Etiket arşivi: Musul petrollerinin paylaşımı

DERSİM İSYANI


DERSİM İSYANI

Dostlar,

Sayın Em. Tümg.Naci BEŞTEPE’nin 05 Ocak 2013’te yayımladığımız yazısını,
konunun gene utanmazca siyasal sömürüye (istismara) alet edilmesi nedeniyle
bir kez daha okuyucularımızın, ilgililerin bilgi ve ilgisine sunmak istiyoruz.

Arşivde yer alan, bizim makalemiz de dahil olmak üzere birkaç yazıyı daha
öne çekeceğiz.

Sevgi ve saygı ile.
24 Kasım 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

================================================

Naci_Bestepe_portresi

Em. Tümg. Naci BEŞTEPE

Tunceli bölgesine devletçe yatırım (yol, köprü, okul, sağlık ocağı vb.) yapılmaya başlanması, askere alma ve vergi işlemlerinin düzene sokulmak istenmesi üzerine, bölge halkını sömürmek üzerine inşa edilmiş dinsel kisvelerden de yararlanan feodal düzenin uygulayıcılarının başlattığı bir isyandır.

SEYİT Rıza da, ŞEYH Sait gibi dinsel sıfatından yararlanmıştır.

Bölge halkının Seyit Rıza’nın peşinden gitmesinde bir etken bilinçli veya körü körüne inanç ise, bir etken de bölge halkının Osmanlı döneminden (Yavuz Sultan Selim’in
İran seferi öncesindeki kıyımı) kalan devlete karşı koşullanmışlığıdır.

GÜNEYDOĞU SORUNU MU, KÜRT SORUNU MU?
TERÖR SORUNU MU, BAĞIMSIZLIK SORUNU MU? ÇÖZÜM NEDİR?

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Osmanlı döneminden başlayarak (1806’dan sonra)
44 isyan olmuştur. Bunların 24’ü Cumhuriyet dönemine rastlar. İsyanların çoğu,
devlet otoritesini kabul etmeyerek feodal düzenin sürmesinin istenmesinden kaynaklanmıştır.

Şeyh Sait isyanı ise, Musul petrollerinin paylaşımında Türkiye Cumhuriyeti’nin devre dışı bırakılmasını sağlamak amaçlı, İngiliz emperyalizmi güdüm ve destekli bir isyandır. Etnik köken yanında din sömürüsünden de yararlanılmıştır.

1937-38 DERSİM (Tunceli) isyanından sonra, 1984’e kadar benzer olaylar yaşanmamıştır.

1984 yılında Eruh ve Şemdinli baskınları ile başlayan PKK eylemi ise emperyalist güçlerce yönlendirilen ve desteklenen ayrılıkçı bir silahlı kalkışma (isyan)dır.
Tarihteki en uzun ve en büyük çaplı (bölge-insan sayısı) isyandır.
Etnik yapının istismar edilmesi temeline oturtulmuştur.

Dil, kültürel haklar, demokrasi, eşitlik, insan hakları gibi göreceli kavramlar gerekçe ve
bahane olarak kullanılmıştır. Hâlâ da kullanılmaktadır.

Emperyalistlerin amacı; enerji kaynaklarını, ulaşım, nakil yollarını en kolay-en ekonomik biçimde denetlemektir.

Bunun için, dört devlet içindeki Kürt kökenlilerin yoğun oldukları bölgelerin koparılmasıyla kurulacak bir Kürt Devleti en iyi çözümdür.

PKK‘nın kullanıldığı ve başı çektiği bu başkaldırının uzaması, bölge halkında
kin ve intikam duyguları ile AYRIŞMA ve KENDİ DEVLETİNİ KURMA düşüncesini pekiştirmektedir.

Bu düşünce özellikle 35-40 yaş ve altındaki kuşak için geçerlidir.

Başta ABD olmak üzere emperyalist devletlerin isteği de tam budur.

  • Olayın adını KÜRT SORUNU koyarsak baştan taraf olmayı ve
    bölünmeyi kabul etmiş oluruz.

Yapılan, silahlı başkaldırıya karşı mücadeledir.

Uluslararası hukuka göre savaş; iki devlet veya devletler grubu arasında, siyaset yoluyla çözülemeyen sorunların silahla çözülmesidir.

Çözüm; siyasi kararlılıktadır.

Çünkü ulusal irade TBMM’ndedir.