EĞİTİM-İŞ : Tehditlerin ortasında terörü lanetledik!


Tehditlerin ortasında terörü lanetledik!

Bilindiği üzere; 16 Haziran sabahı, memleketine giderken PKK’lı teröristlerce yolu kesilen 23 yaşındaki genç öğretmen Necmettin Yılmaz’ın, 17 Temmuz sabahı bir dere kenarında cansız bedeni bulunmuştur. Batman’da güpegündüz ve sokak ortasında hain teröristlerin kurşunlarına hedef olarak can veren Aybüke öğretmenin acısı daha tüm sıcaklığıyla yüreğimizdeyken, Necmettin öğretmenin kaybı, sabır bardağımızı taşırmamış, adeta kırmıştır.

Gümüşhane’nin küçük bir köyünde babasının inşaatlarda çalışarak okuttuğu ve ailenin üniversite okumuş tek çocuğu olma gururunu taşıyabilmek için çocukluğunu, gençliğini devlet yurtlarında aile hasretiyle geçiren, tüm bu çabanın sonunda öğretmen olmuşken, kendisi gibi yoksul çocuklara eğitim vermeyi isteyen gencecik bir öğretmen daha, teröre kurban edilmiştir.

EN BAŞINDAN BERİ HESAP SORDUK

Hepinizin bildiği gibi; örgütümüz, kuruluşundan bu yana terörün karşısında durmuş ve terörü bitirme konusundaki zafiyetleri eleştirmiştir. Necmettin öğretmen ilk kaybolduğunda da, ailenin telefonlarına bir türlü çıkmayan devlet yetkililerine defaten (AS: kezlerce) çağrıda bulunmuş ve hem kamuoyuna bir açıklama borçlu olduklarını hem de artık PKK’nın öğretmenlerimizi hedef almasının münferit olmadığını fark etmeleri gerektiğini söylemiştik.

Ne yazık ki kendi alanıyla bir ilgisi bulunmayan G-20 zirvesine dair bile açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Necmettin öğretmenin kayıp olduğu bir ay içinde açıklama dahi yapamadı. Bu zayıflık, bu görmezden gelme bize bir görev biçiyor arkadaşlar. Bize birbirimize sahip çıkma, dayanışma, inadına ve her zaman terörün karşısında durma ve yetkilileri terörle mücadele konusunda doğru bir noktaya çağırma görevi biçiyor.

BAŞÖĞRETMEN’İN NEFERLERİ OLARAK ORADAYDIK

İşte bu doğrultuda sendikamızın Merkez Yönetim Kurulu’nun aldığı kararla, aralarında Malatya Şube Başkanı Hüseyin Kara ve Elazığ Şube Başkanı Hüseyin Selçuk’un da bulunduğu bölge temsilciliklerimizden yöneticilerimiz ve üyelerimiz, olay yeri olan Tunceli’de terörü lanetleme mitingine katılım göstermişlerdir. Hain PKK’nın hâlâ yol kesme cüreti bulduğu ve halk üzerinde, emekçiler ve özellikle de öğretmenler üzerinde tehditlerini artırdığı bir dönemde bu eylemlilik, tam da Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim neferlerine yakışmış ve mücadele tarihimize önemli bir not düşmüştür.

Bu mitinge katılarak; Eğitim İş’in teröre, bölücülüğe, hainlere, baskılara boyun eğmeden meslektaşlarına ve dolayısıyla ülkelerine sahip çıkacağını gösteren, bizim irademizin ve mücadelemizin orada vücut bulmasını sağlayan, cesur örgütdaşlarımıza teşekkür ediyoruz.

ŞİMDİ O BABAYA LAYIK OLMANIN ZAMANIDIR!

Bu destek eyleminden sonra “Bir oğul kaybettim ama şimdi görüyorum ki bin oğul kazandım” diyen Necmettin öğretmenin emekçi babasına layık olacak ve tıpkı onun oğlu gibi kimseden korkmadan aydınlık yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Ulu Önder Atatürk, biz öğretmenlere çocukları emanet etmiş ve “yeni nesil sizlerin eseriniz olacaktır” demiştir. Biz de birbirimize emanetiz dostlar. Zaman, sırt sırta vererek, hain terör örgütlerine, suskun devlet yöneticilerine, geleceğimizi bir örümcek ağı gibi kaplamaya çalışan Cumhuriyet düşmanlarına karşı omuz omuza durma zamandır! Zaman, Gümüşhane’de yoksul bir köyden çıkan gencecik bir öğretmenin ülkenin uzak yerlerindeki başka yoksul çocukları eğitmek için yollara düştüğünde, ölüm korkusu duymayacağı bir Türkiye’yi hep beraber örme zamandır.

Zaman, tüm eğitim şehitlerimize sahip çıkıp, onları unutturmayıp, yenilerinin olmasına engel olmak için gerçekleri her zaman haykırma zamanıdır. Bu zamanda mücadelemize güç kattığınız ve katacağınız için gururluyuz. Hepinizi bu duygularla ve mücadelemizin ateşiyle selamlıyoruz. (21.7.17)

EĞİTİM-İŞ Merkez Yönetim Kurulu
===============================================
Dostlar,

Bizim de üyesi olduğumuz EĞİTİM-İŞ doğru ve yerinde bir iş yapmıştır.
Emperyalizmin maşası, terörü dış destekli olarak ülkemizi – halkımızı bölme amaçlı kullanan taşeron örgüt PKK, asla ülkemizin Kürt yurttaşlarının temsilcisi değildir.

Kürt kardeşlerimizin sorunları ve kimi istemleri varsa, doğrudan ülkemizin işleyişi içinde
hiçbir köken ayrımı yapmadan tüm yurttaşların 1. sınıf demokrasiye ulaşması ile çözülecektir.
Bu süreçte ilk görev Kürt yurttaşlarımıza düşmektedir. Bu bölücü emperyalist maşası örgüt ile tüm bağlarını kesmelidirler. Etnik ve inanç temelinde siyaset yapmadan, program-ideoloji ekseninde siyasal örgütlenme ve kurumlaşma olmalıdır. Bu bağlamda HDP de yanlıştır.

Üstelik “.. Biz sırtımızı PKK’ya, YPG’ye, KCK’ya, PYD’ye dayıyoruz, gücümüzü ordan alıyoruz..” türünden sözler son derece yanlıştır, hukuk dışıdır, meşru değildir ve dahası, Kürt kardeşlerimizin bu HDP’nin bu söylemi kendilerine yarar sağlamayacağına – zarar vereceğine göre, bu tür çok sakıncalı sözleri söyleyen kişilerin neye hizmet ettiklerini, neye araç olduklarını sorgulamalıdır.

Bizler, Türkiye’nin yurttaşları olarak sorunlarımızı başkalarını karıştırmadan çözebilecek olgunluk ve birikime kesinlikle sahibiz ve başaracağız.

Sevgi ve saygı ile. 22 Temmuz 2017, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir