Etiket arşivi: Cem Vakfı AİHM’ne Götürdüğü 3. Davayı da Kazanmıştır…

Cem Vakfı AİHM’ne Götürdüğü 3. Davayı da Kazanmıştır…

Cem Vakfı AİHM’ne Götürdüğü
3. Davayı da Kazanmıştır…

AİHM Türkiye’de Alevilerin Hak İhlaline Uğradığına Hükmetmiştir.

Cem Vakfı Hukuk Komisyonu tarafından, Başbakanlığa karşı, 23 Eylül 2005’te
Ankara 6. İdare Mahkemesi’nde; Alevi yurttaşların inanç özgürlüğü hakları ile ilgili olarak Anayasanın, kanunların ve uluslararası hukukun emredici hükümlerine aykırı hareket ettiği gerekçesiyle 2000 kişi adına açılan ve iç hukuk sürecinin bitirilmesi ile AİHM’ne götürülen davamız sonuçlanmıştır.

AİHM Alevi İnancına mensup insanlarımızın haklarının ihlal edildiğine hükmetmiştir.
Cem Vakfı, kuruluşunun 21 yılında, AİHM’e götürdüğü, üç davanın üçünü de kazanmıştır.

Demokrasi, barış, insan hakları mücadelesi veren Cem Vakfı’nın, AİHM’de kazandığı
bu davanın, ülkemize, insanlarımıza ve tüm insanlığa hayırlı uğurlu olmasını ve
barış getirmesini diliyoruz.

Kamuoyumuza saygı ile…
(http://www.cemvakfi.org.tr/tum-haberler/cem-vakfi-aihmne-goturdugu-3-davayi-da-kazanmistir/, 05.05.2016)

===========================================

Dostlar,

Karar çok sevindiricidir. Cem Vakfı‘nı, hukukçularını, yetkin uluslararası hukukçu Başkan Sayın Prof. Dr. İzzettin Doğan’ı ve davaya katılan iki bini aşkın aydınlık yurttaşımızı
içtenlikşe kutluyoruz.

Ancak AİHM kararı, AKP iktidarının içtenliksizliğinin, hukuka saygısızlığının da kanıtıdır.
Ayrıca inanç özgürlüğü konusundaki çifte standartlı oluşunun da..

AKP ısrarla Cemevlerinin Alevilerin tapınç (ibadet) yeri olduğunu kabul etmemekte,
camiye gelmelerini istemektedir. çifte standart öyle açıktır ki; bir yandan 677 sayılı yasaya dayanmaktalar, bir yandan da bu yasayı hiçe sayan inanç odakları adı altında tekke – türbe – zaviye – tarikatları yasallaştırma girişimi ve uygulaması içindedirler.

AİHM kararları, Avrupa Konseyi üyesi 47 ülke için bağlayıcıdır.
Türkiye, Avrupa Konseyi’nin kurucu üyelerindendir ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne imza koymuştur. Anayasa md. 90 /son fıkra uyarımca bu Sözleşme uluslararası / ulusalüstü hukuk metni olup, anayasaya aykırılığı ileri sürülemeyeceği gibi, iç yasalarla çelişmesi durumunda öncelikle uygulanması gereken üstün hukuk normları içermektedir.

AKP iktidarı, 13+ yıldır oyalama siyaseti sürdürmektedir.
Bu etik – moral ve hukuk dışı tutum ve uygulamanın sürdürülebilirliği kalmamıştır.
Anayasa pek çok maddesinde hukukun üstünlüğüne vurgu yaparken, 2. maddesinde devletin
6 temel niteliğini sayarken HUKUK DEVLETİ tanımı da yapmaktadır. Üstelik ilk 3 madde,
4. madde ile güvenceye alınarak değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek kalkan edinmiştir.

AKP iktidarı artık bu anlamsız ve iç barışı – kaynaşmayı – demokrasiyi – temel insan hak ve özgürlüklerini tanımayan hukuk dışı dayatmasını terk etmeli ve AİHM‘nin temyiz ile kesinleşen Büyük Daire kararının gereklerini gecikmeden yerine getirmelidir. AİHM kararları,
Avrupa Konseyi‘nin prestij sorunudur. Türkiye’nin aykırı uygulaması Bakanlar Komitesine / Konseyine taşınabilecek ve ülkemizin Avrupa Konseyi’nden dışlanmasına bile neden olabilecektir. Bu son derece ciddi ve ağır bir yaptırımdır ve Türkiye’nin AB üyeliği serüveni de kesin olarak tıkanacak, Türkiye Batı dünyasından dışlanacak, yalıtılacaktır.
Son derece ağır bedelleri olan kapsamlı bir faturadır ve AKP’nin buna asla hakkı yoktur.
Umarız ve dileriz ki, AKP’nin kafasında böylesi bir kurgu yoktur!?

Hukuk devleti, ahde vefa ile de yükümlüdür. Hem imza atıp AİHS ve AİHM yargı yetkisini kabul etmek hem de gereklerini yerine getirmemek devlet ciddiyeti ile bağdaştırılamaz.

Artık sağduyu egemen olmalı ve kazanılan 3. dava oluşu da akıldan çıkarılmadan,
AİHM kararının gerekleri tümüyle ve gecikmeden yerine getirilmelidir.
Tersi durumda yüz binlerce yurttaş AKP hükümeti aleyhine yeni davalar (tazminat) açabilecektir. Anayasa gereği bu tazminatların kusurlu Devlet görevlilerine rücu edilmesi de gerekecektir..

Lütfen..

Sevgi ve saygı ile.
06 Mayıs 2016, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

profsaltik@gmail.com