Akaryakıt zamları haksız kazanç kapısı

Akaryakıt zamları haksız kazanç kapısı

Prof. Dr. Duran BÜLBÜL

17 Mart 2022, Cumhuriyet
(AS: Yazının dili ile ilgili eleştirimiz alttadır..)

 

Siyasal iktidarın yanlış ve kabul görmeyen ekonomi politikaları bedelini yurttaş ödemeye devam etmektedir. Çok ilginç, siyasi iktidar, Rusya’nın egemenlik alanım diyerek Ukrayna’yı işgalini bile fırsata çevirip akaryakıta arka arkaya zam yapabilmektedir. Akaryakıt fiyatlarındaki artışı “dünyada da artıyor” gerekçesine bağlayan siyasi iktidarın bu söyleminin hiçbir geçerliliği olmadığı gibi bu iddia doğru da değildir.

Ülkeyi 20 yıldır her alanda dışa bağımlı bir ülke haline getiren siyasi iktidar özeleştiri verip, “biz dünyada saygın, yurtta barış dünyada barış” ilkesine uygun, yani sıfır sorunlu bir ülke devralıp şimdi iki emperyalist devlet arasında savrulan bir ülke haline getirdik demeyi bile becerememektedir. Hem ekonomi alanında hem de uluslararası alanda egemen ülkelerin sömürge politikaları arasında savruluyoruz. Bu savrulmanın bedelini halkımız bir yandan canıyla bir yandan malıyla bir yandan parasıyla ödüyor.

TL ETKİSİ

Akaryakıt fiyatlarının artmasının iki temel nedeni bulunmaktadır. Birincisi petrol fiyatlarındaki artış, ikincisi TL’deki değer yitirmesi. Geçen yıl 11 Mart’ta 1 litre motorin fiyatı 6,51 TL iken bugün 22.95 TL’dir. Aynı tarihlerde crude (AS: ham) petrolün (AS: varil) fiyatı 65 Dolardan 108 Dolara; 1 Doların fiyatı ise 7.47 TL’den yaklaşık 15 TL’ye çıkmıştır. Görüleceği üzere petrol fiyatı yaklaşık %50 artmıştır ve bu tüm dünyada az veya çok hissedilmiştir. Ülkemizdeki motorinin fiyatının bir yılda 3.5 kat artmasının önemli sebebi ise Dolar kurundaki artıştır. Kur geçen yılki düzeyine kıyasla tam iki kat artmıştır. Dolayısıyla akaryakıt fiyatlarındaki artışın bir kısmı uluslararası gelişmelerden kaynaklı olsa da önemli kısmı (kesimi) TL’nin değer yitiğinden kaynaklanmaktadır.

SAVAŞ BİTSE DE

Petrol fiyatlarındaki dolar bazlı (AS: Dolara dayalı) artışlardan tabi ki (AS: doğallıkla) her ülke etkilenmektedir ancak ülkemiz kadar etkilenen ülke yoktur. Örneğin Amerika’da, kurşunsuz benzin fiyatı 2.6 Dolardan 3.6 Dolara çıkmıştır. Bu da yaklaşık %38’lik bir artış anlamına gelmektedir. Aynı dönemde AB üyesi ülkelerin Avro bazlı (AS: olarak) ortalama benzin fiyatı %55 civarında (dolayında) artmıştır. Görüleceği üzere Dolar ve Avro bazındaki (temelli) fiyat artışları varil (başına) crude (ham) petrol fiyatlarındaki artıştan daha düşük olmuşken, ülkemizde aynı dönemde benzin fiyatı artışı yaklaşık üç kat olmuştur. Bunun nedenlerinden biri TL’nin değersizleştirilmesi iken bir başka neden de hükümetin akaryakıtı sübvanse etmemesidir. ÖTV ve KDV’nin tamamen (tümüyle) kaldırılması sayesinde akaryakıt fiyatlarında ciddi bir düşüş yaşanacaktır. Böyle bir indirim olmazsa, akaryakıt fiyatlarındaki artış kaçınılmaz olarak tüm mal ve hizmet fiyatlarına yansıyacak, fiyatlardaki bu artış ekonomik durgunluğa, durgunluk ise işsizliğe yol açarak kriz kısır döngüsüne sebep (neden) olacaktır.

Benzin fiyatları için bir üst sınır koymak şu an için mümkün (olanaklı) değil. Bir yılda 3 kat artan bir üründe yine benzer bir artış olmayacağına kimse güvence veremez. Burada petrolün varil fiyatı kadar TL’nin değeri de çok önemlidir. Rusya – Ukrayna savaşı sona erse dahi (bile) TL’deki değersizleştirme politikası devam ettiği müddetçe (sürdükçe) akaryakıt, gıda ve diğer (öbür) ürünlerdeki fiyat artışları da kaçınılmaz olarak devam edecektir.

18 MİLYAR KÂR

Geçtiğimiz bir yıl içinde motorin fiyatı 3.5 kat artmıştır. Son iki aydaki artış oranı ise %80 civarında (dolayında) gerçekleşmiştir. 1 Ocak 2022’de 12.74 TL olan 1 L motorin, bu yazının yazıldığı tarihte 22.95 TL’ye kadar (dek) yükselmiştir.

Bu fiyat artışı ile devletin sadece (yalnızca) KDV’den elde ettiği gelir ayda 3 milyar TL’den 9 milyara, iki ayda ise 6 milyardan 18 milyar TL’ye çıkmıştır.

Bugün bir arabanın 60 litrelik deposunu, litresi 22,95 TL olan motorin ile doldurmak 1.377 TL’ye mal olmaktadır. Bu paranın 576 TL’si vergilerden ibarettir. Bu depoyu vergisiz motorin ile doldurmak ise 801 TL tutmaktadır. Satın alınan her 1 L motorin için ödenen 9,6 TL’yi çıkarırsak, bugün motorini 13,3 TL’den almak mümkün (olanaklı) olabilecektir.

ZENGİNLEŞME KAYNAĞI

Asgari ücret üzerinden hesap yapıldığında ise durum daha da vahim hale (ürkünç duruma) gelmektedir. 2021 yılında asgari ücretle 433 litre motorin alınmaktaydı. 2022 yılında asgari ücrete %50 zam yapılmasına rağmen (karşın), alınan motorin miktarı 196 litreye düştü. Yani asgari ücret miktar olarak artmış olsa da satın alım gücü olarak yarıdan daha fazla (çok) azalmıştır. Örneğin, bayram tatili için memleketine gidecek bir ailenin yapacağı 600 km’lik bir yolculuğun gidiş dönüş maliyeti 2021 yılında 507 TL iken, zamlar sonrası bu maliyet 1.794 TL olmuştur.

Akaryakıt fiyatlarında yaşanan bu artışlar bir kez daha göstermiştir ki, Türkiye hızlı bir şekilde (biçimde) alternatif (seçenek) enerji kaynaklarına yönelmelidir. Çünkü enerji alanında %90 oranında dışa bağımlı bir ülke durumundayız. Enerji alanında dışa bağımlılık azalmadığı müddetçe (sürece) bugün yaşadığımız türden krizlerde ekonomimizin çok büyük hasar alması kaçınılmazdır.

Akaryakıt zamları siyasal iktidar için haksız kazanç kapısı haline (durumuna) geldi. İktidar, haksız akaryakıt zamları ile sebepsiz zenginleşme yaşamaktadır.
==================================
Dostlar,

Sn. Prof. Dr. Duran Bülbül, kuşkusuz alanında yetkin bir ekonomisttir. Cumhuriyet‘te çıkan yazılarından yararlanıyor ve sıklıkla bu yazıları web sitemize de taşıyoruz. Ancak bu yazıda olağanüstü düzeyde Türkçe dışı Arapça – Farsça – İngilizce sözcük var! Oysa bunların çok büyük kesiminin Türkçe karşılıkları bulunuyor.

