Etiket arşivi: Eşbaşkanın sahte çığlıkları

DOĞU ve GÜNEYDOĞU’da PKK’dan KURTARILAN İL – İLÇELER DRAMI


DOĞU ve GÜNEYDOĞU’da PKK’dan KURTARILAN İL – İLÇELER DRAMI


Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com
Ülkemizin özellikle güneydoğusundaki birkaç ilde PKK – HDP – KCK…. nin yılardır
nasıl bir bölünme kurgusu içinde olduğu, son “Kurtarma – geri alma” operasyonlarında
ibretle izleniyor.

* Sivil halk gönüllü – gönülsüz ciddi düzeyde silahlandırılmış..
* Evler, işyerleri, kimi binalar, mezarlıklar biler silah – cephane deposu yapılmış..
* Uçaksavarlar, roketatarlar, makineli tüfekler.. ağır silahlr konumlandırılmış
* Binaların arasından tuneller, yeraltı geçitleri açılmış..
* Sokaklara hendekler kazılmış, barikatlar kurulmuş..
* Sığınaklar yapılmış, yiyecek ve tıbbi araç-gereç depolanmış..
* Kamu binalarına PKK filaması asılmış sözde bayrak yerine..
* Okullar, Devlet daireleri ve memurları teslim alınmş, eğitim – sağlık durmuş gibi..
* Esnaf yıllardır süren baskı ve haraçtan bıkmış, genç insanları PKK dağa kaldırıyor..
………………

Uzatmaya gerek var mı? Asla kabul edilemez ve sürdürülemez bir tablodur!
Hangi Devlet böylesi kabul edilemesz bir taboya göz yumabilir??
İşte Türkiye AKP iktidarında özellikle “AÇILIM” ihaneti sürecinde bu ürkünç (vahim) duruma sürüklendi.
Bir “serhildan” – “Kürt intifadası” ayaklanması ile bölünmeye 5 kalmıştı!
Bunları hep yazdık web sitemizde..

– BİRLEŞİK BÜYÜK KÜRDİSTAN’a = 2. İSRAİL’e ve
POSTMODERN ya da YENİ SEVR’e = BÖLÜNMEYE BEŞ KALA..
(http://ahmetsaltik.net/wp-admin/post.php?post=32262&action=edit)

– BÜYÜK KÜRDİSTAN’ın TOP SESLERİ ve EŞBAŞKAN’ın SAHTE ÇIĞLIKLARI..
(http://ahmetsaltik.net/wp-admin/post.php?post=32382&action=edit)

Sonra 7 Haziran 2015 seçiminde AKP %9 oy yitirip iktidardan düşünce, AKP – RTE silkindiler ve stratejik hedef olarak HDP’yi baraj altına itmeye giriştiler.. MHP tabanını da eşzamanlı vurmaya. Yapılacak ilk iş “AÇILIM”ı geçici olarak, taktik nedenlerle buzdolabına kaldırmak ve Doğu – Güneydoğu’da şahinleşerek HDP – MHP oylarını kendisine kaydırmak..
Suruç kıyımı tetikleyici gerekçe oldu..
TSK da hep ama hep uyarıyordu “gelinen çok ama çok kritik aşama“ya ilişkin olarak..

Ve 24 Temmuz 2015’te başlatılan Türkiye Cumhuriyeti’nin nefsi müdafası sürüyor.
Güvenlik operasyonu 4. ayına yaklaşıyor. Yüz dolayında asker – polis şehidimiz var
Korucular dışında. Tam sayıyı bilen yok.. Kış yaklaşıyor ve bölgede askeri operasyon yapmak zorlaşıyor.

Öte yandan askeri ve güvenlik önlemleri politik – ekonomik – diplomatik.. ve sosyal – kültürel önlemlerle bütüncül olarak yürütülmek zorunda. Bu bütünselliği (integrasyonu) göremiyoruz ve AKP – RTE’nin 64. hükümeti kurduktan sonra Başkanlık uğruna “AÇILIM” tuzağını yeniden piyasaya sürebileceğini – süreceğini derin kaygı ile öngörüyoruz.

Güneydoğuda yerleşimlerin, koca koca ilçelerin (Cizre 120 bin nüfuslu!) harap olmuş,
savaştan çıkmış gibi görüntüleri bizi de çok üzüyor. Yöre halkı,

  • Kürt ama KÜRTÇÜ OLMAYAN – AYRILIKÇI KÜRTÇÜLÜK YAPMAYAN – PKK KARŞITI Kürt kardeşlerimizin

çektiği sıkıntılar da..
Ama Devlet, artık Devlet olma sorumluluğunu göstermeli.
Psikolojik üstünlüğü mutlaka ele geçirmeli.. Yarın çooook geç olabilir..

*****

“BARIŞ HEMEN ŞİMDİ!” diyenler, o ilçelerin Batı emperyalizmi maşası PKK güdümünde ayaklanma karargahı durumuna gelişini görmezden gelebilirler mi?
Bu kabul edilemez ve sürüdürülemez örtük işgalin, paralel yapılanmanın, ülkeyi bölme hazırlıklarının… ortadan kaldırılması için daha iyi bir önerileri var mı?

PKK silah bırakmıyor!
Silahlandırılan bir bölüm sivil halk da..
Tersine; tuzaklarla, kamu binalarını – karakolları.. roket ateşine alarak… insan öldürerek,
insan kaçırarak, haraç alarak….. Türkiye ile sıcak çatışmasını en kanlı biçimde sürdürüyor.

Silahların betona gömülmesi önerileri havada kalıyor.
Oysa bu silahlar betona gömülmeyip teslim edilmeli.
Kim kullandı ise balistik incelemeleri yapılarak kan dökenler – cana kıyanlar yargılanmalı. Suça bulaşmayanlar da dahil hepsi yargılanmalı. Ardından belki bir hafif af yasası düşünülebilir, halkoylamasına sunularak..

Tersine Mehmetçiğin, polisin, korucunun, masum sivil halkın… katilleri öylesine
ellerini kollarını sallaya sallaya, hiçbir şey olmamışçasına ülkeye nasıl kabul edilebilir? 

Çadır mahkemeleri rezaleti yinelenebilir mi?
Teslim olmayan suça karışmış militanlar da bulunduğu ülkede yaşamını sürdürsün..

AKP – RTE, kendi yarattığı canavarı hızla etkisiz kılmak zorundadır.

Sevgi ve saygı ile.
16 Kasım 2015, Ankara

Esad’dan Erdoğan ve Davutoğlu’na tepki


Esad’dan Erdoğan ve Davutoğlu’na tepki

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, ülkesi ile Rusya-İran ve Irak’ın oluşturduğu ittifakın mutlaka başarılı olması
gerektiğini de söyledi. Esad aksi takdirde bölgenin bir yıkımla
karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.

İran’ın Khaber Televizyonu’na konuşan Suriye lideri Esad, savaşın parçaladığı bir ülkede uzlaşmayı kolaylaştıracaksa istifa etmeye hazır olduğunu ifade etti. Kimi devletlerin
terörist kümeleri desteklemeyi sürdürdüğünü söyleyen Esad,
Suriye çatışmanın siyasal çözüm olasılığının da düşük olduğunu kaydetti.

Ülkesi ile Rusya-İran ve Irak’ın oluşturduğu ittifakın mutlaka başarılı olması gerektiğini vurgulayan Beşar Esad, aksi takdirde bölgenin bir yıkımla karşı karşıya kalacağı
uyarısında bulundu.

‘RUSYA, SURİYE’YE HİÇBİR ŞEY EMPOZE ETMEDİ’

Esad, ABD liderliğindeki koalisyonun ülkesi ile Irak’taki hava saldırılarını da eleştirdi, saldırıların verimsiz olduğunu belirterek,
“Saldırılar sadece terörizmin daha da yayılmasına neden oldu.” dedi.

Esad, Rusya’nın özellikle ülkede süregelen kriz ile bağlantılı olarak,
Suriye’ye asla herhangi bir şey empoze etmeye çalışmadığını belirtti.

Rusya, Suriye, İran ve Irak Suriye’de güvenlik ve istihbarat paylaşımı işbirliğini geçtiğimiz hafta kabul etti ve IŞİD’le mücadele çabalarını koordine etmek Bağdat’ta bir bilgi merkezi kurdu.

ERDOĞAN VE DAVUTOĞLU’NA TEPKİ

Esad, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun
ülkesine tavsiyede bulunma hakkı olmadığını savundu. “Erdoğan ve Davutoğlu, dünyada da kimseye tavsiyede bulunamazlar. Hakikat budur. Bu kadar basit ve net.” dedi.

Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan’ın Batılı ülkelerin gündemine göre hareket ettiklerini savunan Esad, Suriye’deki sorunun kendisine yönelik eleştirilerle kişiselleştirilmek istendiğini söyledi. Esad,

  • “ABD ve müttefikleri, Erdoğan ve Davutoğlu hükümeti teröristleri desteklerken,
    onların Türkiye sınırından silah ve parayla geçmesine izin verirken,
    Suriye ve Irak’ta terörizmle – IŞİD’le nasıl mücadele edebilir?” ifadelerini kullandı.

Türkiye, Ürdün, Katar ve Suudi Arabistan’ı “Suriye’ye teröristler göndermekle” suçlayan Esad, uluslararası toplumun bu ülkelere baskı yapmasını istedi.

Esad, “Eğer bu yapılırsa, sorun olmayacaktır. Suriye’deki sorunun çözümü hiç de karmaşık değil. Çünkü bu ülkeler Suriye halkına düşman. Zaten ülkemizdeki sorunun nedeni de onlar” dedi. (Sputnik, http://www.ulusalkanal.com.tr/dunya/esad-dan-erdogan-ve-davutoglu-na-tepki-h77024.html)

================================

Dostlar,

Türkiye’nin AKP – RTE sorumluluğunda izlediği Suriye politikası iflas etti..

Birlikte aile toplantıları yapılan Esad, CIA Başkanı’nın Ankara ziyaretinin ardından “Esed” ve düşman oldu, “devrilmesi” görevi taşeronluğu üstlenildi..

AKP – RTE, seçilmiş Esad hükümetini – rejimini yıkmak için elinden geleni yaptı.
Bu Ülkeye terör ihraç etti, her türlü lojistiği sağladı, MİT TIR’ları ile silah ve cephane bile yolladı.. (Bkz. “MİT TIR’ları Silah Taşıyordu!” başlıklı yazımız;
http://ahmetsaltik.net/2015/05/30/mit-tirlari-silah-tasiyordu/)

Emperyalizmin maşalığı üstlenildi.. Emperyalizmin kanlı BOP planı,
Tayyip Bey BOP Eşbaşkanı olduğundan, uluslararası hukuk ayaklar altına alınarak sürdürüldü.

Geldiğimiz aşamada 4 yıldır Esad görevinde ama orada yakılan yangın ülkemize sıçradı.
Ağır bedellerini ödüyoruz.. Terör dönüp bizi vurdu ve 2+ milyoın Suriyeli sığınmacı ile boğuşuyoruz. Rusya doğrudan devreye girdi, ABD ile örtük anlaşmaya vardılar ve Türkiye “onca hizmetine” (!?) karşılık dışkandı..  Tayyip bey, geçtiğimiz hafta Newyork’ta yürütülen
BM toplantılarına davet edilmedi. Israrlı çabalarına karşın sonuç alamadı ve Obama kendisine randevu vermedi.. Geçen hafta ziyaret ettiği Putin’in de verdiği ayarla, 4 yıldır izlediği vekaleten şahinlik politikası yerle bir oldu, Tayyip bey tam tersi bir söylemle

– Geçiş deöneminde Esedle de olabilir…

demek zorunda kaldı. Dün da Fransa’ya giderken Rusya’nın izlediği aktif Suriye politikasının kendisini üzdüğünü belirtti.. Söylemler ve izlenen politikalar daldan dala uçuşuyor, bir cidiyet ve ağırbaşlılık yok. Ülkenin kendi ürettiği dış politikası yok.. Bayılı emperyalistlerin dümen suyunda gidiliyor.. Ama gene de bir türlü olmuyor, olmuyor.. Batı, Bay RTE’yi gözden çıkarmış durumda.. Politik dille (jargonla) “topal ördek” işlem yapıyor.. Tayyip bey çooook öfkeli..

Bir yandan da 1 Kasım 2015 yaklaşıyor.. AKP 276’yı bulamazsa siz seyreyleyin gümbürtüyü..
Tayyip bey, 13 yıllık saltanatının en zor günlerinde ve sonlarında.. Hesap verme korkusuyla koalisyon bile kurdurmadı, ülkenin yazgısı kişisel hırslara kurban ediliyor..

Yurttaş 1 Kasım’da “gereğini” yapacak ve ülkemiz bu belalı dönemi geride bırakacak..

  • AKP – RTE’nin YÜZ KIZARTICI SURİYE POLİTİKASI ve GELİNEN YER
    BÜYÜK KÜRDİSTAN’ın TOP SESLERİ ve EŞBAŞKAN’ın SAHTE ÇIĞLIKLARI..

başlıklı yazımızı okumak için lütfen tıklar mısınız?

http://ahmetsaltik.net/2015/08/01/akp-rtenin-yuz-kizartici-suriye-politkasi-ve-gelinen-yer/


Sevgi ve saygı ile.
05 Ekim 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

NATO Genel Sekreteri’nden ‘güvenli bölge’ açıklaması

NATO
NATO Genel Sekreteri’nden
‘güvenli bölge’ açıklaması

 

Suriye’de IŞİD, Kuzey Irak’ta PKK hedeflerine yönelik operasyon yürüten Türkiye’nin
Kuzey Atlantik Antlaşması’nın 4’üncü maddesinin aktive edilmesini talep etmesi üzerine
NATO üyesi ülkelerin sürekli temsilcilerinden oluşan Kuzey Atlantik Konseyi (NAC),
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg başkanlığında toplandı. “Güvenli bölge” tartışmalarına değinen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg,

“NATO bu çabaların bir parçası değil.
İkili olarak Türkiye ve ABD arasındaki görüşmelerin konusu” dedi.

Toplantıda kimi ülkeler sürekli temsilci düzeyinden daha düşük düzeyde temsil edildi. Türkiye’yi NATO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Fatih Ceylan yerine Daimi Temsilci Yardımcısı Gülin Dinç temsil etti. Bilgilendirme ve istişare amaçlı toplantının başlangıcında bir açıklama yapan Stoltenberg, Türkiye’nin ciddi güvenlik durumu nedeniyle talep ettiği toplantının
haklı ve zamanlı yapıldığını vurgulayarak,

“Terör hangi biçimiyle olursa olsun hoş görülemez ve haklı çıkarılamaz” dedi.
Toplantıda Türkiye’nin yanı başındaki ve NATO’nun sınırındaki istikrarsızlığın ele alınacağını vurgulayan Stoltenberg,

NATO gelişmeleri çok yakından izliyor.
Müttefikimiz Türkiye’yle çok yakın dayanışma içindeyiz.” ifadelerini kullandı.

“DAHA FAZLA YARDIM TALEBİ GELMEDİ”

Stoltenberg, toplantı kapsamında düzenlediği basın toplantısında ise,

“Terörle mücadele konusunda elimizden gelen yardımı yapıyoruz. Türkiye NATO’dan
daha çok yardım talep etmedi.” dedi.

NATO lideri,

“İttifak’ın güvenliği bölünemez ve Türkiye ile güçlü dayanışma içindeyiz. NATO’nun Güneydoğu sınırındaki gelişmeleri çok yakından izlemeyi sürdüreceğiz.” diye konuştu.

Stoltenberg, “NATO Konseyi’nde bugünkü toplantı çerçevesinde kimi tartışmalı konuların da olduğu söz konusu. Güvenlik kaygıları artarsa, Türkiye askeri destek isteminde bulunursa NATO bu desteği sağlayabilir mi?” şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:

“Toplantıda tam antlaşma söz konusuydu. Bütün müttefikler Türkiye’ye güçlü desteğini
ifade etti. Ve hep birlikte, bir arada dayanışma içindeyiz Türkiye’yle. Bütün müttefikler terörizmi bütün şekilleriyle kınadılar.”

GÜVENLİ BÖLGE

Stoltenberg, “Türkiye’nin açıklamakta olduğu güvenli bölge konusunda NATO’nun tutumu
ne şekilde?” sorusuna ise,

– “NATO bu çabaların bir parçası değil. İkili olarak Türkiye ve ABD arasındaki görüşmelerin konusu… Ve Burada Türkiye’nin çabalarını memnuniyetle karşılıyorum. Türkiye halihazırda katkı sağlamakta. Ilımlı muhalefetin eğitimi konusunda katkı sağlamakta.” diye yanıt verdi.

Türkiye, şu ana dek NATO’dan herhangi bir askeri destek talebinde bulunmadı,
ancak bu hakkını ileride durumun kötüleşmesi ya da gerek duyulması durumunda
devreye sokmak üzere saklı tutuyor.

DÖRDÜNCÜ MADDE

NATO’nun 4’üncü maddesi, “Taraflardan herhangi biri, taraflardan herhangi birinin
toprak bütünlüğü, siyasal bağımsızlığı ya da güvenliğinin tehdit edildiğini düşündüğü zaman, tüm taraflar birlikte danışmalarda bulunacaklardır.” ifadelerini içeriyor.

Danışma amaçlı 4’üncü madde geçtiğimiz yıllarda Türkiye tarafından iki kez aktive edildi. Türkiye bu madde bağlamında 2003 ve 2012’de NATO’yu toplantıya çağırırken son olarak Polonya da 2014’te aynı yönde talepte bulundu.

ERDOĞAN’DAN NATO ZİRVESİ AÇIKLAMASI

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Uzakdoğu gezisi öncesi Esenboğa Havalimanı’ndan yaptığı konuşmada, Türkiye’nin NATO’dan beklentisi konusunda şunları söyledi:

– “NATO üyesi olan bir ülke olarak, herhangi bir NATO üyesi ülke saldırıya uğraması halinde, malum NATO üyesi olan ülkeyle ilgili kendisine her türlü desteği verir. Burada da nihayetinde 4. madde uygulamadadır. Şu anda saldırıya uğramış olan Türkiye burada kendisini koruma haklarını şu anda kullanmaktadır, bunu sonuna kadar da kullanacaktır. Burada uluslararası hukuktan kaynaklanan ne hakkımız varsa kullanmaya devam edeceğiz. NATO’nun da
bu konuda hazırlıklı olması talebimiz var. ABD’nin açıklamalarını duydunuz,
DEAŞ nasıl bir terör örgütüyse terör örgütüyle savaştığını iddia eden PKK da
terör örgütüdür.”
diye açıklama yaptı.

(28 Temmuz 2015, http://www.yurtgazetesi.com.tr/dunya/nato-genel-sekreterinden-guvenli-bolge-aciklamasi-h93141.html)

======================================

Dostlar,

NATO toplantısı da AKP – RTE‘nin dostlar alışverişte görsün politikası..

Bu yargımız için 3 ipucu :

1. Toplantıya Türkiye’nin NATO katında (nezdinde) sürekli temsilcisi büyükelçinin katılımı ile değil, yardımcısı düzeyinde.

2. Toplantıya kerhen katılmak durumunda kalan pek çok üye ülkenin de “Türkiye kadar” ilgi (!) göstererek alt düzeyde temsilci göndermeleri..

3. Ve NATO Genel Sekreterinin 2 vurgusu :
a. Türkiye’nin NATO‘dan “çok şey” istememesi,
b. – “NATO bu çabaların bir parçası değil. İkili olarak Türkiye ve ABD arasındaki görüşmelerin konusu.

demesi… Aklımızla alay edercesine..
Top “out” ta ve Türkiye bir kez daha ABD’nin kucağına atılmakta..

Pekiiiiii, bu göstermelik “alt düzey siyasal desteğin” bedeli ne??

Başta İncirlik olmak üzere sayısını ve adlarını bil(e)mediğimiz ve AKP – RTE’nin açık / saydam olmayan geleneksel – esrarengiz hava verilen (!) kapı ardı politikaları yüzünden öğrenemeyeceğimiz kaç üs ABD kullanımına açıldı??

Karşılıklı (mutual) çıkarları uluslararası hukuka dayalı olarak dengeli biçimde gözeten bir sonuç alındı mı??

Başta ABD, müttefikleriyle (saldırganlarla!) Suriye – Irak’ta… BOP’u yürütmek üzere istediklerini AKP – RTE’yi bir kez daha köşeye sıkıştıran stratejik akıllarıyla teslim aldılar. Üstelik kamuoyu direncini de kurgulanan IŞİD – PKK saldırıları üzerinden teslim alarak..

Şimdi bu izlenen bağımsız – onurlu -barışçı dış politika mı;
tersine uydu – ilkesiz – teslimiyetçi AKP – RTE klasiği mi??

Bu niye böyledir son 10+ yıldır?
Bu uğursuz kadroların nesi – nesi eksiktir?

Bu soru ciddidir, ağırdır, yakıcıdır ve güncelliğini korumaktadır.
Gelinen yer daha fazla sürdürülemez ve katlanılamaz kertededir.
Yakın zamanda bu karanlık dönemin perde arkası elbette aydınlatılacaktır.
Ancak;

Ciddi kuşku ve kaygımız var ki                 :

Bu son vahim – kanlı gelişmeler, 20 Temmuz Suruç kırımından bu yana bir kurgu ürünüdür.
Cinayetlerin her biri toplumsal vicdanını – kamuoyunu isyan ettirecek tahrik düzeyindedir.
Eşbaşkanın sahte çığlıkları – 180 derece çark edişleri, hazin tabloyu tam anlamıyla traji-komik kılmaktadır.. “Sayın muhbir vatandaş” defterleri açılmış, umarsız medet bağlanmıştır!?
Düşük – emanetçi AKP hükümeti de facto (fiilen) iktidarı gasp ederek yürütmeyi tıkamıştır.
– Hükümet kurulması engellenerek Türkiye yeniden genel seçimlere ite kaka sürüklenmektedir.
Türkiye AKP – RTE eliyle tutsak alınmıştır;
yoz bir darbe süreciyle genel seçim sonuçları adeta boşa çıkarılarak milli irade
kıskıvrak bağlanmıştır
.

– Oyun / politik kumar, olabildiğine büyük, gözü kara ve kanlıdır;
göze alınan ve mutlaka ödenecek olan bedel de öyle..

Yazılmadı, söylenmedi.. denilmesin..
Bu doğrultuda yazdığımız ve bu sitede yayımladığımız yazıların / çığlıkların sayıları
3 değilse 2 basamaklı.

Sevgi ve saygı ile.
28 Temmuz 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Yazımızın pdf biçimi : NATO_TOPLANTISI_UZERINE