29 Ekim 2012 günü sabah saat 11:00’de Ulus’ta, Cumhuriyeti kuran 1. TBMM’nin önünde olacağız..
Elimizde bayraklarımızla, karanfillerimizle..
Ben bu gün bayram kutlaması için 94 yaşındaki hocam Prof. Dr. Turhan Akbulut’u aradım. Çok mutlu oldu.
Ben de elime 2 pankarat (olmazsa 2 bayrak) alacağımı, bunlardan birisini kendisi için taşıyacağımı söyledim. “Pankarta ne yazayım?” diye sordum :
Peki.. dedim.. Hocama sözümü tutacağım..
Sevgi ve saygı ile.
26.10.12, Ankara
Toplantıda ilk sözü alan Genel Başkanımız Tansel Çölaşan;
“Milli bayramlar ulusal bilinci arttıran bayramlardır. Geçen sene 29 Ekim Cumhuriyet bayramı, deprem gerekçesiyle iptal edildi. Ama yasağı koyanlar düğünlere gittiler. 19 Mayıs öncesi çıkartılan genelgeyle devletin yapması gereken kutlamalar bir Bakanlığa, sonra il müdürlüğüne bırakıldı. Genelge, Danıştay kararıyla iptal edildi ama yönetmelik değişikliğiyle uygulamaya koydular. 29 Ekim’de bize Ankara’da zaten resmi tören var diyerek törenimize izin vermeyebilirler.
- Türk milletinin önüne 29 Ekim’i kutlama yasağı konulamaz.
Bu yasağın gerçek olmayacağının en güzel örneğini 19 Mayıs’ta (2012) halk göstermiştir.
- Devletin görevi halkın bayramları kutlamasını engellemek değil,
halkın güvenliğini sağlamaktır.
29 Ekim’de Vatanın ve Cumhuriyetin yıkılmayacağını haykırmak için 1. Meclis önünde olacağız” dedi.
ADD Genel Merkezi
CUMHURİYETİN KURULDUĞU GÜN VE YERDE
VATAN VE CUMHURİYET İÇİN HALK BULUŞMASINA ÇAĞRI
Mustafa Kemal Atatürk, Söylev’ine,
“1919 yılı Mayısının 19. günü Samsun’a çıktım. Genel durum ve görünüş” diye başlar.
“Genel görünüş” içler acısıdır. İşgalci devletler padişaha tüm isteklerini kabul ettirmiş; onlara yaslanan, halkının geleceğini yok sayan saray; ordunun dağılmasına, yurdun her köşesinin işgaline izin vermiştir. Halk, yokluk ve yoksunluk içindedir; ama umutsuz ve umarsız değildir. Yurtseverler örgütlenir; direnir…
Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde ulusal kurtuluş savaşını yapar ve işgalci emperyalistleri ülkeden kovar.
Türk Ulusu, böyle destansı bir iradenin, direnmenin, mücadelenin sonunda; köhnemiş Osmanlı düzenini yıkar, tam bağımsız, vatanı ve milletiyle bölünmez bütünlüğü esas alan, ulus iradesine dayalı demokratik, laik ve çağdaş bir cumhuriyet kurulur.
BUGÜN :
Ata’mızın bu yüce eseri tahrip edilmektedir.
O’nun en büyük devrimlerinden biri olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti bölünüp parçalanmaya,
Bölücü anayasa girişimiyle din, mezhep ve etnik köken farkı gözetmeden
“Türk milletinin Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkı olduğu inancı” ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.
O’nun Cumhuriyetin en temel dayanaklarından biri yaptığı laiklik ortadan kaldırılmaya çalışılmakta,
- Türkiye otoriter bir din devletine dönüştürülmeye kalkışılmaktadır.
- Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini karartacak 4 + 4 + 4 eğitim yasası ile Atatürk Devrimlerinin temel yasalarından eğitim ve öğretim birliği yok edilmekte;
Cumhuriyetimizin kazanımı kültür ve sanat kurumlarımız ortadan kaldırılmak istenmektedir.
Silah zoruyla ülkeyi bölmeye çalışan eli kanlı teröristle müzakere masasına oturulmakta, mutabakatlar imzalanmakta, her gün, yurdun her köşesinden şehit cenazeleri kaldırılmaktadır.
Ülkenin aydınları, bilim adamları, gazetecileri, askerleri zindanlara atılarak susturulmaya ve halk sindirilmeye çalışılmaktadır.
Büyük Ortadoğu Projesi’ne (BOP) taşeronluk yapılarak
ülkemiz Ortadoğu’nun savaş bataklığına sürüklenmek istenmektedir.
Cumhuriyet döneminde kurulan kamuya ait sanayi tesislerimiz satılmış,
ulusal ekonomimiz çökertilmiştir.
Vatandaşımız işsiz bırakılmış, açlık, yoksulluk içinde, yardımla ve banka kredileriyle yaşamını sürdürmeye çalışır duruma düşürülmüştür.
Halkçılık ilkesinden uzaklaşılarak, sağlık ve eğitim paralı hale getirilmiştir.
Ulusal bayramlarımızda, kutlama törenleri kısıtlanmakta veya bahanelerle iptal edilmektedir.
ÇARE :
Tüm sorunlarımızın çözümü ;
– egemenliğin gerçekten ulusta olduğu,
– her alanda tam bağımsızlık ilkesiyle,
– akıl ve bilimin öncülüğünde,
– emperyalist talepler yerine halkın çıkarlarını ön plana çıkaran
– Ulusal Yönetim anlayışındadır.
Bu anlayışla, tüm halkımızı, demokratik kitle örgütlerini ve siyasal partileri birlikte mücadele etmeye, vatan ve cumhuriyet için birlikteliğe çağırıyoruz!
UNUTMAYALIM ;
- Kurtuluş Savaşının en zorlu koşullarında bir araya gelen Türk Ulusu, bugün de emperyalizmin ve destekçilerinin oyunlarını bozacak ve ulusal bir yönetimin önünü açacak güce sahiptir.
Bu güce inanıyoruz.
BU İNANÇLA,
ÖNCE VATAN VE CUMHURİYET DİYEN 20’DEN FAZLA DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTÜ OLARAK, HALKIMIZA SESLENİYORUZ, :
- CUMHURİYET SEVDALILARI BİRLİK OLALIM
- BAYRAMIMIZI KUTLAYALIM
- ATATÜRK DEVRİMLERİNİ EGEMEN KILALIM
BU AMAÇLA HERKESİ
- 29 EKİM SAAT 11.00’DE ULUS 1. MECLİS ÖNÜNDE
VATAN VE CUMHURİYET İÇİN HALK BULUŞMASINA ÇAĞIRIYORUZ.
VATAN VE CUMHURİYET BİRLİKTELİĞİ
Atatürkçü Düşünce Derneği
Ankara Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası
Ankara Kız Lisesi mezunları Derneği
Ankara Seymenler Kulübü
Birleşik Büro –İş
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu
Cumhuriyet Kadınları Derneği
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı
Dil Derneği
Eğitim –İş Sendikası
Engelliler Konfederasyonu
Genel Sağlık-İş
Hacı Bektaş Eğitim ve Kültür Derneği
Kız Teknik Öğretmenler Derneği
Kültür Sanat -İş
Müzik Eğitimcileri Derneği
Tarım Orman-İş
Tüketici Hakları Derneği
Türkiye Gençlik Birliği
Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği
Ulaşım-İş
Türkiye Polifonik Korolar Derneği
Ulusal Eğitim Derneği
Veteriner Hekimler Derneği
Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği
Yerel-İş