Sayın Prof. Bülbül dostumuzdur, tanırız kendilerini; Atatürk Devrimleriyle hiçbir sorunları yoktur. DİL DEVRİMİ de bu Devrimler ailesinin vazgeçilmezlerindendir. Prof. Bülbül, DİL DEVRİMİMİZİ nasıl olup da, asla kasıtlı olmasa da, bu denli görmezden gelebilmekte, ÖKSÜZ BIRAKABİLMEKTEDİR?!

Cumhuriyet Gazetemizin de bu bağlamda bir genel politika benimsemesi ve Dil Devrimimize sahip çıkması vazgeçilmez bir sorumluluktur. Ancak anımsatmalarımız etkili olmuyor!?

Gerçekten anlamakta zorlanıyoruz. Salt Prof. Bülbül özelinde değil elbette. Benzer örnekler ne yazık ki çok. Ama temel bir Aydın çelişkisi bu tutum ya da özen eksikliği. Oysa bilinçi bir çabayı gerektiriyor. Öyle değil mi sevgili Duran hocamız ve Cumhuriyet gazetemiz??

Sevgi ve saygı ile. 17 Mart 2022

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Dil Derneği Üyesi (2021 Onur Ödülü)
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (​Mülkiye​)​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik    

 

 

Akaryakıt zamları haksız kazanç kapısı” hakkında 3 yorum

  1. Gönül Pınar Atacı

    Tümüyle GÜNCEL, SOMUT ve NESNEL, derin BİLİMSEL,baştan sona MÜKEMMEL bir iktisadi, ticari ve mali irdeleme ve haklı ve temelli bir DİLSEL eleştiri. Her ikisi de çok değerli ve saygın bilginler sevgili hocalarımız Prof.BÜLBÜL’e ve Prof.SALTIK’a en yürekten tebrikler,derin saygılar, sağlık ve bağışıklık dolu mutlu günler ve yeni başarılar.

    Cevapla
    1. Mustafa Altıntaş

      İçerik,dil ve yazım kuralları konusundaki övgülerinize katılamıyorum. Bunları Sevgili Bülbül Hoca’ya, whatsApp üzerinden ilettim. Sevgili Duran, bu eleştiri ve önermelerime yanıt verdi. Daha özenli davranacağını,teşekkürleri ile bildirdi. Okurun görevi,var ise yanlışları gidermek, eksiklikleri gidermektir. Bunu yapmaz, övgüye boğarsak,yazarı aynı yanlışlarını, eksikliklerini sürdürme gibi bir yanlışa itelemiş oluruz. Bundan sakınmamız gerekir diye, düşünüyorum

      Cevapla
  2. Duran Aydoğmuş

    Prof. Dr. Ahmet SALTIK hocamızın Türk DİLi konusundaki duyarlılığına hayran olanlardanım. Türkçesi varken niçin yabancı sözcükleri kullanırlar anlamıyorum ben. Gerek yazılı, gerek sözlü basında -TV’de konuşanlar dahil- yaptıkları yanlışların farkında mı değiller, yoksa aydın olmanın gereği mi sanıyorlar yabancı sözcük kullandıklarının?!
    Örneğin, NTV adında bir TV kanalımız var, kanalın adını her söylediklerinde “NeTeVe” diyeceklerine “eNTiiVii” diye vurgulayarak seslendiriyorlar! NTV’de “DİL YARESİ” adlı izlenceyi sunan Sayın Levent Dönmez’e yazdım bu konuyu. Beni doğruladı ama, “yapılacak bir şey olmadığını” yazdı bana! Dil Uzmanı Şair, Yazar, Gazeteci Sayın Attila AŞUT hocaya da yazdım bunu, O da doğruladı beni bu konuda.
    Sayın SALTIK ve Sayın BÜLBÜL Hocalarımıza derin saygılar.
    Duran Aydoğmuş
    (Dil Derneği Üyesi) 17.03.2022

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir