Etiket arşivi: Gazeteci Tuncay Özkan

5 Ağustos’ta Silivri’deyiz!


Güncelleme eki                                :

portresi

Av. Celal Ülgen : 

En şiddetli mahkûmiyet kararları çıkacak!

 

 

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi adı üstünde Özel yetkili bir ağır ceza mahkemesi.” Olağan günlerin değil, olağandışı dönemlerin, baskıcı ve özgürlük kısıtlayıcı dönemlerin mahkemesi olarak geçecek tarihe. Bu mahkemelerin

ilk uygulaması savunmanın sesini kısmak ve alabildiğince avukatları konuşturmamak oldu. Çağa, baskıya, şiddete, susturmaya tanıklık etmeyi, karşı çıkmayı, dik durmayı, seçenler hakkında suç duyuruları yapıldı, duruşmalardan kovuldu.

  • Hatta avukatlar mahkeme salonunun tam ortasında mahkeme başkanının talimatıyla eli coplu robokopların saldırısına uğradı.

Tarih elbette bu mahkemeleri layık oldukları yerlerine oturtacaktır.
Bu mahkemelerin Türk ceza yargısına verdiği zarar 10 yılda giderilemez boyutlara ulaştı.

Bu mahkemeler kanuna göre değil kendi alışılmış uygulamalarına göre yargılama faaliyeti icra ettiler.

Büyük projeler, üretilmiş deliller, sahte ihbarcılar, polis ile savcının, polis ile yargıcın kol kola olduğu-birlikte iş kotardığı organizasyonlar birbiri ardına
bu mahkemelerin aklanmasından geçti.

Baskıcı uygulamalar 

Bu mahkemeler şimdiye dek yaptıkları baskıcı uygulamaları taçlandırmak isteyecekler.

Bu açıdan tarihin en şiddetli mahkûmiyet kararları bizi bekliyor.

Ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis, 15 yıl, 20 yıl hapis cezaları havada uçuşacak.

11 yıldır süren bu rejim aslında sivil bir darbenin, sivil bir diktanın rejimi olmuştur.

5 Ağustos (2013), totaliter unsurlar taşıyan bu faşist dönemin dibi olacaktır.
5 Ağustos, üretilmiş ve hukuka aykırı delilleri bir dönem hukukunun temel taşı yapan zihniyetinin yıkılışının başlangıcı olacaktır. (Cumhuriyet, 28.7.13)

***************************************

(AYDINLIK, 28.7.13)

5 Ağustos’ta Silivri’deyiz!

İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon Davası‘nda 5 Ağustos’ta kararını açıklayacak. Karar duruşması öncesinde CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ile gazeteci Tuncay Özkan, Silivri Cezaevi’nde birlikte kaldıkları koğuşta çektirdikleri fotoğrafları Twitter’dan paylaştı.

İşte Balbay ve Özkan tarafından paylaşılan o fotoğraflar:

 @BalbayMustafa: Hücrelerimizin hemen önündeki ortak kitaplık bizi özgürlüğe götüren yer

 @BalbayMustafa: Kitapları seyre durmak başlıca yaşam zenginliğimiz.

@BalbayMustafa Kitaplar aynı zamanda ölçüm yapan uzmanların da
çok yüksek bulduğu akustiği dengeliyor.

@ATuncayOzkan: Bizim avluya şu an için müdahale yok, gaz maskesiz geziyoruz. Teyitli bilgi!

@ATuncayOzkan: Kendilerini ağaç zanneden nanelerimizin başında…

@ATuncayOzkan: Çiçekler direnirler, çiçekler yoldaşlık ederler,
çiçekler güzelleştirirler… yalnızca hapsedilemezler

@ATuncayOzkan Güneşi içenlerin türküsü Silivri hücrelerinde susmaz.

@BalbayMustafa İşte Bizim Gezi Parkı’mız. Kantinde salata malzemesi olarak satılan nane demetlerini havalandırmada plastik legenlere koyup suyla doldurunca insan başka ne ister?

@BalbayMustafa: Hücre koridorunun duvarları bomboşken insanın üzerine yıkılıyormuş hissi verir. Aynı duvarları fotoğraf dergilerinden kesilmiş resimlerle doldurunca seyirlik oluyor. Burası da bizim galerimiz. Galerinin düzenleyicisi hücreden özgürlüğe uğurladığımız sevgili Barış Terkoğlu‘nun.

5 Ağustos’ta Türkiye’nin dört bir yanından Silivri’ye aksak,
hep birlikte haykırsak: “Özgürlük istiyoruz”

Odatv.com

Doğu Perinçek’in Ergenekon Davasında Son Savunması : 06.06.2013


Doğu Perinçek’in Ergenekon Davasında Son Savunması : 06.06.2013

portresi-2

Perinçek’ten Gezi Park’lı savunma

Ergenekon davasında savunma yapan Doğu Perinçek,

 

Atatürk’ün Nutku’nu yerine getirecek gençlik ortaya çıktı.
Zekasıyla, yeteneğiyle ve dinamizmi ile gücüyle ‘Cumhuriyeti yıkamazsın ben seni yıkarım’ diyor.
Halk, tavayla, tencereyle eylemlere destek veriyor.
2 sene içinde bu hükümet yıkılacak..”


ifadelerini kullandı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen 66’sı tutuklu 275 sanıklı Ergenekon Davası’nın 310. duruşması başladı.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi‘nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada
CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal,
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay,

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek,
Gazeteci Tuncay Özkan
ve
eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’in de aralarında bulunduğu
52 tutuklu sanık hazır bulundu.

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un da  aralarında bulunduğu 14 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.
Bu davadan tutuksuz, başka davadan tutuklu yargılanan Sami Hoştan ve Yalçın Küçük de duruşmada hazır bulundu.

Perinçek savunma yaptı

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, esas hakkındaki mütalaaya ilişkin
son savunmasını yapması için tutuklu sanık İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’i kürsüye çağırdı.

Savunmasında mütalaayı eleştiren Perinçek, mütalaada hakkında ‘Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasının talep edildiğini söyleyerek, “İddianame, Ergenekon Terör Örgütü omurgasına oturtulmuştu ancak bu tutmadı.
Bu sefer de iddia makamı örgüt iddiasını arka plana çekti cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüsü ön plana çıkardı.

Bu sefer de mütalaada iddia makamı ‘bizde pantolon kayışı yok, size vantilatör kayışı verelim’, gibi darbeye teşebbüsü öne çıkardı. Çünkü örgüt ortaya çıkarılamadı.” diye konuştu.

2 bin 271 sayfalık mütalaada kanunlar tarafından tanımlanan suçu oluşturan fiil olmadığını söyleyen Perinçek, mütalaada, tarih ve fiil olmadığını belirtti.
Perinçek, 31 Mart ayaklanmasından sonra 2. Abdülhamit’in tahtan indirilmesine değinerek, “31 Mart ayaklanmasında irticanın ezildiği 14 Nisan 1909’da Abdülhamit’in Topçu Kışlası’nda devrilmesi bir fiildir dedi. Perinçek, tarih gösterilemediği için suçun oluşmayacağını söyleyerek, “Suç tanımlanmadığı için arkadaşlarımız da bu tuzağa düştüler. ‘Bundan dolayı şöyle oldu, selam vermiş, vermemiş, andıç yazmış, telefonla aramış, aramamış, komutan selam verdin mi, vermedin mi, görmedim’ gibi. Aslında ortada suç yok” dedi.

“Örgütün nefesini duyan yok”

“İddia edilen örgütün organı, programı, belgesi, toplantısı, eylemi yok” diyen Perinçek davada kapsamında tanık olarak dinlenen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök‘ün de aralarında bulunduğu tanıkların iddia edilen “Ergenekon Terör Örgütü” diye bir örgüt duymadıklarını söylediklerini belirtti. Tanık olarak dinlenen Eski MİT Kontr-terör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün de Ergenekon isimli bir örgüt duymadığını belirten Perinçek, “Bu iddia edilen Ergenekon terör örgütünün elinden tutan yok. Örgütün nefesini duyan yok. Çünkü örgüt yok” ifadelerini kullandı.

2002-2003 yılları arasında darbe girişimi olduğu iddiasının olduğunu söyleyen Perinçek, “Yok efendim Ecevit’i hastaneye götürmüşler, Ecevit’i hastaneden getirmişler, hastanede de şunları yapmışlar gibi sözlerle suçlamalar yapıldı. Bunun darbeye teşebbüs ile ne alakası var. 2002-2003 yıllarında Hilmi Özkök darbe girişimini engellediği iddia ediliyor. Darbeyi önleyen adam geldi, ‘Hayır öyle bir şey olmadı’ dedi” diye konuştu.

“Biz bu hükümeti yıkacağız”

Doğu Perinçek, “Anayasa Mahkemesi 30 Temmuz 2008’de AKP’nin yasadışı olduğunu ve Cumhuriyetin yıkıcısının odağı olduğuna karar verdi ama infaz edemedi. Bunun karşılığı para cezası olabilir mi?

Ama şuan halk AKP’yi yıkmaya başladı.
Bu, iki yılda sonuçlanacaktır.
Bu hükümet yasadışıdır.
Biz de  İşçi Partisi ve halk olarak yasadışı olan AKP iktidarını ortadan kaldıracağız.
Biz bu hükümeti yıkacağız.
Türk milleti bu hükümeti yıkıyor. ‘Türk milletini Anayasadan sileceğiz’ dediler.
TC’yi kaldırmak istiyorlar bundan büyük suç olabilir mi?
Siz burada Türk milleti adına yargılama yaptığınızı söylüyorsunuz,
onlar da bu milleti silmeye çalışıyorlar.” ifadelerini kullandı.,

Gezi Parkı eylemleri

Taksim Gezi Parkı’ndaki eylemlere de atıfta bulunan Perinçek sözlerini
şöyle tamamladı:

  • “Atatürk’ün Nutku’nu yerine getirecek gençlik ortaya çıktı.
  • Zekasıyla, yeteneğiyle ve dinamizmi ile gücüyle ‘Cumhuriyeti yıkamazsın ben seni yıkarım’ diyor.
  • Bugün halk cezayı kesiyor. Eylemlere bakın.
    Muazzam bir gençlik var. Atatürk’ün Nutku’nu, ruhunu ortaya koyan bir gençlik var.
  • Halk, tavayla, tencereyle eylemlere destek veriyor.
  • 2 sene içinde bu hükümet yıkılacak”
    (DHA, 6 Haziran 2013)