Etiket arşivi: Türkiye’nin hava kalitesi

Prof. İbrahim Akkurt : Nefes Alamıyoruz

SAĞLIK YAZILARI – PROF. DR. İBRAHİM AKKURT YAZDI :

Nefes Alamıyoruz

Kapitalizm canavarının yaptığı fütursuz hasarlara karşı küresel akciğer sağlığını koruma düsturu ile yola çıkan Türk Toraks Derneği, 25. yılını kutluyor.

Yazının başlığı önümüzdeki hafta yapılacak Türk Toraks Derneği (TTD) Kongresinde sunulacak bir bildirinin başlığından alıntıdır. Bildirinin tam adı

  • “Nefes Alamıyoruz: Partikül Madde Emisyonları Açısından Türkiye’de
    Hava Kirliliği*”
    şeklindedir.

Yazarları bu ülkenin yüzakları bilim insanlarıdır; her biri sevdiğim, saydığım dostlarım, arkadaşlarımdır. Eşbaşkanlığını yapacağım bir oturumda sunulacak olan bu bildirinin detaylarını yazarlar eminim değişik mecralarda kendileri paylaşacaklardır.
Ben yalnızca özet bölümünden 1-2 noktayı irdelemek istiyorum.

Hava kirliliği, dünyanın olduğu gibi ülkemizin de maalesef göz ardı edilen en temel toplum sağlığı sorunlarından birisi. Yazarlar bildiride partikül madde yönünden Türkiye’nin hava kalitesini ortaya koymayı ve 2015 – 16 yıllarını birbiriyle kıyaslamayı hedefliyorlar. Bunun için de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı’nın kamuoyuna açık verileri partikül madde (PM10) yönünden analiz edilmiştir (PM10: 10 mikrondan küçük partikülleri göstermektedir). PM10’nun saptanan yıllık ortalama değerleri ulusal mevzuat, Avrupa Birliği (AB) ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) belirlediği değerler ile karşılaştırılmıştır. Buna göre ülkemizde normal PM10 sınırlarını ulusal mevzuat değerlerine göre aşan istasyon sayısı 86 (%51), AB değerlerine göre aşan istasyon sayısı 133 (%79) ve DSÖ değerlerine göre de 165 (%98) istasyondur. Yıllık ortalama PM10 düzeyi 100 µg/m3’ün üzerinde olan istasyonlar Muş, Ağrı Doğubeyazıt, Iğdır, Kayseri Hürriyet ve Tekirdağ Merkez’dir (126 – 102 µg/m3).

İstanbul, Ankara ve İzmir illerindeki istasyonlarının yıllık ortalaması sırasıyla 46, 66 ve 41 µg/m3’tür. Tüm istasyonlar yıllık ortalamalar açısından 2015 ve 2016 yılı olarak karşılaştırmalı olarak değerlendirildiğinde; 15 il (%18) ve 85 (%42) istasyonda 2016’da kirlilik artışı mevcuttur. Sonuçta yazarlar PM10 düzeyleri açısından Türkiye genelinde hava kirliliği sorununun tüm ciddiyetiyle 2016 yılında da artarak sürdüğünü
saptamışlardır.

Öte yandan önümüzdeki yıllarda yoğun olarak termik santral yapımının planlandığı illerde halen hava kirliliğinin zaten ciddi bir sorun olduğu ve yapılacak yeni santrallerin bu sorunu daha da ağırlaştıracağını vurguluyorlar. Burada bilinmesi gereken önemli noktalardan bir de, bu verilerin PM10 ölçümleri üzerinden yapıldığı oysa daha da büyük tehlike olan 2.5 mikrondan küçük partikül (PM2.5) düzeyi konusundaki verilerin ise ülkemizde maalesef henüz tüm istasyonlarda rutine sokulmadığıdır. Bu nedenle tehlikenin daha da büyüğünü tam olarak bilememekteyiz.

Bu kongrede ve aynı oturumda sunulacak başka bir bildiri** tam da konunun insan sağlığı ve maliyet boyutuyla ilgili. Yine çok değerli bir ekipçe hazırlanan bu bildiri ise İstanbul’daki hava kirliliğinin nefesimize ve bütçeye etkilerini ortaya koyuyor.
Bu amaçla araştırmacılar Sağlık Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve SGK’nın konuyla ilgili verilerini analiz etmişler. Araştırmacılar İstanbul genelinde 2013-2014 yıllarında solunum sistemi rahatsızlıkları nedeniyle tüm sağlık kurumlarına toplam 12 884 628 hasta başvurusu olduğunu saptamışlar. En sık tanı %31,9 ile üst solunum yolu enfeksiyonu, en çok hastanın da, 0-14 yaş diliminden olduğunu belirlemişler.

