde bayraklarla meydanlarda halkımız neyi alkışladı, 15 Temmuz Efsanesini mi? Bunları sormayacak ve fakat Prof. Ahmet Saltık’ı “kendinizi ve başkalarını uyutmaya devam mı edeceksiniz” gibi akıl ve gerçek dışı sorularla küçümsemeyi sürdüreceksiniz. Yılmaz Dikbaş, ne zaman ulusalcılarda kusur ararsanız, bu satırları yazan kişiyi karşınızda bulacaksınız.
Böyle biline. Çare buluna.
24.8.2017
Dr.Ölçen.