ANAYURT Gazetesine demecimiz : Delta varyant endişesi, %100 güvence yok

Delta varyant endişesi: %100 güvence yok!

Prof. Dr. Ahmet Saltık, Kurban Bayramı’nda vakaların artabileceğine işaret ederek, “Delta ve Delta artı (plus) varyantlarının bulaşıcılığı %60-65 daha yüksektir. 3 değil 5 aşı da olunsa, %100 güvence yoktur” uyarısında bulundu.

Uğur DUYAN
ANAYURT
, 19 Temmuz 2021
https://anayurtgazetesi.com/haber/Delta-varyant-endisesi-Yuzde-100-guvence-yok/738379  

ANKARA (Anayurt) – Türkiye’nin önde gelen Halk Sağlığı uzmanlarından Prof. Dr. Ahmet Saltık,

  • Türkiye’de aşılama oranının hızla artmasına karşın hastalığın da artmakta olduğunu belirterek,

“Kritik eşik toplum bağışıklığı sağlanmadan salgını denetim altına almak olanaklı değil. Hızla yaygınlaşan Delta ve Delta + (plus) varyantlarının bulaşıcılığı %60-65 daha yüksektir” dedi. Türkiye’de son haftada vaka sayılarında %25 ve ölüm sayılarında %1 artış yaşandığını belirten Saltık, “Ölüm sayısının olgu sayısı artışına göre sınırlı kalması aldatıcı olabilir. Önce hastalık artışı, onu izleyen 2-4 hafta içinde de bu artan hastalar içinden ölümler görülmektedir. Ayrıca çok artan Delta varyantının ölümlere nasıl yansıyacağı henüz net değildir.” diye konuştu.

  • Kurban Bayramı acıya dönüşmesin; aşılanalım ve kişisel korunma önlemlerini sürdürelim çağrısında bulunan Saltık, Türkiye’nin ulaşım ve ticaret yolarının kesiştiği köprü (transit) bir ülke olduğunu ve güney kıyı kentlerinde turizm mevsimi nedeniyle çok büyük bir insan hareketliliğinin yaşandığını anımsattı.

Kurban Bayramı tatilinin 9 güne çıkartılması ile 10 milyon kişi tatil için hafta sonu Ege ve güney kıyı kentlerine; bu nüfustan çok daha fazlası da Kurban ibadeti ve akraba ziyareti için memleketlerine gitti ya da gitmeye hazırlanıyor. Ayrıca aşılamada alınan yol ile büyük kentlerde de iki yıldır ara verilen bayramlaşmaların yeniden başlama olasılığı Delta varyant endişesini büyütüyor.

Prof. Dr. Ahmet Saltık, 9 günlük Kurban Bayramı tatilinin salgınla mücadeleye etkisini, aşılamada gelinen son noktayı ve Delta varyant tehlikesini Anayurt‘a değerlendirdi.

DÜNYADA SALGIN DENETİM ALTINA ALINAMADI

Kovid-19‘un solunum yolu ile geçen bir hastalık olduğunu anımsatan Prof. Saltık,

  • “Bu tür bulaşlarda geçişi kırmanın en etkili yolu insanların bir araya gelmelerinin olanak ölçüsünde sınırlandırılmasıdır. Bu yüzden, iyi havalandırılmayan kapalı alanlarda uzun süreli kalabalıklaşma çok önemli bir bulaş yoludur. Bu nedenle, standart maskelerin kurallarına uygun kullanımı son derce önemli bir korunma yöntemidir. Başta el hijyeni olmak üzere genel temizlik önlemleri de büyük önem taşır” diye konuştu.

Kovid-19’un hızlı bulaşan bir virüs olduğu gerçeğinin altını bir kez daha çizen Saltık, “Bu yıl da zaten uzun olan 4 günlük Kurban Bayramı tatili, bize göre hiç yerinde olmaksızın 9 güne çıkarılmıştır. Uzatılan tatilin özellikle iç turizm açısından katkısı dikkate alınmış olmalıdır. Ne var ki, 11 Mart 2020’den bu yana sönümlendiremediğimiz Kovid-19 salgını ülkemizde halen sürmektedir. Dünyada da salgın tümüyle denetim altına alınabilmiş değildir” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’DE VAKA VE CAN KAYBI SAYILARI ARTIYOR

Saltık son haftada, önceki haftaya göre, dünya genelinde vaka sayısında %15, ölümlerde %3 artış kaydedildiğini ve Türkiye’de de vaka sayılarında %25 ve ölüm sayılarında %1 artış yaşandığını belirterek, “Ölüm sayısının olgu sayısı artışına göre sınırlı kalması aldatıcı olabilir. Önce hastalık artışı, onu izleyen 2-4 hafta içinde de bu artan hastalar içinden ölümler görülmektedir. Ayrıca çok artan Delta varyantının ölümlere nasıl yansıyacağı henüz net değildir” dedi.

Türkiye’de son 1 haftada toplam 40 bin 228 kişiye yeni Kovid-19 tanısının konduğunu, toplam can kaybının ise 316 olduğunu söyleyen Saltık, şöyle devam etti:

“Ülkemiz, salgının başından bu yana saptanan toplam 5 milyon 507 bin 455 hasta ile Dünyada 6. sıradadır. Oysa nüfus bakımından 17. sıradayız.

  • Milyon nüfus başına toplam Kovid-19 hasta sayısı bakımından Dünya’da 3. yüz!

15 Temmuz 2021 günü açıklanan günlük yeni tanı 7 bin 304, ölüm ise 48’dir. Oysa 29 Mayıs’ta 7 bin 304’ten biraz fazla günlük yeni hastamız vardı. Son ölüm sayısı da 13 Haziran 2021 verisine çok yakın. Dolayısıyla,

  • Son 2-2,5 aydır günlük hasta ve ölüm sayılarında anlamlı bir azalma sağlayamıyoruz.

Son 1 haftada toplam hasta sayısı, önceki haftaya göre 34 bin 271’den 40 bin 228’e çıkarak %17 artmıştır. Halen hasta havuzunda 86 bin 682 hasta vardır ve bunların 684’ü (%0,8) yoğun bakımdadır. ‘Resmi’ verilerle 50 bin 415 yurttaşımız yaşamını yitirmiştir. Sayısal veriler durumun ciddiyetini sergilemekte.”

SALGIN UZADIKÇA YENİ VARYANTLAR DA ÇIKACAK

Türkiye’de aşılama oranının hızla artmasına karşın hastalığın da artmakta olduğuna işaret eden Saltık, yeni varyantların sürekli biçimde oluştuğunu ve salgının uzaması durumun bunun kaçınılmaz olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:

“Demek oluyor ki, aşılama arttıkça buna koşut olarak hastalık azalmamaktadır. Kritik eşik toplum bağışıklığı sağlanmadan salgını denetim altına almak olanaklı değil. Hızla yaygınlaşan Delta ve Delta artı (plus) varyantlarının bulaşıcılığı %60-65 daha yüksektir.

  • 3 değil 5 aşı da olunsa, %100 güvence yoktur!

Öte yandan, Türkiye’den çok daha yüksek aşılama oranlarına bizden önce ulaşan İsrail, Kanada, ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Avustralya yeni bir tırmanan dalga ile boğuşmaktadır.

Türkiye’de aşılama sayılarına göre, hastalık geçirenlerin sayısı ve başkaca ilgili etmenleri de dikkate alarak, toplum bağışıklığının ancak %25’ler dolayında olduğu öngörülebilir. Tersinden söylemek gerekirse, 90 milyon nüfusumuzun dörtte üçü ya da %75’i hala Kovid-19’a karşı duyarlıdır, bağışık değildir. %25 toplum bağışıklığı oranı ile Kovid-19 salgınını denetim altına almak olanak dışıdır.

TURİZMİN VAKA SAYILARINA ETKİSİ

Doğu ve güneydoğuda aşılama oranlarının ülke genelinin ürkütücü derecede gerisinde olduğunu belirten Saltık, Türkiye’nin ulaşım ve ticaret yolarının kesiştiği bir geçiş ülkesi (transit ülke) olduğunu ve güney kıyı kentlerinde turizm mevsimi nedeniyle çok büyük bir insan hareketliliğinin yaşandığını anımsatarak,

“Özellikle Rusya, halen toplam hasta sayısı bakımından Dünyada 4. sırada olup baskın olarak Delta varyantı ile ciddi biçimde yüklüdür ve milyonlarca turist göndermiştir Türkiye’ye. Geçen hafta Antalya’da haftalık yeni hasta oranı %82 artmıştır ve bu veri alarm vericidir.

  • Hiç unutulmamalıdır ki, aşılı olmak Kovid-19’dan %100 korunma sağlayamamaktadır.

Aşılı insanlar özellikle yeni varyantlarla rahatlıkla bulaşı alabilir, virüsü taşıyabilir, yayabilirler. Aşılanma genel olarak hastalığı hafif geçirmeyi sağlamakta ve ölümü belirgin azaltmaktadır. Ancak,

  • Yineleyelim; bu virüs, aşılı inşalara da bulaşmakta ve onlarla yayılabilmektedir” diye konuştu.
AHMET SALTIK UYARDI                            :
BAYRAM ACIYA DÖNÜŞMESİN
“3 değil 5 kez de aşılanmış olsak, kişisel korunma önlemlerini sürdürmek zorundayız”  diyen Ahmet Saltık, Kurban Bayramı tatilinde uyulması gereken şöyle sıraladı:

• Kapalı alanlarda standart maske kullanmayı kurallarına uygun sürdürelim.
• Kapalı ve iyi havalandırılmayan alanlarda bulunmaktan özellikle kaçınalım ve zorunluluk durumlarında bu süre, mutlaka maskeli olarak ve 2 m uzaklık korunarak 15 dakikayı geçmesin.
• Bayram ziyaretlerini olabildiğince sınırlayalım, EL ÖPMEYELİM ve KUCAKLAŞMAYALIM.
• Çocuklar da Kovid-19’a yakalanmakta ve bulaştırıcı olabilmektedir, aklımızda tutalım.
• Kapalı mekanlarda uygun Hepa filtre (ki çok pahalı!) ve dışarıdan hava alarak içeriye üfleyen klima sistemleri yok ise (ki çok seyrektir), klima çalıştırmak büyük risktir.
• Yüzme havuzlarında, plajda, kumsalda, kurban kesiminde de 2 m uzaklık korunmalıdır.
• Bayram alışverişi ve bayram namazında da gereksiz kalabalıklaşmaya izin vermeyelim.
• Uçak ve otobüs yolculuklarında N-95 maske kullanımını yeğleyelim.
• Gittiğimiz yerlerde olanaklı ise 1 ay kalalım (2 x 14 = 28 gün kuluçka süresi).
• Hastalık bulguları görülürse gecikmeden sağlık kurumlarına başvuralım. Delta bulaşı hafif soğuk algınlığı tablosu ile gidebiliyor. Nefes darlığı, koku-tat yitimi olmayabiliyor.
Herkes mutlaka aşı olmalı, hangisi denk düşerse. Aşılar son derece güvenli tıbbi ürünlerdir.
Salgın ortamında %10 koruma bile değerlidir, kaldı ki; ülkemizde kullanımda olan 2 aşının da koruyuculukları %50’nin epey üstündedir. mRNA aşısı (BioNTech) Delta varyantına hala, %80 dolayında etkilidir.
• 8 Aralık 2020’den bu yana dünyada 3,5 milyarı aşkın, neredeyse dünya nüfusunun yarısı, tek doz da olsa aşılanmıştır ve kayda değer ciddi olumsuz etkiler – komplikasyonlar gözlenmemiştir. Bir aşının olası olumsuz etkileri genellikle 2 ay içinde görülmektedir ve bu deneyime artık Türkiye ve küresel toplum büyük ölçüde sahiptir.
• Öte yandan, her gün yeni tanı alan ve ölen insanların çok büyük bir bölümü aşı olmayanlar içinden çıkmaktadır. Eldeki 11 aşı da yeterince güvenli ve etkilidir; hızla-yaygın aşı zorunludur.
• Kâğıt üstünde aşılanma oranı değil ama gerçek biyolojik bağışıklığı yüzde 70-80’lerin üstüne çıkarmadan salgın bitmez. Bu da 90 milyon nüfuslu ülkemizde çocuklar da dahil neredeyse nüfusun tümünün aşılanmasını gerektirmektedir. Aşılardan çekinmeye gerek yoktur.
Aşıları reddetmenin ise hiçbir bilimsel temeli yoktur. Hiç kimsenin toplum içinde bilimsel olmayan keyfi tutum – davranış hakkı olamaz. (Biz, 2 doz Sinovac + 1 doz BioNTech aşısı olduk.)
Aşı olmayı reddetmek bir temel insanlık hakkı olmayıp, tam da tersine başkalarının sağlıklı yaşam hakkına (Anayasa’nın 56. maddesi) tehdittir. Kimi ülkeler zorunlu aşı uygulamasına geçmektedir.
• Bizde de yasal çerçeve buna elverişlidir (1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha yasasının 72. maddesi). Ayrıca Anayasa’nın 12. maddesi temel hak ve özgürlüklerin başkalarının haklarına saygıyı da içerdiğini vurgular. Aşı ile korunur ve koruruz.
Kurban Bayramı acıya dönüşmesin; aşılanalım ve kişisel korunma önlemlerini sürdürelim.

1907AYURT04

1907AYURT01

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir