Etiket arşivi: İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu

Diren Silivri!


DİREN SİLİVRİ!

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun 5 Ağustos’ta Silivri’de gerçekleşecek
Ergenekon Davası karar duruşmasını izlemeye gidecek yurttaşları tehdit etmesine sosyal medyadan tepki yağdı.

Twitter’da #dirensilivri etiketiyle twit atan yurttaşlar, etiketi kısa sürede
en çok konuşulanlar arasına soktu. İşte atılan twitlerde bazıları:

– Ellerinden gelse 5 Ağustosu takvimlere yasaklayacaklar.
Korkularınız daha çok boyut değiştirecek! #dirensilivri

– Ellerine silah almamış güzel insanlari yargıla, teröristleri serbest bırak.
Ondan sonra, “destek bile olamazsınız” diye tehdit et #dirensilivri

– Vali Mutlu annemizin babamizin ağabeyimizin kardesimizin salona girişini de yasakladın. Korkunun ecele faydası olsaydı… #dirensilivri

– Vali Mutlu 5 Ağustos’ta Silivri’yi kapatacakmış..
Ne kadar akıllısın, ama unutma senden daha akıllı insanlarda var; #dirensilivri


04AYD01A sehir



ERGENEKON MAHKEMESİ NASIL KARAR VERECEK  

SAVUNMA YAPMAYAN 59 SANIK VAR!

  • Ergenekon Mahkemesi, 59 tutuksuz sanığın son savunmalarını almadan
    5 Ağustos’ta (2013) karar vermeye hazırlanıyor.

Ancak Mahkeme’nin sanığın son savunmasını almadan hüküm vermesi yasalara aykırı.

Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmasını yapmayan 59 tutuksuz sanığın söyleyeceklerini dinlemeden haklarında hüküm verecek.

Davada tutuksuz yargılanan eski Aydınlık Gazetesi İmtiyaz Sahibi
Mehmet Sabuncu, 21 Haziran’da yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

“Ben öğleden önceki duruşmaya gittiğimde hakim ismimi anons etti. Ben de avukatımın Çağlayan’da duruşması olduğu için avukatsız savunma yapmak istemediğimi söyledim. Ben öğleden sonra savunma yapmak isteyince salonda bulunan Ulusal Kanal Haber Müdürü Ufuk Akkaya’ya söz verildi.”

***************

Musa_Kart_Adalet_Mulkun_Temeli_5.8.13

Musa Kart, Cumhuriyet, 5.8.13

Siivri Hatırası : Adalet mülkün temelidir.

“Adaletsizlik eden adaletsizliğe uğrayandan mutsuzdur.”

  • Demokritos

Sevgi ve saygı ile.
Asos, Çanakkale, 5.8.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Necdet Saraç : Dördü de Alevi!


Dördü de Alevi!

necdet_sarac_portresi

 

 

Necdet SARAÇ
YURT
Gazetesi, 12.7.13

 

Gezi direnişi sırasında öldürülen dört kişinin dördü de Alevi!

1. Mehmet Ayvalıtaş,
2. Abdullah Cömert,
3. Ethem Sarısülük 
4. Ali İsmail Korkmaz Aleviydi!

Kesin bir sonuç olmasa da saldırılar sonucu yaralananların da çoğunun
Alevi olduğu söyleniyor…

Öldürülenlerin ve yaralananların bu kimliklerine bakınca İster istemez insanın aklına
“bu kadar tesadüf olabilir mi” sorusu gelip takılıyor! Ancak, bu sorunun kesin bir cevabı henüz yok. Tesadüf de olabilir, iktidarın ceberrutluğu ve Alevilere yönelik
kin ve nefret
i düşünüldüğünde önceden planlanmış bir gerçek de olabilir!

Senaryo yazmayacaksak, kesin olan bir şey var:

Bu sorunun cevabını AKP iktidarda olduğu sürece bulamayacağız!
Çünkü bu sorunun cevabı ancak hukukun işlediği, adaletin sağlandığı demokratik bir Türkiye’de bulunabilir. Yani, yapanın, yaptığının yanına kar kalmadığı, yargıcın adil olduğu, doktorun Hipokrat yeminine uyduğu, hatta Mobesse kameralarının
“herkes için eşit görüntü verdiği” bir Türkiye’de…

  • Çünkü, bu ülkede Mobesse kameraları bile şaibeli!

Ethem’in ölümüne neden olan vurulma anında, Mobesse kamerası boşluğu ve ağaçları çekiyor, Ali İsmail’in ölümüne neden olan dövülme anları ise bir anda otel kamerasından kayboluyor!

Çünkü bu ülkede, hem iktidar sahiplerinin, hem de iktidara hizmet edenlerin vicdanları kurumuş durumda! Siz bakmayın onların Suriye ve Mısır’daki Müslümanlar için
“vicdan” yaptıklarına. Onlar yalnızca kendilerine Müslüman! Gerisi külliyen yalan!

