Etiket arşivi: Avrupa Hekimler Daimi Komitesi

TTB : “Meslek Örgütümüzü İşlevsiz Kılmaya Yönelik Girişimlere Son Verilmelidir!”

“Meslek Örgütümüzü İşlevsiz Kılmaya Yönelik Girişimlere Son Verilmelidir!”

  • 06/03/2018 14:50
    http://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=40517e38-2139-11e8-82e9-5e6c03ccf873 

Aralarında Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) de bulunduğu, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına yönelik müdahale ve biçimlendirme yönündeki açıklama ve girişimlere karşı TTB Merkez Konseyi’nce bir basın toplantısı düzenlendi. 06 Mart 2018, Salı günü 12.30’da İstanbul Tabip Odası Cağaloğlu binasında gerçekleştirilen basın toplantısına TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, TTB Genel Sekreteri Dr. Sezai Berber, Merkez Konsey Üyeleri Prof. Dr. Taner Gören ve Dr. Bülent Nazım Yılmaz katıldılar. Basın açıklamasını Prof. Dr. Raşit Tükel kamuoyuyla paylaştı. Açıklamanın tam metni aşağıdadır:

Meslek Örgütümüzü İşlevsiz Kılmaya Yönelik Girişimlere Son Verilmelidir!

Bir süredir, medyada yer bulan haberlerden, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarına yönelik “müdahale ve biçimlendirme” çalışmalarının yürütüldüğü anlaşılmaktadır.  Açıklamalarda isim değişikliği, birden fazla meslek kuruluşu kurulması, serbest meslek icrasında üyelik koşulunun kaldırılması, seçim sistemlerinin değiştirilmesi öne çıkmıştır. Bu tür müdahaleler, mesleğin insan ve toplum yararı gözetilerek uygulanmasına değil; mesleğin nasıl icra edileceğine bir yetkenin karar vermesine yönelik sonuçlar doğuracaktır.

Meslek Örgütleri Toplumdan Doğmuş, Demokrasi İle Büyümüştür…

Hekimlik, avukatlık, mimar ve mühendislik gibi kökleri insanlık tarihi kadar eski mesleklerin örgütlerinin bugünkü anlamda özerk ve mesleğe ilişkin yetkilere sahip olmalarının tarihi yaklaşık dört yüzyıl geriye gitmektedir. Tarihsel süreçte toplumsal bir olgu olarak var olmuş olan meslek örgütlerinin zaman içinde temel işlevleri; meslek etiğini belirleme, mesleki denetim ve yaptırım uygulama, mesleğin toplum yararı ile birlikte uygulanıp sürdürülmesini sağlama şeklinde belirginleşmiştir.

Ülkemizde ise, hekimler yönünden merkezi düzeyde 1857’de Türk Tıp Cemiyeti olarak kurulan meslek örgütü, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra 1929’da Etibba Odaları, 1953 yılında Türk Tabipleri Birliği adını almıştır.

Kaynağını Anayasa’dan alan kamu kurumu niteliğine sahip, bütün organları seçimle işbaşına gelen, özerk, demokratik bir meslek kuruluşu konumundaki Türk Tabipleri Birliği, sağlık alanına ilişkin kamusal görev ve yetkilerle donatılmıştır. Anayasa’nın 135. maddesi uyarınca hekimlik mesleğini toplum yararına geliştiren, hekimlik uygulamaları ve denetlenmesine dair görevleri olan meslek birliğimiz, hekimlerin davranış kurallarını belirlemiş; hekimlerin kendi aralarında ya da toplumla ilişkilerinde bu kuralların geçerli olması için çalışmalar yürütmüş; hekimler kadar kamunun çıkarını sağlamayı amaç edinmiştir. Yasayla tanımlanan meslek birliğimizin kamusallığı, hekimlerin haklarını korumakla sınırlı olmayıp tüm toplumun sağlık hakkının sağlanmasına yöneliktir. Türk Tabipleri Birliği, meslektaşlarımız kadar toplum açısından da önemli olan, bilimsel çalışmalar ve eğitim ile edinilen bilgiye ve tarihsel süreç içinde geliştirilen meslek ahlâkına dayanan bir hekimlik uygulaması için çaba göstermektedir.

Meslek Örgütlerinin Özellikleri

Anayasanın 135. maddesinde, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları devlet hiyerarşisi altında bulunmayan özerk kuruluşlar olarak düzenlenmiştir. Bu özerklik hizmetin kendisine ait bir özelliktir. Anayasa Mahkemesi’nin vurguladığı gibi, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının işlevi sadece meslektaşlar arasındaki ilişkileri düzenlemekle sınırlı değildir; bu kuruluşlara çoğulcu demokratik ortamın gelişimine ilişkin rollerinin önemi nedeniyle kamusal nitelik kazandırılmıştır.

Meslek kuruluşlarında Deontoloji başta olmak üzere meslek uygulamalarının düzenlenmesinde ve benzeri kamusal görevlerin yürütülmesinde, kapsayıcılığın ve bağlayıcılığın korunması ve geliştirilmesi amacıyla zorunlu üyelik sisteminin sürdürülmesi gerekir. Kişilerin mesleklerini icra edebilmeleri için o meslekle ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşuna üye olmaları sağlanmalıdır. Zorunlu üyelik olmadığında ya da aynı meslek alanında birden çok meslek kuruluşunun kurulmasına olanak verildiğinde, meslek disiplininin kim tarafından sağlanacağı belirsizleşecek, her kuruluş kendi başına davranacaktır. Bunun sonucunda da meslek kuruluşlarının kendi mesleklerine ilişkin ihtiyaçlar, meslek etiği vb. konularında karar alabilmeleri mümkün olamayacak, kararların merkezi düzeyde alınması meslek kuruluşları üzerinde ciddi bir tahribata neden olacaktır.

Meslek Kuruluşlarına Neden Müdahale Edilir?

Meslek kuruluşlarına müdahale, Türk Tabipleri Birliği’nin insan yaşamının korunmasına yönelik hekimlik bilgilerini ve tutumunu anımsattığı açıklamasından sonra gündeme getirilmiştir. Bununla birlikte bu müdahale girişimi ne yenidir ne de Türk Tabipleri Birliği ile sınırlıdır. Yakın tarihimiz meslek örgütlerinin etkisizleştirilmesine yönelik birçok müdahaleye sahne olmuştur. Devletlerin mesleklere ve meslek kuruluşlarına müdahalesinin tarihi eskiye gider. Demokrasinin sorunlu olduğu dönemlerde devletler, meslek kuruluşlarının kendi politikalarını eleştirmemesini, desteklemesini hatta bir devlet organı gibi hareket etmesini istemekte; bunu sağlamak için de müdahalelerde bulunabilmektedir. Bu müdahaleleri engellemek için, Dünya Tabipler Birliği, ulusal hekim birliklerinin üye olarak kabul edilebilmesi için herhangi bir devlet kurumu veya kuruluşuna tabi olmaması veya bir devlet kurumu veya kuruluşu tarafından kontrol edilmemesi koşulunu getirmiştir. Türk Tabipleri Birliği, DTB’nin kurucu üyesidir.

Meslek örgütlerinin faaliyetlerinin devlet/hükümet politikaları ile çatıştığı hallerde kullanılan bir diğer müdahale türü ise, meslek kuruluşlarının güçsüzleştirilmesi ve etkisizleştirilmesidir.  Meslek örgütlerinin öteden beri temel işlevi, mesleğin insancıl bir biçimde insan ve toplum yararına uygulanmasını sağlamaktır. Hekimliğin iyi icrası için hastanın hekime güven duyması çok önemlidir. Toplum nezdinde mesleğe güven duygusu, mesleğin etik kurallarının belirlenmesi ve mesleki denetimle mesleğin biçimlendirilmesi yolu ile olur. Bu nedenle devletin, meslek kuruluşlarının bu işlevlerini yapmasını zorlaştıracak, etkisizleştirecek müdahalelerden kaçınması, toplumsal ve demokratik bir zorunluluktur.

Türk Tabipleri Birliği’ne Müdahalenin Nedenleri

Kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olması nedeniyle, Türk Tabipleri Birliği, hekimlik mesleğinin geliştirilmesi, hekimlerin haklarının korunması ve ortak ihtiyaçlarının karşılanması, meslek disiplininin sağlanması, hekimlerin birbirleriyle ve halkla ilişkilerinde dürüstlüğün ve güvenin hakim kılınması, kamu hizmetinin düzeyinin korunması gibi işlevler üstlenmiştir.

Türk Tabipleri Birliği, bu işlevlere bağlı olarak, hekimlik uygulamalarının ve sağlık hizmetinin insan haklarına, etik değerlere uygun, bilimsel bilgiye dayanarak yerine getirilmesini sağlamak üzere talep ve öneriler geliştirmektedir. Türk Tabipleri Birliği, Anayasa ile tanımlanmış işlevlerini yerine getirmesi ve geliştirmesinin demokratik bir ülkede mümkün olduğunu göz önünde bulundurmaktadır.

Türk Tabipleri Birliği, sağlık hizmetinin gereklerine, hekimlik etik ilkelerine, hekimlerin hukuken sahip oldukları haklara aykırı düzenlemelere karşı yargı yoluna gitmektedir. Bu başvurular sonucu Anayasa Mahkemesi, Danıştay, İdare Mahkemeleri kararları ile hukuka aykırılığı saptanmış sayısız düzenleme, işlem bulunmaktadır. Bunlardan biri de, Türk Tabipleri Birliği’ne “tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlama” görevini veren Kanun maddesini 2 Kasım 2011 tarihinde değiştiren 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ilgili hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olmasıdır.

Türk Tabipleri Birliği sağlığın, fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak tam bir iyilik hali olduğunu hep akılda tutarak;

  • Herkese ihtiyacı olan sağlık hizmetlerine parasız ulaşma hakkını,
  • Herkese sosyal güvenlik hakkını,
  • Yeterli bilgi ve deneyim ve becerinin kazandırıldığı çağdaş tıp ve tıpta uzmanlık eğitimini,
  • Hekimlere, şiddetten uzak, insancıl, güvenli, sağlıklı çalışma ortamını,
  • Madenlerde, işyerlerinde kâr hırsı, denetimsizlik ve gerekli önlemlerin alınmayışı nedeniyle ortaya çıkan iş cinayetleri ve meslek hastalıklarının önlenmesini,
  • Sağlıklı, yaşanabilir bir çevrenin hak olarak hayata geçirilmesini,
  • Çocuk istismarının, kadın cinayetlerinin önlenmesini,
  • İnsan eli ile yaratılan her türlü şiddetin nedenlerinin ortadan kaldırılmasını, barış içinde yaşama hakkının ve sosyal iyilik halinin sağlanmasını talep etmekte ve bu taleplerin karşılanması için mücadele etmektedir.

Türk Tabipleri Birliği, bir bütün olarak sağlık çalışanlarının işlerini severek, iyi bir eğitim alarak, barışçıl çalışma ortamında, işbirliğini özendiren bir çalışma ve ücretlendirme modeli içinde, her türlü sosyal hakka sahip olarak çalışmalarını istemektedir.

Meslek Örgütümüzün Uluslararası Temsiliyeti

Türk Tabipleri Birliği’nin ülkemizi temsil ettiği Dünya Tabipler Birliği, Avrupa Hekimler Daimi Komitesi gibi uluslararası hekim örgütleri, evrensel hekimlik ilkelerine sahip çıkmanın toplumlar açısından öneminin ve değerinin farkındadır. Güçsüzleştirilmiş, hükümetin kontrolü ya da etkisi altındaki meslek kuruluşlarının dünya halkları nezdinde itibarının olamayacağı açıktır.

Meslek Örgütümüzü İşlevsiz Kılmaya Yönelik Girişimlere Son Verilmelidir!

Meslek örgütlerimizin isimlerinde yer alan Türk” ve “Türkiye ibareleri, Anayasa gereğince, bu mesleklerin hizmet verdikleri alanda, tüm toplumu kapsayan, kamusal yarar taşıyan hizmetleri nedeniyle verilmiştir. Meslek kuruluşlarının isimlerinden Türk ve Türkiye ibarelerinin kaldırılması yönündeki girişimler; bu kuruluşların toplumsal kapsayıcılığını ortadan kaldırmaya, meslek uygulama alanlarında toplum adına bilgi üretme, mesleği geliştirme ve toplumsal denetim işlevlerini yok etmeye yöneliktir. Meslek birliğimiz üzerinde bu yönde yapılacak müdahaleler halkın sağlık hakkına yönelik faaliyetler üzerinde ciddi bir tehdit durumundadır.

Varlık koşullarımızı ortadan kaldırarak mesleğimiz, meslektaşlarımız, toplum ve ülkemiz için geri dönülemez zararlara yol açacak bu girişimlerin geri çekilmesini istiyor; yetkilileri ve tüm kamuoyunu bu gelişmeler konusunda duyarlı davranmaya davet ediyoruz. Yine bu çerçevede siyasal iktidarı, Türk Tabipleri Birliği’ne karşı kullandığı dili ve kabul edilemez uygulamalarını gözden geçirmeye çağırıyoruz. Türk Tabipleri Birliği, hekimlerin mesleklerini demokratik değerler, etik ilkeler ışığında sürdürmekte ısrar ettikleri bir kurum olarak, Odaları ve üyeleri ile birlikte gerekli demokratik mücadeleyi sürdürecektir.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi
========================================
Dostlar,

Biz de meslek örgütümüz TTB’nin bu son derece dengeli, ağırbaşlı, sorumlu ve kararlı basın açıklamasını bütünüyle paylaşıyoruz.

AKP iktidarı ve Erdoğan’ı da serinkanlılığa, sağduyuya, demokratik çoğulcu düzene tahammül etmeye ve karşıt kurum ve görüşlere de saygılı olarak onlardan öğrenmeye, yararlanmaya; sonuç olarak çoğunlukçu (majorite) değil çoğulcu (pluralist) davranmaya bir kez daha çağırıyoruz.

İdare Hukuku uzmanı Prof. Dr. Metin Günday ve ark. ca hazırlanan (2013) “Kamu Kurumu Niteliğinde Meslek Kuruluşları Raporu” başlıklı bilimsel raporu (32 sayfa) paylaşmak istiyoruz. Bu bilimsel raporun özenle okunması, söz konusu Kamu Kurumu Niteliğinde Meslek Kuruluşlarının nitelik ve işlevlerinin daha iyi kavranmasını sağlayacaktır. AKP’lilerin ve Saray danışmanlarının… buna çok gereksinimleri olduğu kanısındayız. Lütfen tıklayınız :

KAMU_KURUMU_Niteliginde_Meslek_Kuruluşu_RAPORU_Prof._Gunday

Sevgi ve saygı ile. 06 Mart 2018, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
TTB Ankara Tabip Odası Üyesi
TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi (199296)

Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

 

 

Uluslararası Hekim Örgütlerinin Yöneticilerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Mektup

Uluslararası Hekim Örgütlerinin Yöneticilerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Mektup

Sayın Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi
06560 Beştepe Ankara
Faks: (+90 312) 525 58 31
mail: contact@tccb.gov.tr
(30 Ocak 2018, https://www.istabip.org.tr/site_icerik/2018/subat/uluslararas%C4%B1-orgutlerden-mektup-son.pdf)

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan,

24 Ocak 2018 tarihinde yapılan ve savaşın çevreye zarar verip genel anlamda toplumun
yaşamını tehdit eden bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurgulayan basın açıklamasından bu
yana Türk Tabipler Birliği’ni (TTB) hedef alan ve sürmekte olan kampanya nedeniyle
duyduğumuz derin kaygıları size iletmek istiyoruz. TTB, tıp mesleği mensuplarının uluslararası saygınlığa sahip kuruluşları olan Dünya Tabipler Birliği’nin ve Avrupa Hekimler Daimi Komitesi’nin üyesidir.

  • TTB’yi hedef alan sindirme kampanyasını şiddetle kınıyoruz.

Ankara Cumhuriyet Savcılığı 29 Ocak’ta TTB için soruşturma başlatmış, TTB merkezi aranmıştır. Ayrıca, TTB yöneticileri hakkında açılan bir başka davada kuruluşun görev alanı dışına çıktığı gerekçesiyle yöneticilerin görevden alınmaları istenmektedir. Bilebildiğimiz kadarıyla bu mektup yazılırken 11 TTB yöneticisi gözaltında tutulmaktaydı.

TTB’nin barış çağrısına verilen böylesine bir tepki bizi tam anlamda dehşete düşürmüştür.
Kuruluşlarımız tüm dünyada milyonlarca hekimi temsil etmektedir ve üyelerimiz mesleksel
açıdan tıp etiğine, insan haklarına ve barışa bağlılık içindedir. Şiddeti kınama,
hükümetlerimizi ve öbür karar vericileri savaşın ve silahlı çatışmaların sağlık üzerindeki kısa
ve uzun dönemli ağır sonuçlarına karşı uyarma, Türkiyeli meslektaşlarımız gibi, temsil
ettiğimiz tüm hekimlerin görevidir.

Türk Tabipleri Birliği, insan haklarını ve barışı destekleyen görüşünü açıklamak dışında başka bir şey yapmamıştır. Bu, suç oluşturan bir fiil değildir. Dahası, ifade özgürlüğünün barışçı biçimde kullanılması üzerine TTB hakkında soruşturma başlatılması, Türkiye tarafından 2003 yılında onaylanan, dolayısıyla hükümlerinin bağlayıcılığı kabul edilmiş olan Uluslararası Sivil ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nde belirtildiği gibi insan haklarının ağır ihlali niteliğindedir. Dolayısıyla Türk makamlarına aşağıdaki konularda çağrıda bulunuyoruz:

 Türk Tabipleri Birliği yöneticilerinin hemen serbest bırakılması
 Yargı alanındakiler dahil, Türk Tabipleri Birliği’ne yönelik her tür taciz edici ve
sindirmeye yönelik fiillere derhal son verilmesi
 Türkiye tarafından da benimsenen uluslararası insan hakları standartları ve belgelerine
uygun olarak insan haklarına ve temel özgürlüklere her durum ve koşulda saygının
sağlanması.

Söz konusu temel evrensel insan hakları ve değerleri doğrultusunda acilen gerekli girişimlerde
bulunacağınıza inanıyoruz.

Saygılarımızla

Dr. Yoshitake Yokokura, Başkan, Dünya Tabipler Birliği (WMA)
Donna McKay, Genel Direktör, İnsan Hakları İçin Hekimler (PHR)
Dr. Jacques de Haller, Başkan, Avrupa Hekimler Daimi Komitesi (CPME)
Danışman Leah Wapner, Genel Sekreter Avrupa Tabip Birlikleri Forumu (EFMA)
Victor Madrigal, Genel Sekreter, Uluslararası İşkence Mağdurları Rehabilitasyon Konseyi
(IRCT)

Bilgi için
Başbakan Sayın Binali Yıldırım, Vekâletler Caddesi Başbakanlık Merkez Bina, 06573
Kızılay / Ankara; Tel: (0312) 422 10 00; Faks: +90 312 403 62 82; Email
ozelkalem@basbakanlik.gov.tr
Dışişleri Bakanı Sayın Mevlut Çavuşoğlu, Dr. Sadık Ahmet Cad, No: 8 Balgat / Ankara
– Türkiye 06100; Tel : +90 (312) 292 10 00
Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül, 06659 Kızılay, Ankara; Tel: +90 (312) 417 77 70
Faks: +90 (0312) 419 33 70; E mail:info@adalet.gov.t
İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu, Ankara; Tel: +90 (312) 422 40 00; Fax: 90 312
418 1795; Email: mustesarlik@icisleri.gov.tr // ozelkalem@icisleri.gov.tr
Sağlık Bakanı Sayın Ahmet Demircan; +90(312) 585 67 33, eposta@saglik.gov.tr
Büyükelçi Sayın Faruk Kaymakçı, Türkiye Avrupa Birliği Brüksel Diplomatik Misyonu,
Avenue des Arts 36 38, 1000 Bruxelles, Belgium; Fax: + 32 2 511 04 50
Büyükelçi Sayın Naci Koru, Türkiye Birleşmiş Milletler Cenevre Daimi Misyonu
Chemin du Petit Saconnex 28B 1211 Geneva 19, Tel: +41 22 918 50 80; Fax: +41 22 734
0859; Email: mission.turkey@ties.itu.int
==============================================
Dostlar, değerli meslektaşlarımız;

Çağrı içeriğine ve istemlerine biz de katılarak metni paylaşıyoruz..

Sevgi ve saygı ile. 03 Şubat 2018, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Halk Sağlığı – Toplum Hekimliği Uzmanı
TTB Ankara Tabip Odası Üyesi  –  Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

Avrupa Hekimler Daimi Komitesi Türk Tabipleri Birliği yöneticilerinin gözaltına alınmasını kınadı. 

Avrupa Hekimler Daimi Komitesi Türk Tabipleri Birliği Yöneticilerinin Gözaltına Alınmasını KınadıAvrupa Hekimler Daimi Komitesi Türk Tabipleri Birliği yöneticilerinin gözaltına alınmasını kınadı

AVRUPA HEKİMLER DAİMİ KOMİTESİ BASIN AÇIKLAMASI

Avrupa Hekimler Daimi Komitesi (CPME) Başkanı Dr. Jacques de Haller,
– Türk Tabipleri Birliği (TTB) yöneticilerinin gözaltına alınmasını,
– fiziksel şiddet tehditlerini ve
– TTB hakkında suç duyurusunda bulunulmasını kınadı.

“CPME, savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğu yönünde kamuoyuna açıklamada bulunan Türkiyeli meslektaşlarına tam destek vermektedir.

Türk Tabipleri Birliği’nin insan haklarını ve barışı destekleme gibi bir görevi bulunduğu konusunda dünya tıp camiasıyla aynı görüşü paylaşıyoruz; son gözaltı işlemleri ve suç duyurusundan büyük kaygı duyuyoruz.  Meslektaşlarımızla birlikte, ifade özgürlüğüne yönelik bu saldırıları şiddetle kınıyoruz.

Dünya Tabipler Birliği ile birlikte, Türkiye makamlarına TTB yöneticilerinin derhal serbest bırakılması ve sindirme kampanyasına son verilmesi çağrısında bulunuyoruz. Avrupa’daki ulusal tabip birliklerini sağlık, örgütlenme ve ifade hak ve özgürlükleri dahil olmak üzere Türkiye’nin insani ve insan hakları alanındaki yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmesi için gerekli girişimlerde bulunmaya çağırıyoruz.” (http://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=511f8330-0673-11e8-8aa4-0cab391de218 30 Ocak 2018)

Basın Açıklamasına Çağrı: TTB Merkez Konseyi Üyeleri Acilen Serbest Bırakılmalıdır

Adıyaman, Gökalp ve Horasan Serbest Bırakıldı