Etiket arşivi: TCK m. 309

16 Şubat 2023 TV Konuşmalarımız : Depremi Konuşmayı Sürdürüyoruz..

Dostlar,

Bu akşam, 16 Şubat 2023 Perşembe, 2 TV konuşmamız olacak..

İlki Bursa’dan yayın yapan Güncel Haber -16‘da Gazeteci – Yazar Sn. Özge Demir ile. 20:30’da yayına başlayacak (kaydı dün yapıldı).

Burada Maraş depremini hukuksal ve kamu yönetimi – siyaset bilimi boyutlarıyla ele alacağız. Dün akşam sağlık boyutunu Sn. Demir ile irdelemiş ve web sitemizde yayınlamıştık (yaklaşık 45 dk.) : https://fb.watch/iJ3dbN02mO/

(Veya : 15 Şubat 2023 TV konuşmalarımız : Deprem ve Sağlık Hizmetleri | Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM)


İzlemek için tıklayınız : https://www.youtube.com/watch?v=pgbPkVo0hm4

****
İkincisi ise, Avusturya’dan yanın yapan Düzgün TV‘de Sn. Serdar Altun ile gerçekleştirildi. Programcı Sn. Altun, “Deprem ve Sağlık Sorunları“. Ne var ki 1 saati bulan programda Sn. Altun, deprem bölgesinde sağlık sorunları ve bulaşıcı hastalık salgını riski dışında afetin hukuksal boyutlarını, siyasete olası yansımalarını… da gündeme getirerek bize sorular yöneltti.

İzlemek için tıklayınız : https://www.youtube.com/live/JnORxL61OhU?feature=share
Veya : https://fb.watch/iKaOrVa3aL/

Ülkemize yararlı olmasını dileriz.

Bize ekranlarını açan yayıncılara teşekkür ederiz.

İzlenmesi, paylaşılması ve bilimsel gereklerinin hızla yerine getirilmesini dileriz.

Afetin politik hesaplara araç yapılmasını şiddetle kınar ve siyasetçileri bundan men ederiz.

Seçimler ertelenemez,
18 Haziran 2023’te yapılacaktır. Tersi Anayasayı çiğnem (ihlal) suçu oluşturur ve yaptırımı Türk Ceza Yasası m.309’da tanımlıdır. Merak eden bakmalı ve aklından çıkarmamalıdır.

  • Bu afette ve çok ağır sonuçlarında AKP/RTE iktidarının bağışlanamaz sorumluluğu açık, net ve tartışma dışıdır.
  • Sandıkta politik hesabı sorulmalıdır / sorulacaktır.
  • Ardından da Yüce Divan’da yargılanarak hukuksal hesabı mutlaka sorulmalıdır / sorulacaktır.

Sevgi, saygı ve derin acı ile. 16 Şubat 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Mülkiye’li​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik

AKP = ERDOĞAN’ın ÇILDIRTAN SÖZLERİ : “Birkaç TANE şehidimiz var, şehitler tepesi boş kalmayacak” (!?!?)

AKP = ERDOĞAN’ın ÇILDIRTAN SÖZLERİ :

Birkaç tane şehidimiz var,
şehitler tepesi boş kalmayacak
” (!?!?!?!?!….)

Meslektaşımız (Beyin ve sinir cerrahisi profesörü) sevgili Dr. Talat KIRIŞ’ı, sitemizde yayınladığımız insancıl ve olağanüstü sabırlı yazısı nedeniyle kutluyoruz.. (http://ahmetsaltik.net/2020/02/25/birkac-sehit/, 25.02.2020)

AKP = Erdoğan’ın bu sözleri, “Birkaç TANE şehidimiz var, şehitler tepesi boş kalmayacak

sözleri, üstelik gırtlağını yırtarcasına hamaset yüklü haykırışı bizi tek sözcükle ÇILDIRTIYOR!

Bize olağanüstü saçma ve acımasız geliyor..

Ne demektir “ŞEHİTLER TEPESİ” ??
Nerededir bu tepe??!!
Niçin boş kalmayacaktır bu tepe??!!
Bu tepe neden şehitlerle doldurulacaktır??!!
Kimler şehit verilecektir bu akıl – vicdan – insaf – insanlık dışı kanlı politikalarla??!!
……………
Soruları uzatabiliriz..
Her soru beynimizin içinde zonkluyor ve kalleş bir balyoz gibi bizi adeta parçalıyor..
****

  • Birkaç TANE şehidimiz var, şehitler tepesi boş kalmayacak

saçmalığının akıl hocası kimlerdir? Hangi imaj / basın / politik / diplomatik… danışmanı yumurtlamıştır?? Çok mu uğraşılmıştır bu iler tutar yanı olmayan patolojik söylemi bulmak için, halka dönük ölçüsüz algı yönetimi amaçlı??

Bu sözleri AKP = Erdoğan’a kim(ler) söyletmiştir?
Dış kaynaklar mı?? Kim, kim, kimler??

Tarih ve insanlık asla bağışlamayacaktır bu çok ağır insanlık suçunu!
Gencecik masum yurttaşlarımız / askerlerimiz, uğruna şehit olunacak hangi yurt değerlerini (!) savunmaktadır uzak diyarlarda??

Libya’da, askeri birliklerin komutanı Tuğgeneralimizin şehit edildiği savlarını dış kaynaklardan öğreniyoruz. Keza bir albayımızın da.. Sayısını, yerini – yurdunu, adını – rütbesini, evli – bekar olup olmadığını, geride yetim – öksüz çocuklar, boynu bükük eşler, yavuklular, anababalar…. bırakıp bırakmadığını…. bilmediğimiz yurt evlatlarımız..

Doğru mudur bunlar AKP = Erdoğan ??
Neden halktan gerçekleri saklıyorsunuz? Açıklamaktan neden korkuyorsunuz?
Gerekçeleriniz haklı ve meşru ise halka anlatınız ve ulusu ikna ediniz..
Ulusal ve Uluslararası hukuka uygun girişimler içinde iseniz, TBMM’ye getiriniz önerinizi ve izin – yetki alınız.
Anayasa md. 92 açıkça TBMM’yi yetkili kılıyor yurt dışına askeri birlik yollamak için.

Libya’da şehit olan general, albay (?) ve öbür şehitlerin devlet töreni neden yapılmamıştır?
Bunun telafisi var mıdır? Yoksa cenazeleri de getirilememiş midir bu aziz şehitlerin yurda??
Naaşlar getirilip hiç utanıp – sıkılmadan törensiz, gizlice gömüldü ise, yürekleri dağlanan aileleri nasıl susturdunuz? Ne tür ve hangi ölçü ve araçlarla inanılmaz baskılar yaptınız ki bu insanların çığlıkları duyulmadı, duyulamadı? Ya da basını mı sansürlediniz, interneti mi yasakladınız? YENİÇAĞ’dan 2 gazeteciye yapılanlar nedir Allah aşkına? Sanal hesaplarına el koymalar, iletilerini ortamdan silmeler?? Yayın yasağına da yasak getirmeler??
****
İktidar hırsı bunca mı kör eder insanları?
Ülke ve insanlarımız böylesine mi ateşe atılır?
Bu meşru bir savaş ve savunma değildir!
Ulusal, uluslararası hukuka ve insan haklarına açıkça aykırıdır, İNSANLIK SUÇUDUR!
Hiç kuşku yok, yasal – hukuksal – politik bedeli de o ölçüde çoooook ağır olacaktır.

Anayasa’nın 137. ve 92. maddeleri açıkça çiğnenerek suç işlenmektedir!
İşlenen suç, en azından / hafifinden TCK m. 309’da tanımlanan ANAYASAYI İHLAL suçudur.

TSK’ya verilen askeri emirler ulusal ve uluslararası hukuka açıkça aykırıdır, meşru değildir
ve yerine getirenleri kaçınılmaz sorumluluk altına sokmaktadır.

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “zabit ve kumandan“ları çok ağır ve tarihsel bir yükümlülükle karşı karşıyadırlar. Bu suça asla ve kat’a ortak olmamalıdırlar.

Özal’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde Irak’a askeri operasyonu ulusal – uluslararası hukuk ve ülke çıkarlarına aykırı görerek reddeden ve görevini onuruyla bırakan bir Genelkurmay Başkanımız vardı, unuttuk mu o kahraman komutanı??

Hayır, hayır, asla unutmayalım o yiğit insanı ve onurlu çıkışını..
O komutan, merhum, (E) Org. Necip Torumtay idi.. (Kendisiyle söyleşimizi web sitemizde yayınladık..) Kimbilir hangi ağır – kanlı faturalardan yurdumuzu esirgedi aziiiiz Torumtay…
***
Bir de (E) Org. Işık Koşaner Genelkurmay Başkanımız ve Kuvvet Komutanlarımız vardı değil mi? Onlar da TSK’ya kurulan emperyalist kumpasları dağıtmak için Silivri FETÖ mahkemelerinde (!) Tanık olmak istemişlerdi. Mahkeme salonunun kapısına dek gitmişlerdi sivil giyinerek.. Gözü dönmüş yargıç kılıklı FETÖ militanları onların tanıklığını bile reddetmişti. Bu onurlu Paşalar suça ortak olmayı reddedip istifa etmişlerdi ve tarihte, Ulusumuzun bağrında hak ettikleri saygın yeri aldılar, gönüllere yerleştiler..
****
Son olarak                                      ;

AKP’nin yöneticileri, Milletvekilleri, seçmenleri,,, hepiniz akıl tutulmasına mı uğradınız?

Saray sözcüsü, neden gerçek olmayan açıklamaların sözcülüğünü sürdürüyor?

Danışmanlar, Başdanışmanlar, Bakanlar, Yüksek İstişare Kurulu üyeleri, AKP = Erdoğan’ı yetiştiren hocaları, gerçek İslam ulemaları….. neden susup oturuyorsunuz????

Ülke içinde son derece ağır çok sayıda ulusal sorun yaşanırken, artık masum vatan evlatları ölüyor, şehit oluyor hiç gerekmezken! Gündem oyunu mudur bunlar, hiç utanıp sıkılmadan?

Büyük ATATÜRK
çooook haklı ve yerinde olarak uyarmamış mıydı?

  • Ulusun yaşamı tehlikeye düşmedikçe savaş bir cinayettir!

AKP = Erdoğan, “savaş” sözcüğünü kullanıyor fütursuzca.. Böyle bir yetkisi yok! Bu yetki, Ulusun temsilcisi TBMM’nindir.. Anayasa hukuku profesörü TBMM Başkanı ve Ulusun Vekilleri bu açık yetki gaspına suskun kalamaz, kalmamalıdır!

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, apaçık hukuksuzluk – Anayasa çiğnemi (ihlali) karşısında AKP’yi bugünlerde uyarmayacak da ne zaman ve ne için uyaracaktır?

  • Ülkenin bütün kaleleri zaptedilmiş, tüm tersaneleri ele geçirilmiş, Vatan bilfiil işgal mi edilmiştir yerli ve yabancı bedhah müstevlilerce ??
  • Eğer öyle ise; bu derdin de tanısı çok geçmeden konacak ve bahtı karanın maderini kurtaracak yiğitleri bu kadim Ulus bir kez daha mutlaka ama mutlaka doğuracaktır vakti – saati geldiğinde..


Sevgi, saygı ve ÖLÇÜSÜZ ACI ile. 25 Şubat 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Hekim, Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (SBF)
Sağlık Hukukçusu 
  www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com