Etiket arşivi: “Türkiye su yoksulu bir ülkedir

MELEN Çayı’nın ACI YAZGISI


MELEN’in ACI YAZGISI

Ali_Ercan_portresiDeğerli arkadaşlar,

Megakent İstanbul, Düzce ve yöresini kurutmak pahasına Melen Çayından su çekiyor. 15 milyon nüfuslu İstanbul’u besleyen barajlardaki su düzeylerinde şimdiye dek görülmedik ölçüde düşüşler var.
Yıllardan beri söylüyoruz,

  • “Türkiye su yoksulu bir ülkedir, su zengini değildir, Toprak ve su potansiyeli olarak 40 milyon nüfustan fazlasını insan gibi yaşatabilecek bir ülke değildir.” diye;

ama anlayan dinleyen olmadı.. Bir zamanlar “Türkiye su zengini bir Ülkedir, adam başı 2 bin m3 / yıl dolayında su potansiyelimiz var..” diyen uzmanlar(!) bile, şimdilerde ” aaa, Türkiye gerçekten su yoksulu bir Ülkeymiş” demeye başladılar. æ

Melen Çayı
Dosya:Buyuk-melen-duzce (1).JPG

 

Istanbul’a su sağlayan Melen Çayı’nda da kuraklığa bağlı olarak
su düzeyinde 80 cm düşüş oldu.
 

Uzmanlar, Melen Çayı’nın İstanbul’a çare olamayacağı görüşünde.
Eylül ayının sonuna dek etkili yağışlar beklemiyoruz.

  • Durum çok ciddi.

Sakarya’nın Kocaali ilçesine bağlı Ortaköy beldesinde bulunan regülatör ile Melen Çayı’ndan İstanbul’a geçen yıl 160 milyon metreküp su sağlandı.
Bu yıl ise Melen Çayı’nın %80’inin bulunduğu Düzce’de kuraklık etkilerini göstermeye başladı. Melen Çayı’nda ve besleyen derelerde su düzeyi düştü. Vatan’ın haberine göre; geçen yıl Şubat ayı ile kıyaslandığında çaydaki su düzeyinde yaklaşık 80 cm’lik düşüş olduğu belirlendi.
Düzce’nin Cumayeri İlçesi Dokuz değirmen köyündeki köprünün ayaklarında ve çay yatağında su düzeyindeki düşüşün izleri belli oluyor. Geçen yıllarda mayıs ayına dek karların bulunduğu Kardüz Yaylası’nda ise çok az kar bulunması, kuraklığın boyutunu da gösteriyor.

Prof. Dr. Selahattin İncecik (İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü):

“Yıllık ortalama yağış miktarı yaklaşık 750 mm. En yüksek yağışlar Ekim-Mart ayları arasında görülür. Melen de yağış alamıyor. Melen suyunu taşımak fikri İstanbul için
en doğru proje. Ancak Melen; İstanbul’la aynı havzada yer aldığından,
yeterli yağış alamıyor.

  • İstanbul’un su havzaları yasalarla sıfır tolerans ile koruma altına alınmalıdır. 
  • Ömerli ve Terkos Havzası yaşamsal öneme sahip.
  • İstanbul’un kuzeyi mutlaka özel koruma altına alınmalıdır.

Kent çok hızlı büyüyor ve mevcut altyapı yetmiyor. Eylül ayının sonuna dek etkili yağışlar beklemiyoruz. Durum çok ciddi. Şebeke suyuyla araba yıkamasına son verilmeli.

  • İSKİ, tüm abonelerine faturayla birlikte tasarruf önlemlerini anlatan broşürlerden göndermeli. Kayıp, kaçak denetim altına alınmalı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre yağışlar geçen yıl Ocak ayında
önemli ölçüde azaldı. Bu yıl ocak ayı yağış ortalaması 60 mm. Normali ise 77 mm. Geçtiğimiz yıl Ocak ayı yağış ortalaması ise 100 mm. Yağışlar normale göre %22, geçen yıl Ocak ayı yağışına göre ise %39 azaldı. Marmara Bölgesi yağış ortalaması
52 mm. Normali 75 mm. 2013 Ocak ayı yağışı ise 108 mm’dir. Yağışlarda normale göre %31 geçen yıl Ocak ayı yağışına göre ise %52 azalma gözlendi.
Devlet Su İşleri eski yönetici olan ve Melen Projesi’nde görev alan
Su Politikaları Uzmanı Dursun Yıldız şunları söylüyor:
“Melen, mega kentin can damarı durumuna geldi. İstanbul’da Melen Projesi dışında depolama kapasitesi oluşturacak yer yok. Ankara’nın içme suyu depolama oranı İstanbul’un 2 katı. Kaldı ki, İstanbul’un nüfusu Ankara’nın 3 katı. Şu an Melen’den
yılda 257 milyon metreküp su almayı düşünüyoruz. Projenin 3 ve 4’üncü aşamaları gerçekleştiğinde rakam 1 milyar metreküp üzerine çıkacak. İstanbul için Melen havzasındaki toplama kapasitesi ve suyun akım gücü bir koşulla yeterli olur : 

İstanbul bir an önce kendine çeki düzen vermek zorundadır. Şehirdeki yitik-kaçak oranı %30 düzeyinde. Günde 2,5 milyon metreküp su verilen bir kentte %30 çok önemli bir orandır. Yılda 850 milyon metreküp su tüketen İstanbul’da yitik-kaçak 250 milyon metreküp yapar. Bu oranı %15’e çeksek 1 yılda Melen’den gelen suyun yarısı ölçüsünde tasarruf sağlamış oluruz. Şayet Melen Havzası’nda da kurak döneme girilirse, denizden su arıtma veya sitelerdeki atık suyun yeniden arıtılması
gibi çözümlere yönelmek gerekecek.”

Prof. Dr. D. Ali ERCAN
Milliyet