Etiket arşivi: Haccın matematiği

Hac faciasına Vahhabi bakışı

Nilgün Cerrahoğlu

Cumhuriyet, 26.9.2015

Takdiri ilahi”…
Güzel öldüler”…
Fıtrat
Sorumluluk (disiplinsizlikten) ölenlerin!
Son 25 yılın en feci “hac faciasına yapılan Suudi yorumlarda; Vahhabi İslamın fotoğrafını dört dörtlük çekmek mümkün.
800’e yakın insanın yaşamını yitirdiği, bir o kadar insanın yaralandığı faciada Suudiler, sorumluluğu kendilerinden başka herkese ve her şeyin üzerine atmaya hazırlar.
İnsan yaşamına karşı vurdumduymazlığın tavan yaptığı nokta “Vahhabilik”miş… demeden edemiyor insan.
Konuya ilişkin en aydınlatıcı yazılardan birini dün New York Times’da okudum.
Şeytan Taşlama”daki izdiham ve ilkel itiş kakış ölümlerini irdeleyen NYT; Suudi Arabistan devlet TV’sinin “fıtrat” kontenjanından konuyu “Bu muazzam kalabalıkların toplandığı her yerde, böyle kazalar olur” diye topladığını ve “güzel öldüler” makamından “zaten ölenlerin cennete gittiğini” ilave ettiğini yazıyor.
Nasıl, tanıdık değil mi?

Sırf ‘para’ baştacı
Takdiri ilahi”nin bu en “bağnaz”, “akıl fukarası”, “gerici” yorumuna ek olarak ABD yayın organı; Suudi Kraliyeti’nin, mevcut güvenlik organizasyonunu iyileştirmeye çalışmak yerine “hacılarla” ceplerini doldurduğunu anlatıyor.
Gazete, Dr. Al Raşid isimli bir kadın antropologdan görüş almış…
Suudi Arabistanlı antropolog kadın; hacılara sözüm ona daha çok yer açmak için Mekke’yi sürekli inşaa ettiklerini ama bunun hacılara değil yalnız Kral’ın ailesine yararı olduğunu;
bu amaçla yapılan yapım faaliyetleri ve toprak istimlaklerinden sadece Suudi prenslerin kazançlı çıktığını, servetlerine servet kattıklarını anlatıyor.

Sorumluların arkadan “merhum hacıları cennete havale etmek suretiyle” hesap vermekten kaçındığını bildiriyor.
NYT, Sami Angawi adında bir mimarla da konuşmuş.
Hac” konusunda ihtisaslaşan mimar da şunu ekliyor:
Hacıları karşılamaya çok para harcanıyor. Ama çözüm (Suudilerin başvurduğu gibi!) hep daha çok köprü ve yollar yapmak değil. Kalabalıkları yönetebilmek ve yönlendirebilmekte…
İmkân içinde yüzen Suudiler, Amerikalıların “crowd control / kalabalık yönetimi” dedikleri şey yerine sade yağlı ballı ihaleler, “inşaatlara” para harcıyorlarmış.
Niye?
Vahhabi bakışın temelinde çünkü zaten “insan” hiç yok ki. Sade “güç” var.
O güç kâh “kara altın” petrolden elde edilen “gelirler” oluyor.
Kâh “ümmet”e endeksli “siyasi etki” ve “nüfuz”.
Bir “ümmetin yüceltilmesi” ibadeti olarak da yaşanan hac”da 800 hacı ölmüş ne yazar… diye bakılıyor soruna.
Koca İslam ümmeti yanında 800 hacının lafı mı edilir?
Allah rahmet eylesin deyip konu kapatılıyor. Öyle kapatılıyor ki, cenazeler bile geri alınamıyor. Ölen hacılar, bilinmeyen mezarlara defnediliyor.

Bir de IŞİD’e şaşıyoruz…
Mezar taşına” bile güya “put” diye geçit vermeyen Vahhabi anlayış, şeytan taşlama” ritüelini beri yandan hoş görüyor…
Soru yok…
Sorgulamak yok…
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?” demek yok.
Başlı başına değer olan “insan yaşamı” asla, hiç yok.
Mina’da yüzlerce hacının böyle dünyanın gözleri önünde can verdiği sırada tam, Suudiler, rejime başkaldıran 21 yaşındaki genç bir aktivisti de idama hazırlanıyor.
Riyad, suçu, üç yıl önce Arap Baharı’na destek vermekten ibaret olan Ali Muhammet el Nimr isimli muhalifi en vahşi biçimde yok edecek ve kafasından kopardığı Ali’nin bedenini çarmıha gerip kurda kuşa bırakacak…
Sonra da IŞİD’e şaşıyoruz…
Bu zihniyetten, hacdaki “izdiham ölümlerine” duyarlılık beklemek mümkün mü?

==============================

Dostlar,

Cumhuriyet‘in çok nitelikli ve Kemalist – Ulusalcı yazarlarından biri
Sayın Nilgün Cerrahoğlu.. Bu yazısı için teşekkür ediyoruz O’na..

Bay RTE‘nin alelacele, ayaküstü verdiği demeçte Suudi Yönetimini aklaması dehşet ve
ibret vericidir.. Erdoğan, Mina’da “kurban edilen” Türk hacılarının hakkını korumak zorunda olan görevli ilk kişidir. Hal böyle iken, Erdoğan’ın koşulsuz – gözükapalı Suudi yandaşlığı
çok düşündürücü ve öğreticidir, acı vericidir..

Gelişmeler Suudi Yönetiminin sorumluluğunu ortaya koymaktadır. Kral, göstermelik de olsa (?) Hac Bakanını, Mekke Belediye Başkanını ve Emniyet Müdürünü görevden almış ve soruşturma kurulu oluşturulması buyruğu vermiştir. 12. CB Erdoğan’a bakarsak, Kralın bu girişimi göstermelik midir, yanlış mıdır??

En doğruyu her zaman ve yerde her nasılsa, ne hikmetse hep Erdoğan mı bilmektedir?

Bay Erdoğan bu kez de mi “bizi aldattılar..” diyecektir?

Erdoğan’ı ve gönül bağı olduğunu belirttiği AKP’sini sürekli aldatanlar kimlerdir?
FG terör örgütünden tutunuz.. kimler, niçin ve nasıl RTE – AKP’yi aldatnayı becerebilmektedir? Hukuk karşısında bu durumda AKP – RTE’nin yasal sorumluluğu doğmayacak mıdır?
AKP – RTE’nin, Medeni Yasada geçen akıl zayıflığı vb. bir hastalığı mı vardır ki;
ha bire aldatılmaktadırlar?? Böylesi bir saçmalığı bu halk yutacak mıdır 1 Kasım’da??
;Önüne gelen sizi aldatıyorsa, bu “becerinizle” ülke yönetemediğinizi görür, istifa edersiniz.

Başta İran, yas ilan ederek, ciddi çevreler S. Arabistan’ın uluslararası mahkemelerde yargılanmasını istemektedirler. Olay günü biz de, ilk saatlerde sorunun bu boyutunu gündeme getirmiştik.

*****
Bu birkaç gün önce sitede yer verdiğimiz “HACCIN MATEMATİĞİ” adlı yazıya
bakar mısınız lütfen ??

http://ahmetsaltik.net/2015/09/24/haccin-matematigi-2/

Bir de Hac ölümleri… hekim gözüyle bakış

http://ahmetsaltik.net/2015/09/25/hac-olumleri-hekim-gozyle-bakis/

  • Yakınlarını yitiren hacı adayları uluslararası mahkemelerde maddi ve manevi tazminat davası açmalı mutlaka…

Acaba BM de bir girişim yapar (insiyatif alır) ve yargı kararı aramadan Hac’da ölenlerin yakınlarına Suudi Arabistan’ın maddi – manevi tazminat ödemesine aracı olur mu?
ABD’nin, sevgili “maşası” – üssü bu ilkel ülkeye yaptırım uygulanmasına BM Güvenlik Konseyi‘nden karar çıkarılabilir mi acaba? Yoksa ABD – İngiltere veto mu eder??

*****

Bir kez daha soruyoruz bu soruları..
Türkiye, Hac’da yaralanan ve ölen yurttaşlarının tüm haklarını S. Arabistan devletinden almalıdır.

Görev budur, iğrenç – vahhabi krallığın toplu cinayetini aklamak değil!
Erdoğan halktan 550 “milli – yerli” vekil istiyor..
Bu vahim Hac kırımında neden Türk hacıların haklarını savunmuyor,
“milli” davranmıyor da “Arabi” davranıyor??

Sevgi ve saygı ile.
27 Eylül 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Hac ölümleri… hekim gözüyle bakış


Hac ölümleri… hekim gözüyle bakış

HAC’ta NEDEN BU KADAR ÇOK ÖLEN OLUYOR? SANKİ SÜREKLİ ARTAN DÜNYA NÜFUSUNA “NÜFUS PLANLAMASI” MI YAPILIYOR GİBİ.. 1975’TEN BERİ 3900 EZİLME NEDENİYLE ÖLÜM VAKASI VAR. BU YIL BUNA BİR DE VİNÇ KAZASI EKLENEREK 4000’İ GEÇTİ!…
NEDEN ÖNLEM ALINAMIYOR, BU KADAR MI ZOR?
MÜSLÜMANLARIN GÖRÜNTÜSÜ DÜNYADA GİDEREK DAHA KÖTÜ HALE GELMİŞTİR. 11 EYLÜL, RECİM, ALMANYA’DA BANYOLARDA KURBAN KESİMİ, IŞİD‘İN KAFA KESME VİDEOLARI, BOĞAZIN MAVİ SULARININ KURBAN KANIYLA KIZILA BOYANMASI, KURBAN ETLERİNİN ÇOĞUNUN DAĞITILMASI YERİNE  BUZDOLABINA DOLDURULMASI,  SIRAYA GİRMEYİ BECEREMEYİP ÖLEN İNSANLARIN GÖRÜNTÜLERİ…VE MERKEL DİYOR Kİ “HIRİSTİYAN OLURSANIZ SİZİ ALIRIM”..
AVRUPA ÜLKELERİNE GİTTİĞİNİZDE MEDENİYETİ, SIRA BEKLEME TERBİYESİNİ, KİMSENİN KOKMADIĞINI, HUZURU GÖRÜYORSUNUZ.. NİYE BURALARDA BU GÖRÜNÜM YOK? FAKİRLİKTEN Mİ, EĞİTİMSİZLİKTEN Mİ? ACABA O HUZURLAR ÜLKESİ Mİ MÜSLÜMAN ÜLKELERİNİ BÖYLE İSTİYOR?.. ONLAR ÖYLE İSTESE BİLE  BU İNSANLAR NEDEN YONTULMAZLAR? A
YNI İNSAN ORANIN KURALLARINA UYAR, TÜRKİYEYE GELİNCE TRAFİK CANAVARI KESİLİR MESELA….
ŞİMDİ BU ÖLÜMLER İÇİN  ÖLENLERİN YAKINLARI “KUTSAL TOPRAKLARDA ÖLDÜ, NE MUTLU” DİYECEKTİR..ORADAKİ HAC YETKİLİLERİ DE UMURSAMAZ TAVIRLARINI SÜRDÜRECEKLERDİR. HAC ZİYARETLERİ YENİ FACİALARA AÇIKTIR. ÇÜNKÜ BEKLENİLEN, OLMASI GEREKEN REAKSİYON VERİLMEYECEKTİR. MÜSLÜMAN TOPLUMU DA BULDOZER GİBİ BİRİBİRİNİ EZİP  “MUTLU ÖLÜM”E KOŞACAKLARDIR…DÜNYANIN ARTIK BUNU SEYRETMEYİP, BU REZALETE DUR DEMESİ LAZIM..HİÇ OLMAZSA ,DERİNİNİ SORGULAMAYIP, SURETA DUR DEMELİDİR. BUNUNLA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER Mİ UĞRAŞIR, KİM UĞRAŞACAKSA UĞRAŞMALIDIR..
MÜSLÜMAN TOPLUMUNUN SÜRATLE MEDENİLEŞİP, DÜNYAYA İYİ GÖRÜNTÜ VERMESİ İSLAMIN GELECEĞİ İÇİN ŞARTTIR. YOKSA MERKEL  “BURADA ÇATALLA YEMEK YENİR, WC LER ŞÖYLE KULLANILIR, YOLDA BİRBİRİNİ EZMEDEN ŞÖYLE YÜRÜNÜR, YÜKSEK SESLE KONUŞULMAZ, PLAJDA ÇIPLAKLARA SALDIRILMAZ, ÖĞÜTLERİNİ SÜRDÜRMEKTE HAKLI ÇIKAR..PROBLEM DERİNDİR..
ÇÖZÜLÜR MÜ? ŞÜPHE  VAR… EĞİTİM YOKSA, ENGELLENMİŞSE BU GÖRÜNÜM DEVAM EDECEK VE İSLAM DÜNYA GÖZÜNDE SEVİMSİZ VE KORKUTUCULUĞUNU SÜRDÜRECEKTİR.  HAC YETKİLİLERİ BU ZÜMRENİN DAVRANIŞINI ÇOK İYİ OKUDUĞU İÇİN, “KABAHAT ÖLENLERDE, BİRBİRİNİ EZMİŞLER” DEYİVERDİ, KOLAYCA…BU  ÖLÜMLER BU KADAR KOLAY OLMAMALI. ARTIK. DÜNYA SEYİRCİ KALMAYIP BUNA DUR DEMELİ.
BİZ HEKİMLER ÜMİTSİZ HASTALARA BİR NEFES DAHA ALMASI, BİRAZ DAHA YAŞAMASI İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPARIZ.. HAL BÖYLEYKEN SAPASAĞLAM İNSANLARIN ÖLMESİNİ HEKİM AKLI KABUL ETMEZ.
ŞEHİTLER DE HEKİMLERİN BAŞKA ACISIDIR. SAPASAĞLAM OLMALARI
TIBBİ MUAYENEDEN SAĞLAM RAPORU ALARAK ASKER OLMALARINDAN BELLİDİR. BU SAĞLAM GENÇLERİN ÖLMESİ HEKİMLER İÇİN DE BAŞKA BİR ACIDIR. ÇÜNKÜ NE UMJTSUZ VAKALARA NE EMEK HARCANMAKTA,
ÖTEDE SAĞLAM YİĞİTLER GÖÇMEKTEDİR.
ADALETSİZ BİR KIYIM DEVAM ETMEKTEDİR. ŞİMDİ ÜLKELERDE, ALIŞMIŞ TOPLUM VE POLİTİKACILAR RUTİN  DEMEÇLERİNDE, “NE MUTLU KUTSAL TOPRAKLARDA ÖLMEK” DİYECEKLER, AİLELERİN KALBİNE  ELEMLİ BİR HUZUR DOLACAKTIR  DA.. BU HEP SÜRECEK MİDİR HALA?
21. YÜZYILDAYIZ.. MİLLET UZAYDA ÜS KURUYOR…YETER ARTIK
BU BAĞNAZLIK, YÜRÜMESİNİ BİLE ÖĞRENMEMEK, YETER..  EĞER BU BAĞNAZLIĞIN SEBEBİ DİNİ KÖTÜ KULLANANLARSA BU HEMEN DEĞİŞMELİDİR, DİNİ KÖTÜ KULLANANLARIN DEĞİŞMESİ DE YETMEYECEK, BELKİ DE REFORM GEREKECEKTİR.. YOLDA YÜRÜMEDEN BAŞLAYARAK EĞİTİM GEREKECEKTİR…
POLİTİKACILAR HEMEN ÜMMET DİYE BÜTÜN KAYIPLARI BENİMSEMEYE KALKIP NUTUKLAR ATACAKLARDIR..ARTIK BU DAVRANIŞLARIN FAYDASIZ OLDUĞU AÇIKTIR.. HERKES KENDİNİ TOPLAMALIDIR. YİNE DE VATANDAŞ OLARAK ALLAH RAHMET EYLESİN DEMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY YAPAMIYORUZ…

Prof. Dr. Siber Göksel

========================================

Dostlar,

HACDA BÜYÜK FACİA! 753 ÖLÜ, 887 YARALI


Büyük bir insanlık dramıyla karşı karşıyayız..

İlkel Suudi Arabistan yönetiminin 1. derecede sorumluluğu asla tartışılamaz.

Peygamberin ümmeti neden böyle sefil durumlara düşmüştür?
Herkesin derin derin düşünmesi gerekir..

Akıl ve bilim yaşamda en gerçek yol göstericiler olarak rehber edinilmedikçe
bu yıkımlar yaşanacaktır..

“Allah belanızı versin!” dememize gerek var mı??

Meslek büyüğümüz Sayın Prof. Dr. Siber Göksel‘in çığlığı yerinde değil mi??

Bu sitede dün yer verdiğimiz “HACCIN MATEMATİĞİ” başlıklı yazıyı
lütfen okur musunuz??

http://ahmetsaltik.net/2015/09/24/haccin-matematigi-2/

Sevgi ve saygı ile.
25.09.2015, Manavgat

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

HACCIN MATEMATİĞİ

HACCIN MATEMATİĞİ


portresi, Gülümseyen
Prof. Dr. D. Ali ERCAN
Değerli arkadaşlar,
Bayram vesilesiyle, geçen yıl gönderdiğim ‘Haccın matematiği’ konulu iletiyi,
güncellenmiş durumuyla yeniden yolluyorum.

Esenlik ve mutluluk dileklerimle. æ
 
***
 
MÜSLÜMANLARIN YALNIZCA % 15’i HACI OLABİLİYOR…
‘Dinde Reform’ galiba Hac ile başlayacak…
 
Beytullah önündeki izdiham… 
Satır içi resim 2
 

Değerli arkadaşlar, 

Müslümanlığın 5 koşulundan biri, yaşam süresince en az bir kez Mekke’ye giderek (Hac) Kâbe’yi tavaf etmektir. Bu yıl yine rekor kırılmış, 3 milyonun üzerinde hac ziyaretine giden mümin var Dünyanın dört bir yanından.
Mevcut koşullarda Yıllık Hac kapasitesinin fiziksel sınırına gelindiği (hatta aşıldığı) anlaşılıyor. 
Mekke’de durum
13 m x 12 m boyutlarındaki Kâbe’nin (Müslümanlara göre Dünyadaki ilk mabet) yakınında dikilmiş gökdelenlerden dolayı, Kâbe etrafında tavaf için serbest kalan fiziksel alan yaklaşık 185 m yarıçapında,
~100 bin m2’lik bir alandır. Bu alana en çok 300 bin hareketli insan sığabilir.
Küçük bir hesap yapalım : Kâbe’nin çevresinde 7 kez dönüşü en kısa zamanda sağlamak için yürüyüş yolunun dıştan içe doğru sarmal biçiminde olması (sonra Kâbe duvarına yakın bir alt tünelden çıkılması) en etkin çözümdür. 
 
yürüyüş dışarıdan merkeze doğru
 
Kâbe’nin çevresinde yarıçapı 185 m olan alanda, gittikçe küçülen daireler halinde (spiral biçiminde) 7 kez dolanan yürüyüş kulvarının genişliği 25 m, uzunluğu yaklaşık yaklaşık 4,3 km olurdu. Bu yürüyüş kulvarı üzerinde rahatça yürüyebilmek için m2’de en çok 3 kişi olmalıdır; dolayısıyla kuramsal olarak, bir kezde 300 bin kişilik bir grup 75 dakikada
Kâbe ziyaretini bitirebilir. (Ortalama yürüyüş hızı ~1 metre/saniye,
~3,6 km/saat)
 ve 15 dakikalık aradan sonra yeni bir gruba hizmet verilir..
(1,5 saat/grup)
Bu hesaba göre, organizasyonun çok çok mükemmel olması koşuluyla, bir günde
(24 saat içinde) 300 bin/grup x 16 Grup = 4,8 milyon, veya biraz daha gerçekçi yaklaşımla, “yılda en çok 4 milyon insan hacı olabilir” diyebiliriz.S. Arabistan ne yapacağını şaşırmış durumda, inşaat üstüne inşaat yapıyor (Bu acele tempoda tabii Vinç kazaları da oluyor). Önümüzdeki yıllarda
5 milyona yakın Müslümanın Kabeyi ziyarete geleceği bekleniyor.
Kabul edelim ki, Müslümanların sağlık durumlarında ve maddi durumlarında hiçbir sorun yok. Peki böyle bir durumda  Dünyada varolan bütün Müslümanların yaşamları boyunca 1 kezcik olsun Hacca gidebilmeleri olanaklı mı? Yanıt: HAYIR. 
 
Çünkü, Dünyada ortalama insan yaşamı 70 yıl kadardır. (Aslında Müslüman ülkelerde daha kısa, ama biz 75 yıl alalım) Bir insan ~15 yaşından sonra hacca gidebilecekse, adam başı hac ziyareti için yaklaşık 60 yıllık bir süre var demektir.. Kâbe’yi ziyaret kapasitesi ençok
4 milyon kişi / yıl
olduğuna göre, Dünyada ömür boyu hacca gidebileceklerin sayısı ençok
60 x 4 = 240 milyon kişidir. Oysa Dünyada Müslümanların toplam nüfusu bugün 1,6 milyarı aşkındır. Bu demektir ki, Müslümanlığın 5 koşulundan biri olan Hac farizesini (AS: edimini) Müslümanların ancak % 15′i yerine getirebiliyor!!!
Müslümanların %85 kadarı fiziksel koşullar nedeniyle hacdan yoksun durumdalar..* 
Bugün için 7,35 milyar olan Dünya nüfusu 2050 yılında 9,5 milyara yaklaşırken, Gezegenimiz üzerinde 2,8 milyar Müslüman bulunacak
ve o zaman Hac koşulunun gerçekleştirilmesi daha da zorlaşacak demektir… (Hacca gidebilenlerin oranı %15’ten % 10’a düşecek!)
 
Çözüm     :
Mekke’nin Hac kapasitesinin 2050 yılına dek 40 milyona çıkarılması gerekiyor ya da Dinde bir Reform yapılacak, Haccın usulü değiştirilecek, Yılın her günü Hac olanaklı olacaktır.

Tabii bu arada, 40 milyon kişiyi 4-5 gün süreyle konuk edebilecek bir kent olabilir mi,
o da ayrı bir sorun…
 
***
 
BİR YANLIŞLIK VAR, AMA NEREDE?
 
Değerli arkadaşlar,
Bu basit hesap gösteriyor ki, Hac Müslümanlığın “olmazsa olmaz” türünden bir koşulu olamaz. Peki, yalnızca sağlıklı ve parasal mali durumu yerinde olanların Hacca gitmeleri yazgıları (!) ise, o zaman da sormak gerekir: 
Müslümanların  Hacca asla gidemeyecek olan %85’inin sağlık yönünden ve/veya maddi yönden kısıtlılığı, yani yoksulluğu, sefaleti ilahi kader olabilir mi?…æ
* S. Arabistan Türkiye’ye binde bir oranında Hac kontenjanı tanıyor. Bu nedenle 2015’te Türkiye’den 74 bin kişi Haca gidebildi;  1,3 milyon aday da neredeyse 10 yıldan beri sırada bekliyor… Yani her yıl yeni hacı adayı sayısı 200 bin civarında; ayrıca, Hac dışında, Umreye gidenlerin sayısı da yılda 400 bin civarındadır.
Türkiye’deki Sünni Müslümanların tümü (Nüfusun % 80 i) Hacca gitmeye kalksa, yılda ortalama 1 milyon kişinin Mekke yollarına düşmesi gerekirdi.  Şimdiki durumda, Sağlık ve maddi kısıtlar nedeniyle isteyip de gidemeyenlerle birlikte, Türkiye’de  Hacı olmak isteklisi Sünni oranı % 50 kadardır; diyebiliriz; yani tüm Nüfusun %40 kadarı… Bu orantıyı başka kıstaslardan da tanıyoruz zaten. æ
 
—————————————–
Hacca giden Müslümanlar  Akaba Cemresinde Şeytanı (ortadaki sütun) taşlıyorlar; 

Satır içi resim 1

Buralara atılan çakıl taşları Havuz dibinde toplanıyor, yeniden kullanım için poşetleniyor

Satır içi resim 1

Satır içi resim 3
============================


Dostlar,

Sayın Prof. Ercan gene çarpıcı bir “Matematiksel” irdeleme yapmış!

Şu “muzır” Matematik yok mu; adamı dinden – imandan edecek az kalsın!

‘Dinde Reform’ galiba Hac ile başlayacak…

Font sorunu, üzgünüz, Ali hocadan kaynaklanıyor..

Nedense böyle karmaşık boyutta, kimisi okunamayacak ölçüde küçük bölümler oluyor
ve düzeltemiyoruz.. Sayın Ercan’ın bilgisine birkaç kez sunduk ama düzelmedi..
Bir kez de açıktan yazalım.. Ali hocamız bize gücenmeden hem dilini biraz daha arıtır,
Arapça – Farsça sözcükler yerine elden geldiğince Türkçesini kullanır
hem de font sorununu çözer??

Hacca giden Müslümanlara da, ailelerine de kolaylıklar dileriz..
Parasal gücün yanı sıra adamakıllı sağlıklı da olmak gerekiyor..
Güçlü – kuvvetli, çöl sıcağına dirençli, gezi hastalıklarına dayanıklı..

Sevgi ve saygı ile.
23 Eylül 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

==========================

Güncelleme notu…

Sayın Ercan hocamız bu dosyanın pdf biçimini göndermiş..
Dosyada görünmeyen şekiller ve yazılar düzgün fontlarla aşağıdaki erişşkede..

HACCIN_MATEMATIGI

Her nerede yaşanacaksa ve ne denli anlamlıysa,
biz de herkese “
iyi bayramlar” diliyoruz !?..

Sevgi ve saygı ile.
24 Eylül 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Haccın matematiği


Dostlar
,

Sn. Prof. Dr. D. Ali Ercan‘dan çoook yaratıcı ve de bol (!) matematikli bir yazı daha.

Hacı adaylarını artırabilmek için Kâbe’yi dolanırken izlenecek rotanın matematikel eniyieştirilmesi (optimizasyonu) da içinde olmak üzere, dönüş (tavaf) hızını artırmak üzere yürüyen bantlar ve tunelle çıkış (iç kulakta olduğu gibi 3 boyutlu salyangoz kurgusu)…. tasarlaması..

Bu arada bantlar “hızla” (4 km/s’ten bir miktar fazla) dönerken Hacı adaylarının
baş dönmesi ve denge sorunları, düşmeler.. o yaşlarda sonuçları ciddi oluyor..),
Menieré hastalığının tetiklenmesi, yaşlılığa bağlı serebral arteriyosklerozise ikincil zaman – yer yönelimi bilincinin yitirilmesi ve konfüzyon.. gibi olası tıpsal (medikal) sorunları da biz anımsatalım ki; Ali hoca yaratıcı zekâsıyla bunları da tasarlasın..

Örn. acil tıbbi yardım ekiplerinin de konumlanması ya da dönen bant üzerinde
optimal aralık ve sayı – donanımda yer alması gibi..

Ali hocanın bu bağlamda tasarımını daha da geliştirmesini umarız..

Bu arada, Ali hocanın ek olarak iliştirdiği (bizim arşivimizde de bulunan) yansıları izlemeyi de unutmamak gerek..

MİLLİ MÜCADELEDE İŞBİRLİKÇİLER

Milli+Mücadele+Yillari+Isbirlikcileri.ppsMilli_Mucadelede_isbirlikçiler

Teşekkürler Sayın Ercan..
Düşündürerek öğrettiğiniz için, düşünmeyi – sorgulamayı öğrettiğiniz için..

Sevgi ve saygı ile.
Ankara, 11.10.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

====================================

Ali_Ercan_portresi

Değerli arkadaşlar,

2 yıl önce 2011’de gönderdiğim “Haccın matematiği” konulu iletiyi güncelliği nedeniyle  yeniden yolluyorum. Ayrıca Kurtuluş Savaşımız sırasında yabancılarla işbirliği içinde olanlarla ilgili bir sunum var ekte. 

Sevgilerimle. æ

Prof. Dr. D. Ali ERCAN

***
MÜSLÜMANLARIN YALNIZCA BEŞTE BİRİ “HACI” OLABİLİR…
 
Kâbe 
 
Değerli arkadaşlar,

Müslümanlığın 5 koşulundan biri, yaşam süresince en azından 1 kez Mekke’ye giderek (Hac) Kâbe’yi tavaf etmektir.Bu yıl da rekor sayıda, 3 milyonun üzerinde mümin Hac ziyaretinde bulunmak üzere Mekke’ye gidecek. Türkiye’den de 60 bin kadar Hacı Adayı var (%2). Her yıl Hacı sayısında rekorun yenilenmesi çok doğal; çünkü Dünya nüfusu, özellikle Müslüman ülkelerdeki nüfus hızla çoğalıyor. Ziyaretçi sayısı açısından Mekke‘nin ve Kâbe’nin fiziksel sınırlarına gelinmiş durumda artık…
(Mekke belediye başkanının işi çok zor olmalı; 3 milyon insanın 3 günde bıraktığı en azından 6 bin ton pislik  üstesinden kolay gelinecek
bir iş değil; bunca zahmetlere karşın Mekke’nin Hac ziyaretinden yıllık kazancı da 5 milyar $ kadardır)
  
Verili koşullarda hacı sayısının daha çok artamayacağı anlaşılıyor. 150 m x 100 m’lik
bir alanın ortasında bulunan 13 m x 12 m’lik Kâbe’nin çevresinde 7 kez dönerek
“tavaf eylemek” üzere bir günde en çok 1,2 milyon insan ‘hac fârizesini ifa’ edebilir. Dolayısıyla Kâbe’nin ziyaretçi sayısının gerçekten mutlak sınırına dayandığı anlaşılmaktadır. Kâbe’nin çevresinde 7 kez dönüşü en kısa zamanda sağlamak için yürüyüş yolunun dıştan içeriye doğru bir sarmal şeklinde olması (sonra Kâbe duvarına yakın bir alt tünelden çıkılması) en etkin çözümdür.

 
Küçük bir hesap yapalım :
Kâbe’nin çevresinde 7 kez dolanan böyle bir yürüyüş kulvarının genişliği 6 m ve uzunluğu 1365 m olur. 6 x 1365 = 8190 m2’lik yürüyüş kulvarı üzerinde rahatça yürüyebilmek için m2’de en çok 2 kişi olmalı; dolayısıyla 16380 kişi 20 dakikada Kâbe ziyaretini bitirmiş olmalıdır (ortalama yürüyüş hızı 4 km/saat). 24 saat içinde 16380 x 3 x 24 = 1,18 milyon insan Kâbe ziyaretini bitirebilir. Organizasyonun mükemmel olması koşuluyla, 3 gün içinde toplam 3,5 milyon, hadi diyelim ki, bir yılda en çok
4 milyon 
insan hacı olabilir 
ve kabul edelim ki, Müslümanların sağlık durumlarında ve maddi durumlarında hiçbir sorun yok. Peki böyle olsa, Dünyadaki bütün Müslümanların ömürleri boyunca bir kezcik olsun Hacca gidebilmeleri olanaklı mı? Yanıt: HAYIR.
 
Çünkü, dünyada ortalama insan ömrü 70 yıl kadardır (aslında Müslüman ülkelerde daha kısa, ama biz 75 yıl alalım). 

Bir insan reşit olduktan sonra, yani 15 yaşından (AS: 18 değil mi??) sonra
Hacca gidebilecekse, hac ziyareti için adam başı en çok 60 yıllık bir süre var demektir..
Kâbe ziyaret kapasitesi en çok 4 milyon kişi/yıl olduğuna göre, Dünyada ömür boyu hacca gidebileceklerin sayısı en çok (azami) 60 yıl x 4 milyon/yıl = 240 milyon kişidir.
Oysa bugün toplam nüfusları 1,5 milyara yaklaşan Müslüman ülkelerdeki
reşit müminlerin sayısı en azından 1,2 milyardır. 
Bu demektir ki, Müslümanlığın
5 koşulundan biri olan Hac görevini Müslümanların ancak %20′si yerine getirebilir!!

Yani Müslümanların %80 kadarı Hac’dan yoksun durumdalar..  


Bugün için 7 milyarı aşkın olan Dünya nüfusu önümüzdeki 50 yılda 10 milyara doğru çıkarken, Müslümanların nüfusu, hızlı nüfus artışından dolayı, 3 katına çıkacak ve
2050’lerde gezegen üzerinde 4,5 milyar Müslüman bulunacak.
O zaman Hac koşulunun gerçekleştirilmesi  tümden olanaksız duruma gelecek demektir..
*

Tabii bu arada  60 milyon kişiyi 4-5 gün süreyle konuk edebilecek bir kent olabilir mi,
o da ayrı bir sorun.. 


BİR YANLIŞLIK VAR, AMA NEREDE?

Değerli arkadaşlar
,
Bu basit hesap gösteriyor ki; Hac, Müslümanlığın “olmazsa olmaz” türünden bir koşulu olamaz… Peki, özür olarak, yalnızca maddi ve mali durumu yerinde olanların
Hacca gitmeleri öngörülmüşse, o zaman da sormak gerekir:
Müslümanların Hacca asla gidemeyecek olan % 80’inin yoksulluğu, sefaleti, kısıtlığı Tanrısal (ilahi) yazgı mıdır?..æ
 
++++++++++++++++++++++++++++
Hacı adayları kutsal topraklarda
________________________
*Çözüm       : 
Mekke’nin Hacı alabilirliğinin (kapasitesinin) 2100 yılına dek15 katına, 60 milyona çıkarılmasıdır.. Bunun için öncelikle
Kâbe çevresindeki yürüyüş kulvarlarının saatte 60 km hızla hareket eden elektrikli yürüyüş bantlarına çevrilmesi gerekir..
İnsanlar bu hareketli yürüyüş bantları üzerinde 1,5 dakikada Hac görevlerini yerine getirebilirler…