Dostlar,
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Sabih Kanadoğlu’nun
bir hukuk dersi niteliğindeki değerlendirmesi aşağıda..
Umarız Başbakan RT Erdoğan‘a da ulaşır bu uyarılar ve AKP içindeki
yurtsever, hukuka saygılı, vicdan sahibi yurttaşlarımız gereğini yaparlar..
Yoksa bu gidiş gidiş değil..
Sonu yıkım!
Halkımızı, ölümü göstererek sıtmaya razı etmeye çabalıyorlar adeta..
Bu işin sonu bir “genel affa” gider. Silivri, Hasdal vd. cezaevlerinde yıllardır
tutsak alınan yurtseverlerimiz de bu sözde “beyaz sayfanın” (genel affın!) diyeti olarak mı rehin tutuluyorlar??
Üstelik ustaca bir zamanlama ile seçimlere malzeme yaparak ??
Türk halkı bu bayağı oyunu asla yutmaz..
RT Erdoğan yaşamının Rus ruletini oynuyor ve
AKP’yi de enkaza dönüştürecek..
Sevgi ve saygı ile.
4.3.13, Ankara
Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net
======================================
Erdoğan Suç İşliyor!
Sabih KANADOĞLU
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı
Başbakan’ın müzakere sürecinde ortaya atıp tekrar tekrar dillendirdiği
“sınır dışı formülü” hukuken mümkün değil! Yargıtay Onursal Başsavcısı Kanadoğlu, “Böyle bir yetkisi yok. Erdoğan suç işlediği gibi suça teşvik de ediyor.” dedi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İmralı ile yürütülen pazarlıklar sonunda teröristlerin silah bırakıp yurt dışına çıkabileceklerini açıklaması kepkiye
neden oldu. Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, böyle bir uygulamanın hukukta yeri olmadığını belirterek Erdoğan’ın hem suç işleyip hem de suça teşvik ettiğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avusturya’ya giderken Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını cevapladı. Başbakan Erdoğan, “Öcalan’ın mektubunda olduğu ifade edilen bir duruma göre, PKK’nın 15 Ağustos tarihinde sınır dışına çıkması ama 21 Mart itibariyle de silah bırakma çağrısına uyması ifadesi yer alıyor. Siz PKK’nın tümüyle silah bırakacağını düşünüyor musunuz?” sorusuna, “Terör örgütü silahları bırakıp, ülkemizi terk ettikten sonra zaten
ülkemizde herhangi bir sıkıntı olmayacaktır.” yanıtını verdi.
Şu andaki yapı içinde de süreçte de eğer silahları bırakıp ülkemizi terk edeceklerse, dünyada gidecekleri ülke çoktur. Komşu ülkeye de gidebilirler, başka ülkeye de gidebilirler, bu onların takdiridir.”Yasal değilYargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu Erdoğan’ın bu sözleriyle
suç işlediğini bildirdi. Kanadoğlu, konu ile ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
(ben silahlarımı bıraktım gidiyorum) diyerek çıkmasının bir anlamı yok,
yasal da değil. Ya hukuksal soruşturmanın sonucunda karar bağlanır, ya da bir
af çıkar. Tek başına da bu yetmez. Suç işlemiş bir kişiyi arayacaksınız,
siz bunu yapmaya mecbursunuz. Bunu yapmazsanız bu görevi ihmal olur. İstenildiği gibi hareket etme söz konusu olamaz, zaten hukuk devletinde
böyle bir şey olmaz.” (Yeniçağ, 28.02.2013, Sabih Kanadoğlu ile söyleşi)
SABİH KANADOĞLU, KAN DA NİHAYETİNDE SU İLE YIKANIR!..
Dört bin köy boşaltıldığında ve milliyonlarca insan yersiz yurtsuz bırakıldığında Sabih Kanadoğlu neredeydi?
Dört bin köy boşaltıldığında ve milyonlarca insan haksız ve hukuksuz bırakıldığında Sabih Kanadoğlu’nun HUKUKU neredeydi?
İnsanlar gece gündüz, çoluk çocuk demeden evlerinden çıkarılır, köy meydanında Efsane Komutanların karşısına dizilir ve “söyleyin bakalım, Türk müsünüz, Kürt müsünüz?” diye sorulurdu.
Köylüler, “Türküz,” deseler de; “Kürdüz,” desler de; sonuçta anne ve babalarını, çocuklarının ve büyüklerinin, kadınlarının ve kızlarının, babalarının ve kocalarının gözleri önünde dayak yerlerdi.
“Türküz,” dediklerinde; “siz Türksünüz de dağda PKK ne arıyor?” denilerek!..
“Kürdüz,” dediklerinde; “Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında yaşadığınız halde nasıl Kürt oluyorsunuz?” denilerek…
Böyle yapıla yapıla dört bin köy boşaltılır, milyonlarca insan yersiz yurtsuz bırakılırken, Hukuk neredeydi Sabih Kanadoğlu?..
ETA var diye Franco Faşizmi bile “devlet adam öldürmez şartını,” ihlal etmemişti.
IRA var diye, Birleşik Kırallık’ta da “devlet adam öldürmez şartı,” gene ihlal edilmedi.
On binlerce insan “ÖLÜ ELEGEÇİRİLİRKEN,” Sabih Sanadoğlu VE HUKUKU neredeydi?
Bugün Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümeti’nin yapması gereken iş, izlemesi gereken siyaset; Osmanlı’daki gibi davul zurna vurdurmak; DEVLETE KARŞI İŞLENEN BÜTÜN SUÇLAR İÇİN BİR GENEL AF ÇIKARMAK VE HABUR GİBİ SINIR KAPILARINA SİLAHINI BIRAKAN GEÇSİN MASASI KURMAKTIR. Köy boşaltarak, ölü elegeçirme yaparak ve sair anlamda İnsanlığa karşı suç işleyenleri ise af dışında bırakmaktır.
Sayın Başbakan, “ORADA BİR ÇÖZÜM UMUDU VARSA, BİZ BUNU ARARIZ… ÖNÜMÜZE AÇILAN HENDEKLERE, KONULAN ENGELLERE RAĞMEN ARARIZ…” demekte yerden göğe kadar haklıdır. Unutmayalım ki, köy boşaltmalar tamamen bu iktidar ve bu sayın Başbakan döneminde tamamen durmuş, “adam öldürmeler de” en aza inmiştir. Sabih Kanadoğlu gibi düşünenler ise; ne kana doymuştur, ne milyonlarca insanın yersiz yurtsuz kalmasına…
Bu nedenle, Sabih Kanadoğlu gibi düşünenler, “insanlığa karşı işlenen suçların;” cezalandırılmamasını ve hatta lafının bile edilmemesini istemekte; “devlete karşı işlenen suçların ise asla affedilmemesini, Faşistler ve Naziler gibi, devlete karşı işlenen suçlar için soykırım yapılmasını istemektedirler. Hatta Onur Öymen Dersim Soykırımını örnek göstermişti.
Kim ne derse desin, Sayın Başbakan, en azından bu konuda doğru yoldadır. Nihayetinde, “kan kanla yıkanmaz, kan da su ile yıkanır!..”