MİLYONLUK TWEET İLETİLERİMİZ…

MİLYONLUK TWEET İLETİLERİMİZ…

Dostlarımıza teşekkür ederiz..

Her ne denli dün (15.12.2020) TBMM Bakanlığının bütçe önerisi görüşülürken, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ağzından kaçırdı (!?) ise de,

Ülkede seçim yok. Seçim olsa da iktidarın size verilmeyeceğini biliyorsunuz.

içerikli çok tehlikeli bir tümce kurdu ise de, AKP’nin maskesi bu kez tam düşmüştür.

Ancak, taa 1908’lerde Padişahı bile indirerek bu ülkeye Anayasal düzeni bir kez daha getiren bu aziz ve yiğit Anadolu halkı, meşru yollarla haklarını korumayı çağımızda da bilecektir.

İstanbul BŞB Başkanlığı seçimi çok tipik örnektir.. İnsanlar günlerce oy çuvallarının üstünde yatarak onları bir yolsuzluktan, açıkça AKP saldırısından korumayı başarmışlardır.

13 bin oy farkı, seçim yinelendiğinde 800 bini geçmiştir. Anadolu’nun derinliklerinden saatlerce ayakta otobüs yolculuğu yaparak oy kullanmaya gelmişlerdir İstanbul’a insanlar. Çünkü aşağılanmışlar, onurları zedelenmiş, hiçe sayılmışlar ve mazlumun hakkı açıkça – utanmazca gasp edilmiştir.

Böylesi bir olgu siyasal tarihte ilk ve tek örnektir! Başta AKP = RTE, herkes dersini almalıdır.

Seçim hilelerinin de zamanı geçmiştir. Mühürsüz 1 milyonu aşkın oyu sandıklara atarak anayasa halkoylamasının sonucunu da artık değiştiremezsiniz..

Halk artık AKP’nin içyüzünü anlamıştır ve düzeltme olanağı yoktur.

ABD’den “malvarlığını araştıracağız” tümcesi geldiğinde Erdoğan felç olmaktadır! Niye?

Neden çıkıp “kanıtlamazsanız namertsiniz, müfterisiniz….!” diye haykıramamaktadır?

***
Almanya, salgın verileri bizden çok daha olumlu olmasına karşın, bu gün neredeyse tam kapanmaya gitti.. 26 gün sürecek, 10 Ocak’a dek. Sosyal devlet her tür desteği verecek halka.

Merkel: “Mevcut önlemlerle rakamları aşağıya çekemeyiz. Ek önlemler almadan kışı atlatamayız. Noel’den önce yine bir karar alınması gerek. Vaka sayıları kendiliğinden düşer umuduyla yaşayamayız. Eyalet yönetimleriyle önümüzdeki birkaç gün içinde gerekli görüşmeleri yapacağız.” dedi önceki gün ve özerk bilim kurumu Robert Koch Enstitüsü’nden rapor aldıktan sonra 16 Eyalet Başbakanı ile saatlerce görüşerek üstteki kararı aldı.

Bizde Erdoğan, neredeyse yarı tanrı! Hikmetinden sual olunamıyor, Sağlık Bakanı Koca, ikide bir “Sn. Cumhurbaşkanımız arz edeceğiz, Bilim Kurulu danışma organı” diyor.. Ama salgın verileri kötüye gidince Erdoğan, “Bilim Kurulu tam yetkili” diyebiliyor!? Basit bir takiyye mi??

    • Bizde ise AKP = Erdoğan iktidarı Batı’dan beter tam bir sermaye iktidarıdır, üstelik acımasız bir din sömürüsüyle!RTE, Azerbaycan dönüşünde geçen hafta uçakta, “.. biz artık özellikle aşılara adeta endekslendik.. Çin’den ilk etapta 10 milyon doz aşı gelecek, 50 milyona tamamlayacağız.. ödeme planıyla ilgili imzayı attım.. BioNTech ve Pfizer aşıları ile 3’lemiş olacağız..” dedi.Soruyoruz : 1 doz aşı kaç $? Sözleşme koşulları neler? Hangi şirket aracı? Neden Devlet doğrudan dışalım yapmıyor? Niçin açıklamıyorsunuz, saklanacak neler var sözleşmede??
      Bir şey daha soruyoruz Erdoğan’a :
      “3’lemiş olacağız” ne demek?BioNTech&Pfizer aşısı 2 ayrı aşı değil ki, Çin’de gelecek olanla 3 ayrı aşımız olsun! Adı geçen 2 firmanın ürettiği tek 1 aşı var.. Erdoğan, salgın verilerini – sürecini böyle mi anlıyor, yandık!
      ***
      Hepsi bir yana, 3 Kasım 2020’den bu yana tek başına iktidarında 19. yılına giren AKP = RTE, bugün ülkemizde yaşanan AŞI KITLIĞI / YOKSUNLUĞU / GECİKMESİNİN bağışlanamaz sorumlusudur.

      Dr. Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü
      ‘ne 2002-2011 arası 9 yıl çivi çakmamışlar, sonra da teknolojisi geriledi, Küreselleşme gereği işbölümü var, aşıları uzmanlarından satın alacağız… diye saçmalayarak bu çok başarılı, Dünyaya örnek Cumhuriyet Kurumunu, 2 Kasım 2011’de 663 s. KHK ile kapatmışlardır (m. 58). Tarih, dönemin Sağlık bakanı Dr. Recep Akdağ‘ı asla unutmayacaktır.

      Bugün ülkemizde yaşanan AŞI KITLIĞI / YOKSUNLUĞU / GECİKMESİNİN faturası daha çok hastalık, daha çok ölüm ve daha çok ekonomik yıkım – salgının uzamasıdır. Sorumlu AKP = Erdoğan’dır.

      Sınırlı (10 ya da 20 milyon doz??) aşılamaya başlamaya daha en az 3 hafta vardır.
      Salgın çok azgın bir dönemdedir. Merkel Almanya’sından çok daha hazin / acınacak  durumdayız. Her gün “resmi verilerle” 30 bini aşkın, gerçekte 2-3 katı insanımız KOVİT-19’a yakalanmakta, her gün yine “resmi verilerle” 200’ü aşkın, gerçekte 2-3 katı insanımız yaşamdan koparılmaktadır!

      Bu tablonun 3 hafta daha sürmesi; resmi verilerle 5 bine yakın, gerçekte birkaç katı masum insanımızın ölmesi ve resmi verilerle 600 binden çok gerçekte birkaç katı insanımızın hastalığa yakalanması ve uzayıp giden salgının dayanılmaz ekonomik, psiko-sosyal yükü demektir! AKP = Erdoğan‘ın tablonun böylesine ürkünç/vahim olduğunu gereğince kavradığını düşünemiyoruz.

      Azerbaycan’dan dönüşte uçakta Erdoğan’ın sözleri bizi ürkütmektedir : İlk parti aşı 10 mu, 20 milyon doz mu, S. Bakanı mı, Erdoğan mı doğru söylüyor? “BioNTech ve Pfizer aşıları ile 3’lemiş olacağız..” ne demektir? Türkiye bu son aşıdan simgesel olarak 1 milyon doz anacak alabilecekken, Erdoğan 3 aşı edinebileceğimizi sanarak rahatla(tıl)mış mıdır??
      ***
      Kendilerine hiç olmazsa AŞILAMA sürecinde tam bir saydamlık, ülkenin aşı gereksinimi hızla karşılama, bilimsel HAKKANİYETE dayalı yaygın ve etkin bir aşılama kampanyası öneriyoruz.. Yapılacak her hata daha çok ölüm, daha çok hastalık, daha çok ekonomik yıkım ve de AKP’nin başarısızlığının perçinlenmesi olacaktır.

      Derhal, oyalanmadan, en az 14 gün tama yakın kapanma zorunludur,  hatta kaçınılmazdır ve ivedidir.

      Efendiler bunu yapınız korkmayınız, daha pahalıya mal olmayacaktır. ABD’de çoook zenginler, Devlete “ek vergi / servet vergisi” vermeye hazır olduklarını açıkladılar ve dahası, hükümeti bu yönde yasal düzenlemeye çağırdılar!.. İspanya yaptı, Arjantin yaptı..

      Hani İslamiyet adalet dini idi??!

      Eyyyyy, müslüman geçinenler, “kefere”nin (!) adaletinden, ahlakından, etik değerlerinden, sosyal devletinden, hukukundan… size zerrece pay düşmez mi??
      ***

      Tüm dünyaya eş zamanlı 14 günlük küresel kapanmayı,

      24 Ekim 2020 günü, BM’nin 75. kuruluş yıldönümünde ve sorasında önerdik. İlk olarak Karantina TV programında açıkladık (http://ahmetsaltik.net/2020/10/26/katrantina-tv-programimiz-24-ekim-2020/). Türkçe ve İngilizce çağrı iletimizi olabildiğince yaydık. 3-4 Aralık 2020’de bu toplantı gerçekleşti SALGIN gündemi ile. Önerdiğimiz üzere DSÖ Başkanı Dr. Gebreyesus Genel Kurulu bilgilendirdi. Şimdilerde bu önerimiz sıcak gündemde!

      Salt Türkiye’ye değil,

    • Tüm dünyaya, EŞ ZAMANLI 14 GÜNLÜK KÜRESEL KAPANMA öneriyoruz.
    • Bu çok etkili bir Epidemiyolojik stratejidir.

      INTERNATIONAL CALL FOR CONTROLLING
      COVID-19 PANDEMIC

      The COVID-19 pandemic cannot be controlled
      by the brutal capitalism’s ambition for profit!

      With the UN-WHO call, call for 14 DAYS FULL CLOSURE CONCURRENT ALL OVER THE WORLDThis is a historical solidarity step..

      ***
      Günümüzün sosyal medyası, Mustafa Kemal’in telgraf telleri gibidir.
      Ülkenin kılcal damarlarına dek ulaşmaktadır ve halk, geç de olsa aydınlanmaktadır.
      İktidarın sosyal medya korkusu ve saldırısı da bu temeldedir ancak yararsızdır.

Sevgi ve saygı ile. 16 Aralık 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir