Etiket arşivi: Bursa Söylevi’

YAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA YAŞA!

YAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA YAŞA!

Image result for Erbil Tuşalp

Erbil Tuşalp
Cumhuriyet
, 29.4.2019

Seçim sandığında başlayan özgürlük yolculuğunun engellenemeyen heyecanı tüm yurdu kucaklıyor. “Yaşa Mustafa Kemal Paşa” seslenişleri gökyüzünü süslüyor.

Yaşam öğretiyor. Temize çekiyor. Örtüyü kaldırıyor. Selanik’te karga kovalamasından, Viyana’daki aşkına, Çanakkale’den Kocatepe’ye askerlik yaşamından siyasal mücadelesine dek her şey anımsandı, her şey konuşuldu.

[Haber görseli]

  • Oysa Mustafa Kemal’in emperyalist işgale karşı örgütlediği kutsal isyanın “rejimin sahibi ve bekçisi” genç kuşaklara yüklediği sorumluluk anımsanmadı, konuşulmadı.

Kurtuluşu ve Kuruluşu ateşleyen o olağanüstü başkaldırıyı taçlandıran gerçekçi yaklaşım uzun yıllar ve hâlâ “tahrik, kışkırtma, provokasyon” gibi hesaplı korkularla anımsatılmadı.

Oysa artık anımsanıyor, konuşuluyor, korkulmuyor.

  • Hayat damıtıyor haini, soysuzu, hırsızı, arsızı ayıklıyor.

Seçim sandığında başlayan özgürlük yolculuğunun engellenemeyen heyecanı tüm yurdu kucaklıyor. “Yaşa Mustafa Kemal Paşa!” seslenişleri gökyüzünü süslüyor.

Mustafa Kemal’in Cumhuriyetin gençlerine armağan ettiği delikanlı mücadelenin gerçek manifestosu olan “Bursa Söylevi” artık yok sayılmıyor. Örtü kaldırılıyor “Yaşa Mustafa Kemal Paşa” seslenişiyle Türkiye özgürlüğe bağımsızlığa demokrasiye bir kez daha kanat çırpıyor.

Rejimin sahibi ve bekçisi

Kutsal isyanın en önemli belgelerinden biri olan “Bursa Söylevi”nin kısa bir öyküsü var.

Kökleşmiş uzantıları günümüze de yansıyan bir grup gericinin Türkçe ezan nedeniyle Bursa’da ayaklandığı günlerdi. Mustafa Kemal Paşa olayı Ege gezisinde duydu. Program değişti. Sabah Bursa’daydı. Yetkililerden bilgi aldı:

“Bursa gençliği bu olayı hemen bastıracaktı ama zabıta ve adliyeye olan güvenlerinden ötürü işe karışmadı.” açıklamasını duyduktan sonra “karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak / Kocatepe’den Afyon Ovası’na indiği” günlere geri döndü. Kutsal emanetin güvencesini açıkladı:

“Türk gençliği devrimlerin ve rejimin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır, rejimi ve devrimleri benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu ‘Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır’ demeyecektir. Hemen müdahale edecektir, nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır. Polis gelecektir, asıl suçluları bırakıp suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç ‘Polis henüz devrimin ve Cumhuriyetin polisi değildir’ diye düşünecek, ama asla yalvarmayacaktır. Mahkeme onu mahkûm edecektir. Yine düşünecek ‘Demek adliyeyi de ıslah etmek, rejime göre düzenlemek gerek’ diyecek. Onu hapse atacaklar. Yasal yoldan itirazlarını yapmakla birlikte bana, İsmet Paşa’ya telgraflar yağdırıp haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki: ‘Ben inancımın ve kanımın gereğini yaptım. Müdahalemde ve hareketimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem bu haksızlığı yaratan nedenleri ve etmenleri düzeltmek de benim görevimdir.’ İşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği budur.” (5 Nisan 1933)

Vurgulanmalı, anımsatılmalı..

Türkiye Cumhuriyeti’ni Türkiye İslam Cumhuriyeti çizgisine sürüklemek için çalışanların karşısına dikilip;

  • “Bu ülkenin polisi var mıdır, jandarması var mıdır, ordusu var mıdır, adliyesi var mıdır?” diye sormanın erdemi vurgulanmalı.

Dahası; görmeyen, duymayan, konuşmayan devlet ve siyaset adamlarına, bilim insanlarına, aydınlara, sanatçılara, gazetecilere, yazarlara, hakka, hukuka, adalete el koyanlara ve de elbette emperyalizmin kuklası kapitalizmin tayfası döneklere “insanın ayağa kalktıktan sonra insan olduğu” anımsatılmalı.

Türk Milleti 29 Ekim’de Meydanlarda!

Türk Milleti 29 Ekim’de Meydanlarda!
İşte il il ya
pılacak eylemlerin buluşma bilgileri :

YAŞASIN;
TÜRKİYE CUMHURİYETİ 93 YAŞINDA!

Başlıklı yazımız, görsellerden altındadır, okunması ve paylaşılması dileğiyle.. (Ahmet Saltık)

Türk Milleti 29 Ekim'de Meydanlarda! İşte İl İl Eylem Bilgileri

ANKARA Yer: Güvenpark  Saat: 13.00
İSTANBUL Yer: İstiklal Caddesi Tünel Meydanı   Saat: 17.00
İZMİR Yer: Karşıyaka İzban Önü  Saat: 16.30
MUĞLA Yer: Cumhuriyet Meydanı  Saat: 20.00
ADANA Yer: Atatürk Parkı Saat: 11.00
KARABÜK Yer: Karabük Anıt Meydanı Saat: 15.00
KIRIKKALE Yer: Cumhuriyet Meydanı Saat: 14.00
SİVAS Yer: Alyans Kafe Saat: 15.00
KONYA Yer: Kılıçarslan Şehir Meydanı Saat: 16.00
DENİZLİ Yer: Çınar Meydanı Saat: 19.00
BURSA Yer: 15 Temmuz Demokrasi Meydanı Saat: 14.00
SAKARYA Yer: Çark Caddesi Atatürk Lisesi Tarafı Saat: 19.00
NİĞDE Yer: Ömer Halisdemir Meydanı Saat: 14.00
KAYSERİ Yer: Talas-DonKişot Kitap Kafe Saat: 17.30
ISPARTA Yer: Belediye Önü Saat: 19.00
ESKİŞEHİR Yer: Adalar Atatürk Caddesi Girişi Saat: 15.00
EDİRNE Yer: Şükrüpaşa İlköğretim Okulu Önü Saat: 18.00
BİGA Yer: Diyarbakırlı Ekrem Ergün İlkokulu Önü Saat: 19.00
ANTALYA Yer: Akdeniz Üniversitesi Meltem Kapısı Saat: 17.30
KOCAELİ Yer: Yahyakaptan SDKM Önü Saat: 19.00
ERZURUM Yer: Havuzbaşı Meydanı Saat: 11.00
KIRŞEHİR Yer: Cacabey Meydanı Karşısı İş Bankası Önü Saat: 11.00
BİLECİK Yer: Edebali Stadı Önü Saat: 18.00
SAMSUN Yer: Atatürk Anıtı Önü/İlk Adım Saat: 10.00
DÜZCE Yer: Anıtpark Saat: 10.00
YALOVA Yer: 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı Saat: 18.00
NEVŞEHİR Yer:Türk Telekom Önü Saat: 15.00
ZONGULDAK Yer: İstasyon Caddesi Saat: 18.00
GAZİANTEP Yer: Ulusal Kanal Bürosu Saat: 13.00
BALIKESİR Yer: Atatürkçü Düşünce Derneği Balıkesir Şubesi Saat: 16.00
AYDIN Yer: Sevgi Yolu Saat: 17.00
UŞAK Yer: Anıt Önü (28 Ekim Cuma) Saat: 14.00
KÜTAHYA Yer: Akdemirler İşhanı Önü Saat: 15.00
MERSİN Yer: Cumhuriyet Meydanı Saat: 09:30
Türkiye Gençlik Birliği, tgb.gen.tr
===============================
Dostlar,

YAŞASIN;
TÜRKİYE CUMHURİYETİ 93 YAŞINDA!

“ Ulusumuzun güçlü, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesi için
Devletin tümüyle Ulusal bir siyaset izlemesi ve bu siyasetin,
iç kuruluşlarımıza tamamen uygun ve dayalı olması lazımdır.”
Milletlerin tarihinde bazı dönemler vardır ki,
belli amaçlara erişebilmek için maddî ve manevî
ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak
ve aynı doğrultuya yöneltmek gerekir. Yakın
yıllarda milletimiz, böyle bir toplanma ve
birleşme hareketinin önemli sonuçlarını kavramıştır.
Memleketin ve devrimin, içeriden ve dışarıdan gelebilecek
tehlikelere karşı korunması için,
bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin
bir yerde toplanması gerekir. Aynı cinsten olan kuvvetler,
ortak amaç yolunda birleşmelidir.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK 

Cumhuriyet en büyük bayramımız ve varlık nedenimizdir.
Dolayısıyla O’nun -Cumhuriyetimizin- kurulduğu gün en büyük bayramımızdır..
Büyük coşkularla kutlamak en doğal hakkımız ve ödevimizdir.

Bu bilinçle davranan tüm kişi ve kurumlara teşekkür ediyoruz.

Ne yazık ki bu Cumhuriyet bayramında da AKP yok!
AKP açıkça Cumhuriyet düşmanı gibi davranıyor..
Kasım 2016 sonuna dek tüm toplantı ve gösterileri yasaklayan Ankara Valiliği kararı, Ekim ortasında geldi. En yakında 2 önemli gün vardı; 29 Ekim ve 10 Kasım.. Rastlantı mı?

Yurtseverlerin güçlü çıkışları ve kesin sivil itaatsizlik kararlılığı geri adım getirdi.
Bu 2 gün, yasak kapsamı dışına istemeyerek de olsa, zoraki alındı.

Bir devlet düşünülebilir mi ki, Cumhuriyetinin 93. kuruluş yıldönümünü terör korkusu ve baskısıyla -ya da daha ürküncü bahanesiyle- yasaklamaya kalksın!?
Bu aslında Devletin kendisini yadsıması ve teröre teslim olması demek değil midir??

Ancak AKP yapacağını gene yaptı; TBMM’den bir Atatürk fotoğrafının daha indirildiğini ve ilgili Yönetmelikte değişiklik yapılarak Garnizon Komutanlarının il ve ilçelerde anma törenlerinde protokolden çıkarıldığını üzülerek öğreniyoruz basından. Milletin ordusunun il -ilçelerdeki temsilcisi en üst düzeydeki komutanlar anma törenlerinden nasıl ve neden dışlanmak istenir? Sağduyulu bir gerekçe bulmak olanaksız!

Ne söylenebilir ki bu tür toplumsal birlik ve dayanışmayı baltalayan girişimleri kendisine yakıştıranlara? Korku mu, intikam mı, kin-nefret mi, ilkellik mi, korkunç cehalet ve ufuksuzluk mu, nankörlük mü, çoooook derin aşağılık kompleksi mi ?? Hangisi, hangisi? Yoksa hepsi mi!

Yeryüzünde hangi ülke var ki, kurtuluş ve kuruluş zaferlerinin yıldönümlerini ordusuyla, komutanlarıyla kutlamasın ve Ordusunu – komutanlarını onurlandırmasın??
Hele hele Türkiye’nin kurtuluş ve kuruluşu Ordusu öncülüğünde gerçekleştirilmiş ise..
Ülkemizin asli kurucusu Türk Ordusu ise!
Ordu – Millet işbirliği ve güçbirliği vazgeçilmez bir stratejik zorunluluk değil mi?
Sahi sizin Yenikapı ruhunuz ne oldu?? Bir “sosyal psikolojik derdest operasyonu” idi değil mi? Boyası – foyası çabuk döküldü ve İktidar, aslına rücu etti. AKP’nin Millete vefası işte bu denli!

Bir kez daha üstelik diyelim; bu saygın ve mazlum halk Ordusu, OHAL kararnameleriyle yerden yere vurulurken ama tüm yaralanmalarına karşın aslanlar gibi ülkemizi savunmasını sürdürürken! Yurt içinde ve dışında.. Her gün şehitler – gaziler verirken.. Kolu kanadı kırılmaya çalışılıyor, yaralı biçimde, binlerce insangücünü, pek çok teknik donanımını, istihbaratını, emir- komuta zincirini, sağlık sistemini… büyük ölçüde yitirmiş iken.. Cumhuriyetin Ordu’suna vefa bu mudur??

AKP iktidarını çok tehlikeli biçimde yönlendiren ve bu tür akıl ve bilimdışı, ülkemizin çıkarlarına, geleneklerine, töresine… uygun olmayan girişimlere iten-zorlayan “çelik çekirdek” duracak gibi gözükmüyor, zaptedilemiyor?! Bu saptama kritik önemdedir!

  • Hazin olarak görülen o ki, Türkiye’de Halk Cumhuriyeti yıkılarak 2023’e varmadan bir Anadolu Federe İslam Cumhuriyeti Başkanlığı ısrar ve inatla kurulmak isteniyor, dayatılıyor.
  • Açıkça söylemek zorundayız ki bu ancak İÇ SAVAŞ ile olanaklı..
  • Çoook kanlı ve AKP-RTE’nin kesin olarak yitireceği bir uzun ve kanlı iç savaş…

    Cumhuriyetimizin 93. yılını içimiz coşku dolu kutlayacak ve geleceğe güçlendirerek taşıma kurguları yapacak iken, bu denli vahim içerikte bir saptama yapmak zorunda kalmak bizi kahrediyor. Üstelik küresel konjonktürde son derece yarışmacı, acımasız bir paylaşım savaşı yaşanmakta iken Türkiye’yi bu fay hattına sürükleyenler utanmalı, yerin dibine girmeliler; zerre kadar kaldı ise, -var idi ise- vicdanlarının sesini dinlemek için geç kalmak üzereler..

Başbakan Yıldırım ve 12. Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden R.T. Erdoğan’ın, kamuoyunu olumlu, halkı birleştiren iletiler vermek ve Yürütme işlevini ülkeyi çatışmaya-bölünmeye değil dayanışmaya-birliğe götüren doğrultuda yönlendirmeleri zorunludur. (TBMM Başkanı İ. Kahraman tam olarak umutsuz vakadır, O’ndan bu bağlamda birşeyler beklemek boşunadır..)

Yineleyelim ; Türkiye’de her tür kuşatma ve arkadan vurmaya karşın Cumhuriyetimiz 93 yılını tamamlamıştır. 4-5 kuşak Cumhuriyet insanı yetişmiştir ve çağdaş değerlerle donatılmışlardır. Tarihin çarkını geriye çevirmek ve Türkiye’de suları tersine akıtmak olanaklı değildir. Herkes aklını başına almalı ve laik -demokratik – sosyal – hukuk devletine sahip çıkmalıdır. Anayasa’nın ilk 3 maddesi asla tartışma konusu yapılamaz!. Ülke ve ulusun çelik çekirdeği söz konusu 3 maddedir. O temel çağdaş maddelerde uzlaşmalı ve halkı asla ayrıştırmamalıyız.

Türkiye Cumhuriyeti, kurucusu Büyük Önder Gazi Mareşal Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün de şaşmaz biçimde öngördüğü üzere;

  • “Bilhassa kimsesizlerin kimsesi”  olarak “ilelebet payidar kalacaktır..”
  • Gerek Bursa Söylevi’ndeki gerek
  • Büyük SÖYLEV’in sonundaki GENÇLİĞE SESLENİŞ‘in gereği,
    her koşul ve durumda mutlaka, ne pahasına olursa olsun, yerine getirilecektir.

YURTTA BARIŞ – DÜNYADA BARIŞ özlem ve ilkesiyle;

– TÜRK ULUSU’nun – TÜRKİYE DEVLETİ’nin TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURULUŞUNUN 93. YILDÖNÜMÜNÜ
– UMUT, KIVANÇ, COŞKU ve SARSILMAZ BİR KARARLILIK
– ve SINIRSIZ BİR ÖZGÜVENLE KUTLUYORUZ.

BU DURUŞUMUZU DOSTA DÜŞMANA
VARGÜCÜMÜZLE HAYKIRARAK DUYURUYORUZ..

YAŞASIN CUMHURİYET!
YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ!
YAŞASIN ATATÜRK CUMHURİYETİ!

  • “Benim ölümlü bedenim elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti
    sonsuza dek yaşayacaktır ve Türk Ulusu, güvenlik ve mutluluğunu temel alacak
    ilkelerle, uygarlık yolunda tereddütsüz yürümeye devam edecektir.“
    Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Sevgi ve saygı ile.
28 Ekim 2016, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. Öğretim Üyesi
Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Yazımızın pdf biçimi : yasasin_turkiye_cumhuriyeti_93_yasinda