İstanbul için bildirilen hava kirliliği parametrelerinden PM10 düzeyleri ile bu hasta başvuruları arasında istatistiksel ilişki olduğunu bulmuşlar.  Bu 2 yıllık sürede İstanbul’da ölçüm yapılan 18 istasyon verilerinden PM10’un 150 ug/ml’nin üzerinde olduğu gün sayısını 256 gün olarak saptamışlar. Bu 2 yıllık sürede solunum sistemi rahatsızlıkları nedeniyle başvuru sayısının, hava kirliliği artışıyla ilişkilendirilen toplamda 149 320 hasta hesaplanmış. Yaş dilimleri açısından bakıldığında, en çok başvuru artış riski, 0-14 yaş diliminde olduğu görülmüş. Sonuçta araştırmacılarca yapılan analizlerde hava kirliliği artışının İstanbul’da solunum sistemi hastalık başvurusunu % 1,17 oranında artırdığı ve 2 yılda SGK fiyatlarıyla bunun sağlık bütçesinde 9 milyon TL ek artışa neden olduğunu saptamışlar.
***
Ülkemizde güzel şeyler de oluyor. Halk sağlığına önemli katkılar sağlayan birbirinden değerli onlarca bilimsel çalışma TTD kongresinde vb. kongrelerde sunuluyor. Kapitalizmin küresel vahşetine dur diyebilecek küresel yapılardır sivil toplum kuruluşları, uzmanlık dernekleri. TTD (Türk Toraks Derneği) bu yıl 25. yılını kutluyor. Dünyada ve ülkemizdeki birçok uzmanlık derneğine model olabilecek bir evrensellikle, demokratik katılım, bilgiyi paylaşarak çoğaltma temel ilkeleriyle kurulmuş olan TTD, benim için de 2. bir eğitim kurumudur. Kendisine verdiğim katkının onlarca kat çoğuunu bana ve benim gibi bilgi aşıklarına karşılıksız sunmuştur, sunmaktadır…

Kapitalizm canavarının yaptığı fütursuz hasarlara karşı küresel akciğer sağlığını koruma düsturu (AS: ilkesi) ile yola çıkmış olan derneğin fikir (AS: düşün) babası, kurucusu ve her aşamasındaki büyük emekçisi Prof. Dr. Ali Kocabaş ve bir avuç insan sayesinde TTD bugünlere geldi. Ülkemiz ve dünyadaki güzel ve olumlu gelişmelere ciddi katkılar sunan TTD’nin bugünlere gelmesini sağlayan tüm bu güzel insanlara binlerce teşekkür. İyi ki var TTD, nice 25. yıllara… (İA/HK)

* Nefes Alamıyoruz: Partikül Madde Emisyonları Açısından Türkiye’de Hava Kirliliği.  Nilüfer Aykaç, Osman Elbek, Kayıhan Pala, Haluk Celaleddin Çalışır. [Abstract:0835] SS-013 [Kabul:Sözlü] [Çevresel ve Mesleki Akciğer Hastalıkları]
** İstanbul İlinde 2013-14 Yıllarında Hava Kirliliğinin Solunum Sistemi Hastalık Başvuruları ve Sağlık Bütçesine Etkileri. Kadir Alp, Sedat Altın, Lokman Tecer, Tülin Sevim, Arslan Saral, Zeynep Dörtbudak [Abstract:0840] SS-014 [Kabul:Sözlü]
[Çevresel ve Mesleki Akciğer Hastalıkları]
================================
Dostlar,

Prof. Dr. İbrahim Akkurt arkadaşımız çok uzun yıllar Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde değerli hizmetler verdi. Göğüs Hastalıkları ile bu hastalıkların iş ve meslekle ilgisi temel çalışma alanı oldu. Birkaç yıl önce, oldukça erken emekli olarak Ankara’ya yerleşti.
Bir yandan hekimlik yaparken bir yandan da Ankara Tabip Odasında İş ve Meslek Hastalıkları toplantılarına emek veriyor.

Öte yandan Türk Toraks Derneği de ülkemizin saygın Uzmanlık Derneklerinden biridir. Bu kuruma çok emek veren Prof. Dr. Ali Kocabaş da neredeyse çeyrek yüzyıldır tanıdığımız bir başka değerdir. Ali hoca başından beri Çukurova’da, Adana’da Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalında emek verdi alanına ve ülkemize.

TTD’nin (Türk Toraks Derneği) 25. yılını biz de içtenlikle kutluyoruz..

  • Türkiye’yi ve insanlığı bilimsel akılcılık öcülüğünde bilim insanları ve
    çağdaş sanatçılar yeniden aydınlığa kavuşturacak.
  • “Küreselleşme” adı altında insanlığı en iğrenç post-modern yöntemlerle sömürüsü de elbet, -çok da uzamadan- tarihin çöplüğüne atılacak!

Sevgi ve saygı ile. 30 Mart 2017, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com