Vicdanları kurumamış ve söyledikleri yalan olmamış olsa, ortada gencecik insanların cenazeleri dururken, kırılan reklam panolarını, maddi hasarları sabah akşam gözümüzün içine sokup durmazlar!

Vicdanları kurumamış ve söyledikleri yalan olmamış olsa, otopsi raporları ve televizyon görüntüleri ortadayken, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek
“Ethem arkadaşları olan provokatörlerin taşıyla öldürüldü” diyemez,
Samanyolu haber ve Beyaz TV de bunu manşetine taşıyamaz!

Vicdanları kurumamış ve söyledikleri yalan olmamış olsa, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu: “Vicdanım rahat. Emniyet teşkilatı sürekli bir şiddet görüntüsü içerisinde
hareket etmiştir diye bana asla söyletmeniz mümkün değil.” diyemez!

Vicdanları kurumamış ve söyledikleri yalan olmamış olsa, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Ali İsmail Korkmaz’ın ölümü için “Kendi arkadaşlarına bile zarar verip ‘polis yaptı’ süsüne büründürmeye çalışıyorlar.” diyemez! Bunu diyen Vali ve ona bağlı polis
o zaman “doğal bir şekilde” Ali İsmail’in dövülme anını görüntüleyen otelin kamera kayıtlarının sağlam şekilde alır, arkasından savcılığa bozuk şekilde teslim eder!
Arkada delil bile bırakmaz!

Vicdanları kurumamış ve söyledikleri yalan olmamış olsa, arkadaşları tarafından
yaralı bir şekilde hastaneye götürülen Ali İsmail Korkmaz’a kimse “bu bir adli vakadır. Önce karakola ifadeye götürün..” diyemez!

Ve bunların vicdanları kurumamış, söyledikleri de yalan olmamış olsa, Nedim Şener’in Posta Gazetesi için hazırladığı “Aleviler Ne İstiyor” başlıklı yazı dizisinin reklam spotu, içinde “katliam” kelimesi geçiyor diye yasaklanmaz!

CHP’li Ali Özgündüz’ün sorusuna Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, katliam yapmanın neredeyse “serbest” ama katliama katliam demenin yasak olduğu bir Türkiye’de hepimizle dalga geçer gibi “böyle bir ifade vatandaşlar arasında kin ve düşmanlık tohumları ekebilir. Çocuk izleyicilerin üzerinde olumsuz etki ve muhtemel nefret algısı oluşturacaktır.” diye asla cevap veremez!

Bu gerçeklere rağmen, özellikle AKP ve AKP iktidarından beslenen kesimlerin laftan anlamayacakları, kuruyan vicdanlarını da yeniden harekete geçiremeyecekleri kesin!

Ancak, Ramazan nedeniyle habire vicdan, insanlık, yardım laflarını tekrarlayan ve
buna rağmen zalimlerin arkasında duran milyonlarca insanın hiç değilse Ali İsmail Yılmaz’ın cenaze töreninde Ethem Sarısülük’ün annesi ile Ali İsmail Korkmaz’in annesinin ne büyük bir acıyla birbirlerine sarılıp ağladıkları fotoğraf karesine
mutlaka bakmalarında büyük yarar var!

1_tabut_3_anne_12.7.13_Cumhuriyet

(Fotoğrafı biz ekledik, Cumhuriyet, 12.7.13, Ahmet Saltık)

Çünkü o yaşanan acı gerçeğin resmi! Her şeyi anlatıyor! Kim bilir, belki o resim vicdanları yeniden harekete geçirir ve bu ülkede yeniden adalet konuşulmaya başlanır!

İSMAİL HAKKI KARADAYI SERBEST

İSMAİL HAKKI KARADAYI SERBEST!

Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı,
28 Şubat soruşturması kapsamında İstanbul’da gözaltına alındı. Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, ”Batı Çalışma Grubu emir komuta zinciriyle kuruldu” demişti. Bu arada ilginç bir tarihi tesadüf de yaşandı. Bundan bir yıl önce 05 Ocak 2012’de cumhuriyet tarihinde ilk kez emekli bir genelkurmay başkanı (İlker Başbuğ) terör örgütü yöneticisi olmak suçlamasıyla savcıya ifade vermiş ve tutuklanmıştı. Bir yıl sonra hemen hemen aynı tarihlerde yine bir emekli genelkurmay başkanı ifade için savcıya gidiyor.

Karadayı’nın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen 28 Şubat soruşturması kapsamında gözaltına alındığı öğrenildi.

Soruşturmayı yürüten TMK’nın 10. maddesi ile görevli Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili’nin talimatı doğrultusunda Karadayı’nın İstanbul Fenerbahçe Orduevi‘nin yanındaki lojmanına polis gönderildi.

Karadayı önce sağlık kontrolünden geçirilecek. Daha sonra polis marifetiyle Atatürk Havalimanı’ndan Ankara’ya götürülecek Karadayı, Ankara Adliyesi’nde Mustafa Bilgili’ye ifade verecek. 28 Şubat soruşturmasına ilişkin

TARİHİ TESADÜF

05 Ocak 2012 tarihinde İnternet Andıcı Soruşturması kapsamında ‘şüpheli’ sıfatıyla ifadeye çağrılan Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Cihan Kansız’a, yaklaşık 7 saat ‘şüpheli’ sıfatıyla ifade verdikten sonra tutuklanma talebiyle çıkarıldığı mahkeme tarafından cezaevine konulmuştu. Cumhuriyet tarihinde ilk kez eski bir genelkurmay başkanı olarak sivil bir savcının makamında ifade vermiş ve ‘terör örgütü yöneticisi olmak ve darbeye teşebbüs’ suçlarını işlediği iddiasıyla tutuklanmıştı. Bundan tam bir yıl sonra bugün 28 Şubat soruşturması kapsamında dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ifade için gözaltına alındı.

Karadayı’nın avukatı Erol Yılmaz Aras, Hürriyet’e, “Fenerbahçe Orduevi’ndeki lojmanında polislerin olduğu bana bildirildi. Polis marifetiyle Ankara’ya getirilmesi istendi. Evinde arama yapılmadı” dedi.

Aras, müvekkili hakkında bir gözaltı kararı olmadığını belirterek, “Herhangi bir gözaltı kararı yok. Zaten ben 10 gün önce savcılığa başvuruda bulundum. Yazılı dilekçe vererek, 28 Şubat soruşturması kapsamında ifadesinin alınmasını talep ettim müvekkilimin. Sadece polis marifetiyle getirilme kararı var” diye konuştu.

Gözaltı kararı olmamasına rağmen iki polis aracının Karadayı’nın evine gelmesine de tepki gösteren Aras, “Bu durum hukuksuzdur. Çünkü gözaltı kararı yok. Müvekkilim havaalanına götürülmek üzere yola çıkarıldı” dedi.

SAĞLIK KONTROLÜNDEN GEÇİRİLDİ

Karadayı, sağlık kontrolünden geçirildi. Karadayı, sağlık kontrolü için Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi. Kendi korumaları ve sivil polis eşliğinde adliyeye getirilen Karadayı, otopark kapısından içeri alındı. Adli Tıp’ta sağlık kontrolünden geçirilen Karadayı yeniden otoparktaki araca indirildi. Asansör ile araca indirilen Karadayı’nın görüntülenmemesi için gazeteciler otoparka sokulmadı.

Savcılığın hakkında gözaltı kararı da çıkardığı Karadayı, uçakla Ankara’ya götürülüyor.

AKP’DEN İLK YORUM

AKP Genel Başkan Yardımcısı M. Ali Şahin, 28 Şubat soruşturması kapsamında Genelkurmay eski Başkanlarından emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın ifadeye çağrılmasıyla ilgili, “Türkiye normalleşirken, daha güçlü demokrasiye doğru
yol alırken, geçmişte yaşanmış demokrasi ve hukuk dışı uygulamaların hesabının sorulmaması mümkün değildir
” dedi.

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Karadayı’nın evinde arama olmadığını belirterek, ”Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gönderdiği talimat gereği ifadesi alınmak üzere Ankara’ya çağrılması söz konusu. Sadece ifadesi alınmak üzere bugün götürülmesi yönünde bir talimat var. İstanbul Emniyetimiz de bununla ilgili olarak kendisini evlerinden alarak Ankara’ya intikallerini sağlamak üzere şu anda görev başındalar.” dedi.

ÇEVİK BİR: ‘EMİR KOMUTA VAR’

28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklu bulunan dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, ”28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantısı sonrasında da Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, Genelkurmay Başkanı Karadayı’dan aldığı emir ve direktiflere göre mutad çalışmayı başlatmış, yönergeler, usul ve prensipler çerçevesinde hazırlıklarına başlamıştır” demişti.

82 SORU VE TUTUKLAMA TALEBİ

Uçakla Ankara’ya getirilen Karadayı havaalanından adliyeye Genelkurmay’a ait olduğu öğrenilen sivil bir araçla getirildi. 83 soru sorulan ve yaklaşık 4 saat ifade verrikten sonra mahkemeye sevk edilen Karadayı serbest bırakıldı.

TANKLARI SİZ Mİ YÜRÜTTÜNÜZ?

İsmali Hakkı Karadayı’nın savcılıkta soruların hepsine yanıt verdiği öğrenildi. “Sincan’da tankları siz mi yürüttünüz?” sorusuna Karadayı’nın, “Haberim yok. Güzergahtaki yolun bozuk olması nedeniyle tankların oradan geçirildiğini biliyorum. Bunun dışında bilgim yok” yanıtını verdiği öğrenildi. Karadayı ayrıca, “Islak imzam olmayan hiçbir belgeyi kabul etmiyorum. Hazırlanan belgelerle ilgili bilgim yok, Bilgim olsaydı ıslak imzam olurdu” diye konuştu.

SERBEST BIRAKILDI

Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı tutuklama talebiyle çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı.

ASKERHABER / ANKARA, 3.1.13