YOBAZ ANAYASASI VE AKAR

YOBAZ ANAYASASI VE AKAR

Rifat Serdaroğlu

Eski Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar yanına MİT Müsteşarını da alarak, Atatürk’e küfreden ve “Cumhuriyet Okulları hain yetişirdi” diyen yobazı ziyaret etmişti!

Ben de, Akar’a seslenerek “Üzerinizdeki üniforma Belediye zabıtası üniforması değildir. Atatürk’ün bir zamanlar giydiği şerefli bir üniformadır. Atatürk’e ve Cumhuriyet kurucularına ağır hakaret eden birinin ayağına gidemezsiniz. İrticayı körüklüyorsunuz. İstifa edin..” demiştim.

Akar’ın şikayeti üzerine (…) Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandım ve Cumhuriyetin ürünü (!) olarak gördüğüm bir bayan yargıç tarafından mahkum edildim ve cezam ertelenmedi. İstinaf Mahkemesinde devam ediyor…

Zaman maalesef bizi haklı çıkardı!
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı General Adnan Tanrıverdi neler söyledi, neler!
Beraberce bakalım;
-Erdoğan’ın Başdanışmanı, 15 Temmuz sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri ve Askeri Okullardaki yeniden yapılanmanın kendisinin yönlendirmeleri doğrultusunda gerçekleştiğini söyledi.
ASSAM’da hazırladıkları yeni Anayasa’da (Laiklik ilkesi Anayasa’da yer almamalıdır- Anayasa, Kur’an’ın hiçbir ayetine ters olmamalıdır) diye hükümlerin bulunmasını kararlaştıran Erdoğan’ın Başdanışmanı devam etti;
-Harp Okulları ve Askeri Okulların tamamı Milli Savunma Bakanlığına bağlanmalı, dedik bağlandı.
-Jandarma Genel Komutanlığı, İçişleri Bakanlığına bağlansın, dedik bağlandı.
-Yüksek Askeri Şura’nın yapısı değişsin, dedik değişti.
-Askeri Yüksek Yargı kalksın dedik, kalktı…

Bunların tamamının 15 Temmuz’dan sonra yapıldığını söyleyen Erdoğan’ın Başdanışmanı, 15 Temmuz darbe girişiminin üzerindeki karanlık noktaları da artırmış oldu.

Değerli Okurlar;
Türk Milletinin büyük çoğunluğunun, muhalefet partilerinin, aydınlarının, iş dünyasının, STK’ların anlamadıkları, anlamak istemedikleri “Büyük Tehlike” budur.

T.C. Cumhurbaşkanının Başdanışmanı olan bir yobaz açıkça yürürlükteki Anayasaya – yasalara aykırı işler yapıyor, toplantı düzenleyip, İslam Anayasası hazırlıyor ve ne iktidar ne yargı ne de kolluk kuvvetleri bu kişiye tek soru soramıyor!

Bir yanda ülkemize namusuyla hizmet etmiş vatansever bir Atatürkçü, devletimizin kurucularına ve Anayasa’ya sahip çıktığı için hapis cezası alıyor, öbür yanda emrinde (sayısını şimdilik bilemediğimiz) silahlı güç bulundurabilen bir yobaz, göz göre göre Türk Devletine Türk Anayasasına Demokratik rejime ağır hakaretlerde bulunuyor ve kimse sesini çıkaramıyor…

Yobaz, görevinden istifa etmiş! İstifa etmesi, söylediklerini ortadan kaldırır mı?
Bu yobazın suç işleme özgürlüğü mü var?
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, bu kişiyi neden görevden almadı?
Erdoğan’ın, bu kişi gibi düşünmesi mümkün olabilir mi?
Erdoğan, bu kişi hakkında suç duyurusunda bulundu mu?
Cumhuriyet Savcılarının, Anayasayı, yasaları korumak gibi bir görevleri yok mu?
Yoksa, tüm devlet görevlilerini korkutan, sindiren, görevlerini yapmalarını engelleyen ve kendisini Türk Milletinden daha büyük zanneden biri mi var?

Sizlere, yaşadığımız bir olayı anlatmak isterim :
Yıl 1978. Yaklaşık 42 yıl önce, sonbahar ayları!
İran Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları eşleriyle birlikte Türkiye’ye gelmişlerdi. Heyet program gereği Bergama’ya da geldi. Belediye Başkanı olarak, İran Heyetini tarihi yerleri gezdirdikten sonra, eşimle yemeğe aldık. Yemekte sordum:

  • “Humeyni, İran’a dönme hazırlığında. Ne düşünüyorsunuz?

İranlı Paşa, gülümseyerek kendisinin ve öbür komutanların modern giyimli eşlerini göstererek, ‘Humeyni İran’a gelip bu modern insanlara mı hükmedecek? Beni güldürmeyin, lütfen’ dedi!”

1979 Şubat ayında yani 3-4 ay sonra Humeyni İran’a geldi ve İran din (Mollalar) devletine dönüştü.
55. Hükümet döneminde (30.06.1997  – 11.01.1999) Türkiye – İran KEK (Karma Ekonomik Komisyonu) Başkanı sıfatıyla kezlerce İran’a gittim. Tahran Büyükelçiliği mensuplarına ve İranlı dostlarımıza dönemin paşalarının ne olduğunu sordum. Humeyni, öncelikle o paşaların kafalarını kestirmişti…

Sözün özü şudur                    :
İrtica ile toplumun tüm kesimleriyle birlikte mücadele edilmelidir.
Kimsenin “Bana ne”, “Bana bir şey olmaz” diye bir lüksü olamaz.
Çoban Ateşi Hareketi, Türk Milletini bu tehlikeye karşı uyarmak için kurulmuştur.
Atatürk Cumhuriyetini, Türk Vatanının dağına taşına dek yayıp korumaya yemin etmiş bu hareket, irtica ile en cesur mücadeleyi yapacaktır.

Anladınız mı eski Genelkurmay Başkanı Akar?

  • Ne Mutlu Türküm Diyene ve Sözünden Dönmeyene…

Sağlık ve başarı dileklerimle, 10 Ocak 2020

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir